Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

esvedeyn

Üye
  • Content Count

    38
  • Joined

  • Last visited

Posts posted by esvedeyn


  1. Valla kimin neresi atarsa atsın, umrumda değil. Kimse bu saçmalıkla kafa bulmaktan alıkoyamaz beni. Artistliğe pabuç bırakacak korkaklık yok fakirde.

     

    Yazının kesilen kuyruğu da ayrı bi lezzetti ya neyse. :unsure:

     

    Baykal'a ve Baykal duruşlulara uyuz oluyorum.

     

    Çok meraklı isen s.gürselgile ulaş..kafa mı bulacaksın-artistlik mi yapacaksın , başka birşey mi yapacaksın yap..hadi bunu yap..seninki artistlik bre..hemde muhatabı olmayan bi artistlik..sanal alemde artistlik..ya da efelen me mi diyeyim..merdi kıpti şecaat arzetme varyasyonları bunlar ve oldukça komik kaçıyor doğruısu..s.gürselgilin iki cümlesini al ve fırsat bu deyip saldır..eee gerisi nereye gitti bu adamın söylediklerinin..sen mi güme götürmüş oluyorsun şimdi..gayet komik ..

    Evet ölü ağlayıcıları modunda üstad anıcıları ve anırıcıları var bu memlekette..özellikle belediye encümen racüllerinin iki oy hesabıyla bi salon ve iki üstad resmi ve bide bir ortaokul talebesi canhıraş sakarya şiiri..ondan sonra büyük şair-edebiyat adamı ve tarikatçı N.Fazıl..bi de h.üzmezi çağırırsın iki üstad ve ben hapisteyken komiklikleri yapar..millet gülmekten yerlere yatar...evet üstadı andık..seneye ölmez sağ olursak ve de mühim bi işimiz olmassa yine anarız..

    İşte s.Gürselgilin yeni değil şu kadar zamandır yüreğini kanatan ve dillendirdiği mide bulandıran durum bu ve benzerleri..niye gocunuyorsun sen ..üstüne alınmana bir sebeb mi var..yoksa s.gürselgile şahsi gıcığın mı ?

    Zaten yazı , saçma sapan bir sebebtendir mutlaka , sansüre tabi kılınmış..yazık ya..bu nedir ya..taasub mu..marazlılık mı nedir anlamak mümkün değil..


  2. esselam...

     

    Çok değerli gönüldaşlarım son derece seviyeli-usturuplu bir teati çıkartmışlar ortaya..Allah razı olsun hepsinden..

    İnşaAllah komplodur bu inşaAllah H.Üzmez'nde dediği gibi komplo çıkar bu olay..kim istemez ki komplo çıksın ve oyunlar tabi eğer varsa tepetaklak gelsin..ah keşke..

    Evet mahkeme henüz başlamadı bile , yine evet ki bir insan suçu ispatlanana kadar yani bir mahkeme onu suçlu ilan edene yani mahkum edene kadar suçsuz kabül edilir ama yukarıda kardeşimin dediği gibi , vicdanlarda mahkumiyet tavan yaptı..vicdan terazisi Üzmezin aleyhinde dengeyi bozdu..bekliyelim tabi , bir ümit bekleyelim ama dikkat de edelim..yani sahiplenmeden bir bekleyiş olsun bu..yine çok önemli bir noktaya da işaret etmiş forum ehli ki ; evet Vakitçiler de savunucu değil bekleyici konumunda sabitlenmişler , yani bu da çok önemli ve bize de ayna olmalı..Şu görüşte çok önemli ; ''komplo da olsa Üzmez buna zemin hazırlamış , meydan , fırsat vermiş''..evt feraseti-basireti elden bırakmış..bu onun suçu , çok dikkat etmeliydi..ama o etmedi-etmemiş bu ayan..yazık oldu işte çok yazık..


  3. esselam...

     

    _ Gözümüz ve gönlümüz Ararat'daır , oraya dikili ve meftundur her daim..Şimdi birileri önümüze bir çakıl taşı atıyor ve işte çözüm , buna razı olun diyor...biz yaptık ve oldu , oh oh abilerimiz çalışıyor...sen de sesini çıkarma , protest olma teslimiyetçi ol , arap atı değil kaplumgağa ol vs..bunlara karnımız tok olmalı..BüyükDoğu fikir-aksiyon-haraket çizgisidir..haraketi olmayan , aksiyonu olmayan fikir de olmaz..

    _ YUkarıdaki (kıymetli gönüldaşlar başlığı) karışık salata menüsü temcit pilavi gibi bütün zamanlarda icabettikçe ortaya konur böyle..ne diyeyim yiyenlere afiyet olsun..benim hayvan terli..vesselam..

