Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

tartar

Üye
  • Content Count

    8
  • Joined

  • Last visited

Posts posted by tartar


  1. Ehli sünnet ehli sünnet diyoruz eyvallah. Peki hiç şunu düşünüyormuyuz? Ehli sünnet Ehli sünnet olgunluğuna gelene kadar Ehli sünnet önderlerinin kaç tanesi Ehl-i Beyt’e muhalif olmuşlar ve zulum etmişlerdir, haberiniz var mı? Eğer bunlarda bihaberseniz sizleri haberdar etmek benim zorunluluğumdur.

    “(Ahzap 56-57)Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber'e salât ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin, selam edin. - Şüphesiz Allah ve Resülünü incitenlere, Allah dünya ve ahirette lanet etmiş ve onlara aşağılayıcı bir azap hazırlamıştır”. Bu Kuran’ın değişmez bir kelamıdır. Kim Kuran’ın bu ayetini inkar edebilir. O zaman Kuran’a iman etmişsek Peygamberi incitenleride öğrenmemiz ve ona göre amel etmemiz lazım değilmidir? Sizlere yukarıda ayeti verdim şimdi bu aye tile ilgili br kaçta hadis paylaşayım.

     

    Eveddet’ul- Kurba’da, İbn-i Hacer Savaik’da (Tirmizi, Hakim ve benzerlerinden naklen) çok az bir tabir ve lafız farklılıklarıyla Peygamber-i Ekrem (s.a.a)’in defalarca şöyle buyurduğunu rivayet etmektedirler:

    “Fatıma benim bir parçamdır, gözümün nurudur, kalbimin meyvesidir ve ruhumdur; onu inciten beni incitmiştir, beni inciten Allah’ı incitmiştir; Onu gazaplandıran beni gazaplandırmıştır, ona eziyet den bana eziyet etmiştir.”

    Muhammed bin Talha eş-Şafii Metalib’us- Süul, s. 6’da, Hafız Ebu Naim İsfahani Hilyet’ul- Evliya, c. 2, s. 40’da ve imam Nesai Hesais’ul- Alevi’de Resulullah (s.a.a)’in şöyle buyurduğunu rivayet etmektedirler:

    “Fatıma benim kızım ve bir parçamdır; onu rahatsız eden beni rahatsız etmiştir, ona eziyet eden bana eziyet etmiştir.”

    Hafız Ebu Musa bin el Müsenna Basri (Ö. H. 252) Mucem’inde, İbn-i Hacer Askalani İsabe c. 4, s. 375’de, Ebu Ya’la Musuli Sünen’inde, Taberani Mu’cem’inde, Hakim Nişaburi Müstedrek c. 3, s. 154’de, Hafız Ebu Naim İsfahani, Fezail’us- Sahabe’de, Hafız bin Asakir Tarih’uş- Şam’da, Sibt bin Cevzi Tezkire s. 175’de, Taberi Zahair s. 39’da, İbn-i Hacer-i Mekki Savaik, s. 105’de ve Ebu’l- İrfan es-Sebban İs’af’ur- Rağibin, s. 171’de, Peygamber-i Ekrem (s.a.a)’in Hz. Fatıma’ya şöyle buyurduğunu rivayet etmektedirler:

    “Ya Fatıma, Allah-u Teala senin gazabın için gazap eder, senin hoşnutluğun için hoşnut olur.”

    Yukardaki ayet ve hadislerden anlaşılacağı üzere Peygamberi ve Ailesini incitmenin ne kötü bir iş olduğu herhalde çok açık anlaşılmıştır. Buna açıklık getirdikten sonra size şunu sormak isterim. Prygamberi ve ailesini kimler incitti? Peygamberin ümmetinden ve ashablarından kalbinde hastalık olanlar bu lanet işe soyundular. Bu hatalar birkaç kişinin yaptığı münferit olaylarmıdır? Hayır. Bu yanlış işler bir siyasetin sonucudur.Size nesiller boyu süren siyaseti şöyle açıklayabilirim. Reyhan hanımın paylaştığı bilgide şu yorum kullanılıyor; Hazret-i Ali ile muharebe etmiş olan Âişe’yi vei Muaviye’yi ve Talha’yı ve Zübeyr’i, Ehl-i beyte düşman sanarak, bu büyük insanlara düşmanlık ediyorlar o muharebeler, dünya hırsından, mevki ve şöhret sevgisinden değil idi. İctihad ayrılığından idi. Muharebe etmek için değil, anlaşmak için karşı karşıya gelmişlerdi.Peygamber efendimiz hadislerinde Allah c.c. Ayetlerinde savaşarakmı anlaşın demiştir. Bu ne tezat bi durumdur. Anlamak mümkün değil akıl sahipleri herhalde bu işden bir sonuç çıkarır. Kuran’ın bir çok ayetindede yazar. “(Ey Muhammed!) De ki: "Pis ile temiz bir olmaz. Pisin çokluğu hoşuna gitse bile." Ey akıl sahipleri Allah'a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.(Maide-100)” “ Biz ona tarafımızdan bir rahmet ve akıl sahiplerine bir öğüt olmak üzere ailesini ve onlarla birlikte bir o kadarını bahşettik (Sad-43)”. (bakara-269, Ali İmran 7,190, Maide-100, Yusuf-111, Rad -19, İbrahim-52, Taha-54,128, Sad-29,43, Zümer- 9,18,21, Mümin-54, Talak-10)


