Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
Salihbey

Bir Mektub...

Recommended Posts

ZERKAVİNİN EŞİNDEN DÜNYAYA MEKTUP

 

 

Satış karlı çıktı ey Ebu Musab… Onları ölüyken de, diriyken de kızdırdın ve yordun.!

 

 

 

بسم الله الرحمن الرحيم

 

 

 

“Şeyh Ebu Mus’ab ez-Zerkavi’nin zevcesinden dünyaya bir mektup, ALLAH c.c kendisine rahmet etsin…”

 

 

“Satış karlı çıktı ey Ebu Mus’ab… Onları ölüyken de, diriyken de kızdırdın ve yordun..!”

 

 

 

ALLAH c.c ya hamd olsun ki o dirilten, ve öldüren… ve Müminlere savaşı emreden odur… Onlardan kimi yüz çevirmiş ve sapmış, azıda sebat üzere kalmıştır..!

 

 

Salat ve selam, şehadeti talep etmeye teşvik edip, ali derecesini beyan eden ve ona ancak ihlas sahibi kullarının nail olabileceğini haber veren Peygamber -sallALLAHu aleyhi vesellem-‘in üzerine olsun… ve sonra…

 

 

BU MEKTUBU ÖNCELİKLE HOCAMIZ, EMİRİMİZ, VE VELİ EMRİMİZ / ŞEYH USAME BİN LADİN’e YÖNELTİYORUM;

 

( ALLAH c.c onu korusun, ve düşmanlarının boğazını kanatan bir diken eylesin!!!) Amin.

 

 

Bize dokunan bu musibette değerli, sevgili, Mücahid ve cesur aslan; emirimiz (Şeyh Ebu Mus’ab ez-Zerkavi)’nin istişhadı hususunda ALLAH ecir ve mükâfatınızı arttırsın! Başınız sağ olsun! ALLAH c.c onunda şehadetini kabul etsin! Mekânı Firdevs-i ala cenneti olsun inşALLAH!

 

Ey Şeyhimiz (Arapçada hoca anlamında kullanılır) sabret ve dayan! ALLAHa yemin olsun ki Mücahidlerin analarına –bilhassa Irak ehlinden– evlatlarının istişhad haberi geldiğinde derlerdi ki: “Mademki Şeyh Ebu Mus’ab hayır ve iyilikte, evlatlarımız hususunda imtihan bize ağır gelmez!!!”

 

ALLAHa yemin olsun ki belanın büyüklüğüne ve musibetin şiddetine rağmen bizde diyoruz ki: “Madem ki Şeyhimiz, veli emrimiz, kâfirlerin korku ve öfke kaynağı Usame bin Ladin hayır ve selamette, Ebu Mus’abın istişhadı hafif gelir bize!”

VALLAHi emirinin Irakta temenni ettiği şey buydu… Yani sahip olduğu her şeyi senin uğrunda feda etmekti!!! ve ALLAH’a yemin olsun ki gerçekten o size karşı çok muhabbetli ve ihlaslıydı. Emirlerinize karşı itaatkâr, kendini bu uğurda feda eden, fedakâr, sizinle olmayı hep temenni edip buna teşvik eden biriydi! Ve biz –ALLAHa yemin olsun ki– müstakbelde müjdesini aldığımız savaşların heyecan ve şevki içinde beklemekteyiz! Ey fazilet sahibi emirimiz! ALLAHtan dileğimiz düşmanları yenilgiye uğratmanız için onların her daim başkanlığın da olmanızdır!

 

 

Şeyh Ebu Mus’ab da senin ordularında saf tutan askerlerden biriydi lakin ALLAHa hamd olsun ki onun gibi askerler çok…

 

Ebu Mus’ab katledilse bile, bu ümmetin hanımlarının rahimleri kafirlere karşı Ebu Mus’abdan daha şiddetlisini doğurmada kısır değildir..! Onlar ki Rabbimin izniyle senin askerlerinin (O nusret ehlinin) saflarına iltihak edecekler ve onların sonuncusu, Deccalle savaşacak…

 

Ey şeyhimiz; Analar, çocuklarını dilediğin yere fırlatıp atman için doğuracaklar!!!

ALLAHa yemin olsun ki biz sözümüzdeyiz, ve bey’atimizi yeniliyoruz, ma’rufta (iyilik)’te emirlerine karşı itaat ederiz…

 

Ebu Mus’ab’a –ALLAH ona rahmet etsin, şehadetini kabul etsin ve onu bağışlasın şeref olarak bu savaşın fertlerinden ve bu fitili alevlendirenlerden biri olması yeter!

O ki Yahudi, Haçlı, Rafizi ve Mürtedlerden din düşmanlarına karşı ateş kapısını açanlardan biriydi…

 

Erlerin ve sevenlerin için tüm kötülüklerden salim kalasın… ALLAHtan üzerine selam olsun..!

