Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
mumin

Bir Adam Yaratmak Tekrar Sahnede

Recommended Posts

Son günlerde Şehir Tiyatroları’ndaki Yönetmelik değişikliği yüzünden tiyatro eserleriyle gündeme geldiği zannedilen Necip Fazıl, aslında şiir ve fikirleriyle 80 yıla yakın bir zamandır Türkiye gündeminde.

Bazen şiirleri, bazen tiyatro eserleri, bazen de fikirleri-tarih tezleriyle dikkatleri üzerine çeken Üstad Necip Fazıl, galiba en çok 28 Şubat döneminde unutturulmaya çalışıldı. Fakat en olmadık bir zamanda, burada hikâyesi uzun sürecek bir gelişme ile Bir Adam Yaratmak oyunu sahne konularak Şehir Tiyatroları’nda yeniden gündeme geldi.

10 yıl önce bu oyun Şehir Tiyatroları’nda sahnelenirken başrolü oynayan Bora Seçkin, bu yıl özel bir grup oluşturarak İBB Kültürel ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı desteğiyle bu eseri yeniden sahneye koydu. Bir kısmı Şehir Tiyatroları’ndan, bir kısmı da dışarıdan seçilen bir grup oyuncu ile Ümraniye / Atakent Kültür Merkezi’nde bu oyunu sahneye koyan ve esere daha hâkim bir tarzda başrolü oynayan Bora Seçkin’le arkadaşları tebrik edilecek iş yapıyor. Çünkü böyle büyük eserler, ancak büyük düşünen ve günlük politik tartışmalarla meslekî gruplaşmaların üstünde kalarak, evrensel temalara tutkun estetik bir duyarlıkla sahneye konur.

Bir Adam Yaratmak, büyük şair ve mütefekkir Necip Fazıl’ın kendi hakikat arayıcılığının beyin fırtınasına dönüşmesinin hikâyesidir. Yansıtılan düşünce gelişimi ve olay örgüsü itibariyle de trajik bir şiir ve fikir şöleni haline gelen oyun, dünyada benzeri az görülen bir büyük sahne eseridir. Bu eseri bir dönemin İskandinav yazarları etkisindeki realizm ve irsiyet perspektifleri açısından değerlendirerek o döneme mahsusmuş gibi görmek, bir şaheseri anlayamamaktır. Bu anlayış yetersizliğinin farklı duyarlıklara mahkûm olmakla izahı mümkün, ama bir sahne eserinin özündeki yüceliği basit vesilelerle aktüel göndermelere icra yanlıştır!

Düşünmekten kendini alamayan ve bu yönüyle kendisini nesli kesilmiş bir yaratığa benzeten eserin kahramanı Husrev, samimi bir tarzda sahne eseri ortaya koyarken, birden ontolojik tartışmaların içinde bulur kendini. Çünkü eserinde babasının hayat hikâyesiyle ilgili birtakım olaylara yer vermiş ve şuur altına yerleşen intihar meselesi de bu oyundaki olay örgüsü içinde farklı boyutta kendiliğinden yer alır. Bunların tartışılması farklı zihniyetlerin şaşırtıcı görünüşünü ortaya çıkarır ve eserdeki kazaya benzer bir başka kaza ile oyunun seyri değişir.

Pek çok eserinde olduğu gibi Çile adlı şiirinde de ele aldığı “kriz entelektüel” ile modern dünyanın bunalımını dünyadaki pek çok sanatçı ve düşünürle eşzamanlı veya daha önce ortaya koyan Necip Fazıl, öyle günlük politik tavırlarla hafife alınacak bir sanatçı değildir. Ona ilgi duyan ve eserlerini okuma tiryakisi kesilen çeşitli çevrelerden farklı insanlar var. Bunlardan Çetin Altan’ın ifadesiyle Necip Fazıl, muhatabını hayranlıkla kendisine bağlayan, şiiriyle ve öteki kurgu metinleriyle olduğu kadar ses tonu ve üslubuyla da müstesna bir insan!

