Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Miralay

Marka Müslümanın Özellikleri Nelerdir?

Recommended Posts

Hepimiz(bende dahil) konuştuğumuz zaman mangalda kül bırakmıyoruz, ama iş icraata geldimi üstadın deyimiyle güneşi ceketinin ceplerinde kaybetmiş marka müslümanlarıyız. Bakıyoruz imkan olarak eskiden anlatılanlara bakınca çokda ileride olduğumuz aşikardır. Bir vurdumduymazlık, bir bananecilik, bir bana dokunmayan bin yıl yaşasın zihniyeti hepsi birden toplumun geneline sirayet ettiğini görüyoruz. Müslüman kesim dediğimiz ve bundan Türkiye'yi değiştirmesini beklediğimiz kesim bile bana göre seküler bir hayat yaşamaya başladı. Bakıyorsunuz düğünlerine en lüks düğün salonlarında, bakıyorsunuz en lüks yerlerde tatil yapıyorlar, bakıyorsunuz en lüks otomobillere biniyorlar, bakıyorsunuz en lüks dairlerde keyif sürüyorlar(Daha iyi ifade edersek imkanı olmayanların da tek amacı, kendi hayatıma bakarak söylüyorum sanki bunlar gibi, bilmiyorum yanılıyor muyum?)

Geçenlerde yurtdışında yaşayan bir akrabam bize ziyarete geldi. Onunla biraz hoşbeş ettik. Ondan sonra konu dolandı geldi, oğlunun avrupada aldığı evden falan bahsetti. Krediyle aldığını belirtti. Sanki normal birşey anlatıyor gibi anlatıyordu bunu bana. Bende yurtdışından gelen akrabama ayıp olmasın diye güle güle kullansın dedim. Sonrada içimden şöyle şöyle geçirdim. Acama dedim üstadın güneşi ceketinin ceplerinde kaybetmiş marka müslümanı mıyım da bu şekilde davranıyorum diye kendi kendime içinden geçirdim. Bu akrabam da geçen sene Allah kabul etsin Hac ibadetini yerine getirmiş bir insan. Normal kişiler yapsaydı garibime gitmezdi ama az çok iman sahibi olduğunu bildiğim kişiler yaptığı zaman gerçekten üzülüyor insan...Acaba diyor insan bunun yerinde olsam, aynı imkanlar bendede olsa aynı şeyi yapar mıyım? Düşünmeden edemiyorum. Bunu sadece yakın akbaramdan dinlediğim için anlatıyorum. Yoksa Türkiye'de kendisine Müslüman diyen ya da öyle sanan bana göre milyonlarca kişi vardır. Bunlar benim gözümde marka müslümanlarıdır. Lafı da çok uzatmadan daha fazla saçmalamadan konuya girmek istiyorum. Sizce bir kişinin marka müslümanı olup olmadığını anlamak için ne gibi ne gibi vasıflara haiz olması gerekir? Gerçek mümin ile arasındaki en keskin ayrım nedir?

Share this post


Link to post
Share on other sites

Gerçek mümin, hayatının her safhasında, sayısız hikmetleri olduğunu ruhuna sindirdiği Allah'ın emirlerini seve seve, büyük bir aşk ve şevkle uygular, Marka Müslüman ise, nefsinin hoşuna giden yolu izler. Burada şöyle bir durum da karşımıza çıkıyor. Güzel dinimizin istisnasız her hususta en ince ayrıntıya varıncaya kadar çizdiği kurallar mevcut. Alış-veriş, evlilik, insanlarla olan iletişim ve daha bir çok başlıkta karşımıza çıkan kaideleri uygulayabilmesi için bir insanın o kaideleri biliyor olması lazım. İmam Rabbanî Hazretleri Mektubat kitabının 36. mektubunda şöyle buyuruyor: "Islâmiyyet üç kısmdır: İlim, amel ve ihlâs [yanî İslâmiyyetin emr ve yasak ettiği şeyleri öğrenmek, öğrendiklerini yapmak ve herşeyi yalnız, Allahü teâlâ için yapmakdır]. Bu üçüne kavuşmıyan kimse, İslâmiyyete kavuşmuş olmaz."

 

Gerçek mümin bu 3 hususiyete maliktir, marka Müslüman da bunların ya birine, ya ikisine yahut da hiç birine malik değildir. İlk ikisinin elde edilmesi de gerçek mümin olmak için yeterli değil. Öyle ayrılmaz bir üçlü ki, biri eksik olsa hakiki Müslüman olma vasfına erişemiyoruz. Memleketimizde bilhassa cumhuriyet ile birlikte devlet eliyle dinimize karşı düşmanlık, İslam'ın emirlerini gericilik, yobazlık, medeniyetsizlik olarak gösterme ve okullarda bu minvalde verilen bir sistem ile dininin en temel kurallarını bile bilmeyen bir nesil yetişti. İlimsiz birinin de amel safhasına geçmesi mümkün olmadığı için marka Müslümanları ile çevrili bir cemiyette her türlü zavallılığı görmek uzak değil.

