Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
mukarrabin

Ali Pütefekkir

Recommended Posts

Sual: Bu adam (yani Ali Pütefekkir) kimdir?...

 

Cevap: Bu adam yani Pütefekkir Ali; kıyamete değin ayakta kalacağı, hakkında;

 

* Hz. Cabir radıyallahu anh'dan rivayetle: "Hz. Ömer radıyallahu anh, Hz. Ebu Bekr'e: 

 

"(Ey Ebu Bekr!) Allah'ın Rasulü Muhammed aleyhissalatu vesselam'dan sonra insanların en hayırlısı" diye hitab etmişti. Hz. Ebu Bekr: "Sen böyle söylersen ben (de sana) Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'dan işittiğimi söyleyeceğim. Demişti ki: "Güneş, Ömer'den daha hayırlı bir kimse üzerine doğup batmadı." [Tirmizî, Menâkıb, (36 85).]

 

Ve;

 

* İbnu Ömer radıyallahu anhüma'dan rivayetle: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm şöyle dua etmişti: "Allahım, İslâm'ı şu iki şahıstan sana en sevgili olanla aziz kıl: Ebu Cehil ile veya Ömer İbnu'l-Hattab ile. Bunlardan Allah'a daha sevgili olanı Ömer'di." [Tirmizî, Menâkıb, (3682).]

 

Ve;

 

* İbnu Ömer radıyallahu anhüma'dan (rivayetle) anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Allah Teâla Hazretleri, hakkı, Hz. Ömer'in diline ve kalbine koydu." İbnu Ömer der ki: "Halkın başına ne zaman bir iş gelmiş, (o hususta) Ömer bir şey demiş, halk da başka bir şey demiş ise mutlaka Ömer radıyallahu anh'ın dediği üzere Kur'ân'dan bir vahiy gelmiştir."  [Tirmizî, Menâkıb, (3683); [Ebu Davud, Harâc 18, (2962).]

 

Ve;

 

* Salim, babası radıyallahu anh'tan rivayetle: "Dedi ki: "Ben Ömer radıyallahu anh'ın bir şey için: "Zannederim ki bu şöyledir" deyip de dediği gibi olmadığını hiç görmedim. (Nitekim bir gün), Ömer otururken güzel bir adam yanından geçti. Ömer: "Zannımda yanıldım." Veya: 

 

"Bu adam cahiliye devrindeki dini üzere devam etmektedir." Veya: 

 

"Bu, cahiliyede kavminin kâhiniydi!" dedi ve: "Şu adamı bana çağırın!" buyurdu. Adam çağrıldı. Ömer: 

 

"Zannımda yanıldım veya sen cahiliye devrindeki dinin üzeresin! veya cahiliyede sen onların kâhini idin!" diyerek hakkındaki tereddütlerini dile getirdi. Adam: 

 

"Bugünkü gibi bir gün görmedim (yani bugün gördüğüm şeyi hiç görmedim). Bugün müslüman bir kimse (olmayacak şekilde) karşılandı" dedi. Hz. Ömer: "Sana yemin veriyorum, benim istediklerimi doğru olarak söyleyeceksin!" buyurdu. Adam: 

 

"Cahiliye devrinde ben onların kâhinleri idim!" dedi. Ömer ona: 

 

"Dişi cinninin sana getirdiği haberlerin en acayibi hangisi idi?" dedi. Adam: "Bir gün ben çarşıda iken, bana dişi cin geldi. Ondaki korkuyu biliyorum. Dedi ki: "Sen cinni ve onun ye'sini ve başı üzerine devrilmesinden (yani kulak hırsızlığından men olarak haber alamayışından) sonraki ümidsizliğini ve sırtlarına ince çullar konulmuş genç develerle yetişilip yakalamasını görmedin mi?" 

 

Ömer şöyle dedi: "Doğru söyledi. Ben onların putlarının dibinde uyurken, bir adam bir buzağı ile geldi ve kesti. O zaman ona birisi öyle bir bağırdı ki, bu kadar yüksek sesle bağıran birisini hiç işitmemiştim. Şöyle diyordu: 

 

"Ey celih (ey düşmanlığını açığa vuran kimse)! Emrun necih (zafer bulmuş bir iş), recülün fasih (fasih konuşan bir adam) var. Senden başka ilah yoktur diyor!" 

 

Oradaki cemaat o adama doğru sıçradılar. 

 

(Hz. Ömer devamla dedi ki): "Ben bunu görünce kendi kendime: "Ben bu işin arkasında ne olduğunu anlayıncaya kadar buradan ayrılmayacağım!" dedim. Sonra o zat yine bağırdı: 

 

"Ey celih, emrun necih, recülün fasih (Ey düşmanlığını açığa vuran kimse! Muvaffak olacak bir iş, fasih konuşan bir adam (var)! Lâilahe illallah! diyor!" Ben kalktım. Aradan çok geçmeden "Bir peygamber (çıktı)" dendi." [buhârî, Menâkıbu'l-Ensâr 35.]

