Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
sark

Ruh Dinlemek İsteyenlere Güzel Fon

Recommended Posts

Dinlendirici bir fon, tuhaf hisler uyandırıyor insanda maziye dair hatıraların canlanmasına vesile oluyor sanki sürükleyici bir etkisi var, paylaşım için teşekkürler...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Nefsi okşayıcı ve ruhu helak edici dense daha hoş olurdu sanki..

 

 

 

 

Zira; haramın ruha faidesi olmaz diye bildirdi alimler.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Zira; haramın ruha faidesi olmaz diye bildirdi alimler.

 

Allah razı olsun kardeşim uyarın dikkate alınmıştır.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Efendim Filistinli üç kardeşin gurubu Le Trio Joubran; Samir, Adnan ve Wissam. müzisyan bir aileden geliyorlar ve uda hakimler. Filistin'in malum vaziyeti üzere Fransa'da yaşamaya mecbur kaldılar ve albümlerinin yüklü bir kısmını Filistin'e yardım amaçlı kullanıyorlar. şahsi fikrim, yani en azından benim bunu dinlerken nefsimin hoşlanmadığıdır.bilakis ruhum acıyor ve acizliğime kahrediyorum.. derinine vakıf olamayınca farklı yorumlar çıkmış olabilir tabii karşılıyorum.. insallah ilerleyen zamnlarda yenilerini de paylaşırım. saygılar

Share this post


Link to post
Share on other sites
şahsi fikrim, yani en azından benim bunu dinlerken nefsimin hoşlanmadığıdır.bilakis ruhum acıyor ve acizliğime kahrediyorum.  

 

 

 

 

İşte efendim kendiniz söylediniz.. Araya münferit mülahazalar dahil olunca; zaten ademoğlu masumdur. Lakin bizler; aklı değil; nakli esas almakla mükellefiz..

 

 

 

 

Ehli sünnet alimleri de; ne hissettirirse hissettirsin; dinleyince hüzünlenip ağlasanız ve duaya da sarılsanız da müziğin her türlüsünü haram saymışlardır.. 

 

"Allah, haramda hayır yaratmamıştır." hadisine binaen de; cumhur alim böyle bir hüznü ve ardından gelecek ahvali; pisliği idrarla temizlemeye benzetmiştir. 

 

Yani; bir kimsenin ben içince duygasallaşıp sadaka veriyor ve acizlere dua ediyorum demesi ile; sizin bu sözleriniz aynı minvalde seyrediyor

Share this post


Link to post
Share on other sites

Tamam efendim saygı duyuyorum. zira burayı fikirleri savaştıracak bir ring ortamına çevirmeye niyetim yok. paylaşmışız dinleyen dinler dinlemeyen keyfi bilir vesselam

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites
İşte efendim kendiniz söylediniz.. Araya münferit mülahazalar dahil olunca; zaten ademoğlu masumdur. Lakin bizler; aklı değil; nakli esas almakla mükellefiz..

 

 

 

 

Ehli sünnet alimleri de; ne hissettirirse hissettirsin; dinleyince hüzünlenip ağlasanız ve duaya da sarılsanız da müziğin her türlüsünü haram saymışlardır.. 

 

"Allah, haramda hayır yaratmamıştır." hadisine binaen de; cumhur alim böyle bir hüznü ve ardından gelecek ahvali; pisliği idrarla temizlemeye benzetmiştir. 

 

Yani; bir kimsenin ben içince duygasallaşıp sadaka veriyor ve acizlere dua ediyorum demesi ile; sizin bu sözleriniz aynı minvalde seyrediyor

 

Kureyşi kardeş ilahilerin bendir ney gibi aletlerle çalınması sonucu oluşan güzel müziklere de bakışınız aynı mı? Yani ilahi dinlemekte mi haramdır diyorsunuz?

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bunlar benim görüşüm değildir... 

 

"Mizmar bulunan kafileye melekler yaklaşmaz." hadis-i şerifindeki mizmarı; ehli sünnet alimleri; çalgı aletleri olarak nakletmişlerdir.... Tam hatırımda değil lakin; bir hadis-i şerifte de aleyhisselam lanetle tehdit etmiştir, çalanı ve dinleyeni..

