Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
abdullahsahin

Abdullah Şahİn Şiirleri

Recommended Posts

AKLIM

 

Failler çoğaldı günah ben miyim?

Örümcek ağınca örüldü aklım

Yaşadığım sırda yoksa sen miyim?

Düşünüp durdukça yoruldu aklım

 

Bakma duruşuma dimdik yapıma

Vahametin tozu düşmüş ruhuma

Hakikat yiğidi gelmiş kapıma

Kendimden kaçtıkça soruldu aklım

 

Hayaller ötesi buldum bir alem

Yürüdükçe düştüm bırakmaz elem

Yazarım yazarım incinir kalem

Bir kağıt misali dürüldü aklım

 

Harap ettim var ı yokluk zararım

Sona hazırlanan gafil şikarım

Tüm silahlar çıksın bu son kararım

Keskin bir avcıya vuruldu aklım

 

Yayım okum herşey durur bir yanda

Hedefler amade durdum bir anda

Yüreğim sarsıldı idrak isyanda

En olmaz mekanda duruldu aklım

 

Onmayan yarama tuzları banıp

Bulmuşum çaremi sızımı yakıp

Nice biçareyi peşine takıp

En son kaf dağında görüldü aklım

 

Bir emir verilmiş...buna ne gerek?

Eyvallah ı çektim boynum eğerek

Düşlediğim dünya suçlu diyerek

Bir dar ağacına kuruldu aklım

 

Abdullah ŞAHİN

Share this post


Link to post
Share on other sites

VURURUM SENİ

 

Ne ararsın bilmem benim içimde

Özümle vururum seni bilesin

Ne olursa olsun senin içinde

Çözümle vururum seni bilesin

 

Tutmaz tutamaz ki elini elim

Bir ahh etsem candan götürür selim

Arama boşuna silahım dilim

Sözümle vururum seni bilesin

 

Meskenimde işin yok çık hanemden

İstesen de vermem zerre çilemden

Merhamet ışığı yansır tenimden

Yüzümle vururum seni bilesin

 

Kanıma girilmez halim sorarak

Sırrıma erilmez kafa yorarak

Öldükçe varım ben yoktan doğarak

Közümle vururum seni bilesin

 

Geldiğin gibi git sen güle güle

Ardına da bakma sırtın ver yele

Başka bakışlara benzemez hele

Gözümle vururum seni bilesin

 

 

Kurtlar kuşlar yas tutuyor selim'e

Seni hergün dolamışım dilime

Zalim gibi hançer almam elime

Sazımla vururum seni bilesin...

 

Abdullah ŞAHİN

Share this post


Link to post
Share on other sites

Kanlı Harita

 

Bir yangın ki sular usanır oldu

Haritanda kan var isminde vakar

Söyleyecek sözün elbet çok oldu

Haritanda kan var isminde vakar

Güneşle doğacak verilen canlar

 

Ne ileriye yol var ne de geri

Analar dilsizdir ezelden beri

Ölüm terkeylemez mekanı yeri

Haritanda kan var isminde vakar

Güneşle doğacak verilen canlar

 

Gözünde ki yaşlar döner taşkına

Sabret sabret hele Hakk ın aşkına

Mazlumu ezenler dönsün şaşkına

Haritanda kan var isminde vakar

Güneşle doğacak verilen canlar

 

Soluduğun herşey ateş yelinden

Haykırıp durursun sükut dilinden

Bu haksız yumruklar kırmış belinden

Haritanda kan var isminde vakar

Güneşle doğacak verilen canlar

 

"Bir Filistin vardı" dedirtmeyiz biz

Seni aç kurtlara yedirtmeyiz biz

O mahsun ruhunu ezdirtmeyiz biz

Haritanda kan var isminde vakar

Güneşle doğacak verilen canlar

 

Aç gözün Filistin derin nefes al

Kolluyor yerini o malum çakal

Bağrına bastığın resmin gibi kal

Haritanda kan var isminde vakar

Güneşle doğacak verilen canlar

 

Filistin...Filistin... bir buruk yürek

Acının başkenti "buna ne gerek?"

