Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

ysrwar

Üye
  • Content Count

    6
  • Joined

  • Last visited

Posts posted by ysrwar


  1. KALDIRIMLAR

    Bence, bu batılı apartman dairesinde

    Yıkılan yıkılana, yıkılan yıkılana,

    Üstüme yıkılan duvarların karesinde

    Çıkıyorum sokaklara sallana sallana!

     

    Şehir lamba lambaları tüm semtte kapalı,

    Şehir tiyatrosu (sahne-tirad) apartmanlar,

    Bir başıma gidiyorum Lambalı lambalı,

    Benim işim değil ki, bırak Eglensin onlar!

     

    Ben tek başıma gidiyorum burada sokak sokak,

    Dönemece fazla kalmadan bana dünya kurulu,

    Kurulu dünya içinden geçiyorum, baksen bak!

    Bak, köşede kaldırım çocuğunun eski okulu!

     

    Bu okuldan çiktigim kiz simdi yanımda yok,

    Yok yok yoklar, kaldırım söyle, nerde nerdeler!

    Nerde insanlar, nerde, ama yoklar, yok yok yok!

    Yok yok, kimsesiz sahne de açılsın perdeler!?..

     

    -Beni tanımıyorsunuz!

    Ben kaldırımlar çocuğu sokak çocuğuyum!

    Benim okul hayatım ordan oraya sürgün,

    İlk okul hayatım da Ben:

    -Ben Süt çocuğuyum.

    Orta okul da:

    -Ben yabancı,okulum ülkü.

    Cibali…Lise:

    -Devamsızlık…

    Sınıfta kaldım.

    Sonra cibali karakolu bu…

    Ordan yörük.

    Kadriyörükoğlu:-Bak Tasdikname aldım.

    Bura okul yanı park...

     

    -Hey beni tanıyan var mı?

     

    Ben Mekselina!Ben tanıyorum!Aman Tanrım..!

    Son bir iki üç kayıt,son bir iki üç kayıt,

    Ve tam kalkmayan perdeleri tam kaldırırım!

     

    Rap rap rap Meksi’yle mizansen kaldırımına

    Çak,hop oturtup hop kaldırdım tam 15yaşı,

    Mekselina,yarın öğle tam burda na na na

    Na! na! na!İzle çarmah çarmıha çakılışı!

     

    Arkama bakmadan burdan çekip gidiyorum!

    Buralar bana göre değil!..Bura İstanbul!..

    İstanbul kalabalık londra!..İstemiyorum?

    Arkama bir bakıyorum ne Meksi, ne okul!

     

    Ne ne sınıf hocası,ne okul temsilcisi,

    Ne Amerikan zenci hip-hop sokak hayatı,

    Ne de İstanbul cibali itfaiyecisi,

    Bu kaldırımlar üstünde arta kaldı Batı!

     

    Kaldırımlar üstünden kuyuya düşüyorum,

    Düşüyor,düşüyorum,kapkaranlık,kopkoyu,

    Karanlık yüzlü bir çocuğa dönüşüyorum,

    Ben Yasir:Ben Allah’ı buldum!Way dipsiz kuyu!

     

    Rest İn Peace!


  2. SOKAKLAR

     

    Şehrin, çığlıklı tavan arası katındayım,

    Beni arkalara bekleyen (yar) tak! takları!

    Kahkaha sokakta, artık bende batındayım;

    Karanlık şehrin fahişe yüzlü sokakları…

     

    Parantez gibi kapadı karanlık yeraltında,

    Kaldırımların taşı, taştan kadın plaktı,

    Bana göre sokakta, tam karanlık altında,

    Yalnız kaldım kalalı bu Yeraltı sokaktı…

     

    Sanki, pencereden beni gözetleyen biri,

    Bu camdaki hayale, hayali paragraflar…

    Kendi kendime konuşup diyorum gibi,

    Camdan portre duvara, çırıl çıplak graflar…

     

    Sokaklar; masum ruhlu insanlarla kimsesiz,

    Kendisi; içinden geleni yapan bir kişi,

    Sokaklar; barınak yapayalnız kimse sessiz,

    Kendisi; sokak çocuklarına bir hiç gibi.