  2. Reyhan hanım kaynak gösterme konusunda sizi çok yetersiz buldum. Kaynak göstermek demek alıntı yaptığınız kitabı, kitabın yazarını, kitabın cildini, cildin sayfasını göstermektir. Kaynak olacak olan bir şahsiyet ise kişinin sözünün bildirilmesidir. Siz konuyu tamamen www.dinimizislam.com sitesinden kopyala yapıştır yapmışsınız. Bu konu çok eksik. Belliki sizin emek harcayarak yaptığınız bir çalışma değil. Belliki siz başkalarının yazıp çizdikleri ile fikir sahibi oluyor başkalarınında bu yönde kanalize olmasını ümit ediyorsunuz. Şimdi size kopyala yapıştır yaptığınız paragraflardaki eksik ve yanlış bilgileri bildireyim sizde yanlış bir fikre kapılıp insanlarıda farklı fikirlere sürüklemeyin.

    Destur.Ehl-i Beyt tanımınızı düzeltmekle işe başlayalım. Ehl-i Beyt Peygamber efendimizin o dönemki mevcut akrabaları, eşleri ve ashabları değildir. Abasının altına aldıklarıdır.(Hz. Fatma, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin)

     

    İlgili ayet ve hadis aşağıdaki gibidir:

    Müslim, Sünnilerce en sağlam hadis kaynakları arasında sayılandan Sahih-i Müslim'de, Peygamber’in eşi Ayşe’den (Ayşe bint Ebu Bekir) şöyle nakleder:

     

    "Bir gün ResulAllah sırtında yünlü bir aba ile evden çıktı. Onu gören Hasan bin Ali yanına geldi, ResulAllah ona abasının altına girmesini söyledi. Sonra Hüseyin geldi. ResulAllah onu da abasının altına aldı. Sonra Fatıma geldi, ResulAllah onu da abasının altına aldı. Daha sonra da Ali geldi, ResulAllah onu da abasının altına aldı. Sonra ResulAllah r“Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden günahı gidermek ve sizi tertemiz kılmak istiyor."(Ahzab, 33) mealindeki ayeti okudu."(1)

     

    1 Sahih-i Müslim, c.4, s.1883, hadis.2424 (Kitab-ı Fezâili’l-Sahabe, bab-ı fezâil-i Ehl-i Beyt, 44500).


  3. Benzemez

     

    Yaptığımız Kabedir

    Yıktığımız kilise

    Şu bizim seyranımız

    Bir seyrana benzemez

     

    Süleyman lar içinde

    Ali bir Süleyman dır

    Süleyman lar bildiler

    Bir Süleyman a benzemez

     

    Abdesttimiz katlanmak

    Namazımız sabretmek

    Biz bir oruç tutarız

    Ramazana benzemez

     

    Kitabımız da kıl var

    Dağlar kadar görünür

    Biz bir ayet okuruz

    Bir Kur an a benzemez

     

    Kul Nesimi sen seni

    Mana bilir söylersin

    Biz bir deniz geçeriz

    Bir ummana benzemez

     

    Seyid Nesimi


  4. yahu.. ne nasipsiz adamsın... hazreti ali ye dil zuatan biri oldu mu şu site içerisinde.. ona kim ne diyebilir.. keşke bastığı yerdeki toz olsak.. ama başka bir sahabe olan muaviye ra ya sen dil uzatıyorsun.. haz aliyi yüceltmek muaviye ra yı sufliyet yüklemeyeceği gibide.. muaviye ra nın üstünlğünden bahsetmek. haz aliyi incitmez... tövbe etmezsen şayet.. hazreti ali ile hazreti muaviyenin cennette kol kola gezdiğini cehennemden göreceksin.. vesselam

     

    Ali ile muaviyenin kol kola gezdiği bir cennet varsa ben o cenneti istemem.