     

    Şimdi şuurlara altarnatif bir haber koyayım da ; bktan , sonu olmayan , ahiri berbat bir fikrin saliklerinin bile davaları için neler yaptıklarını tipik olarak görün..

     

    _ İşte çadır ve DTP'liler !

    dtp-cudi-etegine-yerlesti_o.jpg DTP, Cudi Eteğine Yerleşti!

     

     

    PKK'ya Karşı Yürütülen Sınır Ötesi ve Yurt İçindeki Operasyonlara Tepki Göstermek için Şırnak'a Gelen DTP'liler, Cudi Dağı Eteklerinde Kurulan Çadırlara Yerleşti.

     

    Havaların soğuk olması nedeniyle eyleme katılanlar çadır önlerinde yakılan ateşlerin etrafında ısınmaya çalıştı. Çadır eylemine DTP'li bazı milletvekilleri de katıldı. Çadırların önünde biriken gruplar, DTP'li milletvekillerini, PKK ve elebaşı Abdullah Öcalan lehine attıkları sloganlarla karşıladı. Eyleme başta DTP Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna, Grup Başkanı Ahmet Türk, milletvekilleri Sırrı Sakık, Fatma Kurtalan, Sevahir Bayındır, Gultan Kışanak, Osman Özçelik, Hasip Kaplan ve belediye başkanları da katıldı. 6-02-2008


  4. ESSELAM...

     

    _Nevada adamı ve pettown adamı diye isimlendirdikleri kendi imalatları fosilleriyle insanlık ehramını kandırmaya çalıştı bu şarlatan evrimci antropologlar..foyaları ortaya çıkınca kepazelikleri paçalarından aktı sahtekarların..Ama dewam diyorlar geçiş döneminin fosilllerini aramaya , bir bulduk mu işte o zaman yakacağız tüm insanlığın çırasını hayalleriyle..Evet arıyorlar , maymun - insan arası bir yaratık fosiline ulaşmaya çalışıyorlar , harıl harıl..çünkü başka çareleri yok bu zawallıların ve mutlaka bir somut örnek ortaya koymak zorundalar , çünkü tüm alfabeleri yalama olmuş , dumura uğramış vaziyette..kazıyorlar kazıyorlar..toprakların altlarında , bataklıkların diplerinde yarı maymun yarı insan bir türev peşindeler..kolay gelsin..buyursunlar kazmaya dewametsinler..meydanlar onları bekliyor..Ulan kaza kaza bunlar köstebeğe dönüşmesinler , tam evrim olur valla..evraka!


  5. Esselam...

     

    12Agustos 1928 de İstanbul'da bulunan Atatürk , Modadaki deniz yarışlarını seyretmişti. Atatürk daha sonra Kalamışta Belvü bahçesindeki baloya katılmıştı. Ahmet Banoğlu'nun Atatürkün istanbuldaki hayatı isimli kitabının 1. cildinin 218. sayfasında Atatürkün kızların başlarını açtırmasını anlatıyor:

    _"Atatürk, çoşkun alkışlarla karşılandığı bahçede kendisi için hazırlanan masaya oturmuştur. Atatürk'ü yakından görmek için kendilerini dans yerine atan çiftler neşe içinde dönerlerken, başıörtülü bazı kadınlar ve kızlar Atatürk'ün dikkatini çekmiştir.Atatürk dans etmekte olan İhsan bey adında bir doktorun kızını çağırarak şöle demiştir:

    _''Hanım efendi bu başörtünüzü çıkardığınız takdirde daha güzel olacağınızı tahmin ediyorum, isterseniz bir tecrübe ediniz.''

     

    Genç kız Atatürk'ün bu hitabı üzerine başındaki örtüyü çıkararak dansa devam etmiştir. Bundan sonra memnun olan Atatürk, bir kaç dakika sonra aynı genç kızla dans etmiştir.

     

    "Atatürk, başörtüsü ile dans eden öteki hanımlarada aynı tavsiyede bulunmus, örtüleri çıkardıkları taktirde daha iyi olacaklarını söylemiştir. Bunun üzerine balodaki bütün hanımlar başörtülerini çıkrmışlardır.Bundan sonra başörtüsüzlük kasabalara kadar yayılma istidadı göstermiş , hatta modalaşmıştır.


  6. esselam...

