Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

Mümtaz

Üye
  • Content Count

    28
  • Joined

  • Last visited

Posts posted by Mümtaz


  1. Abdullatif Şener'i görmeyi çok istiyordum o makamda. Nasip kısmet meselesi demek :rolleyes:

     

    Herkesin fikrine saygı duyarım ama biraz hafızalarımızı tazeleyelim efendim.Sayın Şener geçen sene eşiyle evlendiği zaman eşinin başının açık olduğunu söylemişti ve daha sonra bu söz bizzat eşi tarafından yalanlanmıştı.Daha sonra ''Her mülkiyeli biraz komünisttir'' sözünü söylemişti ayrıca ''Şarabın tadından başka herşeyini bilen'' biriydi Sayın Şener.Arınçın laikliğin tanımını bir kez daha yapalım önerisine laikliğin tanımı açıktır 24.maddedir demişti.Açıkçası Sayın Şeneri kartel medyası onu övünceye kadar sevdim,takdir ettim ama bu adamlar birini övüyorsa birşey vardır dedim.İlave olarak Sayın Şenerle ilgili 2 tane yazı linki vereyim arşivimden belki ilgilenenler çıkabilir:

     

    http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/yazar.do?yazino=547889

     

    http://www.zaman.com.tr/webapp-tr/yazar.do?yazino=285718


  2. Beni üzen Riyasetteki kişiye hakarettir ve de şu an riyaset makamında değildir devlet büyüğümüzdür yalan falan söylemem olayları manipüle etmekten vazgeçin efendim adres verin de size bolca kına göndereyim nerenize yakarsınız zat-ı alinize kalmış sana da zorla cevap yaz diyen yok efendi.Kına işleriyle meşgul ol şimdi Sezer gitti diye riyaset makamındaki kişiye hakaret üzer beni yoksa Sezerin en büyük destekçisi değilim odamda Sezerin boy boy resimleri de yok Türk kültürünü bir araştırın efendim 4.Muratın muhaliflerine söylediği ''Başınızdaki Habeşli bir köle olsa dahi itaat ediniz'' Hadis-i Şerifini bir düşünün kına yakmaktan kalan zamanınızda....


  3. İsveçli sanatçıymış ne sanatı be!İsveç mallarını boykot(elimde list yok olan arkadaş asarsa makbule geçer) mantıklı bir protesto olabilir ya da İsveç Büyükelçiliğine yumurta,domates atmadan yapılacak bir yürüyüş ya da Cennetmekan Sultan Abdülhamid Hanın kefereye yaptığı gibi en ağırından bir ültimatom tabi sonuncu şık imkan dahilinde değil Ahmedinejadı bir kez daha kutluyorum...


  4. Sezere şerefsiz dedim diye de, üzüm üzüm üzülmeye devam edebilirsiniz. Hatta arzu ederseniz ağlayabilirsiniz de. O da serbest... Bu kıyağımı da unutmayın Mümtaz beyciğim :rolleyes:

     

    Sezer şerefsizmiydi şereflimiydi o beni alakadar etmez o 10.Cumhurbaşkanımdı mahkeme kadıya mülk olmadığı gibi riyaset makamı da ona mülk olmadı kendisini zerre kadar sevmem kim ne derse desin üzülmem ağlamam ama Sezer gitti diye çok istiyorsanız kına yakabilirsiniz keyfinize kalmış bu kıyağı da herkese yapmam...


  5. İnşallah hayırlısı olur.Keşke Bülent arınç ikna edilseydi de Adalet Bakanı olsaydı Ferhat Sarıkaya faciasının hesabı daha sorulmadı Mehmet Ali Şahine de ayrıca başarılar diliyorum.Ömür boyu içişleri bakanımız Abdulkadir Aksu'nun Bakanların arasında görülmemesi de ilginç.


  6. Kültürümüzde devlet büyüklerine saygı vardır.Şüphesiz ki Abdullah Gül'ün gelmesine en çok sevinenlerden biriyim ama 10.Cumhurbaşkanımız(Bekir coşkun ve muadillerinin yaptığı gibi değil,zira o benim cumhurbaşkanımdı nihayetinde) Ahmet Necdet Sezer hakkında hakarete varan ifadeler beni üzdü.Onu sınırları Türkiyeyi zorlayan kamusal alanıyla,başörtülüler hakkındaki menfi yönleriyle hatırlayacağız ama zaten millet kimin ne olduğunu biliyor bir devlet büyüğüne hakaret etmek şık olmaz tamam ederim diyorsanız LEMAN ve diğer dergilerin yaptığı terbiyesizliklere de itiraz etme hakkınız olmaz.

