-
Content Count
121 -
Joined
-
Last visited
Posts posted by kopzan
-
-
Ve "Yarın diye bir şey yoktur"u,,
-
Ölüm öncesi yorgunluk-Rasih YILMAZ,,
-
Birileri oyun oynamaya devam ederken birileri bu düzende kayboluyor..Perde arkasını merak etmeden bu düzenin bir parçası olma niyetinde değilim şükür..Söz meclisten dışarı,,
-
Ali Ulvi Kurucu-Gümüş Tül ve Alevler,,
-
Dün ilk kez acımasızca gündemle birlikte ruhumu dolduran haberleri bi günlük de olsa izlememeye karar vermiştim..Meğer habersiz kalmışım bir başka gönülden..Onun arka perdedeki destekçi,inşaa yüreği ne güzeldi..Mücadelesi boyunca ses olduğu emanetlerden şimdi bir çift dua..
Divan hazır..Rabbim rahmetini,merhametini esirgemesin..ve Rabbim ondan razı gelsin,Amin..
-
Parnatez içi anlamlarıyla daha da değer bulan bir ses,,kağıdın kaleme teslimiyetinin güzelliği yanında,ince ince nağmelerle gönülden gelen bir inleyiş..Ney'in hep aynı Sırra kanat çırpması kadar sır bir ruh..Allah güzel,muhabbeti kadim olan kelamınızın devamını nasip eylesin..
- 1
-
Teşbihde tevekkelin hakikatı..Ne güzel ifadeler..Vuslattan bir parça nasip alınmış ki,yaşanmışlık gönül hanenizde..Görelim! mevlam neyler,neylerse güzel eyler..
-
Allah razı olsun..
-
Allah razı olsun üstad,dan..Kelimeler adeta Hak'ın çeliğiyle zırhlanmış..
-
Çünkü bir Hz.Ali'nin izinden giden bir Ali daha (az'lıkta)yoktur ki;Fatıma anamızın güzelliğine peçe olsun..Hz.Ebubekir'ın güzel ahlakının devamından ne kadar nasip bilmem ki;Onun emanetini taşıyabilen bir Ayşe validemiz varolsun..Nerede bu beklentiler?beklentilerin getirdiği itaat..İradenin olmadığı yerde konuşmak işe yaramıyor malesef..Bugün ben sokağa çıkıp avazım çıktığı kadar bağırsam;bir çift kulak olmaktan öteye geçebilecek kaç tür insan çıkacak..Olmuyor efendim..Emanet almasını bilmeyen ruhlar varolmadıkça..zor..Hizmeti vazife bilip,Hak'kın rızası için koşmaya gönül bulunmadıkça zor..Yalnız gelmemişsek..yalnızlık içinde değilsek..Bir eş'de buluşabiliyorsa yürekler;bu ortak borcumuz..en azından hayal edebildiğimiz bir yarın için..İnşaallah..
-
Acep üstad o gün hangi ince,düşünmeye değer hesaplar içerisindeydi..kendinden emin..?
-
Anneannemden hatıra,en azından onun deyimiyle aklımda bir söz var..her daim yaşantımızda olması gereken;''Her an ölüm gelecekmiş gibi kendini,her an misafir gelecekmiş gibi de evini temiz ve hazır tut'' dermiş..Rabbimi anarak her daim,salih amellerle bir ömür tamamlarız inşaallah..Ecmain,,
-
Bu şiiri ilk,sureti aynaya yansımayan bir sesten dinlemiştim..
Kimdi bu meçhul hikaye..Ne idi zamanın ötesine alıp götürebilen?Cesaretti..Emanetti..
-
Allah razı olsun..Mahçupluk..
Rabbim,merhametinden daha büyük mü ki günahım!!
Amin,ecmain,,
-
Yaradanın aşkına yalnız varmak isteyen Naci'yi..Leyladan geçip vuslata yalnız yol almak isteyen Kays'ı..Sorguluyorum..Sorguluyorum..Hak diyemiyorum..
-
Türk, dünyanın ve tarihin en eski kavimlerinden biridir. Çeşitli tarihî belgelerden öğreniyoruz ki, bu kavim, aynı zamanda tarihin kaydettiği en medenî ve dinamik "içtimaî ırklardan" biridir. Öte yandan, bu kavmin dikkati çeken bir yönü de diğer kavimler gibi "putperest" olmayışıdır. Yani Türklerin yontulmuş ve müşahhas tanrıları yoktur.