     

    _Adına laiklik denilen hormonlu extazy in insanları insanlıktan çıkarıp nasıl hayvanlaştırdığının , belli bir histerik anormal yaşama nasıl mahkumettiğinin resmidir bu! Lan bunları Alaman doktorları da iyi edemez , kudurmuş bunlar , birtek ağızlarında salyaları eksik..Canları cehennem e bu pisliklerin..hortumcu-vurguncu-sapık-asalak guruhun zavallı maşaları ; itlaf vaktinizin yaklaştığını mı söylüyor içgüdüleriniz size , hakikat doğru... viyaklayın bakalım meydan sizindir..


  7. 68538.jpg İzmir'de Çarşaf Yaktılar !

     

     

    ::Yükseköğretimde türbana izin veren düzenlemeye karşı en sıradışı tepki İzmir'den geldi. Demokratik Sol Partili bir grup kadın ilginç bir eylem düzenledi...

     

    DSP İzmir İl Başkanlığı, düzenlediği eylemle yüksek öğretim kurumlarında başörtüsü kullanılmasına serbestlik getiirlmesine yönelik yasal düzenleme çalışmalarını protesto etti.

     

    Yürüyüş sırasında protesto amacıyla sembolik olarak kara çarşaf giyen bir grup kadın, önce çarşaflarını çıkardı, sonra da çarşafları yaktı. 2-2-2008


  8. esselam...

     

    _Peki bu iş nasıl olacak ?

    Yani tesettür Allah'ın bir emri ise eğer, ki kesinlikle öyle , kadınlar bu emri nasıl bir vasıtayla hayata geçirecekler..bu işin yani tesettürün keyfiyeti-muhtevası ne olacak..Emri - hükmü va'zadenin rızası hangi istikamette aranacak?

    Memleketimizde pardesü ve üstüne başörtüsü yaygın bir şekilde kullanılıyor , kadınlarca..Bir de çarşaf var..Şimdi hangisi emre uygun bir tesettürdür?Bu işin bencesi , bizcesi olamayacağına göre ,Rıza-i İlahi hangi giyinişte ortaya çıkar?


  9. _Senin bu yazıya boksta sallama dallama yumruklar derler ki , hiçbir teknik yönü yoktur , boşluğa sallanır ve rakibe de isabet sanşı yoktur , panik halinin yansımasıdır ve aynı zamanda ne yapacağını bilememekten kaynaklanan , düşülen çok komik bir durumdur...


  10. Aşık kadın duygusal düşüncelere kapılıp her ne kadar acı çekse bile, bu sevmeyen erkek için bir şey ifade etmez. Yani yine de aşık kadını sevemez. Vicdanı varsa sadece üzülür ve elinden bir şey gelmez. Çünkü bu erkek onu sevmiyordur.

     

    esselam...

     

    Kadın erkeği seviyor..yani hadi adı aşk olsun , erkek sevmiyor... yani ; kadının sevgisinin karşılığı yok , veya tam tersi erkek seviyor ama kadında karşılığı yok..Peki şimdi buna aşk mı diyeceğiz..boş tenekeden bile bir ses işitebilirsiniz , yani ona vurduğunuz zaman bir ses çıkar , ama bundan birşey çıkmaz..o zaman biz buna nasıl aşk diyeceğiz?_Anladığım kadarıyla mevzunun mihengi bu..Bence bir aşağılama yok ve yazı gerçekten fikir veriyor , hakikati saçlarından yakalayıp meydan yerine , yani görücüye çıkarıyor..Sosyal hayatın içinde de pek çok tezahürleri var , örnekleri var..yani bunun adı aşk değil..aşk olmuyor..vesselam...


  11. vak-man.jpg Genelkurmay Hesap Ver !

     

    _Olur-olmaz yerde laiklik nutku atan, üniversiteye başörtüsü ile girilip-girilmemesi konusunda görüş açıklayan, Kutlu Doğum Haftası’nda ilahi okuyan çocuklar için bildiri yayınlayan Genelkurmay yetkililerinin “Terörle mücadelede güvenlik zaafı mı var?” sorusuna cevap vermesi isteniyor.

     

    1- Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt ve diğer komutanlar “sınırötesi operasyon” için izin istiyor. Ancak 13 askerimizin şehit olduğu Şırnak, sınırdan 50 km. içerde. Lice ise 250 km. içerde... Vatandaş soruyor: Teröristler bu kadar mesafeyi yürüyerek katederken, güvenlik güçlerimiz ne yapıyor?

    2- 13 askerimizin şehit olduğu Gabar Dağı, 9 Haziran’dan bu yana güvenlik bölgesi... Buna rağmen PKK’lı teröristler buraya nasıl geldi ve nasıl pusu kurdu?..