Marka Müslüman bilmediğinin de farkında olmadığı için, cehalet bataklığından kurutlmak için bir çaba da gösteremiyor maalesef. Doğru yolun sapık kollarının ayyuka çıktığı devrimizde de ilim öğrenmek isteyenlerin bu sapık kollara yöneldiği de vakidir.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Meseleye dair kafamızdaki istifhamları gidermek adına yaşantımızın her sahasında istikametimizi en ekmel ölçülerde tayin eden kılavuzumuza başvurmayı tavsiye ederim.Hakiki müslümanı marka müslümanlığından keskin hatlarla ayıran Mü'minun süresinin ilk on ayeti üzerinde tefekkür etmemiz iktiza eder.Bu ayetlerin işaret ettiği manalara havi olmayan kişiler özde değil sözde müslüman olan kişilerdir tabir-i diğerle kimlik müslümanıdırlar.

 

Bismillahirrahmanirrrahim

1-Gerçekten kurtuluşa erdi mü'minler.

2-Onlar ki, namazlarında huşu içindedirler.

3-Onlar ki, faydasız işe, boş lafa bakmazlar.

4-Onlar ki, zekat vermek için çalışırlar.

5-Onlar ki, ırzlarını korurlar.

6-Ancak, eşleri ve sahibi bulundukları cariyelerine karşı durumları başka; çünkü bunlarla ilişkileri yüzünden kınanmazlar.

7-Kim de bunun ötesini ararsa, işte onlar sınırı aşanlardır.

8-Ve onlar ki, emanetlerine ve verdikleri söze riayet ederler.

9-Onlar ki, namazlarını muhafaza ederler.

10-İşte onlardır o mirasçılar,

 

Elmalılı Hamdi Yazır

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites
Bismillahirrahmanirrrahim

1-Gerçekten kurtuluşa erdi mü'minler.

2-Onlar ki, namazlarında huşu içindedirler.

3-Onlar ki, faydasız işe, boş lafa bakmazlar.

4-Onlar ki, zekat vermek için çalışırlar.

5-Onlar ki, ırzlarını korurlar.

6-Ancak, eşleri ve sahibi bulundukları cariyelerine karşı durumları başka; çünkü bunlarla ilişkileri yüzünden kınanmazlar.

7-Kim de bunun ötesini ararsa, işte onlar sınırı aşanlardır.

8-Ve onlar ki, emanetlerine ve verdikleri söze riayet ederler.

9-Onlar ki, namazlarını muhafaza ederler.

10-İşte onlardır o mirasçılar,

 

Elmalılı Hamdi Yazır

 

Bu güzelim 10 maddeyi tam olarak yapan 10 kişii varmıdır acaba bu devirde ?

Share this post


Link to post
Share on other sites

“Allah ve Resulü;başka herşey hiç ve batıl” desturuna uymayan herşey...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Gerçek mümin, hayatının her safhasında, sayısız hikmetleri olduğunu ruhuna sindirdiği Allah'ın emirlerini seve seve, büyük bir aşk ve şevkle uygular, Marka Müslüman ise, nefsinin hoşuna giden yolu izler. Burada şöyle bir durum da karşımıza çıkıyor. Güzel dinimizin istisnasız her hususta en ince ayrıntıya varıncaya kadar çizdiği kurallar mevcut. Alış-veriş, evlilik, insanlarla olan iletişim ve daha bir çok başlıkta karşımıza çıkan kaideleri uygulayabilmesi için bir insanın o kaideleri biliyor olması lazım. İmam Rabbanî Hazretleri Mektubat kitabının 36. mektubunda şöyle buyuruyor: "Islâmiyyet üç kısmdır: İlim, amel ve ihlâs [yanî İslâmiyyetin emr ve yasak ettiği şeyleri öğrenmek, öğrendiklerini yapmak ve herşeyi yalnız, Allahü teâlâ için yapmakdır]. Bu üçüne kavuşmıyan kimse, İslâmiyyete kavuşmuş olmaz."

 

Gerçek mümin bu 3 hususiyete maliktir, marka Müslüman da bunların ya birine, ya ikisine yahut da hiç birine malik değildir. İlk ikisinin elde edilmesi de gerçek mümin olmak için yeterli değil. Öyle ayrılmaz bir üçlü ki, biri eksik olsa hakiki Müslüman olma vasfına erişemiyoruz. Memleketimizde bilhassa cumhuriyet ile birlikte devlet eliyle dinimize karşı düşmanlık, İslam'ın emirlerini gericilik, yobazlık, medeniyetsizlik olarak gösterme ve okullarda bu minvalde verilen bir sistem ile dininin en temel kurallarını bile bilmeyen bir nesil yetişti. İlimsiz birinin de amel safhasına geçmesi mümkün olmadığı için marka Müslümanları ile çevrili bir cemiyette her türlü zavallılığı görmek uzak değil.

