Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

gökhan

Üye
  • Content Count

    7
  • Joined

  • Last visited

Posts posted by gökhan


  1. Selamlar,

     

    Efendim iş nerelere geldi, şaştım da kaldım doğrusu. Gerekli temellendirmesi yapılmış bir mesaja bu denli içerlemenize bir mana veremedim. Her neyse, "Mevzu değişti" diyelim ve şimdi inelim detaylara...

     

    Öncelikle şunu vurgulamak gerekir. İnsanların idolleri elbette olacaktır. Mesela pozitivistler bir bilim adamına ve misal -atıyorum- sevgililerine, bir dine mensup olanlar Peygamberlerine ve çağdaşları dinamik bir fikir ve aksiyon adamına, bir futbolcu adayı sevdiği bir oyuncuya bu gözle bakacaktır, veya kısaca bağlanacaktır. Bu, hiç de anormal ve yadırganacak bir tavır değildir. Kişiler bu şahsiyetleri iyice etüd ederek kendilerine idol bellemelidirler (Genelde durum böyle midir, bilmiyorum, zaten genelin eğilimi de şu an için beni ilgilendirmiyor, ben en azından böyleyim, olması gerekenin de bu olduğu fikrindeyim.). Bu ilişki tarzı içerisinde bağlı olunan şahsiyetin doğruları ve yanlışları da iyice analiz edilip anlaşılmalı, ona göre konum belirlenmelidir. Bir tanrılaştırmadan uzak durulmalıdır. Bu bedih hakikat hepimizin malumu...

     

    İşin bir de hakikate bağlılık kısmı var. Eğer idolünüz mükemmel bir insansa, "Büyük"se, "alkışlanacak nitelikte"yse, bunu beyan etmekte de kesinlikle bir beis olamaz. Yeterince analiz edilmiş bir insanın arkasından gidiliyorsa ve bunun sebebi de açıklanıyorsa, "Ama, ama siz hep böylesiniz zaten, siz onu çok sevip hatalarını görmüyorsunuz, bal gibi de hata işte bu, bana ne bana ne, onu savunmak için yazıyorsunuz, bırakın insanları putlaştırmayı, efendim her insan hata yapar hadi itiraf edin bakiyim hadiii!" tarzından tepkiler vermek, topu taca atmak, fikri bir mevzuda mevzu üzerinde değil kişiler üzerinde yoğunlaşmaya çalışılırken karşıt deliller de atlanacağından resmen zeytinyağılaşmış olmak, karşı tarafa aynı isnadda bulunurken dar bir görüşün sınırları içerisinde boğulurcasına sıkışıp kalmak kabul edilebilir haller değildir. Kimsenin, karşısındakinin samimiyetini bu şekilde yargılamaya hakkı olmasa gerektir. Mevzu üzerinde temellendirilmiş bakış açıları her zaman için kişiye ve eğilime yönelen tespitlerden daha üstündür ilm nazarında...

     

    Bir insan gerçekten büyükse bunu ifade etmekten çekinmek ifadenin en hafifiyle korkaklıktır. Büyük olduğuna inandığım insanın büyüklüğünü söylemekten asla çekinmem. Gördüğüm hakikat buysa ben ne yapabilirim? "Modernizmin yumuşatıcı etkisi" insanları ortada bırakma yönünde bir yol çizmiş durumda. Empatiyi abartıp başkasının penceresini sahiplenenler mi ararsınız, her ne şekilde olursa olsun, bir fikrin kökten savunulmasını reddeden eğilimler mi? Unutulmamalıdır ki karşı çıkılması gereken radikalizm değil, körü körüne, yani bir konu hakkında yeterli malumata ve mutmain bir kalbe sahip olmadan onu savunmaya yeltenmektir, karşıdakini şahsıyla yargılamaya çalışmak ve fikirleri fikirlerle çürütecek birikimden uzak olunduğu halde polemiğe girmeye kalkmaktır. Bu hale kısaca tutuculuk veya yobazlık diyebiliriz. Biz üstad sevgisinde radikal olabiliriz, fakat bunun temeli olduğundan bu hiç kimseyi gocundurmamalıdır. Başka birisi sevmez, bu ayrı bir meseledir... Çok fazla dağıtmayalım konuyu, şu halde bile toparlaması zorlaştı.