    3- Genelkurmay’ın 20 Eylül 2007 tarihli açıklamasında Şırnak’ın Kato Dağı’nda 40 teröristin çembere alındığı bildirilmişti. Bu 40 PKK’lı ne oldu?.. Öldürüldü mü, elden mi kaçırıldı?..

    4- Terörle mücadele, niye 3-5 aylık askerlerle yürütülüyor da, Özel Harekât timleri kullanılmıyor?.. Özel Harekât timleri niye kaldırıldı?

    Beytüşşebap ilçesinde 12 köylünün öldürülmesinden sonra önceki gün Şırnak Gabar Dağı’nda teröristlerce pusuya düşürülen birliğimizin 13 askerini şehit vermesi, bugün de Lice ve Şırnak’ta 2 erin şehit olması, güvenlik zaafiyetini gündeme getirdi.

    Kendi sınırları içinde terörle mücadele edemeyen devlet yetkililerinin, sınırötesi operasyon talebi ciddi bulunmadı. Kamuoyu, güvenlik bölgesi ilan edilmesine ve teröristlerin çembere alındığı açıklanmasına rağmen, teröristlerin askerlerimizi nasıl şehit ettiğine yönelik açıklama bekliyor.10-10-2007


  12. esselam...

     

    ''diyamandi'' _ Yüce Allah'ın ve Rasülünün cihad emri her zaman kafir milletler tarafından terörizm olarak nitelendirilmiştir...bu bir vakıa..Ve onlar kafir tıynetleri icabı bir mülahazayla haraket ediyorlar zaten bu durum ehl-i cihadı yolundan ırgalamaz...Gerçek terörist abd ve İsrail'dir ve silahları seçenler de onlardır..Ne demek istediğimi anlıyorsun inşaAllah..Müslümanlar kısas haklarını sonuna kadar kullanırlar...yurtlarımızı işgal eden , kadın - erkek demeden mütecaviz olan , kendi millet ve devletlerinin bekası için her türlü işgal ve şerefsizliği mübah gören emperyal çapulcuyu ehl-i cihad gördüğü her yerde ve zamanda vurur..Bu Allah ve Rasulunün bahşettiği bir hak ve emirdir..Ve mü'minler zaferle değil , seferle mükelleftirler..Yurdu işgal edilmiş , karısının kızının namusu kirletilmiş , evi barkı başına yıkılmış herkes , belki çaresizliğinde getirdiği bir mülahazayla haraket eder ve intihar(şehadet komandosu)'da olur , kendini ve değerlerini canıyla da bu şekilde savunur..Bu son derece tabii ve şerefli bir haldir..Mevla Ehl-i Cihad'ı muzaffer kılsın ve bizleri de Şahadet ve Cihad şuurundan mahrum eylemesin..inş..Vesselam!


  13. bence adamı tek kalemde silmeyin arkadaşlar. şimdi sayacağım konularda görüşlerinizi merak ediyorum, lütfen paylaşın.

     

    çeçenistandaki müslüman kardeşlerimizin yapmakta olduğu cihattır. bundan eminiz. filistindeki kardeşlerimizin uğraşıları da cihattır.

     

    peki avrupa ülkelerinde ve bazen amerikada islamın adının terörizm gibi bir kelimeyle anılmasına sebep olanların yaptıkları?

     

    esselam...

     

    ''Suudi Müftü, vatandaşları zekat paralarını terörist gruplara vermemeleri konusunda uyardı.''[/color]

     

    Sahibinin sesi yobazın yaftaladığı insanlar , dini-namusu-vatanı için dağlarda savaşan veya şehirlerini işgale karşı savunan mücahit mü'minlerdir..Çeçenistan-Afganistan-Filistin ve diğer beldeler..siz de bunu belirtmişssiniz zaten...ama o sütü bozuk yobaz bu mücadeleyi terörizm olarak nitelendiriyor..Çünkü dünyanın her yerinden ve Suud'dan da cihat beldelerini sureta bir mücahid savaşçı trafiği vardır ki , biiznilleh hiç durmaz..İşte bu softanın derdi bu !_Anla..birileri o nu maşa-piyon olarak kullanıyor ve o da zaten buna pek hevesli ve yatkın..

    _ Siz muhterem arkadaşım lütfen açık konuşunuz..''peki avrupa ülkelerinde ve bazen amerikada islamın adının terörizm gibi bir kelimeyle anılmasına sebep olanların yaptıkları?''NEYİ KASTEDİYORSUNUZ BURADA..lütfen örnek veriniz..mesela 11 Eylül mü?Yapanların ellerine sağlık , Ahmak Fil ininde vurulmuştur işte daha ne istiyorsun..varsa başka örnek söyle konuşalım..vesselam...