Marka Müslüman bilmediğinin de farkında olmadığı için, cehalet bataklığından kurutlmak için bir çaba da gösteremiyor maalesef. Doğru yolun sapık kollarının ayyuka çıktığı devrimizde de ilim öğrenmek isteyenlerin bu sapık kollara yöneldiği de vakidir.

 

İlim, amel ve ihlas gerçek Müslüman'da bulunması gereken özellikler. Kısaca bu şekilde özetleyebiliriz. Birşeyi yapmak için öncelikle bilmek gerekir. Bildikten sonra amel gerekir. Ondan sonrası ise ihlasla ilgilidir. Kuran'ın tabiriyle kitap yüklü eşek olmamak için illada ihlas, illada ihlas gerekir. Mehmet Şevket Eygi'nin bununla ilgili bir yazısı vardı. Bulursam sizinle paylaşırım. Başlığa katkınızdan dolayı tekrardan teşekkür etmek istiyorum.

 

Meseleye dair kafamızdaki istifhamları gidermek adına yaşantımızın her sahasında istikametimizi en ekmel ölçülerde tayin eden kılavuzumuza başvurmayı tavsiye ederim.Hakiki müslümanı marka müslümanlığından keskin hatlarla ayıran Mü'minun süresinin ilk on ayeti üzerinde tefekkür etmemiz iktiza eder.Bu ayetlerin işaret ettiği manalara havi olmayan kişiler özde değil sözde müslüman olan kişilerdir tabir-i diğerle kimlik müslümanıdırlar.

 

Bismillahirrahmanirrrahim

1-Gerçekten kurtuluşa erdi mü'minler.

2-Onlar ki, namazlarında huşu içindedirler.

3-Onlar ki, faydasız işe, boş lafa bakmazlar.

4-Onlar ki, zekat vermek için çalışırlar.

5-Onlar ki, ırzlarını korurlar.

6-Ancak, eşleri ve sahibi bulundukları cariyelerine karşı durumları başka; çünkü bunlarla ilişkileri yüzünden kınanmazlar.

7-Kim de bunun ötesini ararsa, işte onlar sınırı aşanlardır.

8-Ve onlar ki, emanetlerine ve verdikleri söze riayet ederler.

9-Onlar ki, namazlarını muhafaza ederler.

10-İşte onlardır o mirasçılar,

Elmalılı Hamdi Yazır

 

 

Evet gerçek Müslümanın özelliğini bu şekilde de ifade edebiliriz. Teşekkürler.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Evet,çok haklısınız.Bu devirde gerçek Müslüman diyebileceğimiz,Kur'an-ı Kerim'de de bahsedilen tamamiyle Hakk yolunda olan Müslüman pek nadir.Söz olarak,düşünce olarak tam olan Müslüman çok fakat Amel,ahlak,iman,ibadet yönleriyle tamamiyle Müslüman olan,Müm'in olan insan çok nadir.Ben kendimi gerçek Müslüman olarak görmüyorum,göremiyorum.Dediğiniz gibi çok eksiğiz,çok aciziz.Allah yardım etsin ve bizi korusun İnşallah.Allah bize gerçek Müslüman,Müm'in ve tamamen Hakk yoluna girmeyi ve böyle iken Hakk tarafına gitmeyi nasip eyler İnşallah.Rabb'im neylerse güzel eyler.

 

Saygılarımla...

Share this post


Link to post
Share on other sites

livays marka pantul giyer. ota b.ka atlar. beşiktaş maçına da gider, metallika konserine de, bilmem nerede ki edebiyat toplantısına da... atlar her şeye. özellikle bayanlar açısından bu çok daha kötü bir durum olarak karşımıza çıkar. entel dantel takılır. falan filan feşmekan derneğine gönüllü girer bir de..

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

"Allah ne der?" değil, "Çevrem ne der" diye geçirir aklından.

Sabah namazına kalkacak dirayati gösteremezken cihaddan bahseder.

Taviz üstüne taviz verirken, niyetinin halisiyetinden(!) son derece emin ve halinden memnundur.

"Zaman mekan üstü" kutsi davanın emir ve yasaklarını göğsünü gere gere savunmak şöyle dursun, onları saklama, gizleme, yumuşatma, boyama gayretindedir.

Ve benim gibi sadece konuşur

 

Halbuki "Artık laf yalama oldu"

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...