Her demde can verir Allah diyerek

Haritanda kan var isminde vakar

Güneşle doğacak verilen canlar

 

Abdullah ŞAHİN

Share this post


Link to post
Share on other sites

OLMASIN

 

Bana bir şey söyle gönül halimden

Herkesin bildiği dilden olmasın

İçimi sızlatsın bütün söylenen

Herkesin bildiği telden olmasın

 

Yandıkça yanıyor büyüyor yara

İster isen şimdi düşür mezara

Mecnun eyle beni koy ıraklara

Herkesin bildiği çölden olmasın

 

Özümden bağlıyım dünden yarından

Dönüp geleceksen gelmem ardından

Sürgüne razıyım senin rızandan

Herkesin bildiği elden olmasın

 

Arzum isteğimi yazdım bağlara

Sevda lehçesince düştüm dillere

Tarif et kendini bürün allara

Herkesin bildiği gülden olmasın

 

Abdullah ŞAHİN

Share this post


Link to post
Share on other sites

SÖZ VERİN

 

BİR SICAKLIK İSTİYORLAR

BU VATANA KÖZ VERİN KÖZ

RUHU BULUN BEKLİYORLAR

BU VATANA ÖZ VERİN ÖZ

 

HER GELEN HER GİDEN YORDU

ONULMAYAN DARBE VURDU

BU TOPRAKLAR HEP KIŞ GÖRDÜ

BU VATANA YAZ VERİN YAZ

 

KARALARI AKLAMAYIN

PİSLİKLERİ PAKLAMAYIN

GERÇEKLERİ SAKLAMAYIN

BU VATANA GÖZ VERİN GÖZ

 

NAMLAR ŞANLAR SAKLI YERDE

MAZLUM YAŞI HEMHAL DERDE

HAKİKATİN YOLU NERDE

BU VATANA İZ VERİN İZ

 

BELLİ DEĞİL SAĞIN SOLUN

GÖMDÜĞÜNÜZ İLMİ BULUN

ADAM GİBİ ADAM OLUN

BU VATANA SÖZ VERİN SÖZ

 

Abdullah ŞAHİN

Share this post


Link to post
Share on other sites

NEFESSİZ COĞRAFYA

 

Dünya nizamında bir piyon olduk

Coğrafya nefessiz coğrafya yönsüz

Tükettik mirası boşlukla dolduk

Coğrafya nefessiz coğrafya yönsüz

Ey mazi dön artık bugüne sonsuz

 

Vakarımız tozlu yitik namımız

Sarhoş kusmuğuna döndü anımız

Mana yoksunudur dört bir yanımız

Coğrafya nefessiz coğrafya yönsüz

Ey mazi dön artık bugüne sonsuz

 

Lafazanlık başa bir büyük bela

Beşeriyet viran nefse müptela

Yalnızca riyakar olsak ne ala

Coğrafya nefessiz coğrafya yönsüz

Ey mazi dön artık bugüne sonsuz

 

Yürüyor bedenler ruhsuz başı yok

Korkuyu titreten çatık kaşı yok

Yurdun baştan başa tüten aşı yok

Coğrafya nefessiz coğrafya yönsüz

Ey mazi dön artık bugüne sonsuz

 

Ehli olmayanlar ehil görünür

Derinliği olan cahil görünür

El etek çekenler dahil görünür

Coğrafya nefessiz coğrafya yönsüz

Ey mazi dön artık bugüne sonsuz

 

Solunmaz bir zehir gibi havası

Nereye el atsan dökük sıvası

Hak yolundan gayrı başka davası

Coğrafya nefessiz coğrafya yönsüz

Ey mazi dön artık bugüne sonsuz

 

Çamuru atanlar vatanım diyor

Çamurda batanlar vatanım diyor

Vatanı satanlar vatanım diyor

Coğrafya nefessiz coğrafya yönsüz

Ey mazi dön artık bugüne sonsuz

 

Ruhumuz nerdedir arayan var mı

Karış karış toprak tarayan var mı

Dünyaya nam salan yarayan var mı

Coğrafya nefessiz coğrafya yönsüz

Ey mazi dön artık bugüne sonsuz

 

Çift hece işlensin küfürlü dile

Yaşanmaya değer hayat mesele

Gerçek paye özde imrenme ele

Coğrafya nefessiz coğrafya yönsüz

Ey mazi dön artık bugüne sonsuz

 

Abdullah ŞAHİN

Share this post


Link to post
Share on other sites

FERMAN

 

Hayaller ötesi gerçektir gaye

Batıl meydanında pazar kurmayın

Hakkın rızasıdır yegane paye

Daha ötesine kafa yormayın

 

Çileye memursak gönle dolan ne

Bunca yıl ömürde saçı yolan ne

Yol belli iz belli eksik olan ne

Sualler üstüne sual sormayın

 

Geçmeyen bir yara geçmeyen illet

Kardeşlik dedikçe bölündü millet

Vakarı koruyun düşmeyin zillet

Farkınız yok ise fazla durmayın

 

Toprakla hemhal ol bırakma onu

Bir ezel-bir ebed unutma bunu

Bu memleket dualı "Ana"dolu

Makamda mevkide keyif sürmeyin

 