  5. hiç bir büyük alim bu işe karışmazken sen fındık kadar beyninle nasıl bu işe kalkırşırsın... ashabıma dil uzatana şefaat etmem.... bu hadis i şerifi bilmiyor musun ve yemin ederim ki hazreti muaviyede ashabı kiramın büyüklerindendir.... bunu büyük alimler kabul etmişte sana ne oluyorda hala inkar ediyorsun

     

    Bizleri yaratan Yüce Allah'a canım dünyaya geldiğim her defasında feda olsun. Bu baş, bu el,ayak Şefaatcımız Hz. Resulullaha feda olsun. Oğlu çiğer paresi Hz. İmam Hüseyin'in olduğu gibi. Sen bana şefaatden mahrumsun demişsin. Yezit için nediyorlar bilirmisin? Yezite lanet okumayın. O Hz. İmam Hüseyine yaptıklarına pişman oldu ve tövbe etti. Umulurki Allah da onun tövbelerini kabul eder. Cennete yerleştirilir. Eğer Ol Allah Yezit gibi Peygamber evladının kanını akıtan birinin tövbesini kabul ediyorsa, Ol Allah benimde tövbemi kabul eder. Tövbesinden dolayı Yezite şefaat kılan Peygamber bizede şefaat kılar. Şefaatcılığın avukatlığı sanamı düştü be ibniss...şimdi diyecen Yezitle Muaviyenin ne alakası var? Çook var soyu bozuk olanın züriyetide bozuk olur.


  6. Kalbinizin mutmain olmasını istiyorsanız. Aşağıda yazılı olan kaynaklardan incelemeler yapabilirsiniz. İşte size bir Ayet daha ve Hz. Ali'nin bir fazileti daha. Kimse bana müctehit, ictihat itaaat biaat bidat sözleri ile kelime oyunu yapmasın. Kesin kanıtlarla konuyu irdeleyelim. Resulullah' s.a.v. in hadisler hakkındaki sözü çok açık; Benden nakledilen bir söz duydunuzmu onu kuranla yorumlayın eğer benden olduğu idda edilen hadis Kuran ile örtüşmüyorsa duyduğunuz yalandır itibar etmeyin. Allah c.c. Kuran-ul azimül şanda ne buyuruyor. O'nun (Hz. Muhammed) konuşması Cibril emin aracılığı ile bizim kelamımızdır. O boş konuşmaz.(Dolayısı ile boş konuşmadığının kanıtıda Kuran-ı Kerimdir.)

     

    "İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah'ın rızası için kendini feda eder. Allah kullarına karşı çok şefkatlidir."Bakara207

     

    Allame Hindi Ubeydellah Bısmıl, Kitabul Kebir ve Menakib Emir EI-Mumin'in Ali bin Ebi Talib kitabın'da, Gazali ve Sa'lebi'nin tefsirinden ve birçok tarih ve tefsir kitaplarından bu ayeti kerimenin, Hz. Resulullahlın Mekke'den Medine'ye hicret ederken bu ayeti kerimenin İmam Ali hakkında indiği hakkında ittifak ediyorlar.

     

    Doğrusu Hz. Resulullah hicret edeceği zaman İmam Ali'yi kendi borç ve emanetlerini sahiplerine ulaştırması için kendi yerine halife tayin etti... Peygamber Efendimiz kendisine yönelik müşriklerin planladığı tuzakları İmam Ali'ye bildirerek onun kendi yerine yatmasını söylemişti. İmam Ali bir an tereddüt et- meden peygamberin dediği gibi yaptı.

     

    Yüce Allah Cebrail ve Mikail'e (a.s) şöyle buyurdu: "Ben birinizin ömrünü arkadaşınınkinden daha uzun etmek istesem, hanginiz ömrünün kısa olmasını isteyip arkadaşına karşı fedakar olmak isterdi? Cebrail ve Mikail (a.s) uzun hayatı istediklerinde, Yüce Allah onlara hitaben şöyle dedi: "Neden habibimin kardeşi Ali gibi olmadınız? Ali, Hz. Muhammed (s.a.a) ve kardeşiği uğruna kendi nefsini feda edip, onun yatağına yattı. Derhal yanına inin, onu (Ali 'yi) düşmanlarının şerrinden koruyun."

     

    Bu emir üzerine Cebrail ve Mikail (a.s), İmam Ali'nin huzuruna indiler, biri başı ucunda, öbürü ise ayakları ucunda beklediler. Cebrail (a.s) buyurdu ki: "Kim senin gibi olabilir ki, Ey Ali b. Ebi Talib! Allah, meleklerine karşı seninle iftihar ediyor!"

