Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

gazili nefer

Üye
  • Content Count

    21
  • Joined

  • Last visited

Posts posted by gazili nefer


  1. TÜRK DÜNYASININ BİLGE LİDERİ SON BAŞBUĞ ALPARSLAN TÜRKEŞİ VEFATININ YILDÖNÜMÜNDE RAHMETLE VE MİNNETLE ANIYOR VE RUHUNUN ŞAD OLMASINI YÜCE ALLAH'TAN DİLİYORUZ. NESİLLER YETİŞTİRMİŞ TÜRKE TÜRKLÜĞÜNÜ HATIRLATMIŞ VE BİZİM YOLUMUZA IŞIK TUTMUŞTUR.

    RUHUN ŞAD OLSUN BAŞBUĞUM

    DUALAR SENİNLE OLSUN BAŞBUĞUM

    TÜRKÜN ÖMRÜ YAŞIN OLSUN BAŞBUĞUM

    TANRI DAĞI TAŞIN OLSUN BAŞBUĞUM

    PEYGAMBER GÖNLÜDÜR, GÜL FATİHA

    SON BAŞBUĞUN RUHUNA...


  2. uyu yavrum

     

     

    Uyu yavrum, uyanacak günler var,

    Yarınları gözetleyen dünler var.

    Baban şehit izlerinde ünler var.

    O izlerde sen de dolaş

    Öç gününe sen tezce ulaş

     

    Uyu yavrum, tepesinde haç yatan

    Camiler vardır bu mu seni ağlatan?

    Dayanamaz çiğnenmeye bu vatan

    Camilere götür hilal,

    Hem yurdu, hem de öcünü al.


  3. Turan

     

     

     

    Nabızlarımda vuran duygular ki, tarihin

    Birer derin sesidir, ben sahifelerde değil,

    Güzide, şanlı, necip ırkımın uzak ve yakın

    Bütün zaferlerini kalbimin tanininde

    Nabızlarımda okur,anlar eylerim tebcil.

     

    Sahifelerde değil, çünkü Atilla, Cengiz

    Zaferle ırkımı tetviç eden bu nasiyeler

    O tuzlu çerçevelerde, o iftiramiz

    Muhit içinde görünmekte kirli, sermende;

    Fakat şerefle numayan Sezar ve İskender!

     

    Nabızlarımda evet, çünkü ilm için müphem

    Kalan Oğuz Han'ı kalbim tanır tamamiyle

    Damarlarımda yaşar şan ve ihtişamiyle

    Oğuz Han, işte budur gönlümü eden mülhem:

     

    Vatan ne Türkiyedir Türklere ne Türkistan;

    Vatan büyük ve müebbet bir ülkedir: Turan...


  4. PEYGAMBER EFENDİMİZ'İN VEDA HUTBESİ

    (9 Zilhicce l0 H./8 Mart 632 M . Cuma)

     

    Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) Vedâ haccında, 9 Zilhicce Cuma günü zevâlden sonra Kasvâ adlı devesi üzerinde, Arafat Vâdisi'nin ortasında 124 bin Müslümanın şahsında bütün insanlığa şöyle hitab etti:

     

     

     

    "Hamd Allah'a mahsustur. O'na hamdeder, O'ndan yardım isteriz. Allah kime hidâyet ederse, artık onu kimse saptıramaz. Sapıklığa düşürdüğünü de kimse hidâyete erdiremez. Şehâdet ederim ki; Allah'dan başka ilâh yoktur. Tektir, eşi ortağı, dengi ve benzeri yoktur. Yine şehâdet ederim ki, Muhammed O'nun kulu ve Rasûlüdür.”

     

     

     

    "Ey insanlar! Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım. İnsanlar! Bugünleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu şehriniz (Mekke) nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız, namuslarınız da öyle mukaddestir, her türlü tecâvüzden korunmuştur.

