Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

lawyer

Üye
  • Content Count

    31
  • Joined

  • Last visited

Posts posted by lawyer


  1. kusuruma bakmayın lütfen haberi izlediğim andan beri(son 10 dk) kendimi tutuyorum.sitemizde arkadaşların bu konulara olan duyarlılığını bilyorum,defaatle bu konuları konuştuğumuzu da biliorum ama bunu en güzel paylaşıcağım yerin burası olduğunu düşündüm.tşkler arkadaşlar iyi ki sizin gibi düşünenler var etrafımda...


  2. arkadaşlar bu ülkede başörtüsü gibi bir sorun varken insanların ayrımcılıktan bahsetmesi ve bu durumdan çıkar sağlamaya çalışması çok üzücü bir durum.. din & vicdan hürriyeti bizim eşarpla okula girememize etki edemezken ne acı ki dinle ilgili başka ayrımlarda bunun insan haklarına aykırılık kabul edilmesi..

    burda kastım alevilere değil kimse; benim isteğim kimse inancından ötürü yargılanmasın.ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmesin..

    ama ülkemizde başörtüsü gibi bir insanlık ayıbı varkende bu tür insanlar özgürlükten konuşmasın....


  3. İstanbul'da bir lisede Alevi öğrencinin öğretmen tarafından dövüldüğü iddiasını araştıran TBMM İnsan Haklarını İnceleme alt Komisyonu, "Öğretmenin Ramazan ayında, sebebi ne olursa olsun oruç tutmayan bir öğrenciye, 'Neden oruç tutmadığını' sorması, din ve vicdan özgürlüğüyle bağdaşmaz" değerlendirmesinde bulunuldu.

     

    Komisyon Başkanı Zafer Üskül, Komisyon Başkanvekili, MHP Yozgat Milletvekili Mehmet Ekici ve CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir ile TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Amasya Kız Meslek Lisesinde yaptıkları incelemenin ardından, İstanbul Esenler'deki Ali Kul Çok Programlı Lisede görevli edebiyat öğretmeni Z.Y'nin, alevi bir öğrenci üzerinde baskı kurduğu yönündeki iddia üzerine İstanbul'a gittiklerini söyledi.

     

    Öğretmenin, Ramazan ayının sonlarına doğru sınıfta bir şeyler yiyen bir kız öğrenciye, "Neden yemek yediğini ve oruç tutmadığını, alevi olup olmadığını, sınıfta başka alevi olup olmadığını" sorduğunun iddia edildiğini kaydeden Üskül, aynı öğretmenin, bir erkek öğrencinin, "Ben Aleviyim" demesi üzerine de öğrenciye, "Senin benden çekeceğin var" diyerek şiddet uyguladığı ve düşük not verdiğinin öne sürüldüğünü ifade etti.

     

    Alt Komisyon raporunun sonuç bölümünde, B.K'nin sınıf arkadaşı öğrencilerin beyanlarında da yer aldığı gibi, Öğretmen Z.Y'nin, Ramazan ayında derste bir şeyler yemekte olan bir kız öğrenciyi gördüğünde oruç tutmadığı için ona karıştığı, sonra sınıfa dönerek, "İçinizde Alevi var mı?" şeklinde soru sorduğu iddiasının inandırıcı bulunduğu belirtildi.

     

    "Kaldı ki öğretmen Z.Y ise aleyhindeki iddiaları çürütmede yetersiz kalmıştır" denilen raporda, öğretmen Z.Y'nin, sınıfta Alevilik ile ilgili oluşan gerilimin, müfredattan kaynaklandığını bile söylediği vurgulandı.

     

    Ramazan ayında sınıfta gerçekleşen Alevilik ile ilgili konuşmalardan sonra B.K'nın, öğretmen Z.Y'den en az bir kez dayak yediği anlaşılmıştır. Öğretmenin 'İçinizde Alevi var mı?' şeklindeki sorusunun, din ve vicdan özgürlüğüyle, kimsenin dini inanç ve kanaatlerini açıklamak zorunda olmadığı şeklindeki açık Anayasa hükümlerine aykırılık teşkil ettiği saptanmıştır."