     

    Bunun üzerine yüce Allah İmam Ali'nin bu şanına Hz. Resulullah'a şu ayeti indirir: "İnsanlardan öylesi vardır ki, Allah'ın nzasını kazanmak için..."

     

    Hakim Nisaburi ibni Abbas'dan şöyle rivayet ediyor: "Ali (a.s) bir an bile tereddüt etmeden kendi nefsini, peygamberin nefsi yerine feda ederek, Hz. Peygamberin elbisesini giyindi.. . "

     

    Bu' ayetin İmam Ali hakkında indiğini bir çok Sünni alim kendi kitaplatında nakletmiştirler.Onlar'dan bazıları:

     

    -İbn-ul Saib Kelbi kendi tefsirinde: El- Teshil Ulum-ul Tenzil c.l s. 94

    -Ebu Abdullah Muhammed Bin Ahmed Bin ebi Ahmed b. Ebı bekr b. ferec Ensar-il Kurtubi: Tefsir-ul Kurtubı c. 3 s. 347

    -Allame ŞAli Ebul Hasan Şeybanı (kendisi meşhur alimlerdendir.) ibn Esır: Esed-ul Ğabet fı maarifetul sahabiye c.3 s. 25

    -Alleme Şafii, Ebu bekr Nişaburi: Tefsır-ul Taberi c. 1 s.281

    -Hadis alimi İbni Kenci: Kifayet-ul Talib s. 114

    -Abdurrahman el Sefuri Şafii: Nuzhetul Mealis c. 25 s. 168

    -Muhibbidin Taberi: Zehair-ul ukba s. 88

    -İmam Gazali: İhyaul Ulumul Din c. 35 s. 238

    -Allame Malikiyye Nureddın El Mekki (ibn-ı sabbağ): Fusul-lul Muhimme s. 33

    -Sıbt ibn Cevzi: Tezkiret-ul Havas s. 21


  7. Hadi bakalım madem okadar biliyorsunuz. Hz. İmam Aliy-el Murtaza ile aynı kefeye koyduğunuz kişileri Uydurma olabilmesi muhtemel hadislerle değilde kesin olan Allah'ın kelamı ile örtüşen hadislerle açıklayın ikna olayım

     

    "Sana bu ilim geldikten sonra seninle bu konuda çekişenlere de ki : Geliniz, sizler bizler de dahil olmak üzere, siz kendi çocuklarınızı, biz de kendi çocuklarımızı, siz kendi kadınlarınızı, biz de kendi kadınlarımızı, çağıralım, sonrada dua edelim de Allah'tan yalancılar uzerine lanet edelim." (AI-i Imran Suresi 61)

     

    Fahri Razi, bu ayeti kerimenin tefsirinde şöyle rivayet eder: "Hz. Resulullah o gün üzerinde siyah yünden dokulu bir örtüyle, mubahele için şehirden dışarı çıktı. Hz. Hüseyni şefkat dolu kucağına almış ve Hz. Hasan'in da ellerinden tutmuştu Hz. Fatıma hazretin ardından, Hz. Ali'de Fatıma'nın ardından hareket ediyordu. Peygamber onlara şöyle buyurdu: Ben Allah'a dua ederken sizler de amin deyin. "

    Necran Hıristiyanlarının piskoposu (Eskaf Necran) bu heyetin azamet ve haşmetli hallerini görünce Hıristiyan cemaata dönerek şöyle dedi: "Ben öyle çehreler görüyorum ki: Eğer AI- lah 'tan bir dağın yok olmasını isteseler, Allah onların duasına icabet edecektir. Sakın bunlarla mubahaleye girişmeyin. Zira helak olursunuz. Öyle ki kıyamete kadar yeryüzünde bir tek Hristiyan bile kalmaz.

     

    Bu ayeti kerimenin Ehl-i Beyt'in faziletleri yönünde nazil olduğuna dair birçok Ehl-i sünnet alimi rivayet etmiştir ve onlardan bazılarını aşığıda size takdim ediyorum.

     

    1. Nizameddin Nisaburi : Tefsir Geraib-ul Kur'an ve Gera- ib-ul Furkan c. 3 s. 213

    2. İyun-ul-Tefsir Sefhel-ul s. 67

    3. T efsir-ul Celaleyn c. 1 s. 283

    4. Medarik-ul Tenzil ve Hekailkul Te'vil c. 1 s. 221

    5. T efsir-ul Meragi c. 3 s. 171

    6. Tefsir-ul Vazih c. 3 s. 58

    7. Futuhat-ul İlahıyyet bi T evzih-ul Celaleyn lil Dekaik Hefiyyet c. 1 s. 283

    Note: 8.kaynak ya unutulmuş ya da numaralandırma yanlış yapılmıştır. eKitaplaştıranın notu.