     

    Ashabım! Muhakkak Rabbinize kavuşacaksınız. O'da sizi yaptıklarınızdan dolayı sorguya çekecektir. Sakin benden sonra eski sapıklıklara dönmeyiniz ve birbirinizin boynunu vurmayınız! Bu vasiyetimi, burada bulunanlar,bulunmayanlara ulaştırsın. Olabilir ki, burada bulunan kimse bunları daha iyi anlayan birisine ulaştırmış olur.

     

    Ashabım! Kimin yanında bir emanet varsa, onu hemen sahibine versin. Biliniz ki, faizin her çeşidi kaldırılmıştır. Allah böyle hükmetmiştir. İlk kaldırdığım faiz de Abdulmutallib'in oğlu (amcam) Abbas'ın faizidir. Lakin anaparanız size aittir. Ne zulmediniz, ne de zulme uğrayınız.

     

    Ashabım! Dikkat ediniz, cahiliyeden kalma bütün adetler kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Cahiliye devrinde güdülen kan davaları da tamamen kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası Abdulmuttalib'in torunu Iyas bin Rabia'nın kan davasıdır.

     

    Ey insanlar! Muhakkak ki, şeytan şu toprağınızda kendisine tapınmaktan tamamen ümidini kesmiştir. Fakat siz bunun dışında ufak tefek işlerinizde ona uyarsanız, bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için bunlardan da sakınınız.

     

    Ey insanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah'ın emaneti olarak aldınız ve onların namusunu kendinize Allah'ın emriyle helal kıldınız. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, kadınların da sizin üzerinizde hakkı vardır. Sizin kadınlar üzerindeki hakkınızı; yatağınızı hiç kimseye çiğnetmemeleri, hoşlanmadığınız kimseleri izniniz olmadıkça evlerinize almamalarıdır. Eğer gelmesine müsaade etmediğiniz bir kimseyi evinize alırlarsa, Allah, size onları yataklarında yalnız bırakmanıza ve daha olmazsa hafifçe dövüp sakındırmanıza izin vermiştir. Kadınların da sizin üzerinizdeki hakları, meşru örf ve adete göre yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir.

     

    Ey mü'minler! Size iki emanet bırakıyorum, onlara sarılıp uydukça yolunuzu hiç şaşırmazsınız. O emanetler, Allah'ın kitabı Kur-ân-i Kerim ve Peygamberin sünnetidir.

     

    Mü'minler! Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman Müslüman'ın kardeşidir ve böylece bütün Müslümanlar kardeştirler. Bir Müslüman'a kardeşinin kanı da, malı da helal olmaz. Fakat malını gönül hoşluğu ile vermişse o başkadır.

     

    Ey insanlar! Cenab-ı Hak her hak sahibine hakkını vermiştir. Her insanın mirastan hissesini ayırmıştır. Mirasçıya vasiyet etmeye lüzum yoktur. Çocuk kimin döşeğinde doğmuşsa ona aittir. Zina eden kimse için mahrumiyet vardır.

     

    Ey insanlar! Rabbiniz birdir. Babanız da birdir. Hepiniz Adem'in çocuklarısınız, Adem ise topraktandır. Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine üstünlüğü olmadığı gibi; kırmızı tenlinin siyah üzerine, siyahın da kırmızı tenli üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvada, Allah'tan korkmaktadır. Allah yanında en kıymetli olanınız O'ndan en çok korkanınızdır. Azası kesik siyahî bir köle başınıza amir olarak tayin edilse, sizi Allah'ın kitabi ile idare ederse, onu dinleyiniz ve itaat ediniz. Kimse kendi suçundan başkası ile suçlanamaz. Baba, oğlunun suçu üzerine, oğlu da babasının suçu üzerine suçlanamaz.

     

    Dikkat ediniz! Şu dört şeyi kesinlikle yapmayacaksınız:

     

    - Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmayacaksınız.

     

    - Allah'ın haram ve dokunulmaz kıldığı canı, haksız yere öldürmeyeceksiniz.

     

    - Zina etmeyeceksiniz.

