Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
mumin

Ağlamak Azizliği

Recommended Posts

Ağlamak Azizliği

 

Korkmadım ne de kaçtım ağlamaktan. Öyle içli öyle güzel ağlarım ki bir görsen. Aciz kaldığım anlarda deniyorum bunu, dokunaklı bir ezgi, yaşlı bir amcadan içli bir “ahh” işitmek anında harekete geçiriyor göz pınarlarımı. Engel olmuyorum, hem seviyorum da ben böyle beni. Ufacık kalmış hissediyorum bedenimi, koca kainatta bir nokta kadar yer kapladığımı düşünüyor ve bu yoklukta gözyaşımla var olma savaşı veriyormuşum gibi. İnsan olmaklığımı o zaman idrak ediyormuşum gibi. Bazen bir gözyaşı cümleden daha çok şey söylüyor. Ağlıyorum öyleyse varım derim ben.

Ne diye ses yükselteyim, ne diye bağırayım ki, hem aşikare dert yanmak da nesi? Çok anlatmam da ben derdimi. Daha uslu susar oldum, daha ahlaklı ağlamalarım var artık. Kitap edepli kılar mı dersin, kılıyor dostum, âlâsından hem de. Hatta bazen o şahit oluyor ağlamalarıma..Ne derinden dinliyor, ne kadar uzun susuyor bir bilsen. Besleniyorum ben bu sessizlikten.

İnsan nankör, insan riya ustası, çok da altadan oldu insan. Tanrı aşkına insan nasıl o haliyle hala insan kaldığını sanıyor.Büyük insanlar minik yavrular kadar ağlamayı başarsalar anlayacaklar. Bazen bin türlü hileye baş vuracaklarına bir ağlama ile samimiyetlerine inandırsalar, daha çok şeyi başaracaklar. Ey insanlar topluluğu, çocuk masumiyetinize geri dönünüz, ağlayınız, ses koyurup ağlayınız, çıkarın bu renkli tulumları, bu binbir çeşit maskeleri! Karşımda gerçekten bir kalabalık tahayyül ediyorum, hiçbirinin yüzünde bir tesir emaresi yok, hiçbirinin gözleri parlamıyor, tepki vermiyorlar, buz gibi bakıyorlar. İnsanlığın geldiği nokta bu olamaz. Kahve tozu katılmış süt içmek..Sütlü kahve değil hayır kahve katılmış süt o. Nereden geldim buraya derken, karşımdaki kalabaklıkta hala bir tepkinin olmadığını görmek asabiyet uyandırıcı.

Derin düşünmeler olur, bir vapur yolculuğu yahud otobüste cama yaslanmış başınız oldukça müsaid mekanlardır. İlk anda büyük görünen eşyalar hıza karşı koyamaz ve geride kalırlar, nokta kadar kalan ağaç, kırmızı kiremitli ev.. Nerede kaldınız nerede kaldınız? Ömrümün bazen camdan bakarken geride bıraktığım o ev kadar gelip geçici olduğunu düşünüyorum da canım yanıyor. İlan ediyorum, bazen dünyayı öyle seviyorum ki, nasıl bitecek diyorum bu uçsuz bucaksız denizin boyu, üstümü kaplayan bulutların o harika ressamın elinden çıkmış renkler cümbüşü..Rabbim biraz daha sağlıklı ömür dilesem bunu Sana varmamayı dilemek olarak anlar mısın?

Ne komik ama, bu dünyayüzü, ahirette bezenmiş o has mekanın kaçta kaçı kadar güzelliğe sahiptir ki? Gözünün gördüğünü bu denli murad eyleme gönlüm.. Hem öbür dünya dedikleri yerde -ki kimse görmedi orayı ama halis bir iman ile inanırlar- ağlamalar fayda vermeyecek. Topukları üzerine döneceklerini mi sanıyorlar, hayır hayır o gün pişmanlık günüdür. Öyle korkuyorum ki, öyle ürküyor ki bazen ruhum, bir sızı kesiyor nefesimi. Allah’ın cemalini temaşa ettiğimde de ağlayacağımdan eminim eğer ki cehenneme uğrayacağım kesinleşmişse o anda da ağlayacağım. Ey kudretlerin kudretini kendinde barındıran, ne yüce bir düzen kurdun ve ne iyi ilaç yazdın insana! Bilirim ki merhametin gadabını geçmiştir, “kulum ağlamana kıyamam” dersen ne makbule geçer.

 

Bazen öyle samimi akar ki gözyaşı ama meramı Allah rızası olursa; zümrütten, elmastan taslara –ki tamamen hayalimdir bu- koyarlar onu. Mahşerde tartılır günahın, sevabın, ettiğin eylediğin ve hatta şunu da bil aklından geçirdiğin..O hesapta hiçbir şeyin gizli kapaklı kalacağını sanma..Ve hani bir günahla yenerse iblis meleği, o taslar içinde gelecek gözyaşı ve sağ kefeyi yedi kat semaya uçuracak. Ağlamış olmaklığına sevinçten ağlayacaksın. Dostlarım sevap kadar gözyaşı da biriktirin derim ben.

Bunu ne diye yazıyorum, yazıyor muyum konuşuyor muyum, ağlamak da nerden çıktı derken karşımdaki kalabalığın dağıldığını görüyorum. Ağlamadı hiçbiri ağlamadı, biri bile geride kalmadı. “Bu deli de ne saçmalıyor?” dediler. Elimde kahve tozu katılmış süt ile kaldım. Bu bir öykü değildi dostum bunu anlarsan memnun kalırım.

 

Ağlamağa emanet kalma, Allah’a emanet ol

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

Çok güzel bir yazı kaleminize sağlık.

 

Ağlamak bazen sessizce bazen haykırırcasına.Ama bazı insanlar da varki ağlayamıyor.Ağlamak istiyor ama olmuyor,ağlıyor gibi yapıyor ama yok nafile.Ağlamak bile nasip işi.Hani Üstad diyor ya ''bir takım insanlar da var ki, ağlayamıyorlar. ağlamak onlara zor geliyor.bir incir ağacına asılmaktan daha zor!”

İşte bende o nasipsizlerdenim.

 

  • Like 1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...