     

    "İçinizde Alevi var mı?' sorusunun, Alevi olsun veya olmasın tüm öğrencilerde rahatsızlık yarattığının görüldüğü ifade edilen raporda, bu durumdan, Alevi olan öğrencilerin daha fazla etkileneceğinin açık olduğuna dikkat çekildi. Söz konusu sorunun, daha sonradan ayrımcı nitelik taşıyan eylemlerle desteklenmese bile ayrımcılık olarak kabul edildiği kaydedildi.

     

    Raporda, öğretmenin, olayın ardından önce başka bir okulda görevlendirildiği, daha sonra da açığa alındığı ifade edilerek, Öğretmen Z.Y hakkında başlatılan işlemlerin en kısa zamanda sonuçlandırılması gerektiği dile getirildi.

     

    Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Üskül, "Öğretmenin sicilinde daha önce buna benzer bir olay olup olmadığının" sorulması üzerine, öğretmenin daha önce de öğrencileri dövdüğü ve hakkında iki kez aylıktan kesme cezası verildiğini bildirdi.

     

    CHP'li Özdemir de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın, türbanlı olduğu için kürsüden indirilen öğrenciyi telefonla aradığı gibi, Amasya Kız Meslek Lisesi ile İstanbul Ali Kul Çok Programlı Lisede horlanan ve rencide edilen öğrencileri de arayıp özür dilemesi gerektiğini söyledi.


  4. Haramdan hayır beklememek lazım,dinimizce yasaklanmışsa vardır bi hikmeti,varsın geri kafalı;bağnaz v.s olunsun.

    allahın emrinden önemli değil.

     

     

    Boşuna duygusal çöküntü yaşatıyor bu tür durumlar genç kardeşlerimize,allah boşuna geçirdiğimiz zamanı da sorucak bize.

     

    Allah hepimizi hidayete erdiklerinden eylesin inş,doğru yoldan ayırmasın; doğru yola iletsin.


  5. Geçen zaman dün gibi ama aradan geçen yıllar çok şeyi değiştirmiş..

     

    Unuttuklarımız,unutmaya yüz tuttuklarımız & hiç bir zaman unutmayacaklarımızı yad ettirdiğiniz için tşkler...

     

    Ne güzeldi he-manli, she ralı,gölgelerin gücü adına diye evde oklavayla gezdiğim günler.. :D

     

    Büyümemek elimizde olsaydı ya da O günler geri gelseydi... :D


  6. Gelsen diyorum..

    Eskisi gibi yine gelsen.

    Uzansam yanımda olsan

    Gözlerine dalsam. ..

     

    Düşlesek yarınları;

    Yaşanmışlıkları ansak,

    Yine birbirimize tutsak…

     

     

    Beklesem seni hiç usanmadan,beklesem ;

    Dünyaya aldırmadan ,

    Etrafa kanmadan beklesem …

     

    Yanımda olsan kör karanlıklarda,

    Hasreti bıraksam uzaklarda,

    Seni yine hep sevsem buralarda…

     

    Ah gelsen diyorum;gelsen,

    Zaman tükenmeden, ömür bitmeden ,

    GELSEN…


  7. Çeşm-i insaf kadar kamile mizan olmaz

     

    Kişi noksanın bilmek gibi irfan olmaz

    (Talip)

     

    ***

     

    Cümleler doğrudur sen doğru isen

     

    Doğruluk bulunmaz sen eğri isen.

     

    (Yunus Emre)

     

     

    ***

     

    Gör zahidi kim sahibi irşad olayım der

     

    Dün mektebe vardı bugün üstad olayım der.

     

    (Ruhi)

    ***

     

    Hasret bir rüzgâr , kapı kapı aralar geçer;

    Gördüğüm her güzel şey, beni yaralar geçer...

     

    (NFK)

    ***


  8. böyle insanlara acıyorum ya hatta acıdığıma acıyorum..

     

    “Türban, kadını ikinci sınıf yapan ve haklarını elinden alan bir siyasi simgedir. Türban onun vesayet altında olduğunun ve özgür birey olmadığının da bir kanıtıdır. Bilimsel görüş, sosyolojik bakış da budur. Son derece tehlikeli bir iş yapmaktadırlar. Ülkeyi kamplara bölmek gibi, yangına körükle gitmek gibi bir durum söz konusudu

     

     

    bu paragrafa diyecek söz bulamadım.. örtünmek allahın emridir!! bunun üzerine başka söz yok...