 

 

 

 

İmam-ı Gazali hazretleri Kimyayı Saadet adlı eserinde; musuki çalgı aletleri ile olursa muhakkak haramdır buyurmuşlardır..

 

 

 

 

İlahi meselesine gelince... Alimlerimiz çalgısız olanuna bid'at demişlerdir. Pek çok tefsirde bulabilirsiniz... Çalgı olmadığı taktirde kadın sesi de yoksa haram denemez. Ama tek bir çalgı aleti girdiğinde haram sayılmıştır.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Mevlana Dinle Neyden diye başlamamış mı Mesnevi'sine yahut Osmanlı'da musiki ile birçok rahatsızlık tedavi edilmemiş mi... Bu fakirin düşüncesine göre müziğin haram olanı ; -içinde şirk barındıran, -insanda dinimizce uygunsuz duygular uyandıran , -ve Allah'tan uzaklaştıran absürt müziklerdir...

 

Oysa bu fonun bizde uyandırdığı duygu yahut bize duyurduğu şey Filistin'deki çocukların sessiz çığlığı, gözlerinizi kapatıp düşündüğünzde aklınıza dünyevi şeyler gelmiyor albümü yapanları amaçlarıyla birlikte biliyorsanız....Vesselam

 

ELBETTE Kİ BİZLER DE HELAL DAİRE KEYFE KAFİ DİYENLERDENİZ ÇOK ŞÜKÜR

Share this post


Link to post
Share on other sites

Allah'a haşa asilik güden, dini vecibelerden bizleri uzaklaştıran ve dine ters fikirleri aşılayan müzikler elbetteki haramdır. Fakat içinde dini telkin bulunan ve bizlere dini duyguları aşılayan müzikler neden haram olsun. Ney mesela. Dinlediğimiz zaman aklımıza bir kötü fikir yahut bir aslikten ziyade, bilmeyen insanlara bir merak öğrenmek isteyenlere bir aşk veriyor.

 

Osmanlı savaşa giderken mehter takımları ve askerleri iman aşkıyla dolduran o marşlarda müziktir. Fakat hala dinlediğimiz zaman bizleri tabiri yerindeyse fişakliyor. Uzun lafın kısası din, milliyet aşkını bize veren müzikler neden kötü olsun?

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites
Mevlana Dinle Neyden diye başlamamış mı 

 

Mevlana Hazretleri'nin neyden kastının beşer olduğunu biliyoruz. Şu nükte giderecektir şüphelerinizi.. Bİr gün birisi Mevlana hazretlerine gelerek "Bana musiki (kastı şu an konuştuğumuz çalgılarla yapılan müzik) cennet kapısının gıcırtısı gibi geliyor." der. Hazret "Cennet kapısının gıcırtısı olduğu doğru; fakat bu kapanırken çıkanı." der..

 

yahut Osmanlı'da musiki ile birçok rahatsızlık tedavi edilmemiş mi.

 

Evet haklısınız. Akıl hastaları; at bakımı üstlenerek ve müzikle tedavi edildiler. Lakin; akli dengesi olmayan dinimizde mükellef değildir. İkincisi Osmanlı'nın her yaptığı şeriata uygundur denemez. Zira aleyhisselamın; tabei tabiinden sonra ümmetin şeriattan sapacağını bildirdiğini biliyoruz. 

 

 

 

 

Bu fakirin düşüncesine göre müziğin haram olanı ; -içinde şirk barındıran, -insanda dinimizce uygunsuz duygular uyandıran , -ve Allah'tan uzaklaştıran absürt müziklerdir...

 

Bu sözleriniz büyük tehlikedir. Bizler aklımıza yatanı değil; bizlere nakille gelenlere tabiiyiz.

 

Fakat içinde dini telkin bulunan ve bizlere dini duyguları aşılayan müzikler neden haram olsun

 

Hüccet'ül İslam İmam-ı Gazali hazretleri; bahsini yaptığınız müzikte çalgı yoksa cevaz verildiğini bildirmiştir. Küfür içeren sözler çalgısızda haramken; sözlerinde sakınca bulunmayan müzikler; çalgı aletleri olunca haramdır.