     

    Sonsöz:Sezer ve onun zihniyetinden uzak olsun Cumhurreislik makamı...


  7. Son bir aydır zaman gazetesinin pkk(dehap) ve ermeniler hakkındaki haberlerine büyük dikkat! Hakkınızı helal edin çok tefarruatlı konuşulması gereken mevzular.

     

    Anlayamadığım nesi varmış ZAMAN gazetesinin bu haberlerde.Türk basının en kaliteli,en objektif gazetesini mantık sınırları içinde eleştireceksek eleştirelim içi boş söylemlerle değil...


  8. Robert College tarihi boyunca Türk milletinin başına bela olmuş bir kuruluştur.Bu okul Osmanlının son devirlerinde açılmış misyoner okullardan bir tanesidir ve en etkilisidir de diyebiliriz.Vaktiyle bu okul ilk mezunlarını verdiğinde Amerikadan gelen mütevelli heyeti başkanı müdüre sorar ''Mezunların hepsi papaz olacak değil mi?'' diye okul müdürü ise ''Halkın teveccühünü kazanmak için ilk aşamada mezunlarımızı hayır işlerine,toplumun benimseyeceği işlere yönlendireceğiz'' der.Bu okul Türk siyasi,iktisadi hayatında yön tutmuş etkili bir okuldur.Şöyle bir baktığımızda Orhan Pamuk,Perihan Mağden,Zeki Alasya,Haldun Dormen,Halit Refiğ,Ayşe Kulin,Tomris Uyar,Etyen Mahçupyan,Soli Özel,Halide edip Adıvar,Şahin Alpay,Abidin Dino,Abdülhak Hamit Tarhan gibi isimleri görürüz bu isimler Türk edebiyatına Türk sinemasına damgasını vuran isimlerdir neden Yeşilçam da 'İmam' kötüdür sorusunun cevabı herhalde açığa çıkmıştır.Şimdi sıralayacağım isimler ise Türk politikasına ve iş dünyasında etkili isimler olacak;İbrahim Betil,Halil Berktay,Serdar Bilgili,Cem Boyner,İsmail Cem,Nuri Çolakoğlu,Tansu Çiller,Rahşan-Bülent Ecevit.Nejat Eczacıbaşı,Bülent Eczacıbaşı,Mebrure Gönenç,Kasım Gülek,Mehmet Emin Karamehmet,Rahmi Koç,Betül Mardin,Hüsnü Özeyeğin,Rüştü Saraçoğlu bu isimler de Türk ekonomisine yön veren/yön vermiş Türk politikasına yön veren/yön vermiş isimlerdir.Robertin Türkiye Cumhuriyetinde ne kadar etkin olduğu aşikardır.Tüm bu isimlerden sonra tüm Robertliler kötüdür diyemeyiz çünkü Cem Karaca'da Robertlidir.Ayrıntılı listeyi merak edenler için ise:

    http://en.wikipedia.org/wiki/List_of_notab..._College_alumni

     

    İşte böyle, neden bu haldeyiz, aydınımız neden halka düşman, sinemamız neden bize yabancı sorularının cevabı burada sanırıım...


  9. Açıkçası pek bir umudum yok, geçen yıl Ferhat Sarıkaya'yı insanlıktan attılar bir iddianame hazırladı diye. Zafer Üskül ne dediğine bakılmadan linç edildi keza Atilla Yayla'da öyle, bugün ise Hayrunnisa Gül'ün başörtüsü Sophia Loren tarzı mı olsun başka bir türlü mü olsun saçmalığını tartışıyoruz. Bu saçma-sapan yargıyla bilim yerine zulüm üreten YÖK'le ve bu basınla birşey değişmez diyorum ama içimde hep bir umut var az olsa da. Bir gün mutlaka biz de özgür, müreffeh bir ülke olacağız birgün mutlaka ama o günü ben görürmüyüm işte o muamma.