  14. Emin Çölaşan..Müstafi piyon

    62404.jpg 'Beni Böyle Kovdular Ey Halkım'

     

    Emin Çölaşan Hürriyetten kovuluş nedenini kitaplaştıtdı..Doğan Grubu’nda geçirdiği 22 yılı ve işten kovulma sürecini tüm ayrıntılarıyla ‘Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi’ isimli kitabında anlattı.

    Kitap yakında piyasaya çıkacak , Akşam Gazetesi Çölaşanın kitabının bazı önemli bölümlerini yayınladı...İşte o başlıklar :

     

    .Ben hükümet aleyhine yazdıkça Ertuğrul kızıyordu. Yine aramaya başladı: Niye yazıyorsun bunları be kardeşim, bin defa rica ettim yazma diye. Ondan sonra başımıza bela açıyorsun..

     

    .AYDIN DOĞAN’DAN ‘FIRÇA’ MEKTUBU ;

     

    Kitaptaki en önemli bölümlerden biri de AKP’nin 8 aydır iktidarda olduğu 24 Temmuz 2003’te Aydın Doğan’ın Çölaşan’a yazdığı mektup. “Sevgili Emin” diye başlayan ve “Gözlerinden öperim” diye bitirdiği “fırça” mektubunda Aydın Doğan kibarca şu uyarılarda bulunuyor:

     

    “.... Bugün denizde yüzerken iki önemli arkadaşım bana şu suali sordu: ‘Yahu Emin Çölaşan yıllardır İ. Melih’i yazar, onun fakir çocuklara dağıttığı 150 futbol topunu. Herkes ‘Emin Bey soyguncularla hiç uğraşmıyor’ diyor. Tabii cevap vermekte zorlanıyorum. Evet Emin, 25 yıl sonra sana böyle bir mektup yazmak durumunda kaldım...”

     

    .ERTUĞRUL ÖZKÖK: Gazetecilik değil cambazlık yapıyorum!

     

    ÇÖLAŞAN kitapta Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök’le olan kavgalarını ve diyaloglarına da geniş yer veriyor. Çölaşan Özkök’ün kendisini her seferinde sırtından vurduğunu anlatıyor.

     

    Ertuğrul Özkök’ün, bir görüşmede anlattıkları ise şoke ediyor:

     

    “Ben aslında gazetecilik yapmıyorum burada biliyor musunuz? Ben cambazım cambaz. Cambazlık yapıyorum. Benim zamanımın yüzde 80’i cambazlıkla geçiyor. Benim karşımda patron var. Kızları var, damadı var.”

     

    .Diğer Başlıklar ŞÖYLE:

     

    Beni böyle kovdular ey halkım ;

     

     

    Aydın Doğan Çölaşan’a ilk uyarısını ne zaman ve nasıl yaptı?

     

     

    Çölaşan işten atıldıktan sonra ilk nereye gitti?

     

     

    Özkök’ün Cumhurbaşkanlığı için oyun planı neydi?

     

     

    Özkök, bir yemekte kaç çeşit şarabı deneyip beğenmedi?

     

     

    AKP’nin seçim başarısından sonra Özkök’ün tepkisi ne oldu?

     

     

    “Aydın Doğan, hükümete kinleniyor” derken kastedilen neydi?

     

     

    Aydın Doğan, Çölaşan’ın hangi yazısını affetmedi ve küstü?

     

     

    Özkök’ün “Gözünü seveyim hakkında yazma” dediği kişi kim?


  15. esselam...

     

    Kaba softa , ham yobaz..Üstadın da sık sık kullandığı bu kategoriye nasıl da cuk oturuyorsun..Yuh olsun sana saçının , sakalının ve malum yerlerinin bile kılları ağarmış ama sen boş yaşamissın...senin gönlün bir kere bile cihad ve şehadet aşkıyla yanıp tutuşmamış ve şimdi de yayınladığın fitneyle müslümam gençleri cihaddan soğutmaya-uzaklaştırmaya çalışıyorsun..Ve bunu yaparken bile müfterisin..sen o pis ve buruşuk dilini hangi zındika komitesinin emrine verdin de cihat beldelerinde dinini , vatanını , namusunu yokluklar-sıkıntılar içerisinde savunan bir avuç ehl-i imanı yavşakça ithamlarına kurban ediyorsun..Utan Ve Allah'dan kork!