 

 

 

 

Osmanlı savaşa giderken mehter takımları ve askerleri iman aşkıyla dolduran o marşlarda müziktir.

 

Düğünlerde cariye kadınların def çalmasına ve harp zamanı davul çalınmasına cevaz vermiştir fahri kainat..

 

Mesela; hazarda bıyık uzatmak nehy edilmişken; harp zamanında düşmana korku salmak niyeti sabit olursa serbesttir. Saçı sakalı siyaha boyamak da haramken; harpte aynı maksatla ruhsatlıdır...

 

...................................

 

 

 

 

Dini meselelerde aklımızı kullanmaktan; ateşten kaçar gibi kaçmalıyız.. Alalh ondan razı olsun hocamız; "sence"si varsa "bence"de var.. der sürekli

 

Bende kıt aklıma uydursam nefsimi.... neleri helal kılmam ki kendime... 

 

Allah ve Rasulü daha iyi bilir...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Efendim orda görüşümüze göre dediysek elbette aklımıza göre fetva verdiimiz anlamında değildir bu(haşa) ... Ben o üç maddeyi hocamdan öğrendiğim şekliyle yazmaya çalıştım ve bizce de böyledir demek istedim...

 

İkincisi Osmanlı'da sadece akıl kastaları için kullanılmıyordu musiki Edirne'yi bir ziyaret etmenizi öneririm.

 

Burayı daha fazla platforma çevirmek istemiyorum Mahmut Efendi Hz.lerinin eğer bir sözü varsa bu konuda paylaşırsınız herkes alımını alır onun dışında uzak yakın örnekler vs. konuyu dallandırmayalım hep birlikte lütfen...

 

Selametle

Share this post


Link to post
Share on other sites

Efendi hazretlerinin riyasetinde yazılan; Ruh'ul Furkan tefsirinde; çalgı aletlerini çalmanın dinlemin ve evde bulundurmanın dahi caiz olmadığı yazar. Evlerde bulunan mizmarlar bereketsizliğe yol açar, diye devam eder bu konu.

 

"Mizmar bulunan kafileye melek yaklaşmaz." hadis-i şerifi yukarıdaki fetvaya kaynaktır. 

 

 

 

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

Musikî hususunda umumî ölçümüz şu ifadeler olmalıdır:

 

“Şeriatça bazı savtlar (dinî bakımdan bazı sesler) helâl, bazıları haram kılınmıştır. Evet, ulvî hüzünleri, Rabbanî aşkları iras eden (hatırlatan) sesler helâldir. Yetimane hüzünleri, nefsanî şehevâtı tahrik eden sesler haramdır. Şeriatın tayin etmediği kısım ise senin ruhuna, vicdanına yaptığı tesire göre hüküm alır.” (İşaratü’l-İ’câz, s. 78; Sözler, s. 382, 687-688)

 

Musikîde iki ses kullanılır: insan sesi ve âlet sesi. Bir eser icra edilirken ya tek başına insan sesi veya müzik âletleri kullanılır; çok kere de her ikisinden birden istifade edilir. Her üç halde de insanın hoşuna giden, onun zevk duyduğu ve tesirinde kaldığı ölçülü, belli bir makamda ses çıkarılır. Bu sesler mahiyetine, mevzuuna ve tesirine göre değerlendirilir. Ya insanın ruhuna tesir eder, onda ulvî, dinî, hamâsî hislerin canlanmasına sebep olur; ya da dinlediği bir musikî parçası, nefsine ve süflî hislere hitap ederek yüce hislerin körelmesine sebebiyet verir. Yukarıdaki ifadelerde de açıkça görüldüğü gibi, meşru olan, dinlenilmesinde bir mahzur bulunmayan ses, insana ulvî hüzünleri, yani dünyanın fâniliğini, ölümün her an gelebileceğini, insanın bir gün gelip toprak olacağını, Allah korkusunu hatırlatmalı veya ilâhî aşkı, Allah sevgisini, dünya üzerinde Cenab-ı Hakkın güzel sanat eserlerindeki yüce isimlerinin ve sıfatlarının tecellîlerini hatıra getirmeli. Bu hisleri tahrik eden her türlü sesi dinlemek helâl ve caizdir. Fakat yetimane hüzünleri; insana ümitsizlik veren, sevdiği kimselerden ve nimetlerden ayrılmanın ıztırabını hatırlatan, insanı bedbinliğe, karamsarlığa iten; insanın şehevanî hislerine hitap eden, dinlediği zaman nefsin hoşuna giden sesler ise haramdır, dinlemek caiz değildir.