 

 

DİĞER MEKTUBUDA MUHTELİF YERLERDEKİ MÜCAHİD ERLERE VE ÜMMETİN KAHRAMANLARINA YÖNELTİYORUM

 

 

Ön saflarda toplara, havadan saçılan ateşe karşı direnenlere ve yine kardeşlerine destek olmak ve kollamak için arka saflarda olan Mücahidlere… Sahada savaşanlara… ve gizliden çalışanlara… Onlar ki Ömer’in kendilerini tanımadığı fakat Ömer’in Rabbinin tanıdığı kimselerdir… Ecirlerini de ancak Ömer’in Rabbinden beklerler..!

 

 

Onların hepsine diyorum ki: Başınız sağ olsun, ALLAH c.c ecrinizi arttırsın, O ki sizin lideriniz, sevgiliniz ve Rumları en kötü şekilde katleden, Rafizileri rezil edip paramparça eden emirinizdir..! Elimi elinize veriyor ve kenetliyorum… Size sebatı, rüşt de azim ve gayreti tavsiye ediyorum… ALLAHa yemin olsun ki gerçekten ALLAH c.c size öyle bir kapı açtı ki o kapı ancak nusret ile kapatılır…

 

Ey ALLAH’ın kulları! Dayanın, ayaklarınız kaymasın… Sizler, emirlerinin şehid olması veya liderlerinin esir edilmesi kendilerini sarsanlardan değilsiniz! Bilakis sizin akideniz, sizi bundan çok daha güçlü ve dirençli kılar. Buda sizin dünyaya karşı buğzunuz, ahirete karşıda bağlılığınızdan dolayıdır…

 

 

İntikamda… İntikam… Önce dininiz için… Sonra kanlarınız, ırzlarınız ve mallarınız için… Bunların hepside Peygamber –sallALLAHu aleyhi vesellem–‘in teşvik ettiği şehadet kapılarındandır… Cihada kalkışmaları, liderlerinin davalarını sürdürmeleri, düşmanlarını hasara uğratmaları, kızdırmaları ve ürkütmeleri ancak sizin vasıtanızla olmuştur… Zira sizler onların desteği ve gözüsünüz! ALLAH c.c sizlerin başarısını arttırsın... İyilik ve itaatiniz ancak onun için olsun... Onlara karşı hayattayken nasıl vefakar kaldıysanız (sözünüzde durduysanız), şehadetlerinden sonrada bırakmayın...! Ahidleriniz de kalın, verdiğiniz söze uyun…

 

Sevgili hocanıza, teftiş hamleleri başladıktan ve son zamanlarda artmasının ardından hatta öyle ki Amerika ve görevlileri onun için 30.000 asker tahsis ederek arama ekibinin görevini arttırdıklarında kendisine dedim ki: “Bu teftiş hamlesi başarısızlığa uğrayıp dinesiye dek Iraktan az bir süre için çıksanız da, yönetmeyi dışardan yapsanız..!” Bana inkar edici ve öfke dolu bir bakışla bakarak ederek: “Ben?!... ben?!... dinime hıyanet ederek Iraktan dışarı mı çıkacağım?!... Hayır vALLAHi, Iraktan ancak zafer, veya şehadetle (şehitlikle) çıkarım!!!”

 

 

İşte hocanız Rabbine karşıda vefalıydı size karşıda... -ALLAHa karşı kimseyi tezkiye etmiyorum fakat Ona karşı zannım budur - Peki ya siz?!... Sizde vefa ve sadakatinizde samimi misiniz?...

 

 

Şeyhimiz Usame Bin Ladinin dediği gibi –ALLAH kendisini korusun ve kollasın-: “Zafer yakınlaşmışken ümmeti yüz üstü bırakmayın… Tüm ümmet emellerini size bağlıyor... Peki ya siz ne yapıyorsunuz?!..”

 

 

DİĞER BİR MEKTUBUMUDA EMİRİMİZ EBU MUS’ABIN EHİL VE ARKADAŞLARINA YÖNELTİYORUM -ALLAH C.C ŞEHADETİNİ KABUL ETSİN, RAHMET ETSİN VE BAĞIŞLASIN

 

 

Size ve ümmetine karşı iyiliksever, sadık, güçlü, emin olan evladınızın şehadetini tebrik ediyorum… O ki sizi ne vakit hatırlasa hep dua ederdi… Ve sizinle toplanıp muhabbet ve sohbet etmeye çok büyük bir özlem duyuyordu… Hatta bir gün istihare ve istişare ettikten sonra görüntülü bir kayıt çıkardığında bana şöyle demişti: “Şimdi erkek, hanım tüm kardeşlerim, ehlim beni iyi gördüklerine sevinecekler...” Bununla beraber Ürdün hükümetinin medyasında bazı aşiret fertlerinin kendisinden ve yaptıklarından beri oluşlarını izhar etmeleri sonucunda çok hüzünlendi..! Ancak oranın evlatları ve gençleri için dua eder ve tüm hayırları temenni ederdi…

 

 

Ey aşiret gençleri ve evlatları..! Aman ha aman dininize sımsıkı sarılın! Başınız sağ olsun… ALLAH ecir ve mükâfatınızı arttırsın! Zorluk ve yorgunluk olmayan cennette onunla mülaki olmak için dininiz uğruna sabırlı olun!...

