3. Şiir/nesir Yarışması in Etkinlikler Posted July 13, 2009 · Report reply - Felâh Hülâsâsı - ( Üstadıma ithaf olunur ) Gâiblerden bir ses geldi : Bu çocuk , Yürüsün yokluğun bittiği yerde Beyninde renklerin tamamı soluk Her rengin nevâsı kendi içinde Hayallere daldım şimşek sağanak Dediklerin çıktı cübbesiz imam Acz derebeyi , dudakta mutlak Varlık derinlerde , diplerde tamam Alevden rengini aldım bu (yok)un Sıyırdı bir anda öz kabuğumu Sesime kilit vurdu , gözüme sükun Öldürdü içimde yeşeren çocuğunu Paradoksta çözüme vesile dünya Gayesi devrândır yine baharın Al sana hakikat al sana rüya İşte ömür tüketen yeri dergâhın Göğsümün üstünde ince bir acı , Kapandım geceye son çare diye Bir Nebi elinden yokluk ilacı Cenneti gösterdi vakd-i seherde Dünya içinde dolu dünyalar Mekan muallakta zaman giyotin Bütün bir kâinat elimde yular Bütün bir insanlık derdi hikmetin Kimsin sen ; şeytan olsan da eğil ! Yetiş güneş yetiş , ayda ihtilal Nerede ruhumu törpüleyen dil Nerede gönlümü koşturan topal Seneler derdime merhem olmadı Ağardı içimde gönlü sızının Cinnette hadsiz kuyuda kaldı BEN (!) diye koyduğum ismi acının Niçin büyüyor bu tılsımlı gül Dikeni gönlüme batıran şey ne Mekan tuzağına yağmurla dökül Zamanın bitişi , kıyâmet anne Bu bir mesel akla , ta mâverâdan Bu bir misal fikre ye's yükleyen Selam sana uzaktan ruhuma bakan Yalnız kalbi yakıp aşka bürüyen Yine de sızdım ben çok eşiklerde Uyudum rüzgarın kardeşliğinde Anne duası gibi bir gül elimde Çok defa savurdu beni göklere Uyku ; her nazara bir engel ağı Yorgan ömrümü saran geceymiş Sabr diye girilen dünya yatağı Siyahın akını bana getirmiş Bu mu mersiyesi ölü ruhların Gözümde yıllardır sihri büyüyen Hem cennet bileti cinnet olanın Hem huzur tohumu semâdan inen Biçare , devlerle savaştım durdum Fikrime pas olan deli mevsimle Gördüm ; hakikatte var ile yoktum Aklımı kemiren bu boş çileyle Evet benim yine açan kilidi Bozan benim evet bu bilmeceyi Ağlamaklı yalanlar peşimde ; evet Kaossa bu huzur , deliyim ; evet Son nokta şimdi gözümde menzil Karmaşık yolların bittiği nokta Nokta ki içinde bütün bir ehil Nokta ki tek VAR , şu acip yokta Dağlar dağlar çekilin yoldan Bu endâmınız çakıl hükmüdür İçimde azmin farkı var yoktan Mor tepelerimde âfâk yüklüdür Şimdi bir kimliğe bürünmeliyim Ki cümle âleme şahid olayım Karanlık çağımı devşirmeliyim Ve varlık özünde yolu bulayım Yoksa ben miyim bu viran duvar Gönlüne esrarı eken bu adam Bela döşeğinde oynanan kumar Saraylar içinde döşeksiz yatan Hayır , ben mazimin tek bedeliyim Bir onur uğruna yollara düşen Karanlığı ölmüş derde gebeyim Beynine giriftten sual üşüşen Oysa bir sitem tomurcuğuydum Gözümden yalana akar idi yaş O'nu umduğumda gülümsüyordum O'nu kaybettiğim yerdeydi savaş Bir gece aklımı yerinden atıp Deli bir sızıyla uyanıverdim Diyet hesabıyla ömrümü satıp Sonsuzluk içinde eriyiverdim Cihanın en ücra bir köşesinden Başımı yukarı çevirip baktım Kaçırıp yıldızları esaretimden Arzımın en yüksek yerine astım Direndim bitirdim bu macerayı Zulmet yalanını zulmette boğup İçinde yürürken , bu muammâyı Çözdüm , aşkına aklımdan doğup Bir yoldur bilinmez izinde çölün Bir yoldan ölüme akıyor dere Bir ömrü bülbüle kanıyor gülün Bir efsun doğuyor yirmidördünde '' Kaçır beni ahenk , al beni birlik Artık barınamam gölge varlıkta Ver cüceye onun olsun şairlik Şimdi gözüm büyük sanatkarlıkta '' (*) Rahman bahçesi , ölüm duvarı İç içe geçmiş en büyük halka Vuslat hezeyânı , sevinç yuları Boynuma takılı en demir tasma Ölsün ömrümün aydınlığında Yok olsun gecenin kanlı eteği Duysun beni Allah aşk otağında Düştü ellerimden zakkum çiçeği... * * * İ.Y.S ( 2005 )
3. Şiir/nesir Yarışması
in Etkinlikler
Posted · Report reply
- Felâh Hülâsâsı -
( Üstadıma ithaf olunur )
Gâiblerden bir ses geldi : Bu çocuk ,
Yürüsün yokluğun bittiği yerde
Beyninde renklerin tamamı soluk
Her rengin nevâsı kendi içinde
Hayallere daldım şimşek sağanak
Dediklerin çıktı cübbesiz imam
Acz derebeyi , dudakta mutlak
Varlık derinlerde , diplerde tamam
Alevden rengini aldım bu (yok)un
Sıyırdı bir anda öz kabuğumu
Sesime kilit vurdu , gözüme sükun
Öldürdü içimde yeşeren çocuğunu
Paradoksta çözüme vesile dünya
Gayesi devrândır yine baharın
Al sana hakikat al sana rüya
İşte ömür tüketen yeri dergâhın
Göğsümün üstünde ince bir acı ,
Kapandım geceye son çare diye
Bir Nebi elinden yokluk ilacı
Cenneti gösterdi vakd-i seherde
Dünya içinde dolu dünyalar
Mekan muallakta zaman giyotin
Bütün bir kâinat elimde yular
Bütün bir insanlık derdi hikmetin
Kimsin sen ; şeytan olsan da eğil !