    9. Zad-ul Mesır fı İlmul Tefsir s. 399

    10. Ta'bir-ul Rahman, ve Tefsir-ul Menan c. 1 s. 114

    11. Tefsir-ul Ta'cul Tefasir c. 1 s. 61

    12. Tefsir Ebi Suud c. 1 s. 244

    13. Mu'terek-ul Ekran fı l'can-ul Kur'an s. 562

    14. Tefsir-ul Kur'an Hekim. c. 3 s. 322

    15. Sahih Muslim c.7 s. 120

     

    “Vekülle şey’in ahsaynâhu fi İmâmin mubîn”

     

    Meali: “Biz her şeyi apaçık bir imamda saymışız” (Yasin 12. Ayet)

     

    1) İbn-i Abbas dedi ki: “Biz her şeyi apaçık bir imamda saymışız” ayeti indiğinde iki kişi gelip Resulullah (saa)’a sordular ki: Ey Resullullah, Kuran’ da geçen bu imam Tevrat, İncil, Zebur veya Kuran mıdır? Resulullah (saa): Hayır, dedi. O anda babam (Hz.Ali) Resulullah (saa)’ın huzuruna gelir. Bunun üzerine Resulullah (saa) şöyle buyurdu: İşte, Allahın her şeyin ilmini içinde saydığı imam şudur. Mutlu o insan ki Ali’yi hayatında ve ölümünden sonra sever, mutsuz o kişidir ki Ali’yi hayatında ve ölümünden sonra ona kin duyar.

     

    (es-Seyyid Haşim el-Bahrani el-Hüseyni’nin “el-Burhan fi-tefsir-i Kuran” Tahran 1.bas.1415 c.5, s.7/ Hüseyn bin Ahmed el-Hüseyni “Tefsir-i İsne Aşar” Tahran 1. bas.1363 c.11, s.62 / es-Seyyid Haşim el-Behrani “Medinet’ül Meâciz” C.2, S.128-129 / es-Seyyid Haşim el-Behrani “Gâyet’ül Merâm” C.5, S.214 / Hafız Recep el-Bersi “Meşariku Envâr’ül Yakîn Fi Esrâr Emirül Müminin” S.83

     

    2) Ebu Cafer (as)’den, babası ve dedesinden(İmam Hüseyin) buyurdu ki: “Biz her şeyi apaçık bir imamda saymışız” ayeti indiğinde Ömer ve Ebu Bekir meclislerinden kalkıp Resulullah (saa)’a sordular ki: Ey Resullullah, Kuran’ da geçen bu imam Tevrat, İncil, Zebur veya Kuran mıdır? Resulullah (saa) : Hayır, dedi. O anda babam (Hz.Ali) Resulullah (saa)’ın huzuruna gelir. Bunun üzerine Resulullah (saa) şöyle buyurdu: İşte, Allahın her şeyin ilmini içinde saydığı imam şudur.

     

     

    (Hüsamettin el-Mirdi el-Hanefi “Âli Muhammed” S.515

    Süleyman el-Kunduzi el- Hanefi “Yenabi' ul Mevedde” Bab: 14, s.77

    Muhammed bin Muhammed Rıda el-Kummi el-Meşhedi “Kenz’üd Dekâik ve Bahr’ül Gerâib” Tahran 1. bas. 1366 c.11, s.61-62 /

    es-Seyyid Ali el-Hairi et-Tahrâni “Mukteniyat’üt Dürer ve Mültekikat es-Semer” Tahran- Dâr’ül Kütüb el-İslamiyyet bas. C.9, s.73 /

    es-Seyyid Muhammed el-Hüseyni el-Hemedani “Envâr-i Derhişan” Tahran- Mektebet-i Lutfi 1380 c.13, s.351 (farsça) /

    eş-Şeyh Saduk “Meâni el-Ahbâr” S.95 / Emali S.95, 235

    es-Seyyid Haşim el-Behrani “Medinet’ül Meâciz” C.2, S.127-128 /

    es-Seyyid Sâdık eş-Şirazi “Aliyyün Fil-Kurân” c.2, s.88

    es-Seyyid Haşim el-Behrani “Gâyet’ül Merâm” C.1, S.174 / C.5, S.213

    el-Meclisi "Bihar'ül Envar" c.35, S.427-428 /

    eş-Şeyh eş-Şerifi “Kelimât el-İmam el-Hüseyin” S.564 H.1416 3.Bas./

    Muhammed Muhsin el-Fayd el-Kâşâni “Tefsir’üs Sâfi” C.4, S.247 /

    Muhammed Muhsin el-Fayd el-Kâşâni “el-Asfâ fi Tefsir’ül Kurân” C.2, S.1032 H.1420 1.Baskı.