 

 

VE YİNE BİR MEKTUBUDA GERİDE KALIP SÖZÜNDEN DÖNEREK ALLAH RASÜLÜNÜN GERİSİNDE KALMAYA RAZI OLANLARA YÖNELTİYORUM

 

 

Oturup duranlarla birlikte oturun kalın! Karınlarınızı da yemek içmekle doldurun, zira yarın o karınlarınız çamur ve toprakla dolacak..!

 

 

Bu alay ve şehitler kafilesi silsile halinde seyir edip gidiyor

 

 

Misk rayihasıyla, kanın kızıllığıyla Rabbine doğru

 

 

Bedenlerinden ıtır ve hoş kokular yayılıyor

 

 

Sizin ölümünüz ise bir olayın seyri sonucu oluyor

 

 

Veya yumuşak, rahat döşeklerde sürüyor

 

 

Ardından bir devenin kaldıramayacağı pis koku takip ediyor

 

 

Ey korkaklar! Vay halinize... (Rabbiniz sizi müjdeliyor)’u bırakıp, (Sizi sakındırıyor)’a döndünüz..! Bunu da sapık âlimlerinizin sözlerine dayanarak mazeretler sundunuz… Nefsim elinde olan ALLAH’a yemin olsun ki bu taklidinizde mazur değilsiniz!

 

 

Hayır, vALLAHi hoş görülmeyeceksiniz! Onları ancak dinin füru atında (ayrıntıda) taklit edebilirsiniz, fakat ana meselelerde ve din usulünde asla… Çakışan en belirgin ve herkes tarafından ittifak edilen husus “Kâfirlerle dostluk”, bunun başlangıcını da en çok hükümet adamlarıyla amerika da görüyoruz… Zıt ve tezat addettikleri en son şey şuydu: “ALLAH’ın dinini terk, onu öğrenmekten de yüz çevirmek” İşte sizde ey avamlar tam bu tezat’ın içine düştünüz! Kendi içinizde mahfuz olan, elinizde bulunan ALLAH’ın kitabından ve sünnetinden yüz çevirdiniz… Rasulullah –sallALLAHu aleyhi vesellem– Deccal’in fitnesinden daha çok, sapık âlimlerin fitnesinden ve onların sözüne uymanızdan korkmuştu ki ahirette de hiçbir mazeretiniz olmayacak...

 

 

DİĞER BİR MEKTUPTA RUM KÖPEKLERİNE… VE KİRALIK EŞEKLERİNE

 

 

 

 

Size şunu diyoruz kasap emirimiz ve Şeyhimizin katledilmesine sevinç ve mutluluğunuzu izhar etmeyin… Halkınızın önünde bunu yapmacıktan göstermeyin! Çünkü ALLAH’a yemin olsun ki biz onun ölümünün sizi çok kızdırdığını biliyoruz… Eğer onu takip etmede ve öldürmeden bir ay önceden yerinin bilindiği mevzusunda sadıksanız, sizin için onu esir olarak ele geçirmek daha büyük bir haz olacaktı… Ki buda sizin içine düştüğünüz bir yalandır! Ancak Onu sizin elinize esir düşürtmeyen ALLAHa hamd olsun. Böylece ALLAH c.c onun ölümünü de hayatında olduğu gibi sizin için bir kızgınlık ve öfke kaynağı kıldı.

 

ALLAH’a yemin olsun ki! Her an hiç ara vermeden dualarında şehadeti arzuluyordu. Hâlbuki bundan önce Rabbinden ömrünün uzayıp ümmetin nusret ve izzetini gözleriyle görmek isterdi! Lakin son zamanlarda şöyle derdi: “Nusret ve zafer geliyor bunda şüphe yok fakat şehadete özlem duyuyorum”

ALLAH’a yemin olsun ki sizlere hezel (alay) olmayan kesin bir söz söylüyorum:

Zerkavi’nin şehid olmasına çok sevinmeyin, asıl büyük katliam geliyor. Sizi onunla müjdeliyorum ve bu katliamda sadece 100 kişiden biri kurtulabilecek. Eğer dilerseniz ALLAH Rasulunün hadislerine dönüp bakın ve teemmül edin…! Dilerseniz ibret alın, dilemezseniz bırakın.

 

 

SON OLARAK ŞUNU DİYORUM

 

 

Mubarek olsun hocam, sevgilim, emirim ve de gözbebeğim... Mubarek olsun... ALLAH yolunda şehadeti ne kadar çok arzuluyor ve temenni ediyordun… ALLAH senin için kâfidir. Sen buna iki kez nail oldun: Biri ALLAH yolunda şehadet ile, diğeri yıkıntı altında kalarak!

 

 

Buhari Sahihinde şu hadisi şerifi tahriç etmiştir:

“Şehidler beştir: Taun hastalığına tutulan, karın ağrısından ölen, boğularak ölen, yıkıntı altında kalan, ALLAH yolunda şehid olan”.

 

.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...