 

Ve;

 

* Bizzat Hz. Ömer radıyallahu anh'dan rivayetle: "Üç şeyde Rabbime muvafakat ettim: 

 

- (Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a

 

 "Ey Allah'ın Resulü! Makâm-ı İbrahim'de bir namaz yeri edinsen!" dedim, arkadan "İbrahim'in makamını namazgâh edinin" (Bakara 125) ayeti nazil oldu." 

 

- "(Bir gün) "Ey Allah'ın Rasûlü! Huzurunuza iyiler de facirler de giriyor. Emretseniz de ümmühâtu'l-mü'minin örtünseler!" dedim. Bunun üzerine hicab (örtünme) ayeti nazil oldu." 

 

- "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın hanımları kıskançlıkta birleştiler. Ben de: "O sizi boşarsa Allah O'na sizden hayırlısını verir" demiştim, bunun üzerine şu ayet indi. (Mealen): "Rabbi O'na sizden daha hayırlı olan, Allah'a teslim olmuş, iman etmiş, ibadet ve itaatte sebat eden, günahlarından tevbe eden, Allah'a kullukta bulunan, orucunu tutan hanımlar nasib eder ki, onlardan dul olanı da bâkire olanı da bulunur" (Tahrim 5). [buhârî, Talâk 32, Tefsir, Bakara 9, Ahzâb 8, Tahrim 1; Müslim, Fezailu's-sahabe 24, (2339).]

 

Ve;

 

* Hz Ebu Hüreyre radıyallahu anh'dan rivayetle: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: 

 

"Bir çoban sürüsünü otlatırken, bir kurt koşarak gelip, sürüden bir koyun kapar. Çoban kurdun peşine düşer ve koyunu ondan kurtarır. Ancak kurt, çobana dönüp bakar ve: "Bu koyunlara yırtıcı gününde, onlara benden başka çobanın olmadığı günde kim bakacak?" der.

 

Halk bunun üzerine: "Sübhanallah! Kurt konuşur mu?" diye hayrete düşerler Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm (onların bu tereddütleri üzerine): 

 

"Buna ben inanıyorum, Ebu Bekr ve Ömer de inanıyor" der Halbuki o sırada Ebu Bekr ve Ömer orada değillerdi." [buhari, Fezailu'l-Ashab 8, Hars 4, Enbiya 50; Müslim, Fezailu's-Sahabe 13, (2388); Tirmizi, Menakıb, (3681, 3696)]

 

Ve de;

 

* Allah Rasulü aleyhisselam'dan: "Benden sonra bir peygamber gelseydi bu Ömer olurdu" (Tirmizî, Menakıb,48.);

 

gibi bazı; (Ashabî, Rasulî ve haliyle İlâhî) hakîkatlerin sadır olduğu Hazreti Ömer radıyallahu anh'ın soyundan gelen ve bu zamanda; bu ahir zamanda, bu ahir zamanın en dehşetli ve tehlikeli döneminde; her gün ikindi ve yatsı vakitlerinde dünyanın her yerinde binlerce defa: "Kutbil hakkani el Gavsi semedani Eşşeyh Ahmedil faruki serhendi el marufi bil Imami Rabbani el Muceddidi li el fisâni(kaddesallahü sirruhu ila ruhi)" ki Türkçe ifadelenişi ile: " Hak ve adalette tabi kutup Allah'ın (azze ve celle) ezeli kuvveti ve kudreti üzerine tecelli etmiş Gavs Eşşeyh Ahmet Farukiyyi Serhendi İmamı Rabbani olarak diye anılan vasıfların ve edilen duaların sebebi İmam-ı Rabbani Hazretleri'nin ve iki göz bebeğim olan; Zamanın Gavsı'nın, Gavs-ı Sânî Seyyid Abdulbaki el-Hüseyni kaddesallahu sirrahu Hazretleri'nin işaretleriyle:

 

"Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurmuştur ki: 'Kıyamete kadar hak üzere bulunan bir cemaat olacak. O da bu tariki aliyedir...' beyanı ile duyurulan; Kurân ve Sünnet'in yani İslâm'ın yaşanır hali, mânâsı, rûhu olan yolun; Nakşibendî Yolu'nun bir garip bağlısıdır...

 

Ve derdi?...

 

(İnşaallah bir zaman sonra derdini de kaydedeceğiz...)

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ve kaza zamanı...

Ki Sual: Nedir derdi?...

 

Cevap: Bu garib, zalim ve cahil adamın derdi, yalnızca adamlığa ermek, nefsini terbiye etmek ve adam olmuş bir nefisle beraber "müslümanlar" gibi olabilmek, "müslüman" gibi yaşayabilmek ve "müslümanlar" gibi ölebilmek için bu yola; Kur'an ve Sünnet Yolu olan ve İslâm'dan başka bir şey olmamakla beraber hakîkatte İslâm'ın Hakîkati olan bu yola; "Nakşibendi Yolu"na layık olmak, layık olur gibi olmak, layık olur gibi olmak için (Allah için bir niyyet)le beraber birazcık gayretle, arılar misâli vız, vız, vız diye vızıldamaya çalışmaktan ibârettir...

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...