     

    Dönemece fazla kalmadan bir ses duydum tam;

    —Nasılsın?

    Tak’bu cümle benim için kuruldu tastamam;

    —Yalnızım!

    Kaldırımların taş olmuş sana ama tamam;

    —Söze sen başla!

     

    Bence arka sokakta mahrem nokta kazarsak;

    20.yüzyıl bu yeraltı rapi anlamaz!

    Arka sokak karnına bu yazıtı yazarsak;

    Ah çekmez kimse!..bu arka sokakta ağlamaz!..

     

    Bende evet,evet bende,sıra rap,ahbap,

    Bu,bu...arka sokaklar,taş bedenli taş plak,

    Çalsın seslerle artık senfoni,çalsın pikap,

    Sende anlat içindekileri anlat çırıl çıplak...

     

    Kapat arka sokakta,kapatan beni sokak,

    Mat bir beden gibi kapat, kara sokaklara,

    Kapattım pandomim oynanan kareni sokak,

    Kapat!Aramızda kalan Ara sokaklara…

     

    Baya kaldı bu rapçi kefene sarmalama,

    Ne için Kendi kendime ağladım gözyaşım,

    Gene üzüldü bu fakir,çok üzdünüz ama!

    Selamlar, benim Sokak şairi,kesik kaşım…


  3. Düşman der;

    Kast eder,

    savaşa,

    gittiler,

    sen yaşa,

    bittiler,

    demek ki!

    melek ki,

    tek onlar,

    ölmezler!

     

    oyunlar,

    kurulur,

    çocuklar,

    vurulur,

     

    düşmanın,

    Amanın!

    katı taş,

    kalpleri,

    vicdansız,

    kafiri,

    vatantan,

    sürünüz,

    taş atan,

    buyrunuz,

    Silah var;

    bak ama ,

    Allah var,

    bak ama!(kör)

     

    Annenin,

    Tasası,

    Ninenin,

    Duası,

    Kasası,

    Kilitli,

    Devletli!

    Şehitli,

    Vatanı...

    Kendini,

    Satanı,

    Bendini...

    Baştaki,

    Kral ki!

    Sensin sen,

    Tek beden,

    Şehadet,

    Ey şehit,

    Şehadet...

    Cennete,

    Davet et,

    Senete,

    Lanet et,

     

    Bedenler,

    Çarşafsız,

    Dönenler,

    insafsız,

    Gidenler,

    Ki safsız,

    Gelenler,

    kimsesiz,

    ölenler,

    En sessiz,

     

    Allah tan ;

    Günahtan,

    temizsin,

    bir izsin,

    silinmez,

    kabirin,

    Bilinmez,

    Hak sözlü,

    meleksin,

    Nur yüzlü,

    bebeksin,

     

     

    Son sesin,

    Allah bir,

    sen kimsin,

    Gibi bir,

    Çatılsa!

    Tartılsa,

    Tüm kanı,

    Mekanı,

    Rab yanı!

     

    Türk özü,

    Yol ebed,

    Son sözü,

    Şehadet!!!


  4. KÜVET

    Şehrimin çıkmaz ara sokakları karanlık,

    Kalbimin yeraltı tünellerinde kasvet,

    Bir sevgili aramakta tüm kalabalık,

    Bu şehirde yarini bul kendini kaybet...

     

    Bana aşıkların küvet hikayesi masalca,

    Küvette bir akşam soyundum duygusalca,

    Küvet, banyo kenarında kirlenmiş salca,

    Hiç çizik yok,çırıl çıplak vücudunda, evet!