Pek çokları gibi Çetin Altan da Üstad’ın sağlığında yazdığı yazıda aynen şunu söyler:

“Kaybolmuş bir gecenin, kaybolmuş bir saatinde, baş başa bir masada otururken de, güzel konuşma şehvetinin karşısındakini çalma hırsızlığından kopmuş bir sesle:

- Benim acımı kimse anlamıyor, benim kanatlarım ufuklara çarpa çarpa kanıyor, demişti...” (Milliyet, 20 Şubat 1982).

Bugün de Bir Adam Yaratmak oyununu seyrederken aynı duygulara kapılmamanız, kanatları ufuklara çarpa çarpa kanayan bir büyük kartalın ruhuyla sahnede dolaştığını fark etmemeniz imkânsız. Üstad günlük hayatında da böyle dolaşırdı. O yüzden Sezai Karakoç, Necip Fazıl’ın ölümü üzerine yazdığı yazıda bunu şöyle ifade etmişti: Göklerin Çektiği Kartal...

Bora Seçkin’i bu oyunda üç kere izledim, ikisi ilk oynanışta, Harbiye Tiyatrosu’nda...

Matine sonrası tebrik etmek istediğimde, “Necip Fazıl’ın sahne şiirini yeterince canlandırabildiğime emin değilim!” demişti. Ben bunu samimiyetle yapmaya çalıştığını gördüm, intibalarımı söyledim. Suaredeki oyuna hazırlanmak için izin istedi. 10 yıl sonra da aynı özen ve ciddiyetle eseri sahnelediğini görmek, benim için sanat hayatımız adına bir umut oldu...

Geçen hafta üçüncü kere izlediğimde asıl metne daha fazla sadık ve eserin ruhuna daha vâkıf bir tavır içinde gördüğüm Bora Seçkin’i beğendim. Ulviye’de Gül Yıldız Akelli, Selma’da Canan Uzun, Mansur’da Ali Nuri Türkoğlu, Nezat’ta İbrahim Can ve Şeref’te Selçuk Soğukçay ve diğer oyuncular gerçekten güzel bir Bir Adam Yaratmak oyunu sahneliyorlar. Kutluyorum. Bu başarı takdir edilmeli; kalabalık bir seyirci kitlesi tarafından alkışlanmalıdır.

Ümraniye / Atakent Kültür Merkezi’nde 10 gün daha sergilenecek oyunu kaçırmayın.

 

Mustafa Miyasoğlu

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ve Yeniden Bir Adam Yaratmak

 

 

İlk kez Muhsin Ertuğrul tarafından 1938 yılında sahnelenen üstad Necip Fazıl Kısakürek'in şaheseri Bir Adam Yaratmak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Müdürlüğü tarafından yeniden sahneye konuluyor. En son 2002 yılında İstanbul Şehir Tiyatroları'nda sahnelenen oyun bu kez 100 Oyun Projesi kapsamında yüz seans gösterilmesi planlanan oyunlar arasında karşımıza çıkıyor. Bir Adam Yaratmak, Mayıs ve Haziran ayları boyunca Ümraniye Atakent Kültür Merkezi'nde seyircileri bekliyor olacak. Her ilçeye tiyatro götürmenin amaçlandığı bu projeyle birlikte seyircilerin tiyatro salonlarına daha çok teveccüh etmesi bekleniyor.

Hem bir metin olarak, hem de sahne performansı açısından Türk tiyatrosunun hiç şüphesiz en güçlü, en etkili ve bence en iyi piyesinin böyle çok uzun aralıklarla sahneye konması, Türk milletinin başka milletlerde görülmeyen kendi hazinesini görmezden gelme hastalığının göstergelerinden biri olsa gerek. İngiltere'de tiyatroların perdelerini her sene Shakespeare'den bir oyunla açtıklarını ve mutlaka onun bir oyununun gösterimde bulunduğunu düşünürsek kendi ahmaklığımızı anlamakta zorlanmayız herhalde.

