Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]

BeTüL_İHL

Üye
  • Content Count

    31
  • Joined

  • Last visited

Posts posted by BeTüL_İHL


  1. YIKA DA GETİR

     

    Süleyman Nazif ve Abdülhak Şinasi birlikte yemek yerken, Şinasi garsonu çağırır ve su ister. Şinasinin kirden ve mikroptan eldivenle el sıkacak derecede korktuğunu bilen Süleyman Nazif garsona seslenmeden edemez:

    -Oğlum, beyefendinin suyunu yıka da öyle getir.

     

    SUSTURUCU TEDAVİ

    Zamane gençlerinden biri,bir toplantıda Akifi küçük düşürmeye çalışıp:

    - Siz baytardınız, değil mi? Demiş.

    Akif, istifini bozmadan şu cevabı vermiş:

    - Evet,bir yeriniz mi ağrıyordu?

     

    NE ALIRSINIZ?

    Yahya Kemal bir yokuşu çıkıncaya kadar nefes nefese kalır. Yokuşun sonundaki lokantadan bir garson seslenir:

    -Buyrun beyim ne alırsınız?

    Yahya Kemal tebessümle:

    -Evlat,müsaade edersen bir nefes alacağım.

     

    GÖNÜLSÜZ GÖNÜL

    Abdülhak Hâmidin evindeki sohbette, konu gençlik ve ihtiyarlıktan açılır. Yaşı geçmiş bir hanım, Abdülhak Hamide döner ve:

    -Efendim, gönül kocamaz! der.

    Hamid cevap verir:

    -Kocamaz ama, kocamış bir vücut içinde oturmak da istemez.

     

    ÇIKMAYAN MANA

    Mehmet Akif, Baytar Mektebinde müdür muavini olarak çalıştığı bir dönemde, muhasebeden gelen bir yazıyı anlayamaz. Yazıyı kaleme alan Salih Efendiyi aratarak yazıda ne demek istediğini sorar:.:

    -Salih Efendi İki türlü mana çıksın diye böyle yazdık efendim cevabını verince, Akif dayanamaz ve:

    -Hayret doğrusu, der. Biz birini bile çıkartamadık da.

     

    ANLADIĞININ İSPATI

    Tanıdıklardan biri, yazdığı romanın müsveddelerini Neyzen Tevfike göstererek fikrini sorar:

    Neyzen beğenmediğini ifade edince, adam:

    -İyi ama, der. Siz hiç roman yazmadınız ki!

    Neyzen Tevfik şu cevabı verir:

    -Ben yumurtanın tazesini bayatını iyi anlarım. Ama bu güne kadar hiç yumurtlamadım.

     

    DÜŞMANIN CANI

    Şair Nefibir toplantıda konuşurken, düşmanlarından biri içeri girmiş, fakat herkese selam verdiği halde kendisine:

    -Merhaba canım! demiş.

    Nefi durur mu? Hemen cevabı yapıştırmış:

    -Derhal çıkıyorum.

     

    FİKİR YAKALAMAK

    Şahabettin Süleyman, bir gün Ahmet Haşim'e:

    -Üç günden beri zihnimde önemli bir fikir saklıyorum, dediğinde, Ahmet Haşim, onun fikir üretmedeki kısırlığını ima ederek şöyle demiş:

    -Günahtır yahu, salıver gitsin şu fikri. Zavallıcık günlerden beri tek başına kim bilir ne kadar sıkılmıştır?

     

    UYKU KARDEŞLİĞİ

    Mevlana Hazretleri, talebelerinin biriyle yürürken, yol kenarında birkaç köpeğin sarmaş dolaş uyuduklarını görürler.

    Yanındaki talebesi:

    -Güzel bir kardeşlik örneği, der. Keşke insanlar da bundan ibret alsa.

    Mevlana, tebessüm ederek karşılık verir:

    -Aralarına bir kemik atıver de, gör kardeşliklerini.


  2. Allah bu konuyu açan ve altına bu kadar çok yorum yapıp bilgilendirenlerden razı olsun..!

    Bu konunun içinde kendimi nasıl buldum bilmiyorum ama ben Hz. muaviyenin kim olduğunu bulmak istiyordum tarih dersinde Hz. muaviyenin kötü birisi olduğunu zannedip kızmıştım fakat hocada bana kızmıştı -Öyle deme o Sahabe-i Kiramdan diye- bnde kaç gündür araştrmaya vakit bulamamıştım ve sonra siteyi gezerken brden kendmi bu sayfada buldum ve sizlere gerçekten çok teşekkürler şimdi neyin ne olduğunu çok iyi anladım...


