Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

calamaro

Üye
  • Content Count

    15
  • Joined

  • Last visited

Posts posted by calamaro


  1. eminönünden nasıl gelebilirim.?....:)

     

    Eminönü'nden Sirkeci'ye doğru çıkın. Sirkeci tramvay durağını görünce devam edin ve durağın size göre sonuna gelince, Doğubank yoluna girdiğiniz köşedeki binanın üstüne bakarsanız Gençlik Meclisi'ni göreceksiniz =) Hemen durağın karşısındayız. Tarif edemediysem, orada birine sormanız yeterli olacaktır =)


  2. rabbim daim eylesin.ne güzel işler yapıyorsunuz.inş bizlerde katılmak isteriz.yalnız tek bir sorum olacak; acaba anadolu yakasında teslim edebileceğimiz bir yer varmı?bilgi verirseniz sevinirim.

     

     

    Amin, teşekkürler. Binamız Sirkeci'de. Kendiniz getirip bırakıyorsunuz. Ya da kargoluyorsunuz. Kargo için özel bilgileri mesajlayabilirim tercihiniz bu olursa. Ya da bize adres bırakıyorsunuz, her hafta bir aracımız gelen adreslerden kitapları topluyor. Tercihiniz bu olursa da özelden adresinizi beklerim.


  3. (B)ilginize arkadaşlar..

     

     

    ARKADAŞIM, SEN DE GETİR!..

     

    Bir dünya.. Giriş ücretsiz değil.. Tek gişesi var.. Ve tek bileti.. Gişesine kütüphane der, biletine kitap.. Onlar da bu dünyaya erişmek ister.. Ama biletleri eksik.. Gelin, onların biletlerini biz tamamlayalım!..

     

     

    Merhaba arkadaşlar,

     

    İBB Gençlik Meclisi olarak düzenlediğimiz 7 Bölgeye 7 Kütüphane adlı projemizle, Kırklareli, Kırıkkale, Uşak, Osmaniye, Bayburt, Mardin ve Van illerinden belirlediğimiz, aşağıda listesini bulabileceğiniz, kütüphanesi olmayan okullara kütüphane kazandırmayı amaçlamaktayız. Bu projemize, göndereceğiniz kitaplarla vereceğiniz destek bizleri mutlu edecektir. Meclis binamızda bulunan kitaplığımız da, getirip, kendi ellerinizle koyacağınız kitaplarla dolmayı bekliyor. Hatta dolup dolup boşalmayı..

     

    BİR KİTAP VER, BİR GELECEK AL!..

     

     

    OKULLAR

     

    Kırklareli-Kofçaz, Kofçaz Merkez İ.Ö.O

    Kırıkkale-Bahşılı, Atatürk İ.Ö.O

    Uşak-Eşme, Öğretmen Ali Baykal İ.Ö.O

    Osmaniye-Bahçe, Ahmet Tekkan İ.Ö.O

    Bayburt-Demirözü, 75. Yıl Pansiyonlu İ.Ö.O

    Mardin-Nusaybin, Fatih Sultan Mehmet İ.Ö.O

    Van-Başkale, Cumhuriyet İ.Ö.O

     

     

    İrtibat:

     

    [email protected]

    İBB Gençlik Meclisi-(212)5141176

    Hamidiye Cad. Çelikhan No:16 Kat:2

    Sirkeci/Fatih/İstanbul

     

     

    http://www.facebook.com/pages/7-BOLGEYE-7-...17712997?ref=ts


  4. (B)ilginize arkadaşlar..

     

     

    İBB Gençlik Meclisi nisan ayı Söyleş(el)im programı, 25 Nisan Pazar, saat 13:30’da, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ali Beyhan’ın teşrifiyle, İBB Gençlik ve Spor Müdürlüğü’nde gerçekleştirilecektir.

     

    Konumuz, tarihin en tartışmalı şahsiyetlerinden, Osmanlı tahtının 33 yıl sabihi olan II. Abdülhamid. Çok yönlü ve geniş bir döneme tuğrasını çeken bu devlet adamının ‘Hafiye Teşkilatı ve Julnaller’ini konuşacağız. Konuğumuzun bu alanda çalışmaları mevcut, öyle ki Mehmet Mercan’ın bir makalesinde ‘Osmanlı tarihinde II. Abdülhamid dönemi en çok tartışma konusu olan dönemlerin başında gelmektedir. Bu dönemin içinde de “Hafiye Teşkilatı” yani istihbarat teşkilatı, en çok eleştirilen ve tartışılan birimlerden birini oluşturmaktadır. Konu hakkında çok sayıda eleştiri olmasına rağmen “İnsan bilmediğinin düşmanı olur.” atasözünü doğrular biçimde bu konuda çok az sayıda bilimsel yayın bulunmaktadır. Bu yazılardan birini kaleme alan Mehmet Ali Beyhan, makalesinde, II. Adülhamid dönemindeki jurnallere ulaşılamadığını ve bir kısmının da imha edildiğini ifade etmektedir’ diye atıfta bulunduğu değerli hocamızdır.