Ne bir padişahım ne de bir sultan

Garip lisanıyla veririm ferman

Başımız kalkmıyor binlerce halttan

Mazi tüten gönlü candan vurmayın

 

Abdullah ŞAHİN

Share this post


Link to post
Share on other sites

BU ŞEHİR

 

Yüküm oldu hasret ahh a vakit yok

Sensiz koca mezar oldu bu şehir

Attığım adımda nedametim çok

Ne ruh var ne koku soldu bu şehir

 

Gezerim yollarda yüreğim ama

Belirse de vuslat karardı sema

Donattım her yanı güllerle ama

Doğudan batıya yoldu bu şehir

 

İnemedim aşkın sırlı özüne

Olmuyor bakamam gülen yüzüne

Haykırdım sükutu baktım gözüne

İçini çekerek doldu bu şehir

 

Havası başkaysa suyu bambaşka

Zehirden farkı yok bu husus başka

Bitmez hudut ama sığmadı aşka

Ben de içindeyken öldü bu şehir

 

Abdullah ŞAHİN

Share this post


Link to post
Share on other sites

YOLU YOLUN-YOLUN YOLUM

 

SON NEFESE SON DEME DEK

YOLU YOLUN-YOLUN YOLUM

DİLDEN DÜŞMEZ KELAMDIR TEK

YOLU YOLUN-YOLUN YOLUM

 

DOĞRULMUŞUM HEDEFLERE

VURULMUŞUM GAYELERE

SÖZÜM VARDIR YARINLARA

YOLU YOLUN-YOLUN YOLUM

 

ENGELLEMEZ TASA BENİ

BOĞDURAMAZ YAŞA BENİ

FİKR-İ ÇİLE YESE BENİ

YOLU YOLUN-YOLUN YOLUM

 

SENLE GÖRDÜM VAR I HİÇ İ

BIRAKAMAM SAĞLAM İPİ

TERKEDİLMEZ BİR AŞK GİBİ

YOLU YOLUN-YOLUN YOLUM

 

GÖZÜM GİBİ BAKTIĞIMDIR

ÇİLESİNİ ÇEKTİĞİMDİR

YÜREĞİMDE SON YEMİNDİR

YOLU YOLUN-YOLUN YOLUM

 

Abdullah ŞAHİN

Share this post


Link to post
Share on other sites

AHVAL

 

 

Hangi mekandayım hangi şekilde

Gördüm desem yalan görmediğimi

Her şey bir sır küpü harf yok cümlede

Kime anlatayım bilmediğimi

Aklım çalkalandı aklın içinde

Bir başka görünür uzaktan dünya

Bir fikir doğuyor her şey peşinde

Kolluyor yerini tuzaktan dünya

 

Hangi düşüncede bilmem nerdeyim

Beynim fokurduyor beynim kaynıyor

Tarifsiz bir şeyde halden haleyim

Gören bahtiyardır mutlu sanıyor

 

Bir şeyler oluyor inceden ince

Kendi kabuğuma sığamıyorum

Kendimi kendimde böyle görünce

Yine tek başıma doğamıyorum

 

Yürüdüğüm yolda bir ben daha var

Tak tak geliyorum kendi peşimden

Elim boğazımı ne zaman sıkar

Yine korkuyorum kendi sesimden

 

Bocalayıp durdum bu dünyada ben

Hangisi gerçektir hangisi yalan

Beynimi kusturdu kendi ağzımdan

Ben miyim bu halden ibreti alan

 

Alevler içinde bütün yazılar

Sular damlıyormuş her bir heceden

Emsalsiz çukurmuş fikren geziler

Hiç bir dostum yoktu yalnız geceden

 

Nedir ağzımda ki bu laf yığını

Neyi söylüyorum hangi alemde

Delmek aşmak için o kaf dağını

Arıyorum yine zerre çilemde

 

Yaşamak sandığım bu hayat nedir

Bu olmuşu kimler nasıl öldürmüş

Bir hal var ki o da tek bir sırdadır

Bu ölmüşü kimler nasıl oldurmuş

 

Kaşıkta duruyor uçsuz denizler

Her şey karışıyor bir intizamda

En ufak şeylerde solan benizler

Bilin ki!!!aşk yokmuş sizin nizamda

 

Fikrimin sancısı bu idraka dar

Neyle yaşıyorsam o dur hayalim

Yine aklımda bir ama her şey var

İt miyim yiğit mi nedir ahvalim?

