kurşunkalem 56 Report post Posted December 4, 2009 Bir yol apaydın,çok uzak, Mesafesi kısadır ama çok uzun. Sol tarafı en cezbedici ışıklarla donanmış Uzun ışıklı direklerin aralarında Kısa kısa gül ağaçları, Yolun kenar tarafın da bir bank, İki sevgili var,birbirine bağlı.. Gökyüzünde martıların kıskandığı. Sonra bir şeyler oluyor,bir kalabalık, Birden kararıyor hava, gece oluyor asi yıldızlarla. Uzakta bir tren görünüyor, kara tren. Karanlık da griye dönmüş haliyle. Gözleri yaşlı biri bakıyor uzaktan, görüyorum. Sonra bir bebek sesi geliyor kulaklarıma, Gülümsüyor her şey,gülüyor. Kalmıyor uzun boylu mutluluk öyle, Alaca karanlık oluyor her yan Bu sesler de ne!?... Mutluluk gidiyor,keman sesi eş. Asılıyor yüzü mutluluğun, Birden yaşlanıyor her şey, Bir kadın görünüyor ellerin de papatya, Elleriyle dağıtıyor tüm manasızlıkları, Kocaman bir deniz feneri koyuyor dünyanın tam ortasına Ağlıyor ,ağlıyor,ağlıyor... Birden hayal nüksediyor benliğinde. Ahşap bir ev,etrafın da bağıra bağıra oynaşan çocuklar. Çiçek saksıları ile dolu pencere önü menekşeleri, Dışarıya bakıyor. Birde olmayan ona... Ağlamamak için tutmuyor kendisini, Rüzgara veriyor hayallerini Gidiyor... Arkasına baktığın da sadece bir resim görüyor Hayatın geride kaldığı bir resim... Oğuşturuyor gözlerini, Altına imza atıyor Yoktu bir şey... Quote Share this post Link to post Share on other sites