     

    ’Hafiye teşkilatı nedir?’, ‘Bir bilgi toplama merkezi miydi, topluma nefes aldırmayan bir örgütlenme miydi?’, ‘Osmanlı Devleti’nin yıkılış sürecine girdiği ve Avrupalı devletlerce Hasta Adam’ın kimin kucağında öleceğinin tartışıldığı dönemde, II. Abdülhamid, iktidarın dizginlerine asılabilmek için hafiye teşkilatını kurmak zorunda mıydı?’, ‘Bu teşkilat devletin ömrünü uzatabilmiş miydi?’, ‘Abdülhamid jurnalleri nasıl değerlendiriyor, bunlara yönelik neler yapıyordu?’… Bu ve buna benzer tüm sorularımızla, 25 Nisan Pazar, hocamız Mehmet Ali Beyhan’la ilk istihbarat teşkilatımızı konuşacağız.

     

    Tüm Osmanlı coğrafyasından Abdülhamid’e akan bu bilgi akışını doğru değerlendirebilmek için, sizleri de bizimle İBB Gençlik ve Spor Müdürlüğü’nde olmaya davet ediyoruz.

     

     

    25 Nisan Pazar, saat 13.30

    Yer: İBB Gençlik ve Spor Müdürlüğü

     

     

    http://www.facebook.com/event.php?eid=1017...7444&ref=ts


  5. Çok iyi düşünülmüş bir proje ve umarım aynı 'iyi'likte hayata da geçirebiliriz. Kitap katkısı bakımından hepimizin elimizden geleni yapacağımızdan şüphem yok. Kitaplar toplantıda bir araya getirilecektir ya da yollanacaktır şahıslar tarafından. Para yollayıp aldırmak isteyenler de olabilir. Bir üyemizin vasıtasıyla indirimli alınabilecekmiş gerekirse anladığım kadarıyla. Ben de bu hususta bir detay belirtmek isterim. Büyük Doğu Yayınları bu sene de Tüyap Kitap Fuarı'nda stand açarsa eğer oradan da indirimli bir şekilde kitap temini yapılabilir. Hem site yönetiminin, hem de site ahalisininin aklında bulunsun.

     

    Bunun haricinde Yunus Coşkun'un vesilesiyle bu projenin uygulanabileceği bir okul bulunmuş. İleriki safhalarda başka okul ya da kuruluşlara da ihtiyacımız olacaktır sanırım, yani bu adım başarıyla atlatılabildikten sonra inşallah. Bu konuda ihtiyaç dahilinde girişimde bulunabilirim, bu noktada da yardım edebilmeyi diliyorum.

     

    Hayırlısı olsun.


  6. Bu konu hakkında yorum yapabilecek kadar bilgi sahibi olmadığımın farkında olduğumdan sadece yazılanları okumakla yetiniyorum. Fakat bir site sakini olarak iyi niyetle şunu söylemek isterim ki haklı olduğumuzu düşündüğümüz, doğruluğuna inandığımız hususlarda saygı ve terbiye sınırını aşmadan bildiklerimizi paylaşabiliriz. Son zamanlarda sıkça rastladığım tabir-i caizse bayağı yorumlar bu siteye yakışmıyor, yakışmamalı.


  7. Kürt sorunu yok diyen arkadaşların,insanların çoğunun konuştuklarının,tarzlarının bile aslında başlı başına bir sorun olduğunu ne zaman farkedeceğiz acaba?

     

    Bu çok hassas bir konu ve bu konuda bakış açısı çok önemli.Bir iki başlıkta daha zamanında benzer konular işlenmişti,aynı şeyleri tekrarlamak istemiyorum ama kısaca : Yapılanlara,yapılmaya çalışılanlara imtiyaz gözüyle bakmaktan çok,bu sorunu ortaya çıkaran ve kendi çıkarları doğrultusunda bugüne kadar kullanmış olan güçlerin ellerinden kozlarını almak olarak bakmak daha doğru ve sağlıklı olur diye düşünüyorum.

     

    Arzu ettiği gibi bir meydan değil burası belki ama yorumumu bitirmeden yorum yapan arkadaşlardan birinin isteğini burada yerine getirmiş olayım da aman beni silahla susturmasın.Ben Kürt bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım ve PKK'ya karşıyım.Ve ben kime yapılırsa yapılsın,haksız yasaklara,ön yargılara,kişinin ırkına,diline saygısızlığa diye uzayıp giden bir listede yazabileceklerime de karşıyım.

     

    Herkesin söyleyecek sözü var şu dönemde ama zamanında bu insanların dili yasaklanırken,yani yok sayılırlarken,sırf Kürt oldukları için hapishanelerde işkence görürlerken,vatanlarına birçok insandan daha fazla bağlı olup da ön yargılı bakışlara,konuşma tarzlarına maruz kalarlarken,bunlarla beraber dolaylı olarak birçoğu bahsettiğimiz güçlerin kucağına bırakılırken,PKK ile aynı cümlede dahi olsa Kürt'lüğün yan yana olmasından rahatsızlık duymalarına rağmen PKK=Kürtler anlayışının devam etmesine seslerini çıkarmayanların şimdi de çıkarmaya hakları yok bence.