 

Abdullah SAHIN

Share this post


Link to post
Share on other sites

GARİP

 

Bakmayın arkamdan bakmayın öyle

Nereye yürüsem yollarım garip

Ah şu seyyahlığım yardandır böyle

Vardığım erdiğim illerim garip

 

Hasretle dönüyor kışlara yazım

Geçmedi dünyada kimseye nazım

Yine senden başka çalmıyor sazım

Mızraptan perdeye tellerim garip

 

Aşkın yarasını kimse bilemez

Ne tabip ne lokman merhem bulamaz

Ben de ki ahvali lügat söylemez

Ben nasıl söyleyim dillerim garip

 

Bu hasret dertlere kondurdu beni

Ateşler içinde söndürdü beni

Yaşarken ölmüşe döndürdü beni

Kadrini bilmedim yıllarım garip

 

Dur deyip derinden kimse eyletmez

Aşık seviyorsa maşuk meyletmez

Hasbahçe tarumar diken gözükmez

Bülbüller neylesin güllerim garip

 

Abdullah ŞAHİN

Share this post


Link to post
Share on other sites

BU GÜL

 

Titredi yüreğim kendimden geçtim

Bildiğim güllere benzemez bu gül

Dikenler içinden bir güzel seçtim

Daldığım güllere benzemez bu gül

 

Buram buram türkü şiir sesleyip

Uzaktan baktıkça bakıp özleyip

Gizlice bahçeyi bağı gözleyip

Çaldığım güllere benzemez bu gül

 

Aşkı rehber edip buldum yüceyi

Namıyla kurarım cümle heceyi

Dolaştım cihanı tuttum niceyi

Aldığım güllere benzemez bu gül

 

Ben bu hasret ile çıkmam yarına

Daha göremeden düştüm narına

Terk-i diyar edip bağlar uğruna

Öldüğüm güllere benzemez bu gül

 

Abdullah ŞAHİN

Share this post


Link to post
Share on other sites

DEL'LER İÇİNDE

 

Uzlete meyletmez çokluktayım ben

Kendimi ararım kullar içinde

Karınca izince yokluktayım ben

Gölgemi saklayan yollar içinde

 

Dile gelmez duygu hasse diyerek

Lisanlar yıprattım çare bilerek

Aklımı topyekün birden yiyerek

Deryayı gözledim çöller içinde

 

Yüreğimden bir kor attım yaşıma

Yüceye hasretle battım yaşıma

Yaşlar içinde yaş kattım yaşıma

Başıboş damlayım seller içinde

 

Kimliğim başımı götürsün dara

Bir kıvılcım olup düşürsün nara

Fikrime az gelir çilesiz yara

Bir mahzun deliyim del'ler içinde

 

Abdullah ŞAHİN

Share this post


Link to post
Share on other sites

AKLINDA KALSIN(1)

 

Unutulmak yara unutmak yara

Vasiyettir...sözüm aklında kalsın

Belki beliririm düşte rüyada

Vasiyettir...yüzüm aklında kalsın

 

Nazarın tahtından inmek hoş değil

Her bakışta mana sunmak iş değil

Aval aval değil hele boş değil

Vasiyettir...gözüm aklında kalsın

 

Şu dünyada hatır geçmedi ele

Zor geliyor artık sözlerim dile

Bu garip adamı unutsan bile

Vasiyettir...sazım aklında kalsın

 

Abdullah ŞAHİN

Share this post


Link to post
Share on other sites

KIRIK AYNA

 

Bir dem de bin halin kaçı gayedir

Hasis duyguların evi ben miyim

Zamana küfretmek nasıl payedir

Herşeyin gerçeği devi ben miyim

 

Belirsiz yüzlerde riya utanır

Param parça ayna hangisi yüzüm

Suret üzerine suret boyanır

Kimim ben neciyim ne idi özüm

 

Avam fetva verir dava deminden

Kalabalıklarda birden şahlanış!!!

Sokakta geçilmez vecdsiz insandan

Yine bizim oldu sonsuz vahlanış

 

Şuursuz adımlar neredir yönün

Gönül başka ayak başka gidiyor

İçi boşaltıldı her bir mefhumun

Doğru bildiklerin terse akıyor

 

Dünya gazetesi yalan yazıyor

Virüslü beyinde cinnet hayali

Eyy takatsiz dostum yaran azıyor

Bu kadar basit mi cennet hayali

 

Ağızda yılandan bir garip lisan

Lafazanlık kıvrım kıvrım kıvrılır

Bahtiyarlık senin burda deliysen

Bütün gözler sana sana çevrilir

 

Nizamı yutanlar yuttu derinden

Mideler bulandı kusacak dünya

Elbet bir yer vardır öte yerinden

Belirince bil ki susacak dünya

 

Abdullah ŞAHİN

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...