Tiyatronun özelleştirilmesi ve 'sanat eliyle Türk milletini küçümsemeye yeltenen' tiyatrocu müsveddelerinin son nefeslerini verirken çılgınca etrafa saldırmalarına neden olan haklı müdahalelere pek girmek istemiyorum. Çünkü sonunda Şehir Tiyatroları'nın en az on sekiz yıldır, "Necip Fazıl'ı Muhsin Ertuğrul tiyatrocu yaptı" diyecek kadar edebiyat ve sanattan uzak, ne dramaturjiden, ne tiyatrodan, ne de sanattan anlayan, entel geçinen cahillerin, onca çarpıklığa rağmen "Tiyatro bizim zamanımızda gayet güzel yönetiliyordu" diyecek kadar etrafından habersiz, hiçbir şeyi umursamayanların elinde yönetildiği gerçeğini ifade etmek zorunda kalacağım. Kendisini üçüncü sınıf bir drama yazarı olarak gören Nazım Hikmet'in İnek'ine varana kadar, hatta piyes olarak yazmadığı metinleri bile oyunlaştırarak sahneye koyan, sonra "Necip Fazıl'ın yazdıkları o dönemde kaldı" gibi komik bir savunma refleksi geliştiren zavallı ideolojik fanatiklerin ahmaklığına hiç değinmeyeceğim. Üçüncü sınıf oluşlarına aldırmadan sahneye uyarladıkları çoğu yabancı oyunlarla perdeyi ucuzlaştıran, milli ve evrensel eserlere burun kıvırarak tiyatroculuk oynayan arkadaşların millete tepeden bakan tavırlarını şimdilik bir kenara bırakalım.

İlk kez 1938'de sahneye konan eserin kahramanı Hüsrev'i o zamanlar Muhsin Ertuğrul canlandırıyordu. 1977 yılında televizyon dizisi haline getirilince, başrolü Ahmet Mekin oynadı. Daha sonra Ankara Devlet Tiyatrosu'nda 1992'de İsmail Bekir Ağlagül yönetiminde sahneye aktarılan şekli de çok tartışıldı. 2002'de de Mahmut Gökgöz yönetiminde, Bora Seçkin Hüsrevi'i gayet başarılı bir şekilde oynadı. Şimdiyse Bora Seçkin yine ve çok başarılı bir şekilde Hüsrev'i canlandırıyor ve aynı zamanda oyunun yönetmenliğini de üstleniyor.

Bir Adam Yaratmak adlı oyunda, babasının ölümünden esinlenerek Ölüm Korkusu adlı bir oyun yazan Hüsrev'in, bu oyun çevresindeki tartışmalara öfkelenmesi, daha sonra bunalıma girerek hayatın ve ölümün manası üzerinde düşünmesi ve nihayetinde deli ithamlarına maruz kalması ele alınıyor. Bir kazanın olabilirliği tartışmalarının yol açtığı tesadüfün mantığı ve kader inancı çerçevesinde, insanın zihnî karmaşası ve hakikat arayışı anlatılıyor.

Eserdeki entelektüel doyumluluğa ulaşan düşünce ve ifade tarzı insanı derinden etkiliyor. Acı çeken, bir toplumun sancısını bir ağızdan dile getiren kahraman, aslında bir kişilikten çok, sosyal bir gerçekçiliğe dönüşüyor. Bunalım içindeki Türk toplumunun içler acısı halini gözler önüne seriyor. Bora Seçkin'in fevkalâde oyunculuğu, seyreden herkese, bir bakıma kendi kendisini yargılama fırsatı veriyor. Eser bu yönüyle, insanın varoluş sebebinin en sağlam yanı olan dinî düşünceden koparılmak istenen aydınımızın trajedisini sergiliyor.

Oyunun metnini okuyanlar ne kadar güçlü bir piyes olduğunu, özellikle de Hüsrev'in tiratlarının nasıl kuvvetli olduğunu bilir. Piyesin uyarlanışı başarılı. Fakat Bora Seçkin'in oyunculuğu ve yönetmenliği bir arada üstlenmesi biraz sıkıntı oluşturmuş görünüyor. Bora Bey on iki sene önce Şehir Tiyatroları'nda yaşadığı bazı sıkıntıları anlatırken çok haklı fakat bir tiyatro oyununda yönetmenin dışarıdan bakan bir göz olması çok daha faydalı. Eksik noktaları, aksayan yerleri üçüncü göz muhakkak daha iyi görür.