Türkler, bütün tarihleri boyunca, hep "dosdoğru" olan dini aramışlar, Musevilik, İsevilik başta olmak üzere çeşitli dinlere girip çıkmışlardır. Türklerin eski dinleri olan "Gök -Tanrı" dininde de "Tanrı Tek"tir ve asla müşahhas bir varlık değildir, fezaları ve semaları istilâ eden bir yüce varlıktır. Kaldı ki, bu dinde, Cennet (Uçmak), Cehennem (Tamu), İblis (Yalbız), Melek (Ercin), Ahiret (Öte dünya), Peygamber (Yalvaç),... inançları vardır.
Öyle anlaşılıyor ki, Şanlı Peygamberimiz'den önce, buradan da birçok gerçek peygamber gelip geçmiştir. Nitekim yüce dinimizden öğrendiğimize göre, bütün zaman ve mekânlara peygamber gönderilmiştir. Böyle olunca, hiç şüphesiz, Orta-Asya'dan da kim bilir kaç peygamber gelip geçti? Çünkü Cenab-ı Hak, bir peygamber göndermedikçe, hiçbir kimseye ve kavme azap etmeyeceğini bildirmektedir. Bu hususta, yüce ve mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır: "Biz, bir peygamber gönderinceye kadar azap ediciler değiliz". (El-İsrâ/15).
Bu açıklamalardan sonra, şu noktaya gelmek istiyoruz: Şanlı Peygamberimiz'in tebliğleri ile şereflenmeden önce, bütün Türkler, kâfir değildi. Kimi Musevî, kimi İsevî, kimi de yukarıda belirttiğimiz tarzda "muvahhid" idi. Tıpkı, putperest Arapların arasında bulunan “Hanifler” gibi Türkler'in içinde de doğru inanan insanlar çoktu.
Kısaca belirtirsek, Türkler, âdeta bütün tarihleri boyunca, İslâm'ı aramışlar ve beklemişlerdir. Nitekim İslâm'la karşılaştıkları zaman da aradığını bulan insanların heyecanı ile kitleler halinde Müslüman olmuşlardır. Bilhassa, ilk Müslüman hakan olan Abdülkerim Satuk Buğra Han'dan sonra, başta Karahanlılar olmak üzere, bütün Oğuz ve Türk beyleri İslâm'a koşmuşlardır. Böylece 10. asırda, hemen hemen bütün Türklük Âlemi, İslâm ile şereflenmiş bulunmakta idi.
11. asırda ise Türklük, artık İslâm'ın hizmetinde ve "İlâ-yı Kelimetullah" için canla başla çalışacak, birçok İslâm büyüğünün de belirttiği üzere, Eshab-ı Kiram'dan sonra, İslâm'ı yücelten en büyük millet olacaktır. Selçuklu hakanı Tuğrul Bey, "Sultan-ül Müslimîn" unvanını alacak, "tevhid bayrağını" yücelterek elden ele, nesilden nesle devredecek, nihayet Osman Oğullarından Yavuz Sultan Selim Han ile "Şanlı Peygamberin Kutlu Vekili" olmakla zirveye ulaşılacak idi.
Türkler, yalnız askerî sahada değil, içtimaî, iktisadî, ahlâkî, bediî ve fennî konularda büyük eser ve hamlelerle İslâm Dünyası'nın şanını ve şerefini yüksek tutmasını bilmişlerdir. Gerçekten, Selçuklu ve Osmanlı kültür ve medeniyeti, bunlara ait eser ve belgeler, incelendiğinde hayran kalınmaktadır. Kendi zamanının en ileri teknolojisine, mimarisine, toprak sistemine, devlet teşkilâtına, hukuk sistemine, bediî mahsullerine, tıbbına, ilmine ve fennine sahip olunmuş, dünya çapında ilim ve fikir kadroları yetiştirilmiş, 11. asırdan 17. asrın başına kadar, Türk-İslâm medeniyeti, insanlık âlemine ışık tutmuştur.