    Şeyh el-Hüveyzi “Tefsir-i Nur es-Sekaleyn” C.4, S.379 /

    es-Seyyid Haşim el-Behrani el-Hüseyni “el-Burhan fi-tefsir-i Kuran” C.4, S.6, Hadis No: 6

    İbn-i Cebir “Nehc’ül İmân” S.153-154 H.1418 Kum Bas.

    İbn-i Şehrâşub “Menâkıb Âl Ebi Tâlib” C.3, S.64-65

    Seyyid Şeref üd-Din el-Hüseyni “Tevil’ül Âyât ez-Zâhira” C.2, S.487-488 Hadis No: 3

    En-Nebâti el-Âmili “es-Sırât’ul Müstakim” C.1, S.270

    el-Hirr el-Âmili “Füsûl’ül Mühimme” S. 509-510 Müessesti Mearif İslami İmam Rida.

    Hafız Recep el-Bersi “Meşariku Envâr’ül Yakîn Fi Esrâr Emirül Müminin” S.159 /

    Hüseyin eş-Şâkiri “Ali Fil-Kitâb ves-Sünne” C.1, S.228

    Tâlib es-Senceri “Şemâilü Ali Fil-Kurân Ves-Sünne” s.45 Lübnan Bas.

    Merkez el-Mustafa “Ali Aleyhisselam Fil-Kuran’il Kerim” S.86

    Merkez el-Mustafa “Nusûs Uhrâ Alâ İmamet Emir’ül Müminin” S.406, 438

    Merkez el-Mustafa “Edillet Uhrâ Alâ İmamet Emir’ül Müminin” C.5, S.143

    et-Tüsteri el-Meraşi “Şerh-i İhkâk’ul Hak” C.14, S.472

     

     

     

    3) Ammar bin Yasir hazretleri dedi ki: Müminlerin Emiri Hz. Ali (as) ile beraber giderken, karıncalarla dolu bir vadiye vardık. Ben ona: Ey Müminlerin Emiri, Allahın yarattıklarından bu karıncaların sayısını, aralarında kaç erkek ve kaç dişi mevcut olduğunu bilen birini bilir misin? diye sordum. Hz. Ali şöyle cevap buyurdu: Evet, ben bir kişiyi tanırım ki bu karıncaların sayısını, aralarında kaç erkek ve kaç dişi olduklarını bilir. Ben dedim ki: O kişi kimdir? Buyurdu ki: Ey Ammar, Yasin süresindeki (12.Ayet) “Biz, her şeyi apaçık bir imamda saymışız” ayetini okumadın mı? Dedim ki: Evet ey mevlam. Bunun üzerine Müminlerin Emiri şöyle buyurdu: İşte o apaçık İmam, benim. (Karıncaların sayısını, içlerinde kaç erkek ve kaç dişi olduklarını ben bilirim)

     

    (Allâmet İbn-i Hasneviyye el-Hanefi “Dür’ül Menâkıb” S.4

    Süleyman el-Kunduzi el-Hanefi “Yenabi' ul Mevedde” Bab: 14, s.77 /

    Hüsamettin el-Mirdi el-Hanefi “Âli Muhammed” S.515

    es-Seyyid Haşim el-Bahrani el-Hüseyni “el-Burhan fi-tefsir-i Kuran” Tahran bas.1415 c.5, s.7 /

    Hüseyn bin Ahmed el-Hüseyni “Tefsir-i İsne Aşar” Tahran 1. bas.1363 c.11, s.62-63 (farsça) /

    Hüccet’ül İslam Muhammed Taki Şerif “Sahifet’il Ebrâr” c.1, s.113 /

    El-Hatip Şeyh Muhammed Ridâ el-Hakîmi “Selüni kable en Tefkudûni” C.2, S.160-161;

    Şazan bin Cibril el-Kummi “er-Ravda” S.2,

    Şazan bin Cibril el-Kummi “el-Fedâil” S.98;

    el-Meclisi “Bihâr’ül Envâr” C.40, S.176 Hadis No: 57;

    es-Seyyid Haşim el-Behrani “Medinet’ül Meâciz” C.2, S.133;