    _Tarih , senin gibi bunak , her türlü kullanıma açık sözde alim-müftü falan... fitnebaz sahtekarların ümmet üzerinde yapageldikleri tahribatlarla dolu..sen ve senin gibiler 24 saat biyerlerini de yırtıp-paralasalar bu gençler ve bu cihad-mücadele asla durmaz..Cihad meydanları mücahidsiz kalmaz..Seni ve fitneni de ciddiye alacak bir Allah'ın kulu çıkmaz..Ey sahibinin sesi bunak , otur oturduğun yerde , pis çeneni kapa..!


  16. Malum fetvanın sahibi Şeyh Abdülaziz

    ....7422.jpg Suud Cihad Yasağı Getirdi!

     

    Suudi Arabistan müftülerinden Şeyh Abdülaziz Al-i Şeyh, Suudi gençlerinin cihat adı altında başka ülkelere savaşmak için gitmesinin caiz olmadığı yönünde bir fetva yayımladı.

     

    Esvatu’l- Irak haber ajansının bildirdiğine göre Suudi Arabistanlı Müftü Şeyh Abdülaziz Al-i Şeyh, yayımladığı son fetvasında gençlerin yabancı istihbarat servislerinin maşası haline gelerek yaptıkları çirkin eylemlerle yabancıların hedeflerini gerçekleştirdiklerini belirtti.

     

    Bazı gençlerin kendi büyüklerinin ve alimlerinin emirlerini dinlemeyerek cihat adı altında başka ülkelere gittiklerini belirten Şeyh Abdülaziz Al-i Şeyh, “bu büyük müfsitlik ulülemrin emirlerine itaatsizlik gibi büyük bir günaha sebep olmaktadır”dedi.

     

    Şeyh Abdülaziz Al-i Şeyh, coşku ve heyecanları istismar edilen Suudi gençlerinin yeryüzünde fesat çıkarmaya çalışan kimselerin tuzağına düştüklerini ve bunun da diğer bir müfsitlik olduğunu belirterek tahrik edilen bu gençlerin yabancıların askeri ve siyasi hedeflerini gerçekleştirmek için kendilerini feda etmeye hazır hale geldiklerini ifade etti.

     

    Suudi Müftü, vatandaşları zekat paralarını terörist gruplara vermemeleri konusunda uyardı.

     

    Suudi Arabistanlı 38 alim ve akademisyen, geçtiğimiz yıl Irak’taki Sünnilerin Şiiler tarafından katliama tabi tutulduğunu belirten ve dünyadaki tüm Sünnileri, Irak’taki Şiilere karşı cihada çağıran ortak bir fetva yayınlamıştı.

     

    Suudi Arabistan’daki bazı alimlerin kutsal mekanların tahrip edilmesine yönelik fetvalar yayınlaması ve Samerra kentindeki Askeriyeyn türbesinin iki kez bombalı saldırılara hedef olması, Suudi Arabistanlı müftülerin Lahey’deki uluslar arası mahkemeye şikayet edilmesine sebep olmuştu. YDH 4-10-2007


  17. 5374.jpg Radikal'den N.Fazıl cehaleti !

     

     

    Yaptığı Darwinist yayınlarla sık sık eleştirilen Radikal gazetesi, dünkü verdiği ekte tam bir cehalet örneği sergiledi.

     

    Radikal gazetesinin Pazar ekinde yayınlanan “Necip Fazıl ile Nazım Hikmet’in çocukları” başlıklı makalede Necip Fazıl için ‘İslâmcı Faşist(!)’ ifadeleri kullanıldı.

     

    Seyfi Öngider, makalesinde, Nazım Hikmet ve Necip Fazıl’ı kıyaslayarak Necip Fazıl’ın soyunun Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le devam ettiğini belirterek, Nazım Hikmet’in ise Deniz Gezmiş’in asılmasıyla beraber davasının sekteye uğratıldığını iddia etti.

    Yazısında Abdullah Gül ve Deniz Gezmiş’i kastederek “İki genç de sistemle başı beladan kurtulmayan iki büyük şairin hayranıydı” diyen Öngider, “Gül, İslâmcı-faşist Necip Fazıl’ın şiirlerine, Gezmiş ise komünist Nâzım Hikmet’in şiirlerine tutkundu” diyerek tam bir cehalet örneği sergiledi.

     

    MİYASOĞLU: TAM BİR CEHALET !