  10. Buraya Nazımcıların pek hazzetmediği, kabul etmek istemediği ''Ağa Camii'' şiirini asacağım.

     

    havsalam almıyordu bu hazin hali önce

    ah, ey zavallı cami, seni böyle görünce

    dertli bir çocuk gibi imanıma bağlandım;

    allahımın ismini daha çok candan andım.

    ne kadar yabancısın böyle sokaklarda sen!

    böyle sokaklarda ki, anası can verirken,

    işıklı kahvelerde kendi öz evladı var...

    böyle sokaklarda ki, çamurlu kaldırımlar,

    en kirlenmiş bayrağın taşıyor gölgesini,

    üstünde orospular yükseltiyor sesini.

    burda bütün gözleri bir siyah el bağlıyor,

    yalnız senin göğsünde büyük ruhun ağlıyor.

    kendi elemim gibi anlıyorum ben bunu,

    anlıyorum bu yerde azap çeken ruhunu

    bu imansız muhitte öyle yalnızsın ki sen

    bir teselli bulurdun ruhumu görebilsen!

    ey bu caminin ruhu: bize mucize göster

    mukaddes huzurunda el bağlamayan bu yer

    bir gün harap olmazsa türkün kılıç kınıyla,

    baştan başa tutuşsun göklerin yangınıyla!

     

    Ağa Cami, İstiklal caddesinden galatasaraya doğru inerken sağ tarafta kalır ve her galatasaraya doğru indiğimde Nazımın bu şiiri aklıma gelir. yazılış tarihi yanılmıyorsam 1921, yanlış da olabilir.


  11. ''Nesil oluşturamayan'',''tesiri belli anlarda olan'' Akif'in İstiklal Marşı her ne hikmetse heryerde.Tek parti diktasını onun vefatını bile haber vermediği cenazesini Mithat Cemal Kuntay anlatsın bakalım:''İstiklâl Marşı şairinin cenazesine hükümet hiç İlgi göstermedi, hatta ölüm haberi bile duyurulmadı. Neredeyse, garip bir Müslüman gibi, birkaç vefalı dostunun himmetiyle defnedilecekti."' 26 Nisan 1936'da ölen "Sami Paşazade Sezai'ye gösterilen ilgi bile Mehmet Akif'ten esirgendi. Resmî cenaze merasimi yapılmadı."Millî Mücadele yıllarında, Amerikan mandasını savunan veya Millî Mücadele'ye kayıtsız kalan, İstanbul'dan dışarı çıkmayan yazarları ve şairleri bile himaye eden hükümet, onları devlet töreniyle gömen hükümet, Cumhuriyet'e İstiklâl Marşı'nı hediye eden, hayatı boyunca bu vatan, bu millet için çalışan, Çanakkale'yi, Millî Mücadele'yi destanlaştıran muzdarip şairi, görmezlikten geliyordu. Dünyanın neresinde, hangi Millî Marş şairine karşı böyle bir vefasızlık yapılmıştı?Cenaze Beyazıt'tan kalkacak. Oraya gittim. Kimseler yok; bir cenazenin geleceği belli değil.

    Çok sonra birkaç kişi göründü. Biraz sonra çıplak bir tabut geldi. "Bir fıkara cenazesi olmalı" dedim. O anda Emin Efendi Lokantası'nın sahibi Mahir Usta, elinde bir bayrakla cenazeye koştu, sebebini anlamadım. Yine o anda yüzlerce genç peyda oldu. Üniversitenin büyük sancağına çıplak tabutu sardılar. Ellerimi yüzüme kapadım. Cenazeyi tanımıştım.

    Al sancakla siyah Kabe örtüsüne sarılan tabut, üniversite gençlerinin bir ürperme manzarası alan elleri üstünde gidiyordu. Cenazenin arkasında yekpare bir karaltı yürüyordu; bunda bir damla "teşkilât" yoktu; bunlar, bir işaretin bir teşekkülün topladığı insanlar değildi; kendi kendilerine gelenlerin saflarıydı; sırf cenazeye gelmiştiler ve bu, şahidi olmayan gözle dostluktu. Cenaze arabası, tekerleklerinde, beygirlerinde şuurlaşan bir durgunlukla arkadan, uzaktan geliyordu.

    Mezarlıkta "maket" ini almak istediler; bana danıştılar: "Tabutu açabilir miyiz?" Ona, bu kadar yakın olmaktan utandım, üniversite gençlerini gösterdim:

    - Çocuklarına sorun!.' dedim.

