cihat 28 Report post Posted February 26, 2007 Üstadımız kendisine sorulan 'batıdan kimleri seversiniz?' sualine; Bir, Rembo; pek severim demesem de, bir Bodler şayan-i dikkatdir”, cevabını veriyordu.. Bu cevap üzerine bende bu şaire gereken önemi vermemiz, üzerinde durmamız gerektiğini hissettim. Hayatına şöyle bir göz atmak istediğimizde karşımızda oldukça sıra dışı bir kişilik çıkıyor 1821 Paris doğum. Geçirilen mutsuz bir çocukluk, Babasının ölümü üvey babasıyla yaşadığı sorunlar ve nihayet okuduğu okuldan atılma... …Daha çocuk yaşlarda başlayan bu trajik olayları derinleşecek bir ruh haline yorumlamak zor olmasa gerek...- Hukuk öğrenimi görmeye zorlanmasına karşın Bohem bir hayatı seçme.(belki de bu durum Üstat’ın Bodleri kendisine yakın hissetmesinin sebeplerinden biriydi.)Yahudi bir fahişeyle yaşadığı ilişki, ailesiyle bağlarını tam olarak koparıyordu. 20 yaşını doldurduğunda ölen babasının mirasını alıyor ve çılgın bir bohemlik yaşıyordu. Bu durumdan endişe duyan annesi kanuni yollarla, oğlunun ruh halini gerekçe göstererek miras hakkını elinden alıyordu. Yaşadığı onca buhran 1845’te ilk intihar girişimine kadar ilerliyordu. Ayrıca yine bu dönemde frengiye yakalanıyor, ardından ‘Kötülük Çiçekleri’ni kaleme almaya başlıyordu. Daha sonraki yıllarda esrar ve şarabın bıraktığı tortular sağlığının iyice bozulmasına neden oluyordu. 1857 ‘de yayınlanan ‘Kötülük Çiçekleri’ adlı eserini yayınlıyor. Hemen sonra eserde geçen altı şiir ‘kamu ahlakı’na aykırı bulunduğu için dava açılıyordu. Dava neticesinde mahkeme, söz konusu altı şiirin kitaptan çıkarılması ve para cezası verilmesine hükmediyordu. Daha sonra ‘Yapay Cennetler’(1860) ile benliğinin en uç seviyelerini sergileyen yazar, nihayet 31 Ağustos 1867’de yaşama gözlerini yumdu. Ardından çok şey yazıldı, çok şey söylendi. Ama bizi ilgilendiren kısmı Üstadımızı ve birçok şairi derinden etkileyen ruhi yapısı ve bunun şiirindeki yansımalarıdır. ALBATROS (L'albatros) Çok defa eğlenmek için gemi tayfaları Albatrosları, bu cesîm deniz kuşlarını tutarlar, Bunlar, kayıtsız ve batî seyahat arkadaşları, Derin girdablar üzerinde kayan gemiyi takip ederler. • Onları tahtaların üzerine bırakır bırakmaz Mavi göğün bu hükümdârları, beceriksiz ve mahcûb, Büyük beyaz kanatlarını acınacak hâlde Yanlarında kürekler gibi sürüklerler. • Bu kanatlı yolcu ne acemî ne de metânetsizdir! Vaktiyle o kadar güzelken, şimdi ne gülünç ve çirkindir! Biri çubuğuyla onun gagasına dokunur, Öteki topallayarak eskiden uçan kötürümü taklid eder. • Şair, fırtına ile uğraşan, yay ile eğlenen, Tahkirler arasında toprağa matrûd, Ve muazzam kanatları yürümesine mâni, Bulutlar hükümdârına benzer. CHARLES BAUDELAİRE Batî: yavaş, ağır hareketli. Matrûd: Tardolunmuş, kovulmuş, vazifesinden çıkarılmış Tahkir: Hakaret etme. Quote Share this post Link to post Share on other sites
BDG 76 Report post Posted March 7, 2007 cihat kardeşim paylaşımınız için teşekkür ederim, nihayet tam okuma fırsatı buldum. Bu konuda çok fazla bilgim yok .Bu konuda Üstad ve bu şair üzerine birleştirici olan ve üstadın şiirlerini etkileyen mevzuların biraz daha tetkikli incelemesi verilebilirse sevinirim. Quote Share this post Link to post Share on other sites
NFK-Fan 285 Report post Posted March 9, 2007 Selamlar, Ben bir ara Üstadın Baudelaire hakkındaki yorumlarını derleyip yayınlayayım o zaman inşallah. Saygı ve selamlarımla Quote Share this post Link to post Share on other sites
cihat 28 Report post Posted April 9, 2007 Hep sarhoş olmalı. Her şey bunda; tek sorun bu. Omuzlarınızı ezen, sizi toprağa doğru çeken Zaman'ın korkunç ağırlığını duymamak için durmamacasına sarhoş olmalısınız. Ama neyle? ... Şarapla, şiirle ya da erdemle, nasıl isterseniz. Ama sarhoş olun... Ve bazı bazı, bir sarayın basamakları, bir hendeğin yeşil otları üstünde, odanızın donuk yalnızlığı içinde, sarhoşluğunuz azalmış ya da büsbütün geçmiş bir durumda uyanırsanız, sorun, yele, dalgaya, yıldıza, kuşa, saate sorun, her kaçan şeye, inleyen, yuvarlanan, şakıyan, konuşan her şeye sorun; "Saat kaç?" deyin. Yel, dalga, yıldız, kuş, saat hemen verecektir yanıtı size: "Sarhoş olma saatidir! Zamanın inim inim inletilen köleleri olmamak için sarhoş olun durmamacasına!.. Şarapla, şiirle ya da erdemle, nasıl isterseniz..." * * * Baudelaire Paris Sıkıntısı Quote Share this post Link to post Share on other sites