Fedai 0 Report post Posted March 9, 2009 Üstad yaşlanmıştır, eski bir arkadaşı ziyaretine gelir: Üstad sandalyede oturmaktadır. Arkadaşı -"Üstad! bu ne sakal ayıya dönmüşün" der. Üstad ayağa kalkar sandalyesini 180 derece çevirir ve oturur. Quote Share this post Link to post Share on other sites
mahgzkn 0 Report post Posted March 20, 2009 Bir gün Necip Fazıl, bir üniversitede konferansa katılmış... Çıkıp herzamanki gibi Din ve Allah kavramı hakkında konuşmuş... Konuşması bittikten sonra, onunla karşıt görüşlü olan bir Prefesör, Necip Fazıl'a 'Siz önceden çıkıp farklı şeyler söylerdiniz, şimdi ise o sözlerinize çelişen şeyler söylüyorsunuz... Yazdığınız şiirler hala ezberimdedir... bu ne demek oluyor? ' Necip Fazıl'ın cevabı meleklere parmak ısırtacak bir cevap olur 'Benin geçmişim bir çöplüktür ve çöplükleri sadece köpekler kurcalar' bence bu başka nasıl cevap verebilirdiki... böyle birisine süper ya... Quote Share this post Link to post Share on other sites
Vakıf Ahmet 36 Report post Posted March 20, 2009 Üstad yaşlanmıştır, eski bir arkadaşı ziyaretine gelir:Üstad sandalyede oturmaktadır. Arkadaşı -"Üstad! bu ne sakal ayıya dönmüşün" der. Üstad ayağa kalkar sandalyesini 180 derece çevirir ve oturur. Efendim, böyle bir hâdise yoktur. Bu yalandan binbir farklı versiyonunu uydurmuşlar. Kâh Mehmet Âkif söyler bunu, kâh Necip Fâzıl. Kâh Üstad'a ayı derler arkasını döner, kâh maymun derler yine arkasını döner. Quote Share this post Link to post Share on other sites
Fedai 0 Report post Posted March 21, 2009 Efendim, böyle bir hâdise yoktur. Bu yalandan binbir farklı versiyonunu uydurmuşlar. Kâh Mehmet Âkif söyler bunu, kâh Necip Fâzıl. Kâh Üstad'a ayı derler arkasını döner, kâh maymun derler yine arkasını döner. Vakıf Ahmet kardeşim yanlış anladın. İzah edeyim: Üstada ayıya dönmüşün diyorya sakalından dolayı. Üstad sandalyeyi dönderip oturması ona cevabı oluryor. Hani ayıya dönmüşün dediya üstadda şöyle düşündü herhalde: Madem ayıya( yani gelen arkadaşına)döndüm yüzümü. Oda bundan rahatsız arkamı döneyim o zaman. Anlatabildim mi? Quote Share this post Link to post Share on other sites
furkan-NFK 4 Report post Posted March 21, 2009 üstada sormuşlar sizin arabanız varmı diye?cevap vermiş:"Var ve en son ona bineceğiz." Quote Share this post Link to post Share on other sites
Vakıf Ahmet 36 Report post Posted March 21, 2009 Vakıf Ahmet kardeşim yanlış anladın. İzah edeyim:Üstada ayıya dönmüşün diyorya sakalından dolayı. Üstad sandalyeyi dönderip oturması ona cevabı oluryor. Hani ayıya dönmüşün dediya üstadda şöyle düşündü herhalde: Madem ayıya( yani gelen arkadaşına)döndüm yüzümü. Oda bundan rahatsız arkamı döneyim o zaman. Anlatabildim mi? Anladım, kardeşim. Arkayı dönüp karşıdakine aynı ithama mâruz bırakmak hâdisesini kaçıncı okuyuşum. Sen, beni yanlış anlamışsın. Benim anlatmak istediğim böyle şeylerin olmadığı, bunları Necip Fâzıl'a, Mehmet Akif'e vesaire insanlara isnad etmeleri... Hem, şöyle düşünelim Üstad'ın bir arkadaşı Üstad'a Sünnete uyarak sakal bıraktığı için ayı der mi? Onu diyecek insanla Üstad'ın ne münasebeti olur? Velhâsıl, bunları birileri uydurup internette yayınlıyor ve bu uydurma hâdise sitelerde yayılıyor. Quote Share this post Link to post Share on other sites