     

    Sanki onun yokluğuyla yatmış gibiyim,

    Ne yaptım ben,hep bu fantazma sebebiyim,

    Artık bu küvet kuyusunun en dibiyim,

    Ey kadın, senin de koynun bu soğuk küvet.


  5. Felsefik Tablo

    Denizlerin duygusu,

    Denize ağlamış su...

    Yağmuru kim tutsun

    Ve içini kurutsun

    Kendinden geçmiş deniz,

    Yaşamakta tek kriz,

    Kim bu kadar duygusal,

    İşte ufukta bir sal,

    Yanında da bir gemi,

    Yoksa bu dost sahimi?

    Camları dalgın gibi,

    Bu durumun sebebi,

    Denize aşık olmuş,

    İşte en dibe vuruş,

    Onun kaderi artık,

    Gövdesinde bir yarık,

    Mecalsizce uzakta,

    Geziyor okyanusta,

    Darbelere bir baksam,

    Fırçayla atmış ressam,

    Tablo hikaye yıktı,

    Deniz çalıntı çıktı...

    Ve kopya canlandı,

    Odam dar alandı,

    Şehri kapladı sular

    Pencerede dalgalar,

    Ve açıldı perdeler,

    Filim gibi şeritler,

    Evimi sular bastı,

    Bu resmin bana kasttı...!

    Aman, bakmaz olaydım,

    Onu bir hatıra sandım,

    Her görünüş alıcı,

    Şeytanca altatıcı,

    Sokağımı çıkarttım

    Günahımı çıkarttım,

    Bu yolda kimdik bilmem,

    Geride nem kaldı nem,

    Halimiz hep curcuna,

    Uçurumun ucuna,

    Sürükledi hayatım,

    Yarama tuzu bastım

    Arkama elvedalar,

    Ve sessiz vedalar,

    Hayallerim yıkıldı,

    Son mabedim yıkıldı,

    Karmaşada tüm akıl,

    Yine kendince takıl,

    Ulaşmakmı uzağa,

    Ya düşersem tuzağa,

    Onlar beni yenecek,

    Ömrüm ki tükenecek,

    Artık herşey ayrılık,

    Odam Kapkaranlık,

    Unutmak istiyorum,

    Ama hep biliyorum,

    Geçmiş geri gelmez ki,

    Kimse birşey bilmez ki,

    Beni anladı biri,

    Oysa, Bu işin piri,

    Mazi çizdi tuvale,

    Bakarmısın şu hale,

    Hayalimde canlanan,

    Çıktı sanki tablodan,

    Korkularla Yüzleşme,

    Gel de bir helalleşme,

    Yine mi aynı fırça,

    İkisi birden çaça,

    Bunu çizen bir dahi

    Evet, bu resim sahi...!

    Ve aynı klişesi,

    Kırıldı cam şişesi,

    Uçurumda kalbimin,

    Nefret eden içimin,

    İntihar kıyısında,

    Sıfırın sayısında,

    Kana döküldü zehir,

    Ruhuma işlemiş kir,

    Hemen ayağa kalktım,

    Duvara,resme baktım,

    Bu sadece rüyaydı,

    Beni bu hayat baydı

    Hayatımda hayattı

    Sona ramak kalmıştı

    Gece yana mum koydum,

    Denize bugün doydum,

    Alta imzamı attım,

    Ona felsefe yaptım...

    Ysr War.2010


  6. Ne olursun,gel bana zamanında,

    Beni Tut,baksana kaç oldu saat,

    Sende beni karanlık kıvamında,

    İçimi kaldırımlar gibi ,kasvet.

     

    Nerdesin bıktım boşta kala kala,

    Hayaller çöktü kurula kurula,

    Gel, karanlık gözyaşımı kurula,

    Bilmez misin ki, tekrarsız bu hayat

     

    Git, desen yine gelirim utanmam,

    Seninle olmaktan ki,hiç usanmam,

    Asla olmaz,bu defteri kapamam,

    Takat üstad,ey kısakürek takat...

×
×
  • Create New...