     

    Eyvallah..


  8. S.a canlar..

     

    Filistin'deki kardeşlerimiz için en azından elimizden geleni yapalım diyoruz sürekli.Dualarımızın onlarla olması da bizim en iyi yapabileceklerimizden sizin de malumunuz.Kardeşlerimiz için Fetih Suresi okuma kampanyası düzenleniyor.Hedef sayı olarak bir milyon belirlenmiş.Okuyup,okutarak bu kampanyaya katılmak isteyen arkadaşlar bana en kısa zamanda bu başlık altında ya da öm yoluyla sayı bildirirlerse çok sevinirim..

     

    Allah kabul etsin..


  9. "...kürtçe tv ve devletin etnik kökenlerine tanıdıgı bu müsemma bu devletin sonu demektir ki..."

     

    Bu devletin sonu ifadesini kullanmak dahi istemiyorum ama madem siz rahat rahat kullanabildiniz,o zaman şöyle bir düzenleme yapalım.Devletin sonu gelecekse (ki dediğiniz gibi Allah göstermesin) de karşı çıktığınız bu yapıcı durumlar ile değil de,bu durumları müsemma olarak adlandıran zihniyet ile gelir.

     

    Hala anlamamakta neden ısrar eder insanlar aklım almıyor.Şu an 'biri'leri faydalanıyor Kürt vatandaşlarımızın zamanında sunulmuş koşullar,yasaklar,bazen çeşitli korkular,cahillikler sebebiyle kandırılmaya çok müsait,yine bu 'biri'lerinin çok işine gelen büyük kesiminden.İşte devletimiz de bu koşulları yavaş yavaş ortadan kaldırmaya,kendilerine düşman olduğunu zannettikleri devletin aslında onların yanında olduğunu göstermeye çalışıyor.Aynı 'biri'lerinin adam toplamak için kullandıkları en büyük kozlarından biri olan dil problemini ortadan kaldırıyor mesela bu adımla.Öyle bir zaman gelecek ki artık kandırmak için kullanabilecek seçenek bulamayacaklar.Bu taraftan neden bakamıyor musunuz?Neden aslında bu sorunun yok olması için atılan yapıcı adımlar olduğunu ve 'biri'lerinin hiç hoşuna gitmediğini göremiyorsunuz?

     

    Her yerde saçma sapan bir sürü şey görür oldum bu konuyla ilgili.Neymiş TRT 6 varsa TRT 3-5 (üj-bej) 'i istiyorlarmış.Aman ne komik!Kürtler etnik kökeni farklı olan bir azınlık,onların bir dili var,hadi onlar için bir kanal açalım,eğitimde de kullanılabilsin bu dil değil ki buradaki olay.İşte bunu farkedemiyorlar.Eğer olay bu olsa o zaman içimizdeki tüm farklı etnik kökenli insanlara bu hakları vermek gerek.Ama öyle değil işte.Kürtler harici hangi azınlık 'biri'lerinin işine geliyor?Hangi azınlık etnik kökeninden,dilinden dolayı 'biri'lerinin amacına hizmet ediyor,onlar tarafından kullanılabiliyor?Zaten hiçbir azınlık sayıları bakımından onların işine yaramaz ki bu kadar.İşte sırf bu yüzden sadece Kürtler için,sadece Kürtçe için böyle bir ayrım yapıldı.Sırf artık bir kışkırtma sebeplerini ortadan kaldırabilelim diye.

     

    Off,daha ne diyeyim,o 'biri'leri kadar birçok vatandaşımızın bu konuda sahip olduğu zihniyet de bize zarar veriyor.Farkedebilmek dileğiyle..


  10. Kürt vatandaşlarımızın kanmamaları gerekenlere kanmalarının sebepleri üzerinde durabildiğimiz zaman,onları kandıranların yararlanabileceği birçok koşulla,eksikle karşılaşıyoruz.Kananlar kadar,onların kanmalarına sebep olan ya da başka bir tabirle onları kandırmak için kullanılan ortam koşullarını hazırlayanların da suçlu olduğunu biliyoruz.Kürtçe de onların işine gelen,rahatça kullanabildikleri bir malzeme oldu bugüne kadar.Özellikle Kürtçe'nin konuşulmasının yasaklandığı zamana denk gelen süreçte bizimle uğraşanların her zamankinden daha fazla taraftar topladığı hepimizin malumu.TRT 6 açılımıyla birlikte ellerinden bir kozu almış olduk.Hem de zamanında askerde annesiyle konuşamayan ya da yatılı okulda Kürtçe konuştuğu için öğretmenlerinden dayak yiyen insanlardan da gecikmiş özrümüzü dilemiş olduk..

     

    Hayırlı olsun..

×
×
  • Create New...