Neslimizin Ebu Cehil’i İnternettir!

[serazat 15]

ARŞ’IN GÖLGESİNDE GENÇ

 

Neslimizin Ebu Cehil’i İnternettir!

 

Nureddin Yıldız Hoca, bir başkadır. Sohbetlerinden, yazılarından, kitaplarından ve konferanslarından çokça istifade ediyoruz.

 

06 Eylül 2011 Salı 16:30

 

Nureddin Yıldız Hoca, bir başkadır. Sohbetlerinden, yazılarından, kitaplarından ve konferanslarından çokça istifade ediyoruz. Bunun yanı sıra ilme çok değer veriyor, yeni jenerasyonun dilinden ve derdinden anlıyor. Gençlerle özel olarak ilgileniyor ve gençlerin sorunlarına şu ana kadar hocalarımızın fark edemediği bir pencereden bakıyor. Kendisiyle siz dunyabizim okurları için keyifli bir söyleşi yaptık.

 

Müslüman gençler olarak en önemli vazifemiz nedir hocam?

 

Mü'min olmak, imanın bedelini ödemeyi, iddianın içini doldurmayı zorunlu kılmaktadır. Genç mü'min, imanının gereğini yapmaya çalışırken elindeki Kur'an’a bakacak ve orada kıyamete kadar iman edecek bütün gençlere örnek gösterilen Ashabıkehf’i, Yesrib’i Medine hâline getiren ve “sözünde duranlardan” olarak tanıtılmış Musab’ı görecektir. İmanın içini doldurmak, gençliğin hakkını vermek üzerine örnekler bunlarla başlıyor ama bir de gencin önünde durması gereken bir hedef vardır. O hedef de “Arş’ın gölgesinde bekleyecek genç” olma hedefidir. Bu muhteşem hedef, bütün iman eden gençlerin en temel arzusu olmalıdır.

 

“Arş’ın gölgesindeki genç”, bildiğimiz gibi ibadet içinde gelişmiş gençtir. Peki, ibadet nedir?

İbadet, Allah’ın rızasını kazanmak için yapılan her şeydir. Namaz bir ibadettir. Anaya, babaya itaat bir ibadettir. Sadaka bir ibadettir. Çocuk yetiştirmek bir ibadettir.

 

Bunlara göre de mü'min bir genç, ibadet olan her şeyi yapmaya çalışarak Arş’ın gölgesine doğru koşmalıdır. Bunu gaye edinmelidir.

 

Müslüman bir genç, modern hayatta kendini nasıl konumlandırmalı?

Modern veya eski, hayat hayattır. İmtihan için bulunduğumuz bir dünyada bizim imtihanımızla ashabın imtihanı arasında bir fark yoktur. İki nesil de nefsine ve şeytana esir düşmeden yaşama imtihanı vermek için gönderilmişlerdir.

 

Birinci nesil, Ebu Cehil’e karşı direnmekle sınandı. İkinci nesil de internete karşı direnebilmekle sınanacak. Neticede ise iki neslin de nefislerinin esiri olmadan Allah’ın rızasını elde etmesine ya da edememesine bakılacak.

 

Bu asrın genci haramlardan korunmaya çalışacak, bir. Farzları eda etmeye çalışacak, iki. Mü'min şahsiyetini muhafaza edecek, işi ile ticareti ile onurlu olacak, üç. Anne-baba hukukuna azami riayet edecek, dört. Kul hakkından sakınacak, beş. Aktif insani hizmetlerde bulunacak, altı. Umutsuz kalmayacak, Allah’ın yardımının her an ona ulaşacağına inanacak, yedi.

 

Bir de başka bir mevzudan, evlilikten sorsak hocam. Diyelim ki üniversiteli iki genç birbirini seviyor, ciddi düşünüyorlar ama zaman ve zemin şartları dolayısıyla evlenemiyorlar... Harama düşme tehlikesine rağmen beklesinler mi yoksa tamamen bütün bağları koparsınlar mı? Ya da başka bir alternatif var mı?

 

Tanışmak, bir-iki kere, açık bir yerde konuşup anlaşmakta sakınca yoktur. Ama şunlara dikkat edilmesi gerekir:

 

a- Durum ebeveynlere bildirilmeli, onların rızaları ile yola devam edilmelidir. Eğer onların rızası, o evliliği uygun görmeme şeklinde ise itiraz edilmemeli, uygun olan için araştırma yapılmalıdır. Eğer itirazları, iş-aş mantığına dayalı ise itaat etmek gerekmez.

 

b- Evlenmek için beden zevklerimiz, göz zevkimiz öne çıkarılmalıdır. “O da şuurlu Müslüman” gibi bir nedenle evlilik tercihi yapılmamalıdır. Bize göre olduğuna inandıktan ve istişareler o yönde olduktan sonra itikadı, ameli dikkate alınmalıdır. İyi Müslüman olması iyi eş olmasını doğurmayabilir.

 

c- Kesinlikle duygusallığa yenilmemek için iyi bir istişare yolu denenmelidir. Tecrübeli ve basiretli kimselerle kız ve erkek tarafı istişare etmelidir. İstişarenin yönüne göre de hareket edilmelidir.

 

d- Tanıştıktan ve anlaştıktan sonra asla senelerce beklemeye gidilmemelidir. Bir iki ay içinde nişan yapılmalı, altı aydan fazla olmayan bir sürede de nikâhlanmalıdır.

 

e- Nikâh kesinlikle düğünden bir iki gün öncesinden fazla öne çekilmemelidir. Nikâhla beraber düğün yapılmalıdır.

 

Gelecek için ümit var mısınız hocam?

Yarınımın bugünümden daha iyi olacağına umudum, şu anda var olduğuma inancımdan daha güçlüdür.

 

Yusuf Temizcan söyleşti

 

dünyabizim