Sonra ne olmuştur? Sonrasını, sizler bizden iyi biliyorsunuz. Onun da tahlilini sizler yapınız. Çünkü gemi gelip karaya dayandı. Yahut sütunumuz doldu…
Seyyid Ahmed ARVASİ
-
Es-selamünaleyküm..EL-Hükmü Lillah.. Hala bugünde tespit ve tesirini gösteren ehl sözler bunlar..Dün'ü muhafaza edip bugünde yaşamak,bir çift ümit sığdırmak,teslimiyet..kısacası tevekkel gitgide zorda..yaşanamamakta!Kaçarak kurtulmak mı yoksa bizzat cüzzi iradeyle müdahale,mücadele mi?Eskiden''olsun en azından biliyorum''lu sözlerimin bugün esiri olmaktan korkuyorum..Tekbir tekdir!Yol belli..rütuşlar hayli fazla..bir halka..bir birlik..adımlar aynı izin peşinde..nerede?ümit etmekten geçtim,oturup imana takvıye olacak bir çift sohbet edilebilecek insan benım cevremde çok az..Ben demekten öteye geçmek isterdim ama içerden baktığıma dışardan seyirci kalmak zor ve acı..Allah yar ve yardımcımız olsun..
-
İki çift sözle aklandı öyle mi!!!KURBAN OLSUN FATİH'E...!!!
-
SULTANIM
Derlerse Sevgili ayakbastı buraya
Getirin o diyardan toprağı buraya
Getirin de yüzüm süreyim nurlansın
Gidince dökün kabrim üstüne nurlansın
Düşersem Beytullah yoluna
Nasipse bana ölmek Hakk yolunda
Tavaf etsem bin kere
Gitmem kabrini görmeden bir kere
Kültürümün büyük bir parçasıdır Senin sevgin
Sevgin olmazsa ben bu kara kalple neyleyim
Mutlaktır, görmek isterim nur yüzün
Görmezsem ne Hakk’tan ne de yardan geçerim
Görmek isterim dünyada yüzün
Görmezsem ne gecem olur ne de gündüzüm
Can feda Senin bir damla gözyaşın
Sensiz ne yaparım ey Gündüz’üm
Gayrı görün rüyamda Rasulallah
Bilmem ne yapayım dün işledim günah
Ya Rasulallah sen önümde gündüz
Bense yalvarırım gece gündüz
Behaeddin Raşid Han YÜCE
(Kardeşim)
-
Ayva;sarı-nar;kırmızı-Sonbahar..
-
Dua..Dua..Rabbim biliyor ya;bugün haberleri izelerken yiyor olduğum ekmek boğazımdan geçmedi!ne yapabilirdim-li soruların ızdırabını tarife takatim yok..Eloğulları bile hakları kadar Filistindeki kardeşlerimiz için hak istemeyi bilirken,birileri hala boy gösterisi peşinde!Bağlanmış mı ellerimiz?El'lere mi bırakıldık?..
Bizim ciğerimizi sızlatanların da Rabbim sızlatsın ciğerlerini!Bugün evvelden ne kaldı,yine de kaldı..Devamı nasip Ya Rab derken ahir zamanın korkusu sardı içimi..Bihaber nefes yaşayan insanların arasında mecbur kılılanlardan olmanın acı hali içindeyim..Kim susturuyor?Ya da dile gelen her kelimede neden başlar aşağı?Öğün yiğidim,başlar yüksekte!Olmalı!lari ne vakit terkettik?Daralıyorum,kendimi paralıyorum..Rabbım yar ve yardımcımız olsun..O israil rezilli bilemez ki! Beden onların gözüyle ancak toprağa gübre olur..Ama her gün terütaze çiçekler yenıden büyür!!Rabbım affet!Gafıl kullarını ''ıslah et'' demek bize düşmez..Onlara hidayet ver..Amin
-
Aynadaki yalan..''Zira gördüğün suret senindir,aynanın değil..''
-
dar-ı saadet,,
-
Bir kitap çıkarmak ona ne vakit nasip olur bilmem ama kardeşim bir gün bana demişti ki:Öldüğüm zaman;arkamda hatırlanacağım,faydalı olacağım sözler kalsın istiyorum..ismim imzada buluşsun..kalmışsa ömür;yarını olsun..ve inşaallah benden sonra sebeplerimde buluşanlar bir hayr duayı esirgemesin demişti..
isminle,gönüllerde buluşmak güzel şey Gökhan kardeşim..Rabbim hayırlı eylesin..Sana sabrı veren Rab,ne güzel selametini de yüklemiş hayırlısıyla..
Canınız Sıkıldığında Ne Yaparsınız?
in Serbest Kürsü
Posted · Report reply
Can sıkıntımı en hat safhaya getiririm..Geçmez,,