Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

sancı

Üye
  • Content Count

    4
  • Joined

  • Last visited

Posts posted by sancı


  1. Ense Arkası -I-

     

    Duyamıyorum bir radyo cızıltısında modernist bir ses

    Kulaklarım kusuyor her şeyin güzel olduğu kanısı veriyormuş.

    Nefret ederdi kulaklarım bundan

    Çünkü yenildik, yıkıntılar arasında bir ceset

    Bu sese mi uyanacak?

     

    Konuşmanın vakti bu sesler tuvaletinde çok asil kalıyor

    Susuyorum o yüzden.

    Konuşmak zahmeti bir milyonluk parçası bozulmuş yapbozu kurtarmaz.

     

    Sabah kalkarken 3 saatin sonunda gördüğüm neydi?

    Ben kalkarken neden ağlıyorsun?

    Uyumam canımı acıttığından mı?

     

    O ve onlar oralara yakışmaz

    Beyinleri öksüz, ruhları da sahteliği öğrenmişler

    dört duvar bir arada tutan taban gibi

    Yutmuş onları da Niyorklu bir lağım zengini

    Gitmişler oraya öğrendim.

    Pembe giymiş o unutmuş Arjantinde karlı günü

    Niyorka inmiş, bir plastik şişe hatta teneke

    de olabilir ikram etmiş lağım zengini cebinden.

     

    Ve ateşteki yumurtaları izledim

    Bekliyorum o gölgeye bakarak

    soğuk yok ama titreyenler arasından

    bir civciv çıkacak mı?

    ateşte yumurta ve kurallar,o işaretlemeler

    ve bir İstanbul

    bu bedenden istifaya başvurdu

    Ben mi?Bilmem..Bilmiyorum..Bulantının zevki gibiyim biraz.

     

    Ense Arkası -II-

     

    Dokunduğum siyah bir ışığın bilinmezliğinde

    Ama acıyor hissizliğimin gölgesinde kilitli

    parmak uçlarım benliğime siyah bir çorap giydiriyor

    Bakıyorum düşmeyen yer kadar uzaktayım

    Bilinmezlik hücrelerimde

    Uzaklaşıyorum..

     

    Her gün bitişsiz.

    Tutuyorum o parmaklarından

    bugün günlerden ne?Hangi aydayız?

    Birileri söylesin hangi yıla geldik?

    ve birilerine haber salın..

    Ben kaçıncı yüzyıldayım?

     

    Yabancı bir boyunun sıcaklığında başladı...

    O güne kadar değil miydim?Anımsamıyorum

    Fakat burdayım..Yabancıda...

     

    Dokunmak alıp giden ve bırakmaz bir kirli sel

    Çirkinlikler akıyor sağımdan solumdan

    Fakat tutan o dalgalı seyiriş pisliğimde...

     

    Bilinmiyorum.Bilmiyorum.

    Kaç kere dün oldu?

    Kaç kere bugün?

    ve yarın kaç kere olacak?

     

    Sayızlığı öğreniyorum.Aklın intiharında sayı yok

    Agustin tutuyor beyaz buzun üzerinden

    Yarın diyor İnşallahını duyamıyorum?

     

    Bilinmez bir ensede, arkalardayım

    Yabancılaşıyorum,dedem yok artık.

    Kaleme açılan pencereme rüzgarlar fırlatan

    gözüme bir uğultu bırakan dedem..

    Yok..

     

    Ense Arkası -III-

     

    Asfur parmağımda ağlıyor..Ölüyormuş bilmiyorum

    Pamuk perdelerimi yıktı balyoz

    Ardından bilinmezlikteyim.

    Ve ardından süzgeçsiz yabancılıkta..

    Ve ardı..

    Balyoz da yıkıldı...

    Mayın ''may'' kibarlığının tezatında

    bir kaba ölüm

    Kanatlarım mayınlara çarpıyor.

     

    Sen..Böyle değildin..

    Seni böyle gördüğümde ben böyle olamazdım.

     

    Niçin ve neden demiyorum.

    Sebebsizliğe öylesine inanmışım ki?

    Bilinmezlik kuşatmasında Gandileşiyorum.

     

    Araf kusuyor...

    Arkalarda bir yalnızılık..

    Araf kusuyor...

    Ruhum yalnızlığı kusuyor...

     

    Sadece noktalar kaldı virgülsüz, üstsüz, üçsüz...

    Bilmiyorum.Nerdeyim?

     

    Yalvaran bir ses ensemin arkasında

    Yutkunamıyorum ensemin arkası acıyor...

    Kökleri toprağın altında yanıyorum.

    Nerdeyim?

    Ensemin arkası neden yok Baudalaire?Kedilerini bırak!

    Nerdeyim?Nerede?

     

    Ense Arkası -IV-

     

    Çatının dört direği yıkıldı..

    Ben ilkinde öldüm..

    İkincisinde de

    Üçüncüsünde de...

    Ve dördüncü

    Onu unutmadım hatırladım hep yıkılan

    her çatıda

     

    Üç katlı çatının

    Ense arkaları yanıyor..

    Zarifçe bir masal..

    Ense arkası nerdeyim, nerede olmadığını bilmediğim

    sen söyle!

     

    Ense arkasında hangi Tanrıya başvuracağım?

    Ense arkasında dipliğin yüksekliğinde

    bilmiyorum..

    Yabancı bir ses inceliyor?

    Bilmiyorum...

    Ense arkasındayım...

     

    osman hulusi hayrullah. 2009-Haziran-


  2. Zerrenin Taarruzu

     

    Gökten aşağısının sevimliliğine inat

    Aşağıdan korktum gökten bakarak

    Sus!Beynimdeki her zerrenin cümlesi

    Ve es!Rüzgarın zerresine bakarak...

     

    Çizgide var;havada, suda sözde

    İnsanlığın özünde fakat biçare

    Hapise atılan,satılan,tükürülen o zerre

    Öl!Toprağın her zerresine bakarak...

     

    Çöle azapla,ateşle,zincirle

    Suda şevkat,asillikte at.

    Bayezid umutsuzluğunda o zerre

    Öldü,öldürdü kendini utanarak...

     

    Zerreyi öldürerek,dirilterek

    Ruhu yaratarak,yok ederek

    Ölümü zerrenin içinde öldürerek

    Zerrenin içindeki zerreye bak!

     

    Al ey zerre ruhumu kusarak!

    Al ciğerimden kan damlatarak!

    Ayrılıkta,hasrette,hüzünde,çilede hep zerre

    Bırak,bırak!

    O'nun zerresine zerrelenmeye bak!

     

    o.h.h.b

×
×
  • Create New...