Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
kanijeli

Gerçekten Halk İslamı Biliyor Mu?

Recommended Posts

Gerçekten halk İslâm’ı biliyor mu?

 

 

Halkımızın dini, siyaseti ve futbolu iyi bildiği söylenir. Daha doğrusu halkımızın geneli dini, siyaset ve futbolu iyi bildiğini sanır. Bu konularda hiç çekinmeden fikir beyan edebilir, ciddi yorumlarda bulunabilir. Bunun böyle olduğunu şahsi tecrübelerimizden de biliyoruz.

Halkın çoğunluğunun dini, yani İslâm’ı bildiğini iddia etmesi meselesi yapılan bir araştırmayla da ortaya konmuş oldu. Diyanet İşleri’ne bağlı bir ekibin çıkardığı Diyanet Dergisi geçtiğimiz ayki sayısında “Dindarlık” başlığı altında halkın İslâm’la alakasının haritasını çıkarmış ve buna dair bir saha araştırması verileri de yayımlamış. Araştırmaya dair bilgileri internetten okudum.

Çalışmanın sunduğu birçok önemli ve üzerinde durulması gereken bulguların içinde bir husus benim dikkatimi diğerlerine göre daha fazla çekti. O da, 26 ilde, 2.712 kişi üzerinde yapılan bu araştırmanın sonuçlarına göre, halkımızın yüzde 72,1’i kendisini dindar kabul etmekte. Dine dair bilgileri sorulduğunda ise halkımızın yüzde 92,2’i İslâm’ı çok iyi, iyi ve orta derecede bildiğini söylemekte.

Toplumun geneline baktığımızda bu derecede bir dindarlık olduğunu sanmıyorum ben. Tabiî dindarlık nedir, ne değildir meselesi biraz da subjektif olduğundan kim kendisini nasıl kabul ediyorsa, biz de öyle kabul ederiz. Kendisine dindarım diyene hayır değilsin demeyiz.

Dindarlığı ölçmek zordur çünkü. Dindarlıkta asıl olan ölçülebilen kemiyet ve şekil değildir, kemiyet ve şekilciliğin altında yatan niyet ve ruh kalitesidir. Bunu ölçmek de insanın haddini aşmaktadır. Ancak dindarlık ölçülemezse de kişinin bilgi derecesini ölçmek mümkündür.

Eğer halkımızın yüzde 92,2’i İslâm’ı çok iyi, iyi ve orta derecede bildiğini söylüyorsa bunun hakikatini ortaya çıkarmak elbette kolaydır. En azından “daruriyâtu’d dînîyye” dediğimiz dinden bilinmesi zaruri olan hususlar maddeler hâlinde sorulsa gerçek ortaya çıkar sanıyorum.

Meselâ, Müslüman olmak için temel şart olan; “Lâ ilahe ill’Allah”ın anlamı sorulsun, namazında niyazında birçok insanın bile lâlu ebkem kesileceğini söyleyebilirim. Bu maalesef Türkiye’de böyle olduğu gibi İslâm âleminin genelinde de aynıdır.

Üniversitede bir dönem “İslâm Dünya Görüşü” isminde okuttuğum bir ders vardı. Sınıfta dünyanın birçok bölgesinden 40 civarında genç vardı. İslâm dünya görüşünü diğer dünya görüşlerinden ayırt eden temel prensip olan “Lâ ilahe ill’Allah”ın anlamını imtihanda sormuştum. Birkaç kişi hâriç yeterli cevap veren çıkmamıştı. Üniversitede okuyan gençlerin durumu buysa halkın genelinin durumu nasıldır acaba?

İnsanların İslâm adına kulaktan kulağa duydukları, medyadan öğrendikleri hakikat ve hurafenin birbirine karıştığı bilgi, İslâm bilgisi kabul edilebilir mi?

Allah’ın (c.c) kitabını bir kez olsun okumamış, âyetlerin anlamı üzerinde tefsirlere ve ulemâya müracaat etmemiş kişi, ilim sahibi olabilir mi?

Nasıl bir peygambere iman ettiğini bilmeyen ve maalesef bunu bilmediğini de bilmeyen kişi dini biliyorum diyebilir mi? En temel kavramları bilmeyen, usûle giriş mahiyetinde bir etüdü olmayan kişi ilim sahibi sayılabilir mi?