     

    - Hırsızlık yapmayacaksınız.

     

    İnsanlar! Yarın beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz? "

     

    Sahabe-i Kiram birden söyle dediler:

     

    "Allah'ın elçiliğini ifa ettiniz, vazifenizi hakkıyla yerine getirdiniz, bize vasiyet ve nasihatte bulundunuz, diye şahadet ederiz!"

     

    Bunun üzerine Resul-i Ekrem Efendimiz (S.A.V.) şahadet parmağını kaldırdı, sonra da cemaatin üzerine çevirip indirdi ve söyle buyurdu:

     

    "Şahit ol yâ Rab! Şahit ol yâ Rab! Şahit ol yâ Rab! "


  5.  

     

     

    Yıllardır yıllardır hayaller kurdum,

    Seni anam gibi aradım durdum... .

    Ey benim sevgilim, Ey Anayurdum!...

    Nerde benim, Oral-Altay dağlarım?

    Akşam olur, sabah olur ağlarım.

     

    Gövden bir yerde, başın bir yerde

    Senin halin attı beni bu derde...

    Söyle Turan sen nerdesin ben nerde?

     

    Nerde benim, yaslı Tanrı dağlarım?

    Akşam olur, sabah olur ağlarım.

     

    Turan ellerinden haber gelmiyor!

    Ya Rabbi derdimi kimse bilmiyor!

    Dört asırdır Türk'ün yüzü gülmüyor!. .

     

    Akşam olur, sabah olur ağlarım.

    Nerde benim, Oral-Altay dağlarım?

     

    Kimlere söylesem bilmem derdimi?

    Acap dünya böyle zulüm gördü mü?

    Bozkurt gitmiş, Ayı basmış yurdumu.

     

    Bozkurdum der, öz yurdum der ağlarım,

    Nerde benim, yaslı Tanrı dağlarım?

     

    Koskoca bir âlem göçmüş yıkılmış

    Türbelerin, camilerin yıkılmış

    Meydanlara kara putlar dikilmiş!. .

     

    Buhara der, Semerkant der, ağlarım,

    Nerde benim, Oral-Altay dağlarım?

     

    Sen ey Hazar, Engin Hazar, Türk Hazar.

    Söyle bana sularında kim gezer?

    Kâfir Moskof yine mezar mı kazar?

     

    Seyhun gibi, Ceyhun gibi çağlarım,

    Nerde benim, Oral-Altay dağlarım.

     

    Moskof bayrağını çekmiş gemiler,

    Yol alırken dalgaların iniler,

    Her gelen haberde derdim yeniler!

     

    Nerde benim, Oral-Altay dağlarım?

    Akşam olur, sabah olur ağlarım.

     

    Vatanlar, vatanlar esir vatanlar

    Ey yüreği vatan için atanlar!

    Toplanın elleri silah tutanlar!

     

    Kıyam etsin ölülerim, sağlarım!

    Nerde benim, yaslı Tanrı dağlarım?

     

    Esen yellere bak, sevda yelidir,

    Açan güllere bak, bayrak alıdır,

    Senden ayrı düşen gönül delidir!

     

    Nerde benim, Oral-Altay dağlarım?

    Akşam olur, sabah olur ağlarım.

     

    Duman olup dağlarına ağsam mı?

    Yağmur olup bağlarına yağsam mı?

    Yıldız olup göklerinde doğsam mı?

     

    Ah çeker de yaşın yaşın ağlarım!

    Nerde benim, Oral-Altay dağlarım?

     

    Doğmuyor, doğmuyor aylar, yıldızlar!

    Çalmıyor kırılmış kopuzlar sâzlar!

    Karalar bağlamış gelinler kızlar!

     

    Akşam olur sabah olur ağlarım,

    Nerde benim, yaslı Tanrı dağlarım!

     

    Allah Allah diyen ezanlar nerde?

    Efeler, yiğitler, kızanlar nerde?

    Taşkentler, Kırımlar, Kazanlar nerde?

