Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

sarıkamış

Üye
  • Content Count

    3
  • Joined

  • Last visited

Posts posted by sarıkamış


  1. Leyla Köşesi

     

    Bir de bakalım Leyla köşesinden

    Aşkın kadın adlı penceresinden

    Bırakmıştı kendini yazılmış olana

    Susmak ve konuşmamak denen cana

    Evlenmişti ve görünüşte mutlu

    Şimdiden memnun ve gelecekten umutlu

    Fakat bir eksiklik ufacık bir nokta

    Kalbi kurcalıyordu hala

    Mecnun ne olmuştu neredeydi

    Nasıldı ne yapıyordu hali neydi

    Geceleri loş gölgeler arasında

    Kum tepelerinde ay yarasında

    Mecnuna benzeyen hayaller olurdu

    Bu anlarda sanki kalbi dururdu

    Bitmiş olan bir daha mı başlayacak

    Ne çare başlayan başlamamış

    Bitmiş bitmemiş olacak

    Gibi gelirdi Ona

    Ürküntü geçmiş ama erememişti huzura

    Karanlık bitmiş fakat erememişti huzura

    Ay tutulmuş tutulmuş kurtulmuştu

    Gçnlu zaman zaman tutmuştu mustu

    Gün kırmıştı siyah çerçevesini

    Yarmıştı ışıkta ötesini berisini

    Baskın korkusuyla ürperen çadırların

    Bugün düzen ve güven, ama yarın!!

    Yarına bir güvence olmayan

    Neye yarar böyle bir şimdiki zaman

    Acıyla da olsa dopdolu olan hayat

    Boşalmıştı zemberegi boşalmış bir saat

    Gibi. Dönmüştü bomboş bir kagıda

    Agızdaki tad benzemiyor eski tada

    Irmak kurumuş rüzgar esmiyor

    Yakıcı güneşi bir parçacık bulut örtmüyor

    Arzu ve korku iki karanlık duygu

    Yüreginde birbirini kovalayıp duruyordu

    Ya bir gün geri dönerse Mecnun

    Yine altüst olursa ortalık bütün

    Daha mi iyi olur daha mi kötü bilmiyordu

    Bir umut vardı gönlünde eksilmiyordu

    Sonra kızıyordu kendine kınıyordu kendini

    Kapamak istiyordu içinde eskinin kepengini

    Eski oldu diyelim ama neydi yeni

    Ve nasıl eskitmeli eskimiyeni

    Nasıl öldürmeli ölmeyeni

    Nasıl diri sayarsın ölü olanı

    Eski bir zehirdi belki ama yeni

    Andırıyordu tatsız tuzsuz bir yemegi

    Beklemek neyi bekledigini bilmeden

    Gün günü ay ayı kovalarken

    Beklemek bir vaktin dolusunu

    Öç alan kaderin zalim oyunu

    Her şey akılla kurulu akılla düzgün

    Ama aklın içinde olmalı baharat gibi

    Bir parça delilik

    Oysa mecnun almış bütün deliligi gitmiş

    Kupkuru bir hayat kalmış ve adeta oyun bitmiş

    Arzulanan zenginlik, at kumaş ve ziyafet

    Yetmez olur insana bir gün elbet

    İnsan hep birşey umar bekler

    Ne oldugunu bilmez fakat

    Fakat sonradan duruldu Leyla

    Tevekkülle huzuru buldu Leyla

    Ruhta kopan fırtınalar dindi

    Gökten gönle sükunet indi

    Anladı ki acı tatlı soguk sıcak

    Geçmiş ve gelecek ayrılmak ve kavuşmak

    Hep aynı varoluşun dönüşümleri

    Aydınlanışları ve sönüşümleri

    Her şey havada döner durur

    Sonunda Tanrı varlıgında yok olur

    Ruh hürdür vücut esir

    Ruh baldır beden zehir

    Ruh hürdür Tanrı aşkıyla

    Baglı degil yer ve zaman kaydıyla

    Farketmez gelse gelmese Kays (Mecnun) Ona

    Gitse gitmese Ona Leyla

    Tanrı katında buluşmuşlardır

    Hakikat yurduna kavuşmuşlardır


  2. .........

    Durumu kesin olarak bilinmeyen birine hüsnüzan gerekmese bile, Sû-i zan da câiz değildir.

     

    Sû-i zan'dan kaynaklanan "tecessüs" hakkında da, daha önce verilen Hucurât Süresi'ndeki âyette, "tecessüs de etmeyin" buyurulmaktadır. Tecessüs, "Onun-bunun durumlarını araştırmak, eksik (kusur)lerini öğrenme isteği"dir. Allah tarafından yasaklanan bu davranışla ilgili olarak Hz. Peygamber (s.a.s)'de:

     

    "Müslümanların eksiklerini, ayıplarını araştırmayın. Zira herkim müslümanların ayıplarını araştırırsa, Allah Teâlâ'da onun ayıb (kusur)ını tâkip eder, nihayet evinin içinde bile onu rezil ve rüsvây eder" buyurmuştur

    ............

     

    -ALINTI-


  3. -KAN DESTANI-

     

    Bir zamanlar Diyerbekirde

    Dağkapıda darağaçlarında insanlar

    Kırkyedi can olarak birlikte

    Akıtırlar kanlarını

    Ölümsüz bir aşk uğruna

     

    Her kan suya karışmaz

    Yürür tarihin kılcaldamarlarından

    Arınır pastan ve naftalinden

    Yeni bir çağa ve ikindiye and içer.

    Ortavakit üstünde

    Yağız bir atın üstündeki yiğit

    Yekinmiş ve parlamıştır

    Dağkapıdan suriçine

    Tekkapıdan çiftkapıdan mardinkapıdan

    Ve cümle kapılardan

    Vurmuştur kendini yeni bir aşka kavgaya

    Basmıştır parmağını kan

    En onulmaz yarası üstüne insanın

     

    Ali simdi doktor dayısının izinde ve yolunda

    Onu darağacında salladıran birtakım kişilerin alaycı ve nefret dolu bakışları altında yürümektedir.

    O hep yürür.

     

    -Üzülmeyin dostlar yıkılmayın

    Çözülecektir acının düğümleri

    Balta sahibi elinde baltayla

    Dikilecektir yontunun başına

     

    Ey uzak çöllere sürülmenin yalnızlığını yaşayanlar

    Ve kan ve doktor Fuat

    Yürür Önümüzde

    Ve bir zamanlar Diyerbekirde

    Dağkapıda darağaçlarında insanlar

    Akıtırlar kanlarını

    Ölümsüz bir aşk uğruna

     

     

    Tebrik ederim Tayyib_selvi buram buram kahramanlık kokan bir şiir olmuş ve ismide çok etkileyici...şiirlerinin devamını bekleriz,sanırım sizde de özel cevherler var.Lütfen gösterin bize maharetlerinizi :)

×
×
  • Create New...