  3. En sevdiğim :)

     

    Gel Gör Beni Aşk Neyledi

     

    Ben yürürem yane yane

    Aşk boyadı beni beni kane

    Ne akılem ne divane

    Gel gör beni aşk neyledi

    Derde giriftar eyledi

    ......

     

    Ewtt benimde en sevdiğim bu ve alttaki şiirdir!!

     

    ALİ ALMIŞ SANCAĞINI ELİNE

     

    Ali almış sancağını eline

    Çekilip giderler mahşer yerine

    Hasan'ı Hüseyn'i almış yanına

    Ah ümmetim diye ağlar Muhammed

    ....

    En Güzelleri..!


  4. BEN HÜSRANA KOMŞUYUM

     

    Benim sermayem çift el artı çift göz,Karamsardan varan harbi doğru söz,Acılarımsa köz… Ah bu benim sisli yollarım Vay benim körpe ellerim,Kara saçlı başım, dara düştü yarım.Bazen bıktım, aslen yıkıldım,Ve daldım derinlere, sığdan yıldım,Beni toplasan otuz şirin yıldım,Sabreden dervişin muradına vardım.Bitmez kaderin uzun yolu,Gidilemez tek binekle,İçine sinmiş korkak çocuğu ileri doğru itekle,Burada beklemekle sanma kalıcısın ya pekte,Bak kaç milyar insanın yaşam bayrağı direkte.Bu ses benim, dinle dinle dinle… Uygunsuzca gidişlerin yolunu kesen haydut benim. Bildiklerimden eminim, yaptıklarıma kefilim,Gidenlerime vedayım, gelenlerime mirim.

     

    [Nakarat]

    Denedim olmadı, çabalarımın sonu nihayete varamadı,

    Ben hüsrana komşuyum, yolları gözler mensubum.

    Uykum kaçtı, iflasın eşiğine battı bu suçsuz gözlerime,hesabım ağırdır

    Vardır şerrim de velakin kalanım hayırdır.

     

    Bilmelisin yolunu bulman çok basit ve bedava,

    Yapmamalısın bunu dava,

    Sana dostum diyenler var ya, alayı hava.

    En sert tekerlekler bile birgün mutlak kaçırır hava,

    Hey gel yanaş!

    Yaşın kaç? Hımm..

    Yolun azını gitmişsin,

    Tecrübe demek kalpte kalan izdir yanılma,

    "Çok bildim"lik yaparsan çok düşmüşlük yaşarsın,

    "Yok derdim"lik yaparsan dert görünce saparsın.

    Elindeki ölümlü para, ev mülk taki vücut,

    Rab cömertliğinde asla koymamıştır hudut,

    Can yakmak pahasına mı icat oldu barut?

    Ben gülüp selam ederken simaları nemrut.

    Ben bu uğurda çok yoruldum, olsa zor da içim rahat.

    Ruhum buruk, yüzüm sanık görsem hor da durum ortamızda,

    Her şey açık meydanda..

    Kaç kişi felci tattı iyi ve kötü arası cereyanında?

     

    [Nakarat]

    Denedim olmadı, çabalarımın sonu nihayete varamadı,

    Ben hüsrana komşuyum, yolları gözler mensubum.

    Uykum kaçtı, iflasın eşiğine battı bu suçsuz gözlerime,hesabım ağırdır

    Vardır şerrim de velakin kalanım hayırdır.

     


  5. NUR

     

    Sen ol dersin ve olur!

     

    Pırıltı dolu billur,

    Çığlık içinde fağfur.

    Bir renk bize öteden

    Ve bir ses, o besteden

    Nur bize, Allah'ım nur!

     

    Büyük divan ve huzur...

    Bekliyor mezarı Sûr.

    Sonsuzluk, ölümsüzlük

    Bitmez, tükenmez düzlük;

    Nur bize, Allah'ım nur!

     

    Güneşi tuttu çamur;

    Elmas mahçup, zift mağrur.

    Yakın kandili, yakın;

    Ne donanma, ne yangın;

    Nur bize, Allah'ım nur!

     

    Sen ol dersin ve olur!

     

    1947

     

    Çile'den bir şiir bu konuda devam ettim ama yanlış değildir umarım...

×
×
  • Create New...