Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

KafKartalı

Üye
  • Content Count

    10
  • Joined

  • Last visited

Posts posted by KafKartalı


  1. R.T. Erdoğan'ın kendi sesinden Zindandan Mehmed'e Mektup'u dinledikten sonra yarattığı duygu sonucu "bunu yazan gerçek bir sanatkar" diyerek yola çıktım ve sonunda şairliğin cüce kaldığı gerçek sanatkarlıkla tanıştım.

    Kim olduğunu anladıktan sonra sanki yakınımda olan bir fikirdaş bulmuş gibi oldum. Okuyarakta bilgimi genişletmiş, düşüncelerimi daha kolay dışa dökebilmekteyim.

     

    Allah o büyük üstad'dan ve yakın dost'tan razı olsun.


  2. kardeş

    Necip Fazıl’ı da kendisinden öğrenelim: "Otuz üç yıl saatim işlemiş, ben durmuşum"otuz üç değil "tam otuz yıl" olacak

     

    o otuz üç yılı ben başka yerlerdede gördüm. sakın üstad sıklıkla yaptığı gibi bu sözünüde sonradan değiştirmesin? otuz yerine otuc üç yani.


  3. İşte sana Çile. Bir insan çilesini ancak böyle dışa döker.

     

    ÜSTADI ŞAİR DİYE NİTELENDİRENLERE İNAT ÜSTADTAN BİR ŞİİR PAYLAŞMAK İSTİYORUM....

    ÇÜNKÜ ÜSTADIN HER CÜMLESİ , ÜZERİNE ANSİKLOPEDİLER YAZILACAK HERBİR

    CÜMLESİ İÇİN BELKİ GÜNLERCE, AYLARCA, YILLARCA ÇEKMİŞ OLDUĞU FİKİR ÇİLESİNİN

    ÜRÜNÜDÜR... O SADECE ŞAİR DEĞİLDİR...

    ŞUNU DA BELİRTEYİM ÜSTAD ŞAİRLİĞİ CÜCE SANATI OLARAK TANIMLIYOR...

    VE AYRICA ÜSTAD SON 400 YILDA GELMİŞ GEÇMİŞ EN BÜYÜK FİKİR ADAMIDIR...BUNU DA

    KİTAPLARINDAN KOLAYCA ANLAYABİLİRİZ... HERKES ŞAİR, YAZAR, OLABİLİR AMA FİKİR

    ADAMI OLMAK HEM KEMİYETTTE HEM DE KEYFİYETTE ÇOK ZOR İŞTİR...ALLAH HERKESE

    ÜSTADI ANLAMA VE ANLATABİLME İDRAKİNİ VE GÜCÜNÜ VERSİN.....

     

    Doğru söylemişsin arkadaş. Her cümlesi üzerine ansiklopediler yazılması gerek. Zaten şiirden ziyade fikriyatı önemli. Şuan üstadı severim diyenlerin çoğu şiirlerinden dolayı sever ve çoğunluğu da fikriyatını önemsemez veya karşıdır.

    Ama belirttiğin gibi o bir Fikir Adamı, hemde nasıl bir fikir adamı.


  4. Aklıma düştü:

    "Bize kalan aziz borç asırlık zamanlardan, Tarihi temizlemek SAHTE KAHRAMANLARDAN"

     

    Abdulhamid ile Vahdettin'i aşşağılayan Sahte Kahramanlar elbet bu topraklarda yatan ecdadlarımızın kahrını çekecekler vede çekmektedirler.

     

    Bende Üstadın Aysofya hitabesini her defasında dinledğimde tüylerim diken diken olur.

     

    "Eğer Abdülhamid’e, Ayasofya’yı müze yapması karşılığında bütün dünya hazinelerini vereceklerini söyleseler, nefretle reddeder, imparatorluğunu elinden almakla tehdit etseler son damla kanına kadar akıtmakta tereddüt etmezdi. İnkarcı (Volter)in Allah’ın Sevgilisine ait piyesini Fransız tiyatrolarından Fransa devleti marifetiyle kaldırtan, yoksa bunun harp sebebi olacağını Fransa hükümeti’nin suratına çarpan, Ulu Hakan Abdülhamid Han’dan başka kim olabilmiştir? O Abdülhümid Han ki, bunca ordusundan yalnız bir tanesiyle birkaç gün içinde Atina kapılarında görünüvermiş ve küçücük bir Yunan şımarıklığını, onlara Ayasofya’dan bahsettirmek yerine (Akropol) önünde ordugâh kurmakla cezalandırmıştı."