     

    Bir kişi eğer bir davayla özdeşleştiyse ve o kişinin tanıtılmasına ihtiyaç olduğuna inanılıyorsa, o kişi her yönüyle ele alınır, incelenir ve takdir de edilir. Bu da gayet tabiidir. İdol olarak seçilen insanların bir analize tabi tutulması gerektiğine dair tespitinize katılıyorum. Fakat gerekli analiz yapıldıktan sonra bu kişiye sevgi göstermek, yazının başından beri vurguladığım gibi, normal ve haklı bir davranış olacaktır. Ayrıca bazı haller vardır ki, analize gerek duymayacağınız şekildedir herşey, bedahet hükmündedir. Bu hallerde kişinin özelliklerine ulaşan genel bir analizden ileriye gitmek pek de mümkün olmaz tahlil mevzuunda, orada hayranlık başlar...

     

    Tarkan'a hayran olunduğu gibi, üstada da hayran olunur esasında. Yalnız aslolan bu değildir elbette. İnsanlar olaylara bakarken onun bakış açısını kazanabiliyor mu, ona olan hayranlığı içerisinde ondan birşeyler kapabiliyor mu, onun sayesinde, onun ışığında birşeyler üretecek hale gelebiliyor mu; yoksa duddaklarını iki 30'luk cetvel boyu aralayıp bön bir hayranlıkla, insanı aktif bir varlık, bir özne olmaktan çıkaran bir büyülenmişlik hali içerisinde dona mı kalıyor? Elbette elzem olan, ulaşılmaya çalışılması gereken nokta ilk haldedir. Bir de "Teşbihte hata olmaz", lakin bir Tarkan hayranlığı ile bir Üstad hayranlığını, hatta genelleştirelim, bizden olsun veya olmasın bir fikir adamının hayranlığını aynı kefede değerlendirmek mümkün değildir. Bunu yazarken "siz bu hataya düştünüz" demek istemedim, yalnızca arada bulunan ve bilinen, bilinmesi gereken ciddi gömlek farkını bir kez daha ifade etmeyi arzuladım.

     

    Üstad hata yapmamış mıdır? Kim sorabilir ki bunu?.. Kendisi dahi hatalarını kabul etmiştir (Sadece Bohemian dönemindeki yanlışlarını değil, sonraki döneme dair, özellikle fikri yanlışlarını daha sonraki eserlerinde düzelttiği vakiidir). Onun atladığı hataları olmamış mıdır? Elbette olmuştur... Mesela benim de şahsen okurken "Keşke yazmasaydın bunu be üstadım" dediğim ifadeleri girmiştir kitaplara. Fakat bunlar bir insanın büyüklüğüne halel getirir mi? Peygamberler dahi zellelere sahipken, bazı hatalar sebebiyle birilerini mahkum etmek mantıkî değildir. Aslolan, o hatalardan ders alıp onlara düşmeme gayreti içinde bulunmaktır ve bu hataların kişinin "büyük"lüğüne, "mükemmel"liğine bir etkisi olmayacağını bilmektir. Aksini iddia etmek Peygamberlere dahi küçüklük atfetmeye gider ki, Allah muhafaza buyursun...

     

    Üstadın hataları olmuştur dedik, fakat bu hatalar bazı çevrelerce dillendirilen bazı şekillerde vuku bulmamıştır, bunu da yine fikri bir temele dayanarak ifade edebiliriz. Mesela şu enaniyet meselesi... Bu enaniyetin yanlış bir tutum olduğunu kabul etmek zorunda değiliz, fikri temelimiz var ve biz bu temele dayanarak bunun bir hata olduğunu reddediyoruz. Çünkü mühim olan, hadiseleri içinde bulunduğu şerait içerisinde değerlendirmek ve ona göre hüküm vermektir. Mesela can çekişen bir köpeği öldüren bir kişi, asla canilikle suçlanamaz. Cellatlara, alelade bir katil muamelesi yapmak mümkün olamaz.

