Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

yaren

Üye
  • Content Count

    12
  • Joined

  • Last visited

Posts posted by yaren


  1. İki şey "Kalitesiz İnsan"ın özelliğidir:

    1- Şikayetçilik,

    2- Dedikodu,

    İki şey çözümsüz görünen problemleri bile çözer :

    1- Bakış açısını değiştirmek

    2- Karşındakinin yerine kendini koyabilmek

    İki şey yanlış yapmanı engeller :

    1- Şahıs ve olayları akıl ve kalp süzgecinden geçirmek

    2- Hak yememek.

    İki şey kişiyi gözden düşürür :

    1- Demagoji (Laf kalabalığı)

    2- Kendini ağıra satmak (övmek, vazgeçilmez göstermek)

    İki şey insanı "Nitelikli İnsan" yapar :

    1- İradeye Hakim Olmak

    2- Uyumlu Olmak

    İki şey "Ekstra Değer" katar :

    1- Hitabet ve diksiyon eğitimi almak

    2- Anlayarak hızlı okumayı öğrenmek

    İki şey geri bırakır :

    1- Kararsızlık

    2- Cesaretsizlik

    İki şey yeni şeyleri ortaya çıkarmayı sağlar:

    1- Nitelikli çevre

    2- Biraz delilik

    İki şey ömür boyu boşa kürek çekmemeni sağlar :

    1- Baskın yeteneği bulmak

    2- Sevdiğin işi yapmak

    İki şey başarının sırrıdır :

    1- Ustalardan ustalığı öğrenmek

    2- Kendini güncellemek

    İki şey başarıyı mutlulukla beraber yakalamanın sırrıdır :

    1- Niyetin saf olması

    2- Ruhsal farkındalık

    İki şey milyonlarca insandan ayırır :

    1- Sorunun değil, çözümün parçası olmak

    2- Hayata ve herşeye yeni (özgün, orijinal, farklı) bakış açısıyla yaklaşabilmek

    İki şey gelişmeyi engeller :

    1- Aşırılık (mübağala, abartı, ifrat, tefrit)

    2- Felakete odaklanmış olmak

    İki şey çözüm getirir :

    1- Tebessüm (gülümseme)

    2- Sükut (susmak)

     

    Alıntıdır.


  2. MİHRABIM

     

    Mihrabım’a uğra saba yeli,huzuruna varıp edeple,selamı mıilet,heceler yarım yamalak,heyecanlar salkım saçak…

     

    "Ant olsun kuşluk vaktine…",kuşluk vakti onun gönlündeki vahyin ışığıdır,ve ışıklar nurunun aşığıdır.

    "Geceye ant ederim ki…",O’nun saçlarını kıskanmaktan gecenin bağrı yanık;gece yarısı hasretle uyanıktır.

    "Güneşe ant olsun…"ondan daha kutlu bir faniyi hiç izlemedi ve yer ondan daha kıymetli bir hazineyi hiç gizlemedi.

     

    Ahmet!…gönüller gıdası,ruhlar şifası… Gözlerin feri,şerefin zaferi… Dudağının değdiği bir güle bin can feda Ahmet,eline değmiş bir ele cihanca cihan feda.

     

    IŞIĞIM!…

     

    Göz kırpasıya Burak’ınla vardığın yere bin yılda varamazken berk uran melekler,nasıl aşkına dönmesin zeminler ve zamanlar,nasıl tutulmasın burçlar ve felekler.

    Sen var iken kıblem,gök ile yerin arasında hangi varlığa adansın ya emekler,ya hangi renk ile iltica etsin çiçekler?

    Cemalini gören aşık,görmeyen aşık iken nurun,gamzene rüyada olsun ermesin mi tennure kelebekler?

     

    GÜNAYDINIM!…

     

    Tohum versen de bize mahsul olabilseydik,kanat olsan da bize katına varabilseydik.

    şarkıların ürperdiği şebnem avuçlarında Medine rüzgarlarının ışıltılı kumlarınca yanabilseydik,sana kanabilseydik.

    bir kez olsun aşkınla döktüğümüz gözyaşlarından abdest alabilse ve denizine ve bir kez olsun dalabilseydik,ya denizinde kalabilseydik.

    Himalayalar kadar kara yüzümüzü kara yerlere salabilseydik;bağından razıye ve marziye ilhamlar alabilseydik!

     

    SEVGİLİM!…

     

    Kutlu gelişine yüz bin selam olsun,sen aydınlık içinde aydınlık,sen açıklık içinde açıklıktın.seninle sevgiler sevgili olu,seninle muhalimiz hale dururdu.

    mühürleri kaldırmada son idin sen,can kilitlerini açmada sonuncu,gülümsesen.seni görenlerin güneş düşerdi gözünden,seni sevenlerin ışık yayılırdı

    yüzünden.birer efsaneydi iki yanağın;hayal ile hatıra eleğim sağmalarıyla karanın ve ağın.

     

    SULTANIM!…

     

    Adına altınlar bastıran sultanlar şehirler alırdı,şimdi şehirleri düşüyor adınsız sultanların,adını gizli anıyor aşık-ı nalanların.

    Kulluk prangaları çözülünce ayağımızdan,azad oldu zülfünün zenciri solumuzdan ve sağımızdan.

    Ashabının kara kerpiçte gözsüz gördüğünü,biz cilalı aynalarda yitirdik ve yaptık düğünü.

    Tedavisinde hayat bulmuş hekime düşman hasta gibiyiz,mürebbisine kin güden çocuklara hasta gibiyiz.