     

    Nerde benim, Oral-Altay dağlarım?

    Akşam olur, sabah olur ağlarım.

     

    Artık Dede Korkut öğüt vermiyor,

    Gültekin'in bildirgeleri gelmiyor!

    Ne söylesem olmuyor, ah olmuyor!. .

     

    Nerde benim, Oral-Altay dağlarım?

    Akşam olur, sabah olur ağlarım.

     

    Sürüler dağılmış yaylamaz olmuş,

    Irmaklar kurumuş çağlamaz olmuş,

     

    Nerde benim, Oral-Altay dağlarım?

    Akşam olur, sabah olur ağlarım.

     

    Mağripten meşrıkı soranlar hani?

    Çin'i Viyana'yı saranlar hani?

    Üç kıt'ada dimdik duranlar hani?

     

    Nerde benim, Oral-Altay dağlarım?

    Akşam olur, sabah olur ağlarım.

     

    Geçmiş günler birer hayal oldular,

    Bedr-i tam idiler hilâl oldular,

    Dün cevapken bugün sual oldular!

     

    Nerde benim, Oral-Altay dağlarım?

    Akşam olur, sabah olur ağlarım.

     

    Kınaman dostlarım gözümde yaş var!

    Şu kara bağrımda bir kara taş var!

    Tam elliiki milyon esir kardaş var!

     

    Nerde benim, yaslı Tanrı dağlarım?

    Akşam olur, sabah olur ağlarım!..

     

     

    Osman Yüksel Serdengeçti


  6. Gelsen De Bir Gelmesen De

    Artık olan oldu bize

    Gelsen de bir gelmesen de

    Gelemeyiz biz yüz yüze

    Gelsen de bir gelmesen de

     

    Hep kendini çektin naza

    Yok bahara yahut yaza

    Bıktım gayrı yaza yaza

    Gelsen de bir gelmesen de

     

    Bir candır bu bir andır bu

    Giden gelmez bir handır bu

    Dağ taş değil insandır bu

    Gelsen de bir gelmesen de

     

    Göreceğim bir boş kafes

    Ceset kalmış çıkmış nefes

    Nerde o can nerde o ses

    Gelsen de bir gelmesen de

     

    Osman Yüksel Serdengeçti


  7. Hayatı

     

    3 Mayıs 1944 olaylarında adından söz ettiren gazeteci yazar Serdengeçti Akseki'de 1917 yılında doğmuştur. Asıl adı Osman Zeki Yüksel'dir. İlkokulu Akseki'de ortaokulu yatılı öğrenci olarak Antalya'da okudu. Ankara'da Atatürk Lisesini bitirdikten sonra girdiği Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinde 2. Sınıf öğrencisi iken Mayıs 1944'de meydana gelen olaylara karıştığı için öğrenimini yanda bırakmak zorunda kaldı. Nihal Atsız ve Alparslan Türkeş'le birlikte bir süre tutuklu kaldı. Tekrar öğrenimine devam etmek istediyse de kabul edilmedi. Bunun üzerine dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücele hitaben "Yüksek makamın alçak vekiline" sözleriyle başlayan bir dilekçe yazdı. Dilekçeyi verme cesaretini kimse bulamadı, Osman Yüksel yeniden hapishaneye gönderildi. Hapisten çıkınca unvanını aldığı ünlü Serdengeçti Dergisini çıkarmaya başladı. Birçok sayısı toplatılan bu dergide çıkan yazılan nedeniyle hakkında çok sayıda dava açıldı ve sık sık tutuklanıp serbest bırakıldı. "Allah, Vatan, Millet yolunda" cümlesiyle başladığı yazılarında sık kullandığı "Açın kapılan Osman geliyor" sözü tutuklanmalara hazır olduğunun bir kanıtıydı. Serdengeçti dergisi sık kapanması ve çıkan yazılarından dolayı çok sayıda mahkumiyet karan çıkması nedeniyle 33 sayı çıkabilmiştir. (1947 -Şubat 1962) Tek parti yönetiminin İslamiyet ve Müslümanlar üzerindeki ağır baskılarını protesto eden aydınların önde gelenleri arasındadır. 1952 yılında Bağrıyanık adlı mizah gazetesi çıkardı. Başlığı altoda "Hak yolunda bağrıyanık yolcular" sözü yer alan bu yayınında da inancının mücadelesini zengin esprilerle dolu yergileriyle sürdürdü. Bir ara politikaya atıldı, Adalet Partisinden Antalya Milletvekili seçilerek, parlamentoda görev yaptı (1965-1969), partisinin politikası ve parti ileri gidenlerine yönelttiği eleştiriler yüzünden Adalet Partisinden ihraç edildi. Sonraki yıllarda mücadelesine yine yayınladığı yazı ve kitaplarla devam etti. Son olarak Yeni İstanbul Gazetesinde "Selam" başlığı altında günlük fıkralar yazdı.