     

    Tüm birikimime dayanarak şunu söyleyebilirim. Üstad kusursuz değildir -tüm insanlar gibi- ama, "mükemmel"dir, "büyük"tür -Birkaç insanda olduğu gibi-!..

     

    Bu yazı direk size yazılmış değildir, sizin şahsınızda bir genel tavrı hedef almaktadır, yanlış anlaşılma olmasın. Finallerinizde Allah yardımcınız olsun, başarılar diliyorum.

     

    Saygı ve selamlarımla

     

     

     

    üslubunuz ve duanız için çok teşekkür ederim öncelikle. şu anda açıkçası beni yanlış anlamış olduğunuzu yazmaktan başka birşey yapmak gelmiyor içimden. ne anlatmak istediğimi anlatmaya lisanım yeter, ne de burdan herkese cevap yetiştirebilirim. ama niyetimin üstadı karalamak olmadığına eminim.

     

    yalnız şu var ki Salihbey'in yorumundan dolayı kendisine hakkım geçmişse, helal etmiyorum. eğer üstada gelen eleştirilerden dolayı çok doluysanız bu noktada patlayacak insanı yanlış tesbit etmişsiniz. emin olun o yazının muhatabı ben değildim. bu noktadan sonra özürden başka, zatıma hitaben yazacağınız herhangi bir yazıyı ciddiye almayacağım.

     

    bu arada NFK-Fan kardeşim, yazınızda katıldığım noktalar oldukça fazla; ama o en sondaki "mükemmel" sıfatını peygamberlerden başkası haketmiyor açıkçası.

     

    neyse, şimdilik Allah a emanet olun. muhtemelen 3 hafta kadar internetten mahrum kalacağım. ama elimden geldiği kadar takip etmeye çalışacağım..

    selametle..


  2. " Son sözüm: "BÜYÜKSÜN ÜSTAD!.."

     

    ben açıkçası üstadı bu derecede yüceltmekten çekiniyorum. bilmiyorum, benim şahsi hareketim aslında ama zatına atfedilmiş bir forum da olsa, bir kişiye, onun şahsını övmeye ve hatırasını yüceltmeye bu derece odaklanmak ve bence bir çeşit övme yarışına girmek açıkçası rahatlıkla yapabileceğim bişey değil. tabiki üstadı hepimiz seviyoruz ve tabiki yaptıkları sıradan insan işi değil. ama burda anlatmak isteyip de galiba beceremediğim nokta; üstadı bir çeşit kusursuz insan kabul edişimiz. yukarıdaki alıntıyı da bu yüzden yaptım. yani birbiri ardına "üstad süperdir, üstad harika, büyüksün üstad" demekten ziyade üstadı bir çeşit analize tabi tutmak ve ondaki Allah vergisinin hangi hallerde ve nasıl dışa salındığını gözlemlemek daha faydalı olacaktır sanırım. bir tarkan hayranı olmakla bir üstad hayranı olmak arasındaki farktan dem vurmaya çalışıyorum.. ya da neyse çalışmıyorum, vazgeçtim :)

     

    finalden çıktım ve yine bir finalim var, çok fazla toparlayıp daha yapıcı bişeyler yazmak isterdim ama kusurumu affedin. bir de inş. dua edin olur mu :) :D

     

    selametle..


  3. kitaplar pahalı:) hediye etme fikrine katılıyorum fakat ben daha kendime alamıyorum :)) kitap fuarında fiyatlar düştüğü için çok şükür alabilmiştim:) mesela kitap kapakları daha güzel olabilir.. çileyi deri kaplı yapmışlar ve çok güzeldi.. ama fiyatlar tabi el yakıyor...

     

     

     

    bu konuyla ilgili büyükdoğu yayınevine attığım maile gelen cevabın bi kısmını yolluyorum. belki ilginizi çeker.. ha, ekte bi de bana gönderdikleri fiyat listesi var...

