HİÇ 542 Report post Posted March 26, 2011 KUR'AN-I KERÎMİN TEFSİRİ MES'ELESİ VE KİMLER TEFSİR YAPABİLİR Tefsîr yapacak âlimin aşağıda zikr edilen şu onbeş ilmi gayet mükemmel şekilde bilmesi lâzım gelir. Bu ilimleri kemâliyle (tam ve en olgun şekilde) bilmeyen kimselerin Kur'ân tefsîrine yeltenmesi şer'an caiz değildir (Şeriat'ın buna izni yoktur). 1-Lügat (Arab dili) 2- Tasrif (Sarf ilmi) 3-Nahvilmi 4-iştikak 5-Me'ânî ilmi 6-Beyân ilmi 7- Bedi' ilmi 8-Kıraat ilmi 9- Usûl-i din ilmi 10-Usûl-i Fıkıh ilmi 11-Esbâb-ı nüzul 12-Nâsih ve mensûh 13-Fıkıh ilmi 14- Mücmel ve mübhemin tefsîri Tefsir yapabilecek kişinin sâhib olması gereken 15'inci ilim ilmü'l- mevhîbedir. Bu öyle bir ilimdir ki onu Cenâb-ı Hakk Hazretleri, ilmiyle amel eden bahtiyar kuluna ihsan eder. (Sırrı Paşa'nın saydığı bu 14 ilim kesbîdir, ya'ni çalışıp öğrenmekle elde edilebilir. 15'inci ilim ise vehbîdir, ya'ni Allah (c.c.) vergisidir. O verirse verir, vermezse, çalışmakla öğrenilip elde edilemez.) ' işte bu 15 ilim, müfessirin (tefsîr âliminin) mutlaka, kesin surette ve hiç şübhesiz ve eksiksiz mükemmel bir şekilde sahip olması zorunlu bulunan ilimlerdendir. Ama bunlardan başka, Kur'ân-ı kerîmi tefsîr edebilmek için müfessirin diğer ilimlerde (ve çağının gerektirdiği genel kültür bilgilerinde) derinleşmiş olması da şarttır. (İmâm Zehebi (rh.a.), Büyük Günâhlar, 257-259.s.) http://mevlanatakvimi.com/index.php/ehl-suennet-tkadi/temel-akad-konlari Quote Share this post Link to post Share on other sites
Selmanbey 39 Report post Posted March 26, 2011 Esselamun Aleyküm. Gönüldaş, ben İmam Zehebi'nin Kitabü'l Kebair kitabını okudum. Arapçası da ben de mevcut. Sizin yazdığınız hiçbir şeye rastlamadım. Zaten kitap 300 500 sayfalık bir hacimde de değil. Eğer şerhli bir kitap okuduysanız onu yazınız! Sayfa numarası vermek birşey ifade etmez. Ben bir yayın evinde ciltli halde eski bir baskısını okumuştum sonradan farkettim ki yayınevi hem uydurma rivayetler hem de hikayeler ve nasihatler koymuş içine. Aslı elime geçince çok sinirlendim. Bir alime yapılacak en büyük ayıp onun kitabını tahrif etmektir. Siz şerh yazabilirsiniz ancak şerhi belirtmek zorundasınız! Kitapta Allah ve Resulüne yalan isnat kısmı var, evet, ancak yukarıda yazıldığı şekilde bir açıklama yok. Benim aklıma uydurma tefsirler geldi diye bunu yazdım çünkü yukarıda anlatılanların geçeceği başka bir başlık aklıma gelmedi. Zaten yukarıda Sırrı Paşadan bahsetmişsiniz ancak altta Kitabül Kebair var. Ben Mektubat-ı Rabbaniden bidatle ilgili bir örnek vermiştim geçenlerde. Orda Reddül Muhtardan bir alıntı var. Sonradan farkettim yahu mektubattan olması mümkün olmayan bir yazı var orda. Birde baktım ki yazan adam kafasına göre koymuş oraya bide belirtmemiş. Fesuphanallah!.. Şimdi benim derdim kısaca şu: 1 - O yazı Kitabü'l Kebair'de geçmiyor. O kitaba o yazıyı sokan adam bunu neden belirtmez! Benim bu noktada aklıma kitabı hazırlayanın sallanmamasından ötürü büyük alimlere kendi fikrini isnattır! 2 - Eğer o belirttiyse buraya taşıyan neden belirtmez! Bu mesele halledilebilir... Selametle... Quote Share this post Link to post Share on other sites
HİÇ 542 Report post Posted March 29, 2011 Esselamun Aleyküm. Gönüldaş, ben İmam Zehebi'nin Kitabü'l Kebair kitabını okudum. Arapçası da ben de mevcut. Sizin yazdığınız hiçbir şeye rastlamadım. Zaten kitap 300 500 sayfalık bir hacimde de değil. Eğer şerhli bir kitap okuduysanız onu yazınız! Sayfa numarası vermek birşey ifade etmez. Ben bir yayın evinde ciltli halde eski bir baskısını okumuştum sonradan farkettim ki yayınevi hem uydurma rivayetler hem de hikayeler ve nasihatler koymuş içine. Aslı elime geçince çok sinirlendim. Bir alime yapılacak en büyük ayıp onun kitabını tahrif etmektir. Siz şerh yazabilirsiniz ancak şerhi belirtmek zorundasınız! Kitapta Allah ve Resulüne yalan isnat kısmı var, evet, ancak yukarıda yazıldığı şekilde bir açıklama yok. Benim aklıma uydurma tefsirler geldi diye bunu yazdım çünkü yukarıda anlatılanların geçeceği başka bir başlık aklıma gelmedi. Zaten yukarıda Sırrı Paşadan bahsetmişsiniz ancak altta Kitabül Kebair var. Ben Mektubat-ı Rabbaniden bidatle ilgili bir örnek vermiştim geçenlerde. Orda Reddül Muhtardan bir alıntı var. Sonradan farkettim yahu mektubattan olması mümkün olmayan bir yazı var orda. Birde baktım ki yazan adam kafasına göre koymuş oraya bide belirtmemiş. Fesuphanallah!.. Şimdi benim derdim kısaca şu: 1 - O yazı Kitabü'l Kebair'de geçmiyor. O kitaba o yazıyı sokan adam bunu neden belirtmez! Benim bu noktada aklıma kitabı hazırlayanın sallanmamasından ötürü büyük alimlere kendi fikrini isnattır! 2 - Eğer o belirttiyse buraya taşıyan neden belirtmez! Bu mesele halledilebilir... Selametle... Vealeykumselam verahmetullah veberakatuh Selmanbey kardeşim; Allah razı olsun atlamış olduğum bir noktayı hatırlattın bana.Bu alıntı Bedir Yayınevi nin neşrettiği Büyük Günahlar Kitabı'ndan yapılmıştır. O kitabın sonunda Bedir Yayınevi tarafından yapılmış Ehli Sünnet müslümanlarına uyarı mahiyetinde itikadi mevzularla alakalı bir bölüm var. Bu bölüm, Ubeydullah Küçük tarafından oluşturulmuştur. Bunu, senin bahsettiğin şekilde belirtmem gerekirdi,haklısın. Beni uyardığın için tekrardan Allah razı olsun. selametle... Quote Share this post Link to post Share on other sites
kabrminilkgecesi 7 Report post Posted March 29, 2011 inşallah sayılan şeylere sahip mü'minler oluruz.. inşallaah. Quote Share this post Link to post Share on other sites