     

    Ruhu şad mekanı cennet olur inşallah.


  5. Üstad'ın yeni hayranlarından biriyim.Mükemmel bir edebiyatı olduğu muhakkak bir gerçek.Bazen karşı karşıya getiriliyor bazı şairlerle ama çok saçma.Kendisi gördüğüm en iyi şairlerdendir ve namı gibidir.(Şairlerin Sultanı)Bu şiire gelince.Bu şiirde haddini aşmıştır Üstad.Cezasını da çekmiştir.Yalnız anlamadığım bir gerçek bunu göremiyor mu millet? Yoksa görüpte inanıyor mu ne? Hatta görüpte bu vatan için neler yapıldığını hiçe sayıyor olsa gerek.

     

    Kim ne derse desin , hatta yöneticiler ve üyeler kızabilir ama aleni olan şudur ki , Üstad da her kul gibi yanlışa düşmüş ve yapılanları 2 beyitle sansürlemiştir.Benim burada diyeceğim şudur ki ,

     

     

     

    milyonlarca şiir duysam Üstad'ın ağzından , Denk midir alınan şevk savaşanlardan ve onların paşasından...

     

    Gerçekler bazen böyle can acıtabilir. İnsan doğal olarak inanmak istemez tabi. Bence Üstad burda haddini falan aşmadı. Neden aşsın kı? Kukla gibi düşünmemek mi haddi aşmak? İnsanı yargılamak mı haddini aşmak?

    Birde o zamanı düşün. "Allah" kelimesini kullanmak bile yasaklanmıştı bahsedilen zihniyet tarafından. İşte o zaman şunu düşünmek lazım, Üstadın deyimiyle "Bu hale getirilmek için mi kurtarıldık". Sana Üstadın Ayasofya hitabesini tamamıyla okuman veya dinlemeni tavsiye ederim.

     

     

    Neyse. İnsanın bu şiiri bağıra bağıra okuyası geliyor küfrün karşısında. Mükemmel.


  6. Üstadın Gençliğe Hitabe' sinde de katılmadığım tek husus "meclisinin duvarında hakimiyetin hakka ait olduğunu" belirten ifadenin eksikliği. Bana göre İslam' ın bu zamanda tasvib edeceği tek yönetim şekli demokrasidir. Kuran-ı Kerim halkları yönetmek için gönderilmemiş, bireylere gönderilmiştir. Yani Kuran' ı bir devletin anayasası olarak kabul etmek, Kuran' a hakarettir bana göre. Ki İslam dininin en önemli ilkelerinden birisi "Dinde zorlama yoktur". Eğer dinde zorlama yaparsanız insanları dinden soğutursunuz. Şu an Türkiye' de giderek gelişen demokrasi diğer milletlere örnek teşkil edecek yapıya ulaşmıştır bana göre. Ve ben Ankara Kızılay' da gezerken yanımdan bir mini etekli bayan, ardından çarşaflı bir bayan geçince ülkemle gurur duyuyorum. Hocamız Atilla Yayla gerçekten ilginç bir liberaldir. Sınıfta herkesi afallatan sorular sorar. Birgün sınıfta Müslüman olanlar parmak kaldırsın dedi. Tabi o böyle sorular sorduğunda genellikle kimse parmak kaldırmaz ama bir çocuk parmak kaldırdı ve hocam ben iki kez müslüman oldum dedi. Bu ikinci kez Müslüman olma bana göre gözü kapalı olarak şuursuzca İslam' ı yaşadığını zannetmekten, İslam' ın özünü anlayarak Müslüman olmaya geçici ifade ediyor. Biz İslam' ın bu hoşgörüsünü en güzel şekilde ifade edebilirsek göreceksiniz Türkiye' de ve dünyada İslam' a sıcak bakan insanların sayısı gün geçtikçe artacak. Bu nedenle İslam ve Demokrasi zıt kutuplar değil, aksine yönetim alanında demokrasi İslam dünyasının olması gerekenidir...

     

    Baştan aşşağıya kadar katılmıyorum.Sadece 1 şeye deyineceğim. Türkiyenin demkoasisini çok övüyorsun ve güzel buluyorsun ama buna demokrasi demen bence yanlış. Zaten şuan sendeki durum türkiyenin 95%inin durumu. Üstadın deyimiyle. Halk bir kabtır ve o kabın içine ne doldurursan onu geri alırsın.