Bu soruları çoğaltabilirim ama cevaplar menfi olacağından uzatmaya gerek yok. Bunu şunun için yazmak gereği duydum:

Bilmediği hâlde bildiğini sanmak aslında tehlikelidir. Mesele futbol ve siyaset olsa aynı şeyi söylemem, ama sözkonusu din olunca iş değişir. Neticede dini sahih anlamak istikamet üzere yaşamak için elzemdir. Çünkü iki dünyadaki saadetimiz buna bağlıdır.

 

Serdar Demirel/ habervaktim.com

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Diyanet, din adamları dini biliyor mu; onu araştırsın ve sonra halka el atsın. Piramiti ters çevirmiş. Biri bunu ona söylesin.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Halkımızın genelini zaten tahkiki imandan haberlerinin olmadığını görüyoruz. Sorsan bunu neden böyle yapıyorsun diye ''E herkes öle yapıyor zaten'' der. Yani herkes tahkiki iman yaptığını sanıp aslında taklidi iman yapmaktadır.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bence şu an bizim yapmamız gereken halkın o taklidi iman dediğimiz tarafına dokunmamamız. Halk taklid ediyor ama izah eden din adamından daha sahih inanıyor.

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Taklidi imanda insan sadece yapar ve yapması gerektiğine inanır. Din adamları olarak düşünürsek bir genelleme yapmamız yanlış olur. Sonuçta tahkiki imanımızı kitaplardan ve onlardan öğrenmekteyiz. Onların inanma seviyesi de kendilerinedir

Share this post


Link to post
Share on other sites

Mesele farklı cihetlerden ele alınmaya çok müsait.

 

Siz de haklısınız, ben de haklıyım, yazar da haklı.

 

Bence gelinen nokta merhum bir hocaefendinin dediği gibi; "Biz mukallid bile olamadık."

 

Yoksa elbette kelime-i tevhidin manasını bilmeyen bir müslümanlık yahud mescid-i nebevinin tam huzurunda kalkmış Adını Feriha Koydum dizisinin muhabbetini yapmaya çalışan arap zihniyeti sorgulanmalıdır. Ve eleştiriyi hak eder.

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

bilmiyoruz, öğrenmek gibi de bir derdimiz yok. halbuki dinimiz en önemli meselemiz olması gerekirken,en büyük önceliği dinimize vermemiz boynumuzun borcuyken daha geri planda bırakıyoruz. bunu yaparken de neden bu haldeyiz diye suçu başkalarında arayaraktan ettiğimiz veryansınlar da cabası.

 

din hususunda kim ne derse desin cahiliz ve bilinçli olarak bu cehaleti korumamız sağlanmakta. ya da öğrenmeye yeltenenleri yanlış adreslere yönlendirerekten ihanetin daha büyüğü ile karşılaşmaktayız.

 

Merhum Ömer Nasuhi Bilmen Hocaefendi dermiş ki "bizim hocalarımız ilmihali yılda 3 kez cemaate baştan sonra anlatırlardı,biz yılda bir kereye razıyız" diye. şimdi hayatında ilmihali baştan sona 1 kere okuyan kaç kişi çıkar? yahu ilmihal fıkhın giriş kapısı,özeti. nerde 20 küsür ciltlik ibni abidinler, nerde hadikalar, berikalar, hadislerle hanefi fıkhı, fetavayı hindiyyeler,vs,... girişe girişe bile giremeyen bu halk ne yazık ki dini bilme iddiasında olup, cehaletinin bile farkında değildir.

 

namaz kılmaz oturduğu yerden vatan kurtarır, namaz kılar istibradan haberi yoktur, cuma vaazlarında cemaate okunansa kağıttan aktarma ne kadar faydalıysa(çoğu hutbenin zaten içi boş), imamlar namaz kıldırma memuru,diyanet hıyanet mi yoksa cinayet mi, ilahiyatlarda sesi çıkanların hali malum, netice olarak fitne dönemindeyiz. karamsar değiliz ama işimiz zor. şu dinimizi bir baştacı edip tatbik edebilsek dünyayı geçmişte olduğu gibi yine dize getiririz...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...