nedmanün 13 Report post Posted November 5, 2006 Allahü teâlâdan korkmanın alâmeti yedi şeyden belli olur: 1-Dil; yalan söylemez, gıybet etmez, boş konuşmaz, Allahı anar, ilimle meşgul olur. 2-Kalb; kin, haset gibi kötü huylardan temizlenmiştir. 3-Göz; harama bakmaz, kâinattaki her şeye ibretle bakar. 4-Mide; haram lokmadan uzaktır. 5-El; harama uzanmaz. 6-Ayak; günah işlenen yere gitmez. 7-İbâdet; yalnız ihlâsla yani, Allah rızası için yapılır. Riyadan kaçılır. Allahtan korkan insan, O’nun emir ve yasaklarına riayet eder. Hiç kimseye kötülük etmez. Kendisine edilen kötülüğe sabreder. Kusurlarına tevbe eder. Çalışırken, alış-veriş ederken kimsenin hakkını yemez, ilim ve ahlâk sahiplerine saygı gösterir. Arkadaşlarını sever ve kendisini sevdirir. Kimseyi çekiştirmez, kimseye sert davranmaz. Malı ve mevkii herkese iyilik etmek için ister. Kendisini beğenmez. Allahü teâlânın her an, gördüğünü ve bildiğini düşünerek, hiç kötülük etmez. Kısacası Allahü teâlâdan korkan, milletine ve memleketine faydalı olur. Faideli Bilgiler Quote Share this post Link to post Share on other sites
BDG 76 Report post Posted June 26, 2007 Allah Teâlâ ve Tekaddes hazretleri buyuruyor: "Insanlar, ihlâsli ibadetden baskasiyla emir olunmadi." (Beyyine :5) "Hâlis din Allah için olandir." (Zümer:3) Rasûlü Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor: "Allah Teâlâ buyuruyor ki: Ihlâs benim sirlarimdan bir sirdir. Onu, sevdigim kulun kalbine yerlestiririm." Ahmed ibn Hadraveyh Allah Teâlâ'yi rüyasinda gördü, buyurdu ki : -Bütün insanlar benden isterler, yalniz Ebu Yezid beni ister."' Siblî' yi -kuddise sirruh- rüyada gördüler. "Allah Teâlâ sana ne yapti?" dediler. Dedi ki : -Bana biraz gazaplandi. Çünkü bir defa dilimden ,"Cenneti kaçirmaktan büyük hangi ziyan vardir?" sözü çikmisti. Sonra buyurdu ki: -Hayir öyle degildir. Seni görmeyi kaçirmakdan, daha büyük hangi ziyan vardir. " demeliydim. Niyet amelin fevkîndedir. Bir kimsenin kulluk niyeti cehennemden korkmak yahud cennet nimetlerine kavusmak olabilir. Cennet için kulluk eden, mide ve fercin kulu olur. Kendisini; mide ve ferç arzularinin bulundugu yere çeker ve götürür. Cehennemden korkdugu için amel eden, kötü köle gibidir,ancak korkusu yüzünden is yapar. Bunlar her ikisi de Allah için amel yapmis sayilmaz. Begenilen kul, yapdiklarini cennet ve cehennem sebebiyle degil,Allah için yapan kuldur. Bu, bir kimsenin, sevgilisine , sevgili oldugu için bakmasi, onu sevdigi için olub, altun ve gümüs beklememesine benzer. Altun ve gümüs için bakanin niyeti, altun ve gümüs olur. O halde Allah Teâlâ'nin cemâl ve celâlinin, mahbub ve mâsûku olmayanlar, böyle niyet edemez. Böyle olan kimsenin ibadeti Allah Teâlâ 'nin cemâlinde tefekkür ve onunla münacaat olur. Bunlar hakikatte Allah'in dostlari âriflerdir." Kulluk vazifelerimizi Hak celle ve âlâ hazretinin rizasi için yapmaliyiz. Baska maksadlarla yapilan islerde hayir yokdur. Ibadet Allah Teâlâ için yapilirsa, degeri çok büyük olur. Baskalarinin senâsina veyahud ihsanina nail olmak gayesiyle yapilirsa, bilakis Hak celle ve âlâ hazretlerinin gadabina sebep olur, ki zâhiren kusursuz gibi görünen bu ameller sahibinin cehenneme girmesine bile sebep olur. Ibâdetler ne niyetle yapilirsa, karsiligi da ihlâs ve niyet ölçüsünde olur. Hâlis bir niyetle vazifesini ifa edenler hem dünya hem de âhiret nimetlerine nail olurlar. Niyetlerinde samimi olmayanlar ihlâssizliklarinin neticecesi olarak hüsrana ugrarlar. Allah Teâlâ ve Tekaddes hazretleri, kullarinin hatasiz, ihlâsla yapmis olduklari dis ibâdetlerini mükâfatlandirdigi gibi, kullarinin kalplerinde beslemis olduklari saf, temiz niyetlerini de belki daha ziyadesiyle degerlendirir. Elhamdülillah. Allah Teâlâ ve Tekaddes hazretlerini sevmek ve kendisine karsi hüsnü zan sahibi olup, teslim olmak ne büyük seadettir. Keza Fahr-i Kâinat, Esref-i mahlûkat olan Sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizin ve Ashab-i Kiram -radiyallahu anhum- hazeratini sevmek kendileri hakkinda iyi niyet beslemek, Rabbimizin bizlere ne güzel ihsanidir. Allah Teâlâ hazretlerinin velilerini sevmek, onlara karsi hürmetli olmak, hüsn ü zan beslemek, tarifi kabil olmiyan büyük besâretdir. Allah Teâlâ ve Tekaddes hazretleri: “-Ben kulumun zanni üzereyim”, buyurmaktadir. Cenab-i Hakkin afvinden ümidvar olup hüsn ü zan besleyen bir fâsik, Cenab-i Hakkin rahmetinden ümidini kesen, ye'se düsen bir âbidden Rabbisina daha yakin olmus oluyor. Seytanin tuzaklarindan birisi de, daima mü'minleri ümidsizlige düsürmek suretiyle kalblerine vesvese vermektir. Rasûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem buyurur: - Allah Teâlâ rahmeti yüz parça kilmis,doksan dokuzunu kendi yaninda tutup, bir cüz'ünü yeryüzüne indirmistir. Bütün halk, mahlûkat bu bir cüz sâyesinde birbirlerine merhamet ederler. Hatta yavrusunu incitme korkusuyla kisragin ayagini kaldirmasi bu rahmetten dolayidir." (Buhârî, Kitabü'l Edeb) Quote Share this post Link to post Share on other sites