     

    vaz geçtim yok. :D excel dosyası yollamışlardı ama döküman ekleme yok heralde burda. neyse, burdan izah edeyim. kitapların hepsini takım halinde alana baya bi indirim yapıolarmış. takım halinde tanesi yaklaşık 7 ytl ye geliyor. ama bence hala makul değil. neyse, selametle..

     

    "Kredi Kartına takım alındığında 5

    Taksit yapabiliyoruz. Ancak, yayınevimize gelen öğrenciler hep takım

    almak ve senet imzalamak, taksitle almak arzusunda olduğu için bankalar

    ile yapılan bir anlaşma ile Kredi Kartı POS cihazları

    kullanılmaktadır.

    Buna rağmen buraya gelen ve bizi arayan öğrencilere mümkün olduğu

    kadar borç altına sokmadan taksitli ve indirimli kitap göndermeye

    gayret ediyoruz. Şöyle ki;

    Bizi arayan öğrenci arkadaşa bir cari hesap açıp, takım

    alındığında uygulanan indirim bu cari hesaba tanımlanıyor. Bu arkadaş

    imkanları elverdiği zaman bizi arayıp veya buraya gelip

    harcayabileceği tutar karşılığı kitabı bizden alıyor. Böylece taksitlerini

    kendi belirlemiş oluyor. İmkanlarını zorlamadan ve bir borç altına

    girmeden taksit taksit takımı tamamlıyor. Bu uygulamanın bir

    faydası da sonraki gelişinde önceki seferde almadığı kitap yeni baskı

    yaptı ise onu da temin edebiliyor."


  4. üstaddaki enaniyet aslında şimdiye kadar gözüme batmıyordu, ama geçenlerde bi arkadaşım "üstadın yayınlarını basan matbaada b, e ve n harfleri tükenmiş" deyince olaya farklı bi açıdan bakmaya başladım. üstada, o veli edasına mütevazilik daha çok yakışırdı diye düşünüyorum

     

    (bi arkadaşımız pısırıklıktan ziyade bunun böyle olması gerektiğinden bahsetmiş ama ben bu görüşe katılmıyorum. burda da ölçü olarak Efendimiz alınmalıdır bence. )


  5. Geçen BD ye ilginin azlığı ile ilgili bir soruyu arkadaşlarımızdan birisi gündeme getirmişti.Şimdi de bu ilgisizliğe somut çözümler bulabilmek için biraz kafaları yoralım. Sizce ne yapılmalı? "çok sevilen az okunan" üstadın nefesi ile çıkan ve artık büyümesi gereken bu yol için çözümler, çözümler, çözümler... Kafa çatlatırcasına bir tebliğin emir subayı asla yere düşemez, ilgisiz kalamaz, çözümsüz bıraklıp eskiler gibi çöpe atılamaz. Bu davanın mükemmelliğine rağmen ilgisiz kalmasına hayret etmeyi bırakıp ,gayet edelim ki hayatı yenileyelim...

     

     

    bence bd yayınlarının biraz ucuzlaması gerek en başta. bugünkü fiyatının yarısı olsa külliyatını dizecek birçok arkadaşım var. böyle olduktan sonra üstadı tanımayan pek çok insana da ulaştırmak kolay olur bu yayınları. çünkü hediyeleşmek sünnettir ve kitaplar güzel hediyelerdir.


  6. çok iyi etmişsin kardeş..bir adam yaratmak ve aynadaki yalan da benim hayatımın dönüm noktalarıdır..üstad bu şaheserlerle kendime gelmemi sağladı..Allah razı olsun

     

     

    s.a.

     

    arkadaşlar burada yeniyim. bi kusurumuz olursa şimdiden affola..

     

    bir adam yaratmak ın bikaç sahnesini burada bizimle paylaşmışsınız, çook teşekkür ederim. acaba tüm versiyonuna burdan ulaşmak mümkün müdür? şu an içn kitabına ulaşmam mümkün deil. ama zaten bana bilgisayar ortamında lazım, bikaç arkadaşımın okumasını istiyorum da..

     

    selametle..

×
×
  • Create New...