mumin 414 Report post Posted June 7, 2014 Eski Bakan Prof. Sami Güçlü anlatıyor. 1970 yahud 1969 yılları olmalı bir grup genç Üstad'ı Konya'ya çağırdık. Kalabalık bir salona hitap etti ve Üstad'ı gece otele geçirip evlerimize döndük. Ertesi gün arkadaşlarla kendisini görmeye gittik. Kapıyı çalıp girdiğimizde telaşlı bir şekilde odayı bir uçtan bir uca turlayıp duruyor, söyleniyordu. Durumu sorduk. Üstad; _Kolyemi kaybettim bulamıyorum, nereye baktıysam yok! der. Sakip olup oturmasını söyledik. O sırada otel görevlisinden telefonun İstanbul'a bağlanmasını söyleyen Üstad'ın oda telefonu çaldı, arayan otel görevlisi idi. Telefonu Neslihan Hanım'a bağlamışlardı. Üstad telefonu açar açmaz: _Sevgilim, kolyemi kaybettim bulamıyorum acaba orada mı unuttum? der. Sami Güçlü utandık ve hemen uzaklaşıp sırtımızı dönmüştük diyor. Kolyesinin orada olduğunu öğrenince Neslihan Hanım'a iltifat üstüne iltifat etti diyor. Üstad, çok estetik sahibi biriydi diyerek, anlatısına son verdi. Üstad kolye de takarmış hanımına üstün mültefit tavır da sergilermiş yani. Quote Share this post Link to post Share on other sites