Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
Cihandar

Kudüs Için

Recommended Posts

Kudüs için

 

İşkencede bir kural vardır; sorgudakine sürekli yem at ki düşmese bile zayıflık derecesini ölçersin.

Mesela işkenceci sigara tutar; haliyle reddedersiniz, o zaman da Tavır mı lan! diye diklenir.

Siz alttan alır, Yok hayır tavır değil de, kullanmıyorum veya Şimdi canım istemiyor da onun için derseniz, çözülmüşsünüz demektir.

İşkenceci zaten sabırla bu anı beklemektedir. Size fiziki ya da psikolojik şiddet yöntemleriyle her yüklendiğinde, uygulanan şiddetin derecesinde bir kararlılıkla geri püskürtülmediği takdirde, zafere yaklaştığını düşünerek sonuç almak için yönteminin derecesini daha da arttırır.

Artan şiddete paralel olarak sigara tutmak gibi insani gösteri biçimlerinin oranı da aynı şekilde yükselecektir.

Böylece size korkunç gerçekliğin yanında yine kendinden hasıl olacak merhametin de bir seçenek olarak var olduğunu hissettirmektedir.

Ama tabi ki her merhamet, belli bir ödeneğe bağlanmaktadır.

Size uygulanan şiddeti siz kazandığınız gibi, size gösterilecek merhameti de yine sizin elde etmeniz gerekmektedir.

Bunun için tıpkı zayıf düşürülmüş bir kadın tepkimesiyle küsmüş, kırılmış, örselenmiş olduğunuzu hissettirmeniz ve bunu hissettirirken de aslında bütün bunları hak etmemiş olduğunuzu işkencecinize belli etmeniz lazım gelmektedir.

Siz, size yapılanları hak etmediğinizi belli ederken, aslında diğerlerinin hak ettiğini de söylemiş oluyorsunuz demektir. Ki ruhunuzu satmaya hazır olduğunuzu karşınızdaki idrak edebilsin.

Yani gayet estetik bir biçimde arkadaşlarınızı satmış olmanın karşılığını işkenceciden dilenmeye başlamışsınız demektir.

Böylece işkenceciniz, size merhametini bahşedecektir.

 

Halbuki, aynı örneği sürerek yeniden başa dönersek; işkencecinin tuttuğu sigarayı geri çevirdiğinizde, o Tavır mı lan diye diklendiği anda cevabınızın kesin olarak, Tavır lan! şeklinde olması gerekmektedir. Ki merhamet dilenme gayenizin hiçbir suretle olmadığını anlayabilsin.

 

Türkiyede sadece şu sıralar değil, Osmanlının son yıllarından bu yana İttihad-ı İslam fikrinde olanlara yapılan aynen budur.

Mehmet Akif ve Eşref Ediplerin Sebilürreşaddaki yazılarına Bunlar yeşil Bolşevik diyerek saldıranların devamcıları 1970lerde Bolşevik isnadını yeşil sabit kalmak koşuluyla Komünist yaptılar.

Şimdilerde bu tavır bir karabasan gibi tekrar çullanıyor. Hele bir de belirli merkezlerden pompalandığı için genel geçer bir hal almış olan konularda iyot gibi açıkta kalmış bir görüntü arz ederseniz, muarızlarınız için bulunmaz bir linç fırsatını kendi ellerinizle doğurmuş olursunuz.

Nükleer enerji gerekli dediğinizde, yoksa çevreye mi düşmansın; Kuzey Afrika ve Ortadoğudaki yangına karşılık Liberal nifak, Sorosçu altüst oluşlarla bölgeyi iç savaşa sürüklüyor dediğinizde, Vaay, demek diktatörlükleri savunuyorsun ha!; Müslüman memleketlerde asıl sorun demokrasi ve liberalizasyon eksikliği değil, sosyalizasyonsuzluktur dediğinizde, Demek özgürlük düşmanı bir Stalinistsin şeklinde ithamlar peş peşe sıralanır.

Bu ithamlar karşısında savunmaya geçmek lüzumsuz. Çünkü muarızlar işkenceci yöntemler deniyor.

Herkesin Kudüsü kendine demeyip, her renk ve cinsten düşmanın sahiplendiği Kudüse sahip çıkarak kendi mahvına sebep olmak ve sadece bu şekil ve yöntemle Küdüsü yüceltmek yegane şerefli vazife olsa gerek.

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...