    Şeyh Cafer en-Nakdi “Envâr’ül Aleviyye” S.89 /

    es-Seyyid Haşim el-Behrani “Gâyet’ül Merâm” C.5, S.214 /

    Ahmet er-Rahmani el-Hemedani “el-İmam Ali” S.145

    Merkez el-Mustafa “Ba’d Kerâmet Emirül Müminin ve Mucizâtihi” S.1325

    Şeyh Ali en-Nimâzi “Müstedrek Sefinetül Bihâr” C.10, S.153

    Er-Ravda fil Mucizât vel-Fedâil S.119

    es-Seyyid Sâdık eş-Şirazi “Aliyyün Fil-Kurân” c.2, s.88-89

    Hüseyin eş-Şâkiri “Ali Fil-Kitâb ves-Sünne” C.1, S.227-228

    Et-Tüsteri el-Meraşi “Şerh-i İhkâk’ul Hak” C.8, S.104; C.14, S.471; C.20, S.220

     

     

     

    4) Ebu Zer dedi ki: Karıncalarla dolu bir vadiden geçiyorduk. Hz.Ali’ye: “Tenzih ederim bunların sayısını bilene” dedim. Bana dedi ki: “Öyle deme! Bunları yaratana, de. Ben Allahın izniyle bunların sayısını, aralarında kaç erkek ve kaç dişi olduklarını bilirim”

     

    (Süleyman el-Kunduzi el-Hanefi “Yenabi' ul Mevedde” Bab: 14, S.77;

    Muhammed Rıda el-Kummi el-Meşhedi “Kenz’üd Dekaik ve Bahr’ül Garaib” Tahran 1. bas. 1366 c.11, s.63 /

    es-Seyyid Haşim el-Bahrani el-Hüseyni’nin “el-Burhân fi-Tefsir-i Kurân” Tahran bas.1415 c.5, s.7 /

    eş-Şeyh Ebu Cafer Muhammed bin Hasan et-Tusi’nin ‘Misbâh’ül Envâr’ /

    Hüccet’ül İslam Muhammed Taki Şerif “Sahifet’il Ebrâr” c.1, s.109 /

    Yunus Ramadân “Buğyet’üt Tâlib Fi Marifeti Ali Bin Ebi Tâlib” S.401 Müesseset’ül A’lemi lil Matbuât H.1413 Beyrut Bas./

    es-Seyyid Haşim el-Behrani “Medinet’ül Meâciz” C.2, S.132-133;

    Ahmet er-Rahmani el-Hemedani “el-İmam Ali” S.145;

    es-Seyyid Şeref üd-Din el-Hüseyni “Tevil’ül Âyât ez-Zâhira” C.2, S.490 /

    es-Seyyid Haşim el-Behrani “Gâyet’ül Merâm” C.5, S.214 /

    et-Tüsteri el-Meraşi “Şerh-i İhkâk’ul Hak” C.8, S.104

    Merkez el-Mustafa “Ba’d Ma Vüride Fi Esmaullahi Teala” S.7

    Merkez el-Mustafa “MM. Ba’d Kerâmet Emirül Müminin ve Mucizâtihi” S.1325

    Merkez el-Mustafa “Ebi Zer el-Gaffari Ridvânullâhi Aleyhi” S.349

     

     

     

    5) Salih bin Sehl dedi ki : İmam Cafer es-Sadık (as)’ın şöyle buyurduğunu duydum: “‘Biz, her şeyi apaçık bir imamda Saymışız’) ayeti Emir’ül Müminin Hz. Ali (as) hakkında inmiştir.”

     

    (Süleyman el-Kunduzi' nin "Yenabi' ul Mevedde" s.77 /

    es-Seyyid Haşim el-Bahrani el-Hüseyni’nin “el-Burhan fi-tefsir-i Kuran” Tahran bas.1415 c.5, s.7 /

    Muhammed bin Muhammed Rıda el-Kummi el-Meşhedi “Kenz’üd Dekaik ve Bahr’ül Garaib” Tahran 1. bas. 1366 c.11, s.62 /

    es-Seyyid Haşim el-Behrani “Medinet’ül Meâciz” C.2, S.128 /

    es-Seyyid Şeref üd-Din el-Hüseyni “Tevil’ül Âyât ez-Zâhira” C.2, S.487 Hadis No: 2 /

    el-Meclisi "Bihar'ül Envar" c.24, s.158 /

    es-Seyyid Haşim el-Behrani “Gâyet’ül Merâm” C.5, S.213 /

    el-Muhtasar S.114 /

    Şazan bin Cibril “el-Fedâil” S.94 /

    Şeyh Ali en-Nimâzi “Müstedrek Sefinetül Bihâr C.1, S.195

     

    6) Salih bin Sehl dedi ki : İmam Cafer es-Sadık (as)’ın şöyle buyurduğunu duydum: “‘Biz, her şeyi apaçık bir imamda Saymışız’) ayeti Haydarı Kerrar Emir’ül Müminin Hz. Ali (as) hakkında inmiştir.”