     

    FİKİR VE DÜŞÜNCELERİ

     

     

    Türk milliyetçilerine fikirleri, mücadelesi ve şahsiyetiyle bayrak olmuş, öncülerdendir. Ömrünü, Türk-İslam ülküsüne hizmetle geçiren inandığı dava ve ülküsü uğruna hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan büyük bir dava adamı, mümtaz bir insandır. Tek parti döneminin Müslümanlar üzerinde uygulamış olduğu her türlü baskı ve zulümlere karşı Atsız, Necip Fazıl gibi dönemin önde gelen şahsiyetleriyle zulme karış direnen yılmaz bir kavga adamıydı. Resmi ideolojinin devlet terörü noktasına varan baskıca uygulamalarına karşı, Müslümanların sesi ve sözcüsü olmuştur.

     

    ESERLERİ

     

     

    Mabetsiz Şehir, Bir Nesli Nasıl Mahvettiler, Bu Millet Neden Ağlar, Gülünç Hakikatler, Ayasofya Davası, Türklüğün Perişan Hali, Mevlana ve Mehmet Akif, Kara Kitap, Radyo Konuşmaları, Müslüman Çocuğun şiir kitabı, eserlerinden bazılarıdır.

     

    ESERLERİNİ TÜRK EDEBİYAT VAKFINDAN TEMİN EDEBİLİRSİNİZ

     

     

     

     

     

    serdengecti_02.JPG

     

    08.gif


  8. Oğul

    Vatan oğul, Bayrak oğul, Devlet oğul, can oğul

    Sevmek Nedir?

    Bunu bilen aşıklara Bismillah

    Bu oğullar sumeyya can analardan doğdular

    Rabbi esir dileklerden beşiklerden bismillah,

    Ad verirken ilk ezandan ilk duyduğum kelamdan

    Göz ve gönül aydınlatan ışıklara bismillah

    Emeklerken diz vurduğum, iz vurduğum her yerde

    Ayaklanıp atladığım eşiklere bismillah

    Ak önlükler ileyipte belediğim can oğul

    Ninnilere, destanlara koşuklara bismillah

    Düşte gördüm kanlı başım Peygamber dizinde

    Ocaklara eşiklere Bismillah

    Karamürsel, kara üzüm gözlü mürsel

    Soy oğul Gündüz bey canemli yiğit

    Bey dağımca bey oğul! ..

    Gazi Battal Ülkesinin karayiğit palası

    Devlet oğul, mürfet oğul, fidan oğul, toy oğul

    Anam dedin, Babam dedin, Atam dedin Bayrağa

    Hem Albayrak oldun işte hem bayrakta al oğul

    Bağrındaki kurşunlarla çık

    Peygamber katına

    Ol mübarek avucunun içini birer birer say oğul

    Bet yüzlüler, kem gözlüler hor bakarmış vatana

    Biz tükenip, yok olmadan olmaz böyle şey oğul

    Denilmiştir

    -Can Sağ iken, Yurt verilmez düşmana

    Hem sütümden, hem kanımdan, hem canımdan

    Bu sendeki huy oğul

    Gazi olur, Şehit olur, İnan oğul! ...