Oyunun dekoru son derece başarılı. Daha önceki gösterimde oyun fantastik bir dekorla, onu hastalıklı bir zihnin hülyalarıymış gibi gösteren bir monolog havasına sokulmuştu. Bu sefer çok daha gerçekçi olmuş. Bir Adam Yaratmak'ı iyi okumak, Hüsrev'i iyi dinlemek lazım. Bu eser bu milletin, hatta insanlığın var oluş problemini irdeliyor ve o yüzden arızalı bir aklın serzenişleri değil, yaralı insanoğlunun çare arayışını simgeliyor. Lütfen buna dikkat!

Düşüncenin gücünü ve düşünen insanın trajik durumunu anlatan eser, tüm boyutlarıyla sanat şaheseri olmakla birlikte insana manevî bir telkin özelliğine de sahiptir. Piyesi okuyan, ya da tiyatroda seyreden bir insanın bu çekimin gücüne kapılmaması mümkün değildir.

"Bir adam yaratmak istedim. Sonra da adam yaratmanın ne olduğunu anladım" diyen Hüsrev'in macerasında bütün insanlığı ilgilendiren evrensel mesajlar var. Bu oyunu yazıldığı döneme hapsedip 'dönemsel' yaftası takmak ya cahilliğin ya da ideolojik bir hazımsızlığın göstergesidir. İngilizlerin Hamlet'i neyse Türklerin de Bir Adam Yaratmak'ı odur. Her yıl sahnelenmelidir. Hamlet oynamak nasıl bir İngiliz tiyatrocunun hayaliyse, Türk tiyatrocunun hayali de Hüsrev'i canlandırmak olmalı, olabilmelidir. Artık ideolojik saplantılar yüzünden eserlerin değerini görmezden gelen ve bu halleriyle de üstünlük taslayan budala sanatçıların tekelinden kurtulmalı Türk tiyatrosu. Sanatın sahnedeki en güçlü kalesi olan tiyatroyu çok daha tarafsız, ahlâklı, entelektüel ve güçlü görmek istiyoruz.

 

Emre Miyasoğlu

Share this post


Link to post
Share on other sites

Mayıs ayı boyunca sahnelenmiş, malesef geç haberim oldu. Haziran ayı boyunca da oynanacakmış, ilgililere duyurulur. Ben hiç izleme olanağı bulmumaıştım. İnşallah gitmeyi düşünüyorum.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Atakent Kültür Merkezi'nde (0216) 3282337 telefonundan irtibata geçirilip gerekli bilgiler alınabilir. Saat 15.00 ve 20.00 saatdilimleri ayırılmış. Aranıp kendine uygun bir takvim ayarlanabilir. Mesela bu akşam 20.00'da yarın 15.00 ve yine 20.00'da sahnelenecekmiş.

 

300420122254499429143_3.jpg

 

 

bir adam.PNG

Share this post


Link to post
Share on other sites

Mayıs ayı boyunca sahnelenmiş, malesef geç haberim oldu. Haziran ayı boyunca da oynanacakmış, ilgililere duyurulur. Ben hiç izleme olanağı bulmumaıştım. İnşallah gitmeyi düşünüyorum.

 

Mayıs ayında sahnelenen oyuna gittim gerçekten fevkaledeydi.Sahneleri ezbere bilmeme rağmen acaba ne olcak hissiyle izlediğim ve gerçekten hiç abartısız ayakta alkışladığım bir oyun ...Oyuncular gerçekten işin hakkını verdiler..Gidebilecek arkadaşlara şiddetle tavsiye edilir :shiny:

Share this post


Link to post
Share on other sites

 

Mayıs ayında sahnelenen oyuna gittim gerçekten fevkaledeydi.Sahneleri ezbere bilmeme rağmen acaba ne olcak hissiyle izlediğim ve gerçekten hiç abartısız ayakta alkışladığım bir oyun ...Oyuncular gerçekten işin hakkını verdiler..Gidebilecek arkadaşlara şiddetle tavsiye edilir :shiny:

 

Wuuhhuu o yollardan nasıl sağ çıktım bilmiyorum.Rezil olacağım ama neyse biz burada bir aileyiz. Hayır giderken neyse ne de yani artık ne için dalgınsam, dönüşte de yalış istikamete giden arabaya bindim :) Millete yol adres sora sora bir hal oldum.Bir de karadeniz sokağı yazan tabelayı görünce aha dedim resmen Marmara bölgesinden çıktım.Ahaha tamam mübalağa.Velhasılı gidişim ciddi vukuatlı oldu dönüşü de cabası..

