mehmet 15 Report post Posted February 14, 2007 Düşünce Dönemi, İlham Dönemi , sonra İdeal Dönem.Yükselmenin üç basamağı . Her yüce harekette bu trioloji akışı görülür . Her düşüşten sonra , ayağa kalkış, bu üçlü gelişme çizgisini izler. Düşünce dünyasında yeterince bir atılım ,İlham Dönemini çağırır;İlham dünyasının yere ayak basışı da, bir nın kapısını aralar. İdeal , düşünce ve ilhamdan kopmadan , davranış dünyasında ileri doğru bir değişimi içerir . Bir görünüm değişimi değil sadece; arka plan kaynaklarının tümüyle bir görünüm değişimi . İdeal , bir idealistler topluluğunun varlığını gerektirir. Olağanın bütün kayıt ve sınırlarını küçümsemeden olağanüstü’ye yönelmiş değişim kahramanlarının fedakarlık destanından bir yazgı levhasıdır ideal. Ruhun hakiki yaşam özüdür ideal. İdealini yitirmiş ruh ,yetersiz beslenen bir vücut gibi, giderek pörsür , solar ve ölür. Düşünce ve ilham tabanına oturmamış bir ideal , askıntıda ve havadadır .Sun’iddir , köksüz ve cılızdır .İlk esintide sönen uydurma bir mumdur o. Ama , hakikat uygarlığının kurumaz memesinden beslenen ideal özü , düşünce ve ilhamların bereketli toprağında kök salan bir çınar , bir servi ve bir zeytin ağacı gibi , yüz yılların , bin yılların bir çerağı olacak demektir… Önce , belki ihmal edilmiş bir köşede başlar ideal türküsü. Sonra , dağlardan dağlara yankı yapa yapa genişler ve tüm dünyaya yayılır . Ufak bir topluluktan tüten ideal buhurdamı , sonra bir toplumu, en sonunda da bütün insanlığı , kokusuyla dolu bir havada solumaya çeker. * İslam Dünyası, düşünce, ilham ve ideal dönemi sancıları içinde, ölümden dirilişe gitmenin sancılarını yaşıyor. Bir gün, ölümün gecesine adeta kurtulmamacasına gömülmüş gibi oluyor. Bir başka gün, diriliş sabahının çiğleri, gümüş taneleri gibi alnında parlıyor. Diriliş çocukları , bu ak ve kara gelgitin duyarlığı içinde çalkanıyor. Böyle böyle büyüyüp gelişiyorlar, serpilip büyüyorlar. Kimi zaman aralarından bir çoğu, gulyabanilerin seslerine kapılıp çöllerde yitiyorlar, kimi zaman, kendilerine geliyorlar, uyanıp yeniden diriliyorlar. Her şeye rağmen, Doğuyu, Batıyı, geçmişi, geleceği bilen diriliş çocukları geliyorlar. * Realizm adına boğulmaya yüz tutmuş İnsanlık , yeni bir ideal dönemi açmak zorunda. Bunu yapmadığı taktirde, kıyametten sahneleri sık sık yaşamak durumunda. Düşünce ve İlham dünyasını yeni bir idealin yüksek fırınında ateşlemezsek, insanlığı sarmış bunalımların soğuk demiri, eriyip saflaşmayacaktır. Diriliş çocuklarına yolu açmazsak , İnsanlık, akla hayale gelmeyecek acı ve karanlık günler görecektir. Diriliş erenlerini yetiştirmezsek, Cennete dönmeyi bekleyen dünya, Cehennneme dönecektir. Ve zaten şimdiden Arafta da değiliz. Sezai KARAKOÇ Diriliş Mecmuası, Eylül 1980 sf:9,10 Quote Share this post Link to post Share on other sites