     

     

    'allah zalimleri sevmez'


  9. Arkadaşlar Atilla İlhan ın şiirleri başka bir konu da var ama bu şiiri yok paylaşmak istedim..Lisede şiir dinletisinde okumuştum o zamandan sonra beğendiğim şiirler arasına girdi.

     

     

    Ayrılık Sevdaya Dahil / Attila İlhan

     

    açılmış sarmaşık gülleri

    kokularıyla baygın

    en görkemli saatinde yıldız alacasının

    gizli bir yılan gibi yuvalanmış

    içimde keder

    uzak bir telefonda ağlayan

    yağmurlu genç kadın

     

     

     

    rüzgâr

    uzak karanlıklara sürmüş yıldızları

    mor kıvılcımlar geçiyor

    dağınık yalnızlığımdan

    onu çok arıyorum onu çok arıyorum

    heryerinde vücudumun

    ağır yanık sızıları

    bir yerlere yıldırım düşüyorum

    ayrılığımızı hissettiğim an

    demirler eriyor hırsımdan

     

     

     

     

    ay ışığına batmış

    karabiber ağaçları

    gümüş tozu

    gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar

    yaseminler unutulmuş

    tedirgin gülümser

    çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var

    çünkü ayrılık da sevdâya dahil

    çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili

    hiç bir anı tek başına yaşayamazlar

    her an ötekisiyle birlikte

    herşey onunla ilgili

     

    telaşlı karanlıkta yumuşak yarasalar

    gittikçe genişleyen

    yakılmış ot kokusu

    yıldızlar inanılmayacak bir irilikte

    yansımalar tutmuş bütün sâhili

    çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var

    öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil

    çünkü ayrılık da sevdâya dahil

    çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili

     

     

     

    yalnızlık

    hızla alçalan bulutlar

    karanlık bir ağırlık

    hava ağır toprak ağır yaprak ağır

    su tozları yağıyor üstümüze

    özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır

    eflatuna çalar puslu lacivert

    bir sis kuşattı ormanı

    karanlık çöktü denize

    yalnızlık

    çakmak taşı gibi sert

    elmas gibi keskin

    ne yanına dönsen bir yerin kesilir

    fena kan kaybedersin

    kapını bir çalan olmadı mı hele

    elini bir tutan

    bilekleri bembeyaz kuğu boynu

    parmakları uzun ve ince

    sımsıcak bakışları suç ortağı

    kaçamak gülüşleri gizlice

    yalnızların en büyük sorunu

    tek başına özgürlük ne işe yarayacak

    bir türlü çözemedikleri bu

    ölü bir gezegenin

    soğuk tenhalığına

    benzemesin diye

    özgürlük mutlaka paylaşılacak

    suç ortağı bir sevgiliyle

     

     

     

    sanmıştık ki ikimiz

    yeryüzünde ancak

    birbirimiz için varız

    ikimiz sanmıştık ki

    tek kişilik bir yalnızlığa bile

    rahatça sığarız

    hiç yanılmamışız

    her an düşüp düşüp

    kristal bir bardak gibi

    tuz parça kırılsak da

    hâlâ içimizde o yanardağ ağzı

    hâlâ kıpkızıl gülümseyen

    -sanki ateşten bir tebessüm-

    zehir zemberek aşkımız


  10. Hassasiyet gösterdiğiniz konu gerçekten hepimizin,rahatsız olduğu fakat sadece kendi ailemiz & yakın çevremizle mücadele ettiğimiz bir konu..

    Büyüklerimizin yanında kanal değiştirmeye bile cesaret edemiyoruz,haya duvarını yıkmaya çalışıyolar ve yavaş yavaş başardılarda,artık hoşgörü diye insanlar batıl olan şeyleri kabullenmeye başladılar.

    Sizi & sizin gibi düşünenleri yürekten destekliyorum..Allah bu hak savaşında yar & yardımcımız olsun!

×
×
  • Create New...