  9. türklüğüyle övünen müslümanlığıyla yoğrulan bir milletiz bu saf ve temiz şiirleri kenndi aklınızca bazı 'taraf'lara çekerek ancak birbirimizi dizğinleriz bu kadar ilgiyi halkevlerinin pkknin ve diğer insan dışı mahlukların bulunduığu sitelerew karşıda sizden bekliyorum

    ALLAH TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN


  10. MEHTER MARŞLARINA olan ilgimden dolayı bu marşı bizle paylaştığın için senden Allah razı olsun gerçekten güzel sözlerii var ülkümüze ulaşmak için izlenecek yolları gösteriyor mehterin şanı için marşlarımızı dinletelim dinleyelim


  11. baş örtüsü türban aslında çözülmeyecek yada sorun olan bir şey değil fakat başını actırmayız!!!!!!!!!!! diyenlerle laiklik!!!!!!!!! diyenler arasındaki oy kavgasına alet edildiği için bu olaylar çıkyor. gerçek fikirleriini söylemeye kalksalar eminim ki olarda(oy kavgasına düşenler) şimdi savundukları şeylerin yanlış olduğunu ispatlamış olacaklar çıkar iki yüzlülük normal olan birşeyi büyük bir sorun haline getirmeye yetmiştir. başka birşey yazmayacam zaten oortada SORUN olacak bir hal yoktur Allaha emanet


  12. bizi ve türkgençliğini amaçlarından uzaklaştırarak onları milli bilinçten mahrum, kuru kalabalıklar haline getirmek, kısaca mankurd misali düşünce yoksunu yapmak isteyenlerin desteğiyle ortaya atılan oyunlardan sadece biri olan futbol konusunda bu kadar fanatik olmak bizim düşünce sistemimize zarar verebilir. bu yüzden araftarlığın bir sınırdan öteye geçmemesi 'taraftarıyım'. fenerlileri tebrik ederim.

     

    ALLAHA EMAMET OLUN...


  13. yorum yapmanın bile gereksiz olduğu bu yazı ve yazının sahibi olan insan müsfetteleri ancak değerlerimize saldırarak mutluluğu tadabildiklerini düşünüyorlar.beni tek üzen yanı onların içinde bulunduğu gafleti görememeleridir .Cenab-ı Hak'tan dileğim onların gözünün önündeki gaflet perdesini kaldırmasıdır.

    YARADANA Emanet olun.

    SAĞLICAKLA...


  14. SELAMUNALEYKUM

    onlar kurtara dursunlar(vatanı değil,alcaklıklarını, satulmışlıklarını) bizim yolumuz bellidir davamız bellidir. biri çıkıp ben daha iyi kandırıyorum bakın diyo öbürü çıkıyor ben şu kadar daha fazla kandırırım diyor. ama bizi bilen biliyor, yaptıklarımızı bir gören var.laiklik, irtica, demokrasi... bunlar kullanılıyor şahsa karşı yapılan bir miting ülke bütünlüğünü tehlikeye düşürecek TÜRK milletini kutuplara toplayacak bir hal almaya başladı.Allah gözümüzü kör etmesin,örmeyenlere, göremeyenlere şifa versin


  15. Aydınlık dergisi karanlıklar içindeki bir fikiri yapının kara deliği vazifesini görmektedir.en ufak bir hakikati bu karanlıklar içine gömmek istemektedirler. onlar ancak 'sinek küçüktür ama miğde bulandırır' cümlesindeki pis sineği teşkil ederler. ama temizlik güzel şeydir. göz önünde ne sinek ne leş olmamalıdır.tertemiz bir anadolu çoğrfyası trtemiz bir turan ve içinde içi, dışı berrak su gibi iyi, güzel huylu ilayıkelimetullahı yaşayan kişilerden olmak nasip olsun inşaallah

×
×
  • Create New...