Yetiş güneş yetiş , ayda ihtilal
Nerede ruhumu törpüleyen dil
Nerede gönlümü koşturan topal
Seneler derdime merhem olmadı
Ağardı içimde gönlü sızının
Cinnette hadsiz kuyuda kaldı
BEN (!) diye koyduğum ismi acının
Niçin büyüyor bu tılsımlı gül
Dikeni gönlüme batıran şey ne
Mekan tuzağına yağmurla dökül
Zamanın bitişi , kıyâmet anne
Bu bir mesel akla , ta mâverâdan
Bu bir misal fikre ye's yükleyen
Selam sana uzaktan ruhuma bakan
Yalnız kalbi yakıp aşka bürüyen
Yine de sızdım ben çok eşiklerde
Uyudum rüzgarın kardeşliğinde
Anne duası gibi bir gül elimde
Çok defa savurdu beni göklere
Uyku ; her nazara bir engel ağı
Yorgan ömrümü saran geceymiş
Sabr diye girilen dünya yatağı
Siyahın akını bana getirmiş
Bu mu mersiyesi ölü ruhların
Gözümde yıllardır sihri büyüyen
Hem cennet bileti cinnet olanın
Hem huzur tohumu semâdan inen
Biçare , devlerle savaştım durdum
Fikrime pas olan deli mevsimle
Gördüm ; hakikatte var ile yoktum
Aklımı kemiren bu boş çileyle
Evet benim yine açan kilidi
Bozan benim evet bu bilmeceyi
Ağlamaklı yalanlar peşimde ; evet
Kaossa bu huzur , deliyim ; evet
Son nokta şimdi gözümde menzil
Karmaşık yolların bittiği nokta
Nokta ki içinde bütün bir ehil
Nokta ki tek VAR , şu acip yokta
Dağlar dağlar çekilin yoldan
Bu endâmınız çakıl hükmüdür
İçimde azmin farkı var yoktan
Mor tepelerimde âfâk yüklüdür
Şimdi bir kimliğe bürünmeliyim
Ki cümle âleme şahid olayım
Karanlık çağımı devşirmeliyim
Ve varlık özünde yolu bulayım
Yoksa ben miyim bu viran duvar
Gönlüne esrarı eken bu adam
Bela döşeğinde oynanan kumar
Saraylar içinde döşeksiz yatan
Hayır , ben mazimin tek bedeliyim
Bir onur uğruna yollara düşen
Karanlığı ölmüş derde gebeyim
Beynine giriftten sual üşüşen
Oysa bir sitem tomurcuğuydum
Gözümden yalana akar idi yaş
O'nu umduğumda gülümsüyordum
O'nu kaybettiğim yerdeydi savaş
Bir gece aklımı yerinden atıp
Deli bir sızıyla uyanıverdim
Diyet hesabıyla ömrümü satıp
Sonsuzluk içinde eriyiverdim
Cihanın en ücra bir köşesinden
Başımı yukarı çevirip baktım
Kaçırıp yıldızları esaretimden
Arzımın en yüksek yerine astım
Direndim bitirdim bu macerayı
Zulmet yalanını zulmette boğup
İçinde yürürken , bu muammâyı
Çözdüm , aşkına aklımdan doğup
Bir yoldur bilinmez izinde çölün
Bir yoldan ölüme akıyor dere
Bir ömrü bülbüle kanıyor gülün
Bir efsun doğuyor yirmidördünde
'' Kaçır beni ahenk , al beni birlik
Artık barınamam gölge varlıkta
Ver cüceye onun olsun şairlik
Şimdi gözüm büyük sanatkarlıkta '' (*)
Rahman bahçesi , ölüm duvarı
İç içe geçmiş en büyük halka
Vuslat hezeyânı , sevinç yuları
Boynuma takılı en demir tasma
Ölsün ömrümün aydınlığında
Yok olsun gecenin kanlı eteği
Duysun beni Allah aşk otağında
Düştü ellerimden zakkum çiçeği...
* * *
İ.Y.S ( 2005 )