Beylerbeyi 177 Report post Posted February 17, 2011 Necip Fazıl evladı Yalçın Turgut Karikatür en uzak olduğum sanat dalıdır. Dikdörtgen, kare bir de üçgen çizerim. Onu da beden dilini anlatırken örnek vermek için çizerim. Şahsen tanıdığım birkaç karikatürist vardır. Yalçın Turgut, Kemal Güler bir de İbrahim Özdabak. Yalçın Turgutu ilk tanıdığımda ise karikatürist olduğunu bilmezdim. Üstad Necip Fazılı yakından tanıyan, onu seven ve ondan hatıralar anlatan gazeteci olarak bildim. Tanımamın hemen akabinde öğrendim ki meğer meşhur bir çizermiş. Çizdiği karikatürlerle kitaplar kadar bilgi aktarır ve insanları güldürürken düşündürürmüş. İlk çizgilerine Yenidevir Gazetesinde rastlamıştım. Yanlış hatırlamıyorsam, galiba Mehmet Durlunun odasındaydı. Mehmet Durlu, Yenidevir Gazetesinin en parlak dönemlerine imza atmış eskimeyen bir gazetecidir. Bu vesileyle ona da selam yollayalım. ....... Yalçın Turgut çok ses getiren ama sessiz yaşamayı tercih eden biri olarak hep hafızamın bir yerinde nöbet tutar. Bu sessiz yaşayan adam; ülkesine, memleketine, insanına, davasına, değer yargılarına dair emeğini; İBB Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğünün katkılarıyla Taksim Sanat Galerisinde görücüye çıkarmış. Dün sergiyi gezmeye gittim. Uzun uzun hemen her karikatürü anlamaya çalıştım. Meğer yüzlerce sayfalık kitapların söylemesi gerekenleri çizgiler söyleyebiliyormuş. Bir kere daha karikatür sanatçılarına hak verdim ki bu iş öyle sıradan herkesin yapabileceği bir şey değilmiş. Yine bir kere daha anladım ki, şairler gibi karikatüristler de kaprisli ve çekilmez olmakla haklılar. Özel bir kabiliyetleri var. Bu özel kabiliyetleri onları farklı kılıyormuş. Yalnız Yalçın Turgut Balabanı kaprisli karikatürist ve şairlerden ayırmak lazım gelir. Kapris, sonradan görmelerin bencillik surlarıdır. Yalçın Turgut Balaban aile kökeni itibariyle İstanbulun yerlisi ve ataerkil bir ailenin üyesidir. O ezelden İstanbulludur, üst sosyete bir çevrede yetişmiştir. Babasının Eskişehire tayini çıkmasıyla Yalçın Turgut ilk defa Anadoluya ayak basmış ve işte ne olduysa ondan sonra olmuştur. Tekrar İstanbula döndüğünde o artık bir İstanbul ve Anadolu karması olarak hayatına yön vermeye başlamış ve kendisini Üstad Necip Fazılın yanında bulmuştur. .......... Yalçın Turgutun hayat hikâyesi oldukça ilginçtir. Çizerken kullandığı kalemini isteyince yazıda da kullanan birisidir. Umarız ki hayatını da yazar. Şimdilik bizim gazetede haftada bir çiziyor. Yani yazmaya vakti var demektir. Söz uçar ama kâğıda düşen bir nokta bile kaybolmaz. Ez cümle; Yalçın Turgut keyif adamıdır fakat çektiği fikir sancısı, onu hep zor zamanların insanı yapmıştır. En zor zamanlarda Ben varım diyen dost birisidir. Necip Fazıl, Yalçın Turguttan bahsederken; kanımdan değil canımdan evladım diye boşuna dememiştir. Yalçın Turgutun sergisi 19 Şubata kadar Taksim Sanat Galerisinde görülebilir. Karikatürler bilinmeyen ve unutulmuş bir Türkiyenin tarihini anlatıyor. Hüseyin Öztürk/ Vakit/ 17 Şubat Quote Share this post Link to post Share on other sites