 

Bu iki sınıfa girmeyen birtakım sesler de vardır ki, insandan insana değişir. Meselâ aynı musikî parçasını dinleyen iki kişiden birisi nefsânî bir his duyarken, diğeri ondan daha ulvî bir mânâ çıkarmaktadır. Meselâ “İncecikten bir kar yağar, tozar elif elif diye/Deli gönül abdal olmuş, gezer elif elif diye” parçasını bir musikî eşliğinde dinleyen iki kişiden birisi “elif”ten Allah’ı hatırlayıp, ilâhî aşkı düşünürken, öbürü zahirî mânâsına bakarak “elif”ten bir kadını hatırlar, mecâzî bir aşk düşünür.

 

Bir başka misâl: Yunus’un, “Aşkın aldı benden beni/ Bana Seni gerek Seni/Ben yanarım dünü gün/Bana Seni gerek Seni/Aşkın şarâbından içem/Mecnûn olup dağa düşem/Sensin dünü gün endîşem/Bana Seni gerek Seni” şiiri bugün hem ilâhî olarak, hem de türkü olarak söylenmektedir. Şimdi biri burada geçen “aşk”tan ilâhî aşkı düşünürken, diğeri zâhirî mânâsına bakarak mecâzî bir aşkı hatırlar.

 

İmam Gazalî Hazretleri ise (İhyâ, 2: 279-81) musikîyi, haram, mekruh ve mubah olmak üzere üç ana başlık altında inceleyerek şöyle der:

 

Dünya arzusu ve şehvet hisleri ile dolup taşan kimseler için yalnızca bu duyguları tahrik eden sesler haramdır.

 

Vakitlerinin çoğunu buna veren, meşguliyeti âdet haline getiren kimse için mekruhtur.

 

Allah sevgisi ile dolup taşan, duyduğu güzel ses kendisinde yalnızca güzel sıfatları tahrik eden kimse için müstehaptır.

 

İmam Gazalî daha sonra, musikîyi haram kılan şeyin kendisi değil, sonradan ârız olan bazı sebepler olduğunu ifade eder, bunu da şöyle tasnif eder:

 

Şarkı söyleyen kadın olur, dinleyen de kadın sesinin şehvetini tahrik edeceğinden korkarsa dinlemek haramdır. Burada haram hükmü müzikten değil, kadının sesinden gelmektedir.

 

Şarkı ve türkünün güftesi bozuk, İslâm inancına ve ahlâkına aykırı ise, bunu müzikli veya müziksiz söylemek ve dinlemek haramdır.

 

Gençliği icabı şehevî duyguların mahkûmu olan bir kimse aşırı derecede müziğe düşer, vaktinin çoğunu bu yolda geçirirse sefih olur.

 

Mehmed Paksu Helal – Haram

 

Kaynak: http://www.sorularlaislamiyet.com/index.ph...p;keyword=Müzik

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Yazılanları yorumları okudum ve bu husus ile alakalı kureyşi ile aynı görüşleri paylaştığımı beyan ederim. bu ülkede sistem argümanları ile gelmiştir ve bunuı pek çok farklı noktada halka dikte etmiştir. bunlardan biri de "müzik ruhun gıdasıdır" fikridir. müzik ve müziğin her türlüsü nefsin gıdası olup ruhun gıdası Kuranı Kerim okumak ve onu dinlemektir.

 

olayın özü budur, fazla söze gerek yoktur...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Vakif Ahmet kardesim Allah razi olsun. Konuyla ilgili Ustad'in dusuncelerini merak ediyodum, arastirma zahmetinden kurtardin.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...