     

    Radikal gazetesinde Necip Fazıl Kısakürek’i faşistlikle suçlayan Seyfi Öngider adlı yazarın cehaletini sergilediğini söyleyerek tepki gösteren araştırmacı-yazar Mustafa Miyasoğlu, “Bir insanın Necip Fazıl’a ‘faşist’ diyebilmesi için komünizmi, faşizmi, dünyayı ve en önemlisi de tarihi ve hiçbir şeyi bilmemesi lazım” dedi. Necip Fazıl’ın, ömrünü komünizm ve faşizmle mücadele etmekle geçirdiğini vurgulayan Miyasoğlu, şunları söyledi: “Necip Fazıl gerçekten İslâm akidesine uygun olarak bir yaşam sürdü. Hem komünizme hem de faşizme hayatı boyunca karşı çıkmıştır. Onun karşısında durduğu bir ideolojiyi ona mal edebilmek için cahil olmak gerekiyor.”

     

    Vakit

     

    10 Eylül 2007 / 11:11


  18. Allah hidayet versin...

    Büyük bir çoğunluğu müslüman olan Türkiye bu konuda sessiz kalmamalı!...

    İran'a da helal olsun.

     

     

    _ Maalesef onların çok daha mühim işleri war..muhafazakar kesimin oylarıyla işbaşına geldiği warsayılan hükümet we bahse konu oy deposu bu kesim yine sessizlik ve tepkisizlik rolünü başarıyla ifa edecek..öyle gözüküyor..ewt İran'a helal olsun..gerekeni gerektiği yerde yapıyor..demek ki yapılınca oluyor..DÜN DANİMARKA , BUGÜN İSVEÇ YARIN ??_Ewet meydanın boş olduğu izlenimi uyandırmak , meydanı boş bırakmak kadar tehlikelidir..Mevla şuur eksikliğinden kurtarsın ümmeti ve bu milleti..


  19. Hz. Muhammed'i köpek gibi tasvir ettiler!

    İsveç'te de Hz. Muhammed'e hakaretler yağdıran karikatürler yayımlandı.

     

    Danimarka'dan sonra sıra İsveç'te... Hz. Muhammed'i köpek gibi tasvir eden karikatürleri bir gazete yayımladı, İran Büyükelçi'yi çağırıp nota verdi..

     

    Hz. Muhammed'i terörist gibi gösteren bir dizi karikatürün Danimarka'da yayımlanmasının ardından şimdi de İsveç krizin kıskacında... Nerikes Allehanda isimli bir İsveç gazetesi Hz. Muhammed'i köpeğe benzeten karikatürler yayımladı. Lars Vilks isimli İsveçli bir sanatçının yaptığı karikatürleri baş sayfadan yayımlayan gazetenin genel yayın yönetmeni kaleme aldığı makalede de "Müslümanlar dinle ilgili hiçbir konuyu alttan almıyor. Onların tepkilerinden endişe edilerek sergilenecek eserlere, basılacak haberlere karar veriliyor. Bu büyük hata" dedi. İran, pazartesi günü İsveç Büyükelçiliği'ne çok sert sözlü bir protesto iletti. İsveç'in Tahran Büyükelçisi Gunilla von Bahl'ı Dışişleri Bakanlığı'na çağıran yetkililer sert tepkilerini iletti. "Basındaki ifade özgürlüğü başka dinlere hakareti izin vermemelidir" diye konuştu. Vilks hazırladığı karikatürleri geçtiğimiz ay başında "Sanatta Köpek" isimli bir serginin yönetimine yollamış ve sergilenmesini istemişti. Ancak sergi yönetimi karikatürlerin Müslümanları rencide edecek nitelikte olduğunu söyleyerek sergilemeyi reddetmişti. Ucundan dönülen kriz gazetenin karikatürleri yayımlamasıyla tekrar gündeme deldi. 30-08-2007


  20. 44331-kavgam_hitler.jpgHitler'in 'Kavgam' Kitabı Yasaklandı !

     

    Adolf Hitler'in 1925 yılında yazdığı 'Kavgam' adlı kitabın Türkiye'de yayımlanıp satılması Alman mahkemelerinin girişimi üzerine yasaklandı.

     

    Kitabın yayın hakları Bavyera hükümetine ait. Alman yetkililer kitabın yayımlanması için hiçbir yere izin vermiyor.

     

    Ancak Türkiye'de pek çok yayınevi telif haklarını ödemeden bu kitabı basıyor.

     

    'Kavgam' 2005 yılında Türkiye'de en çok satan kitaplar listesine girmişti.

     

    Bavyera hükümetinin kitabı basan yayınevleri hakkında Türk mahkemelerinde açtığı dava sonunda, varılan karar uyarınca kitabın yayımlanması ve satılması yasaklandı.

     

    Hitler, İkinci Dünya Savaşı'nda on milyonlarca kişinin ölümüne yol açan Nazi rejiminin ideolojik altyapısını hapishanede olduğu yıllarda kaleme aldığı bu kitapta açıklıyordu.