    Memlekette de durum öyle. Halka aşılamışlar sahte medeniyeti ve din karşıtı laikliği. Ve bunun adını "demkorasi" koymuşlar. Millete ilk okuldan beri sahte tarihi ve din karşıtı ne varsa "medeniyet" adına öğretirsen halkta ona göre yetişir ve doğruyu ona göre algılar.

    Sende ona göre düşünüyorsun ve sana ne aşıladılarsa ona inanıyorsun.

    Hele hele Üstadın gençliğe hitabesine katılmıyorsan demekki büyük doğu ruhuda eksik. Hakimiyet hakkın değilde kimin? (tabi devlete göre laik olman gerekir ve onun ardından ilk cumhuriyet milletvekillerinden Ruşeni Barkın gibi bir zavallının yazdığı "din yok millet var" kitabına döner bu iş)


  7. reyhan hanım çok güzel izah etmiş. aynen katılıyorum. bu iş fikir işidir. şahıs değil fikir.

     

     

    Aynen. Üstad daha çok putlaşma ile türkiyede algılanan laiklikle savaşmıştır. Ancak kendisini fazlasıyla mayınlı araziye atmasına rağmen, yeterince söz hürriyeti verilmemiştir. Üstad atatürkün dindar biri olmadığını ve "günahsız, her kararıyla haklı olan" bir atatürk zihniyetiyle savaşmıştır. Üstadın şahsın kendisiyle uğraşmaması zaten büyüklüğünü gösterir ki herşeyi allaha havale eder.

     

    Zaten güncel durumdada belli olduğu gibi bir fikir problemi var türkiyede. Herşeyde mustafa kemal böyle yapardı diye gavurcuklarını örtbaş etmeye çalışıyorlar. Bizse Üstadın açtığı mukaddes gediğini yaymak kalıyor.

     

    (ps türkçem biraz eksik olabilir kusura bakmayın)


  8. Bunu forumda rastlamadım ve hoşumada gitmişti biryerlerden.

     

    ŞAKIR ARSLAN

    ÜSTAD GITTI

     

    Gitti Üstad da gitti; Siirde tat da

    gitti... Ve doğduğu tarihte, Yürüdü

    Hakka gitti... Neymis top arabası?

    Tahta tabutta gitti. Sarılmadı ipeğe,

    Beyaz kaputta gitti... Bir iyi insan

    daha, Bir iyi atta gitti... Siiri kursun

    gibiydi, Kursun, barut da gitti. Yüzde

    fikir çizgisi Ömür beratta gitti...

    Sakarya'yla beraber Nil de fırat da

    gitti...

    Müslüman gençlik için, Hamur karıp

    da gitti... Mukaddes emâneti Yumak

    sarıp da gitti... Küfür çelik kal'aydı

    Bir bir kırıp ta gitti... Elde Hak

    mesalesi Sisi yarıp da gitti... Hakkı

    çöpe atana, Hesap sorup ta gitti...

    BÜYÜK DOĞU neslini. Büyür görüp te

    gitti...

    Yâ Rab bu nesli koru

    Diye yalvarıp gitti...

    Bu hayat danteline

    ÇÎLE'yi örüp gitti...

    Bindi küheylanlara,

    EYÜB'e sürüp gitti...

    Hakk için, İslâm için

    Yanıp, eriyip gitti...

    Küfür defterlerinin,

    Hepsini dürüp gitti...

    Durun kalabalıklar!

    Diye haykırıp gitti...

    «ESSELÂM»da selâmdan

    Siirler derip gitti...

    Bu din ki garip geldi Diyerek

    garip gitti... Asr-ı Sâdet

    Özlemi

    İle muzdarip gitti...

    Kalemi kılıç gibi

    Olan muharip gitti...

    San'atın her dalında

    Eserler verip gitti...

    Susuzduk hakikata

    Bizi suvarıp gitti...

    Batı yara açmıstı,

    Yarayı sarıp gitti...

    «SONSUZLUK KERVANI»nın

    İzini sürüp gitti...

    İnsallah Cennet'teki

    Makamın görüp gitti...

    Gitti Üstat da gitti,

    Siirde tat da gitti...

×
×
  • Create New...