    İnsanlık güneşe nisbet zulmete döndü,balıklar suya öfkelendi,kuzgun ete döndü;bahtımız hasrete döndü.

     

    HASRETİM!…

     

    Gümüş tenli Yusuf’u arayanlar gül teninde Yusuflar ülkesine girdiler;cennet peşinde koşanlar gül cemalinde cennetlere erdiler.

    ‘’Körün elinden tutana Hak’tan yüzlerce ecir vardır!’’buyurmuştur.

    kıyam et,tut körlerinin elinden ve israfilleyn kıyametten evvel bir kıyamet kopar.

    Yıllar yılı kendi yatağını öpen nehirlerce ak ezeli özlemlerimizin yokuşlarına ve öğüt,yine öğüt, yine öğüt aşk tanelerimizi değirmenlerinin nakışlarına.

     

    ÖVÜNCÜM!…

     

    Ruhlarımızdan kuşluklar geçti,gün geçti…akşam oldu,düğün geçti…ve gece olmadan,Yesrib’in güneşi,kerem kıl,tüllenen hayallerimize bir huzme bıraksın himmetin ve artık getirdiğin kutsal emanetin kaybolacağından korkmasın ümmetin!

    Kalbimizi kaydırmadan,bize onu haşre dek baki kılma ruhsatı ver ve yalın unutuşların poyrazında bırakıp bizi bir başımıza,belleklerimizin tereddüt dolu zembereklerinde kıvrandırma yeter.

    Gel,son kez ilk baharımız ol!.bu mevsim güller incitilmesin,gamküsarımız ol!..

     

    ÖMRÜM!…

     

    Taha ve Yasin aşkına…

    Öncesinde Senin aşkın yoksa neye yarar ölüm.

     

    İSKENDER PALA


  3. Uzak

     

    Çok uzaktayım şimdi...

    Oyun bitti. O telaşlı ve heyecanlı kalabalık... Sonra sahnedeki macera... Bitti...

    Salon boşaldı.

    Işıklar söndü.

    Herkes gitti.

    Ben buradayım. Ve burası çok uzak...

    ***

    Elimde bilet...

    Yanlış yer için... Yanlış zamanda...

    Gecenin dipsiz kuyusunda.

    İstasyonun yapayalnızı...

    Yarın sabaha kadar soğuğun ve ıssızlığın...

    Gün ağardığında yabancı bir kalabalığın içinde...

    Yapayalnız...

    Kaldığım yer, gidemediğim yerden çok uzak...

    Çok uzaktayım şimdi.

    ***

    İki kelimeyi sarıp sarmalayıp kalbimin içinde...

    Senin için.

    Söylemeye kıyamamıştım!

    Kullanılmamış ve saf ve tertemiz...

    Çok güzeldiler.

    Senin içindiler...

    Söylemediğim yere çok uzağım şimdi.

    Senden çok uzaktayım.

    ***

    Bu mevzide kurtaracaktık dünyayı.

    İnancın, aşkın, cesaretin adı olmuştuk hani.

    Sonsuzluğa ertelemiştik ya, yaşanacak ne varsa ve Allah için...

    Bu mevzide kurtaracaktık kendimizi...

    Ne kılıçlarımız ışıldadı, ne güllerimiz açtı.

    Bizi şimşek gibi yerimizden fırlatacak o beklediğimiz nara hiç yankılanmadı.

    Uzun ve yalnız bir nöbetin sabrında...

    Çok uzaktayım şimdi.

    ***

    Bir elimde geçersiz bilet...

    Diğerinde paslı bir kılıç...

    Sonra biriktirdiğim kelimelerle...

    Bekliyorum.

    Ve biliyorum; çok uzaktayım...

     

    Murat Başaran


  4. HİCRANNAME

     

    Aynalarda seni hissediyorum,

    Hayal ırmağının çağıltısında

    Umutların mecnun parıltısında

    Rüyalarda seni hissediyorum..

    .

    Ey dost en güzelin nakışındasın,

    Nurun karanlığa akışındasın,

    Bir denizin sehla bakışındasın

    Dalgalarda seni hissediyorum...

     

    Şuledar eyleyip sundun elini,

    Tayfuna çevirdin sevda yelini,

    Tutuşturdun yüreğimin külünü,

    Nevalarda seni hissediyorum...

     

    Yürürken gecenin kalbine doğru,

    Gönlümden beynime vuruyor ağrı,

    Yalnızlık bir çöldür, ayrılık uğru,

    Tenhalarda seni hissediyorum...

     

    Akşamın renginde ay ışığında,

    Bir gül yaprağının kırışığında,

    Bulutta, yağmurda, gökkuşağında,

    Semalarda seni hissediyorum...

     

    Hüzün gözlerinden ruhuma düşer,

    İçim acılarla yoğrulur pişer,

    Ey hicran yıldızı ahsen-i beşer,

    Dualarda seni hissediyorum…

     

    NURULLAH GENÇ

    • Like 1

  5. Cihanda aşık-ı mechur sanma rahat olur

    Neler çeker bu gönül söylesem şikayet olur

     

    Şeyhulislam Yahya

     

    Seni girdab-ı belaya düşürürler âhir

    Fülk-i devlette dahi mümkin ise olma reis

     

    Sünbülzada Vehbi

     

    Değildir hal-i alem ber-karar hiç gam yeme ey dil

    Bu bazara gelen geh sûd eder gahi ziyan eyler

     

    Haşimi

     

    Ne yanar mana ateş-i dilden özge

    Ne açar kimse kapum bad-ı sabadan gayrı

     

    Fuzuli

×
×
  • Create New...