     

    Almanların üstün ırk olduğunun vurgulandığı ve Yahudi karşıtı görüşlerin yer aldığı kitabın yayımlanması ve satışı Almanya'da İkinci Dünya Savaşı'ndan beri yasak.

     

    23-08-2007


  21. kanald123.jpg Kanal D'ye "Hüseyin" cezası!

     

     

    Radyo ve Televizyon üst Kurulu (RTÜK), “Kavak Yelleri” dizisinde bir köpeğe Hüseyin isminin verilmesi nedeniyle bazı vtandaşların gösterdikleri tepkiyi dikkate alarak Kanal-D televizyonuna ceza verme kararı aldı.

    Üst Kurul, yayın ihlallerini görüştüğü dünkü toplantısında, Kanal D’ye ceza verme kararı aldı.

     

    “Kavak Yelleri” dizisinde bir köpeğe Hüseyin isminin verilmesi nedeniyle, Alevi-Bektaşi kökenli bazı vatandaşların gösterdikleri tepkiyi dikkate alan Üst Kurul’a, bu konuda telefonla çok sayıda şikayet de yağdı. Ayrıca dizinin yayınlandığı gün, bazı vatandaşlar kanalın önüne giderek protesto gösterisinde bulunmuş, özür talep etmişti. “Kavak Yelleri” dizisinin yapımcıları konuyla ilgili özür dilese de Kanal D ceza almaktan kurtulamadı.

    Diziyle ilgili hazırlanan uzman raporunun bir bölüm şöyle:

    “….Kanal D Yayın Kuruluşunda Perşembe günleri yayınlanan ‘Kavak Yelleri’ isimli dizinin 16.08.2007 tarihli bölümünde sanatçıyla köpeği arasında, ‘Yaa sana bi isim bulmak lazım ya. Dur bakiyim Ali yok, Mehmet yok, çomar momar onları hiç demiyorum. Hüseyin. Evet ya sen Hüseyin’sin yaa. Hüseyin şahane isim. Evet, evet’ şeklinde bir konuşmanın geçtiği, daha sonra köpeğe defalarca ‘Hüseyin’ diye hitap edildiği tespit edilmiştir.

     

    Bilindiği gibi bazı isimler, isim olmanın ötesinde bir anlam taşımakta ve bazı insanlar tarafından kutsal bir çağrışım alanı içerisinde görülmektedir. Söz konusu yayın kuruluşu ve dizinin yapımcıları her ne kadar Hüseyin ismini kasıtlı olarak kullanmadıklarını ifade etmişlerse de, bu isimlendirme Hz. Muhammed’in torunu ve Hz. Ali’nin oğlu olması hasebiyle Hz. Hüseyin’e muhabbet besleyen büyük bir kitleyi rencide etmiş ve bu rencide oluş gerek RTÜK iletişim hattına gelen şikayetler, gerekse de televizyon kuruluşunun önünde yapılan protestolarla dile getirilmiştir. Dolayısıyla Kanal D’nin bu diziyi yayınlamakla, 3984 sayılı Kanunun (e) bendinde dile getirilen, ‘Yayınların toplumun milli ve manevi değerlerine ve Türk aile yapısına aykırı olmaması’ ilkesini ihlal ettiği kanaatine varılmıştır….”

    RTÜK'ün kanallara verebileceği cezalar arasında uyarı, savunma-program durunma ve para cezası bulunuyor. (ANKA) 23-08-2007


  22. ESSELAM...

     

    Ewet Yüce Mevla önümüze O nu koymuş.. O na bakacağız ; _Peygamber O...Efendi O...Örnek O , Mihenk O ... Ölçü O...İnsan O , Adam O...Lider O , Komutan o...Hayat O...Kurtuluş O..Ahlak O..Edeb O...

    O ndan ne kadar alırsan o kadar ümmetsin...ne kadar alırsan o kadar kulsun..Ne kadar bakarsan o kadar anlarsın...ne kadar anlarsan o kadar yaşarsın..kurtuluş sana o kadar gelir..

    Yönünü-Yolunu O' ndan ne kadar çevirirsen o kadar sapıtır , nefsinin ve şeytanın zebunu olursun...

    Allah'a iman dahi O nun tarif ettiği yoldan olursa iman olur..yoksa olmaz..

    Mevla şu alemde O nun nurlu yolundan-ahlakından...yarın yevmil kıyamede şefaatinden ayırmasın cümlemizi inş...Vesselam..

×
×
  • Create New...