    İstiklâl Marşı'yla gömdüler. Fetih'ten beri şehrin toprağına kendi eseriyle gömülen ilk ölü!"

     

    ''Nesil oluşturamayan'' Akif'e birileri sahip çıkmıştı.

     

    Rahmetle anılmak, ebediyyet budur amma.

    Sessiz yaşadım, kim beni nerden bilecektir?

     

    demişti Akif ama bugün herkes biliyor Akifi ''kalıcı olamadı'' ama ne hikmetse İstiklal Marşı ''kalıcı'' oldu ya da her Çanakkale savaşının yıldönümünde okunan şiiri.Takdiri yüce Türk milletine bırakıyorum

     

    (Alıntılar Sızıntı Ocak 99)

     

    Unfortunately you don't know what i am capable of


  12. Üstad Morrison Sülünün ne olduğunu 36 yıl önce görmüş.Üstadıma bir kez daha hayranlık duydum.Başörtülüler Arabistana çıkışını yapan Morrison'a bu şiiri armağan ediyorum ve ekliyorum Rabbim bu Morrison çok yaşasın yaşasın ki ne olduğunu göremeyen kalmasın...


  13. Alşaılan seninle başa çıkmayacağız ne edelim Akif'e haksızlık yapıldığı(bilmeden ya da bilerek) ortadadır.Akif bir Necip Fazıl gibi Büyük Doğu gibi aksiyoner bir dergi çıkartmamıştır(En azından Büyük Doğu kadar ses getiren diyelim) ya da Necip Fazıl gibi Anadoluyu dolaşarak konferanslar vermemiştir hapishanelerde Necip Fazıl gibi ömür tüketmemiştir bunlar açıktır.Ya da Said-i Nursi gibi 30 küsür kere zehirlenmemiştir eserlerini kibrit kutularına yazmak mecburiyetinde kalmamıştır camları kırık bir evde polis gözetiminde tutulmamıştır.Bir bakalım şimdi en çok çileyi açık ve net Said-i Nursi çekmiştir.Ama Akifi pısırıkla fikirlerinin kalıcı olmadığıyla anlık kaldığıyla suçlamak çok saçma geliyor bu tartışmayı daha da uzatmak istemiyorum.Kim Allah için bir şeyler yaptıysa elini ayağını öperim.Vesselam...


  14. Eser Karakaş Hocadan ''Karanlığa Taş'' kitabını okudum. Kitapta Avrupa birliği sürecindeki Türkiye'nin ekonomi, eğitim, siyaset meseleleri üzerine hocanın yazdığı makaleler var. Kitapta Avrupa birliği üyesi Yunanistan ile ülkemizin birçok konuda karşılaştırılması yapılmış ve insani yaşam açısından Yunanlılardan ne kadar fark yediğini acı bir şekilde görüyoruz. Dünya yaşam kalite liginde ülkemizin 80'li sıralarda, Yunanistan'ın ise 20'li sıralarda olduğunu görmek bayağı bir üzdü şahsen beni. Saçma sapan eğitim sistemiz üzerine çarpıcı makaleler de ayrıca dikkat edilmesi gereken yazılar. Avrupa Birliğine neden girmemiz gerektiğini bir kez daha mükemmel bir şekilde özetliyor eser Karakaş. Ulusalcılık denilen neo-milliyetçi akımın çözüm değil çözümsüzlük ürettiği rakamlarla gösteriliyor. O yüzden Türkiye'ye Avrupa Birliği yolunun açık olmasını en içten dileklerimle istiyorum...


  15. Anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az... Paşa gönlün olsun Akif hiçbir şey yapmamışıtır, onun çalışmaları genele yayılmamıştır fasa fiso... Akif'in Mısırda öğretim üyeliği yaptığından Kuran tefsiri üzerine çalıştığından bihaber değilsindir herhalde neyse, anlayana sivrisinek saz... Akifin milletimin gönlündeki yeri apayrıdır herkesten farklıdır bu böyle bilinsin yeter... (intihal kısmında tırnak kullanmayı unuttuğumdandır yanlış bilgilendirdiğim için özür diliyorum kesinlikle intihale plagerism'e ihtiacım yok) ve Rabbime şükür biçare değilim o enfes espri kabiliyetini başka yerlerde dene...

×
×
  • Create New...