Hicretin Mübarek Olsun Samimi Adam!

[müznib 84]

Hicretin mübarek olsun SAMİMİ ADAM!

Recep Müznib YAZICI

03 Mart 2011

----------------

 

Es Selamûn Aleyküm Öncelikle...

 

Bismillahirrahmanirrahim.

'İnna lillahi ve inna ileyhi raciun...'

Başta 'Miili Görüş' camiası olmak üzere, ülkemizin ve tüm İslam aleminin başı sağolsun diyerek sözlerime başlıyorum...

 

Hocamın Ebedi hayata irtihal haberi ile sarsılışımın beşinci gününde ancak internete girebildim ve 'Milli Gazete' nin net sayfalarına bakarken mesaj tahtanızı gördüm.

 

Öncelikle şunu bilmelisiniz ki şuanda yazacağım yirmi dokuz harften zuhur eden sözlerimin ifadesi asla ruh haletimi anlatma çapında değildir olamazda. yalnız yinede yazmak geldi içimden belkide hocamın cenazesine katılmakdaki görev şuur aşkım neyse buda oderece önem arz ediyor şimdiden sürç-i lisan edersem affınıza sığınıyorum.

 

Merhum Hocam'ın biz gençlere öğrettiği şeylerin en başında ne yaparsan yap yahut ne olursan ol önce 'samimi' ol!

Bunu ne diliyle nede yazıları ile bizlere öğretti bizzat öz yaşantısı ile öğretti samimiyet mefhumunu. Tıpkı 'Ebu Hanife Hz.leri ile Bal yiyen çocuk' un hikayesinde olduğu gibi.

 

Hocamın mücadele azmi, aksiyonu, şevki gençlere ilgi ve alakası, siyasetteki ahlâkı, milletine, ecdadına ve ümmete bağlılığı kelime çapı ile asla ifade edilemez.

 

O bir güneşti! battı denilen anda tekrardan doğmasını hep bildi... mücadele azminden hiçbir zaman yılmadı, bıkmadı ve feraget etmedi. Öyle ki iyileşseydi İran'a gidecekti. bu halinizle nasıl gidersiniz sorusuna koşarak giderim olmadı yürüyerek daha olmadı sürünerek giderim demişti. O Efendimiz'in (s.a.v.) şu Hadis-i Şerif'i ile "Ashabım yıldızlar gibidir. Hangisine uysanız hidayete erersiniz ." amel etmeyi ömrünün sonuna kadar bildi. Eyüp Sultan Hz.lerinin 96 yaşında ki Kostantiniyye fetih heyacanı neydise hocamızda ki İslam ümmeti için bir tuğla daha örmek o darece idi desem sanırım yanlış olmaz. yine bir misal muhterem eşi merhume Hatice Nermin validemizin bile varlığının farkını ancak yokluğunda sezebildi çünkü o inandığı gibi yaşamasını ömrü boyunca bildi İnşa Allah bizlerde biliriz

 

O bir Fikirdi, felsefi akımdı ülkenin en dayanılmaz manevi buhranlarının bir tarihinde Konya'dan "Bir çiçekle bahar olmaz ama her bahar bir çiçekle başlar" sözüyle Merhaba! (Benden size zarar gelmez!) dedi güzel yurduma. Allah demenin yasak olduğu bir dönemde Üstad Necip Fazıl'ın şu veciz sözü gibi " 'Kim var? ' diye seslenilince, sağına ve soluna bakmadan fert fert 'ben varım! ' cevabını verici, her ferdi 'benim olmadığım yerde kimse yoktur! ' fikrini besleyici bir dâva ahlâkına kaynak bir gençlik..." 43 yaşına rağmen ruh haleti 21'lik gençmiş gibi zuhur etti ve tam dört, beş kuşak yetiştirdi. bu yetiştirme okulunun adı Milli Görüş'tü...

 

Son sözlerini oğlu Fatih'e söyledi başucunda ki kiremitin hikayesini anlattı tıpkı Cennet mekan Ulu Hakan İkinci Abdülhamid Han Hz.leri gibi oda samimiyetini tüm dünyaya haykırdı...

 

85 yıllık ömrünün 40 küsür yıllık çilekeş hayatı boyunca milletini ve Ümmeti İslam çatısı altında toplamaktı gayesi. bunu yaşarken belki başaramadı, başartmadılar ama okadar samimi idiki davasında, ölümünde bunu başardı hemde öyle başardıki ona taş atanlar gül ile uğurladılar ebedi istiratgâhına.

 

Cenazesine her kesimden insan akını vardı kulak misafirliklerimizin genel cevabı şuydu; "gelmesem içimde ukde kalırdı." işte davasına inanmış adam, işte samimi adam, işte savunan adam, işte mücahit adam, işte hocam ve işte Erbakan!

 

Şuna can-u gönülden inanıyorum ki burada ne kadar kişi ile uğurladık ise seni, oradada; başta Biricik Efendimiz Peygaberimiz Muhammed Mustafa (s.a.v.) ve Ashabı olmak üzere Aziz Ecdadımız ile Evliyalar, Şuhedalar seni çiçeklerle karşıladılar.

 

Toprağın bol Kabrin Cennet bahçelerinden bir bahçe Olsun İnşa Allah...

Biz senden razıyız muhterem Hocam umarım sende bizden razı olursun umarım umarım...

 

Sözlerimi Üstad Necip Fazıl'ın şu veciz dörtlüğüyle sonlandırıyorum.

 

"Gideriz nur yolu izde gideriz

Taş bağırda sular dizde gideriz

Bir gün akşam olur bizde gideriz

Kalır dudaklarda ŞARKIMIZ bizim..."