 

Oyun tam anlamıyla harikaydı ya.Ama malesef ciddiyim 8 kişi izledik ya:/ Halkın rağbeti bu mudur yani?Ne kadar sanattan uzak bir milletiz biz.Üstad'tan bahsediyoruz Keşanlı Ali Destanı mı bu canım?Yazık vallaha. Hüsrev rolünü üstlenen isim gerçekten hakkını verdi. Mansur tvden tanıdık biriydi ya adını bilmiyorum ama şaşırdım görünce. Genel itibariyle çok güzel sahnelendi.Selma'nın vurulma sahnesindeki silah sesinden bi' tırstım var ya yerimde hopladım :)Çoh ani oldu yoksam şey etmem ya hani uff evet ani seslerden korkarım itiraf ediyorum :)

 

Neyse bayağı geyik yaptım.İzlemiş olmana sevindim dostum.Ben yalnızları oynadım,yalınız.Yol boyunca aklımı kurcalayan yarım kalmış sudokum.Hamd olsun entelektüel hayat kolay değil kuzum.

Share this post


Link to post
Share on other sites

 

Oyun tam anlamıyla harikaydı ya.Ama malesef ciddiyim 8 kişi izledik ya:/ Halkın rağbeti bu mudur yani? Hüsrev rolünü üstlenen isim gerçekten hakkını verdi. Mansur tvden tanıdık biriydi ya adını bilmiyorum ama şaşırdım görünce. Genel itibariyle çok güzel sahnelendi.

 

Sana öyle denk gelmiş.Bizim izlediğimizde 20-30 kişi vardı.Bayağı alkışlı geçmişti.Kesinlikle haklısın Hüsrev bir numara :shiny: Aslında sitece birde tiyatro izlemeye gidebiliriz ...(Hiç sıkıntı yok tekrar izleyebilirim :shiny: )

Share this post


Link to post
Share on other sites

Evet bayağı azdık malesef, salonu parayı basıp kapatmış gibi hissetim. Site falan öyle genel,karışık organizelere prensip gereği katılmıyorum,tasvip etmiyorum canım.Yoksa dağ bayır aşar ne şartta olsa gelirim,bugünkü halimle bir kez daha ispat ettim bunu kendime :)

 

Ben gelmeyince kimsenin de şevki olmaz,nitekim organize yassah :)

Share this post


Link to post
Share on other sites

Necip Fazıl'ın ünlü oyunu "Bir Adam Yaratmak" Beykoz'da sahnelenmeye başlandı.

“Bir Adam Yaratmak” Ücretsiz Sergileniyor.

 

379107-3-4-7ec1a.jpg

 

15 gün boyunca Beykozlular için sergilenmeye devam edecek

Normalde 3 perde olarak yazılmış bulunan oyun, seyircilerin sıkılmaması için bir perdeye indirgenmiş.

Oyun, Anadolu Hisarı Ahmet Mithat Efendi Kültür Merkezi Feridun Karakaya Sahnesi’nde 30 Eylül tarihine kadar Beykozlular için sergilenecek.

Oyunun seans tarihleri ve saatleri ise şu şekildedir:

15 EYLÜL CUMARTESİ-15:00 ve 20:00

16 EYLÜL PAZAR-15:00 ve 20:00

19 EYLÜL ÇARŞAMBA-15:00 ve 20:00

20 EYLÜL PERŞEMBE-20:00

21 EYLÜL CUMA-20:00

22 EYLÜL CUMARTESİ-15:00 ve 20:00

23 EYLÜL PAZAR-15:00 ve 20:00

26 EYLÜL ÇARŞAMBA-15:00 ve 20:00

27 EYLÜL PERŞEMBE-20:00

28 EYLÜL CUMA-20:00

29 EYLÜL CUMARTESİ-15:00 ve 20:00

30 EYLÜL PAZAR-15:00 ve 20:00

Oyunda rol alan sanatçılar:

Yönetmen & Başrol oyuncusu: Bora Seçkin. Diğer oyuncular: Cansu Uzun , Gül Akelli, Ali Nuri Türkoğlu, İbrahim Can, Selçuk Soğukçay, Özenç Otyam, Barış Yapıcı, Aydan Çakır, Fatih Aksüt, Sinan Ateş, Seyfullah Kartal ve Hülya Arslan.