     

    (Hüsamettin el-Mirdi el-Hanefi “Âli Muhammed” S.515 / et-Tüsteri el-Meraşi “Şerh-i İhkâk’ul Hak” C.20, S.219-220)

     

    İmam Ali buyurdu ki: “Allah’a ant olsun ki, apaçık imam benim”

     

    El-Meclisi “Bihar’ül Envar” c.35, s.427

    El-Fayd el-Keşani “Tefsir’üs Safi” c.4, s.247 ve “Tefsir’ül Asfa” c.2, s.1032

    Şeyh el-Hüveyzi “Tefsir-i Nur es-Sekaleyn” C.4, S.379

    Allame Tabatabai “el-Mizan Fi-Tefsir’ül Kuran” C.17, S.70NOT: Bu bilgilerin bir kısmı Kuran-ı Kerim den faydalanılarak yazılan 110 Ayet Işığında Hz. Ali adlı eserden alıntı yaparak hazırladım. Bilgilerinize...


  8. Arkadaşlar yazmış olduğunuz hadislere ve yorumları okudum. Fakat neredeyse hiç birinde kaynak belirtilmediği gördüm. Ama hiç şaşırmadım çünkü kendisi şaibeli bir insanın temize çıkaracak sağlam bir kaynağı olamaz . Bu yüzdende muaviye denilen kişi bırakın Hazretiliği sayın kelimesini bile hak etmiyor. Eğer bu yorumları yapan dostlarım biraz İslam bilginiz var ise Kuran-ı Kerimi de (Türkçe mealini) en az bir sefer okumuşsanız kimlere Hz. Diye hitap edeceğinizi bilirsiniz.

    Kurandaki açık ayetlerden biri şöyle der ” Ahzap Suresi 57 : Allah'ı ve resulünü incitenleri Allah dünyada da âhirette de lanetlemiştir. Onlar için, alçaltıcı bir azap da hazırlanmıştır.” Bu ayet ile ilgili siz değerli dostlarıma birkaç da hadis yazayım ve karşılaştırmayı siz yapın sonra.

    - " Ali'yi ancak mümin olan sever ve ona ancak münafık olan buğzeder. "[Nesâî

    - " Ali'ye düşman olanın düşmanı Allahtır. "[Ramuz]

    - " Kim ki Hasan ve Hüseyin'i sever.Gerçekte beni sever.

    - " Hasan ve Hüseyin Cennette olan gençlerin seyyididirler.

    - " Ali'yi seven, beni sevmiştir. Ona düşmanlık, bana düşmanlıktır. Onu inciten beni " incitmiştir. Beni inciten de Allahı incitmiş olur." [Taberânî]

    Arkadaşlar böylesine açık ayet ve hadisler varken neyin tartışmasını yapıyoruz. Bakın size bir secere vereyim belki bu secere bazı şeyleri size daha iyi izah eder. Peygamberimizin dostuna dost düşmanına düşman olmaya tevella teberra denir. Bakalım kimler Ahmed-i Muhtara dost, kimler düşman?

    Peygamber Efendimize düşman ve savaş meydanında mübarek dişini kıran kim? Ebu Süfyan.

    Hz. Hamzayı şehid ettirip mübarek ciğerini çiğ çiğ yiyen insanlıktan çıkmış İslam düşmanı kim? Hint. (Ebu Süfyanın karısı)

    Hz. Ali efendimizle sıffında savaşmaya cüret ederek savaşı kaybedeceğini anlayınca mızrakların ucuna Kuran sayfalarını takarak fitne sokan kim? Muaviye.

    Hz. Hasan’ın Muaviye ile yaptığı anlaşmayı bozup; Bu anlaşma ayaklarımın altındadır diyen ve bu süreçten sonra Hz. Hasanı eşine zehirleten kimdir? Muaviye

    Hz. Hüseyin’i ve 72 canını Kerbelada susuz şehit ettiren ve Ehl-i Beyt kadınlarını çıplak halde develere bindirim dolaştıran kimdir? Yezit (Muaviye’nin oğlu)

     

     

    EDIT: Silindi

     

    Şimdi herhalde kime Hz. Diyeceğinizi biraz daha idrak etmişsinizdir. Gördüğünüz gibi bir tarafta Resulullah s.a.v. ve temiz pak olan Ehl-i Beyti diğer tarafta bu soya düşman olan bir aile. Bu aile Hadisi şerife göre Peygamber yakınlarını, Kurana göre Peyganberi dolayısı ile Allahı incitmişlerdir. Allah Peygamberi Ve Ehl-i Beytini incitenlere ve o incitenlere Hazreti diyenlere yardımcı olsun. Vebal çook büyük.

×
×
  • Create New...