Share this post


Link to post
Share on other sites

geçen dönem oynanana gidememiştim bu seferkine gitmeyi şiddetle istiyorum.Ya-Leyl haber verdiğiniz için teşekkürler.kimse gitmeyi düşünmüyor mu?

Share this post


Link to post
Share on other sites

geçen dönem oynanana gidememiştim bu seferkine gitmeyi şiddetle istiyorum.Ya-Leyl haber verdiğiniz için teşekkürler.kimse gitmeyi düşünmüyor mu?

 

Önemli değil..Biz bir grup olduk topluca gidiyoruz..Daha önce izledim mükemmel oyun sergiliyorlar ...Böyle bir imkan kaçırılmamalı...

Share this post


Link to post
Share on other sites

 

Önemli değil..Biz bir grup olduk topluca gidiyoruz..Daha önce izledim mükemmel oyun sergiliyorlar ...Böyle bir imkan kaçırılmamalı...

 

sahnıseman'ı da alınız işte aranıza a :)

Share this post


Link to post
Share on other sites

 

sahnıseman'ı da alınız işte aranıza a :)

 

Gelmek isteyen buyursun efendim ne demek alırız tabi :yes: Sizi de bekliyorum bilginize...Birde beraber izleyip istişare yapalım :shiny:

Share this post


Link to post
Share on other sites

 

Gelmek isteyen buyursun efendim ne demek alırız tabi :yes: Sizi de bekliyorum bilginize...Birde beraber izleyip istişare yapalım :shiny:

 

Önceki sahnelenme için olsaydı bu teklif hayır diyemezdim. Yalnız artık İstanbul'da olamayacağım bu haftasonundan itibaren. İnşaAllah o kutsal istişareyi yapmak bir gün nasip olur müşerref kılar beni.

Share this post


Link to post
Share on other sites

 

Önceki sahnelenme için olsaydı bu teklif hayır diyemezdim. Yalnız artık İstanbul'da olamayacağım bu haftasonundan itibaren. İnşaAllah o kutsal istişareyi yapmak bir gün nasip olur müşerref kılar beni.

 

Tamam bir alacağım olsun o halde..İnşaAllah beklemedeyim..Şimdiden hayırlı yolculuklar.

Share this post


Link to post
Share on other sites

 

Tamam bir alacağım olsun o halde..İnşaAllah beklemedeyim..Şimdiden hayırlı yolculuklar.

 

Teşekkür ederim çok sağ olun. Umarım bir vesile ile alacağınızı vermek nasip olur. :)

Share this post


Link to post
Share on other sites

dün gittim de bugün yine gitmek istiyorum o kadar süper :) gitmemiş olanlar kesinlikle gitmeli :) ya-leyl haber verdiğiniz için tekrar çok teşekkür ederim sizin sayenizde izleyebildim Allah razi olsun...

 

 

 

HİÇ BIÇAĞIN DEŞTİĞİ YERDEN KAN AKMAZ OLUR MU?

Share this post


Link to post
Share on other sites

Benim de ikinci kez seyredişimdi.Beğenmenize sevindim.Vakit ve imkan varken değerlendirilmeli kanatindeyim...Bir kaç arkadaşa mesaj attım,ne kadar çok kişiye ulaşırsam o kadar memnun olacağım...Dün biraz etrafa baktım ama sizi göremedim :shiny:

Share this post


Link to post
Share on other sites

Benim de ikinci kez seyredişimdi.Beğenmenize sevindim.Vakit ve imkan varken değerlendirilmeli kanatindeyim...Bir kaç arkadaşa mesaj attım,ne kadar çok kişiye ulaşırsam o kadar memnun olacağım...Dün biraz etrafa baktım ama sizi göremedim :shiny:

 

ben ön taraftaydım siz nerdeydiniz zaten az kişi vardı :) evet ne kadar kişiye ulaşırsa piyes o kadar iyi bende sınıfımı götürmeyi düşünüyorum inşallah :)

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...