Fedai 0 Report post Posted March 22, 2009 Anladım, kardeşim. Arkayı dönüp karşıdakine aynı ithama mâruz bırakmak hâdisesini kaçıncı okuyuşum. Sen, beni yanlış anlamışsın. Benim anlatmak istediğim böyle şeylerin olmadığı, bunları Necip Fâzıl'a, Mehmet Akif'e vesaire insanlara isnad etmeleri... Hem, şöyle düşünelim Üstad'ın bir arkadaşı Üstad'a Sünnete uyarak sakal bıraktığı için ayı der mi? Onu diyecek insanla Üstad'ın ne münasebeti olur? Velhâsıl, bunları birileri uydurup internette yayınlıyor ve bu uydurma hâdise sitelerde yayılıyor. Üstadın iki yaşamı olduğunu kendi söyler Tam otuz yıldır saatim işlemiş ben durmuşum; Gökyüzünden habersiz, uçurtma uçurmuşum... İşte bu otuz yıldaki bir arkadaşından bahsediyorum... Bir edebiyatçı bunu bana anlatmıştı hem. Quote Share this post Link to post Share on other sites
birlik 0 Report post Posted March 22, 2009 MANTIK KABUL EDER, RUH KUSAR! Bir yaz günü... Sofra kurulmuş, yemek yenilecek... Her şey hazır... Merhum Üstad Necip Fazıl Kısakürek, masanın üzerindeki içi su dolu "viski şişesi"ni görünce sorar: "Bu ne?" Cevap verir, oğlu; "Baba; soğuk su için.... Buzdolabına ancak bu şişeleri koyabiliyoruz da!..." İtiraz eder üstad: "Olmaz!.." İzaha çalışır oğlu... "Baba inan ki çok iyi temizledik, bol sabun ve kaynar sularla yıkadık." Üstad yine "olmaz" der ve şu ibretli sözler dökülür ağzından: " O halde oğlum; yarın lazımlık satan bir dükkana gideceksin ve oradan el değmemiş bir lazımlık alacak, çorbanı da bu lazımlıkla içeceksin! İçebilir misin?... Elbette içebilirsin... Hiçbir mahzuru da yok... Amma velakin; mantığın kabul etse de, ruhun kusar bu çorbayı!" Quote Share this post Link to post Share on other sites
birlik 0 Report post Posted March 22, 2009 Ben başı ağır gelmiş, boşlukta düşen fikir; Benliğin dolabında, kör ve çilekeş beygir. Ben, Allah diyenlerin boyunlarında vebal; Ben bugünküne mazi, yarınkine istikbal. n fazıl bugun kinin dünüyüm yarın kinin istikbaliyim diyor üstadd Quote Share this post Link to post Share on other sites
fikircilesi 2 Report post Posted April 7, 2009 ''Sizde bilirsinizki üstadında 30 yaş öncesi ne zaman yazmış bilemicem ama "kadın bacakları" adı altında da şiiri var. Eğer üstadı tanımayan birisine o şiiri okutsak kim bilir neler der.'' EKO yazmış... Çok yazık... Yazık ki, ne yazık... Yahu 1930'dan önce yazıldığı söylenen bu şiiri kabul etmiyor üstad ve hemde ısrarla kabul etmiyor. Üstad'ın en azılı düşmanları bile bu iddiayı öne sürerken, 'üstad ısrarla kabul etmiyor ama...' deme gereğini duyuyorlar. Bir şeyi buraya yazarken, hani diyorum biraz araştıralım da, böyle komikten de sefil bir vaziyette kalmayalım be... Ben sana daha ne diyeyim? Hadi böyle bir şiiri var diyelim, üstad'ın, o zaman sana üstad cevap versin emi... Al sana okkalısından bir balyoz: ''Bir gün Necip Fazıl, bir üniversitede konferansa katılmış... Çıkıp herzamanki gibi Din ve Allah kavramı hakkında konuşmuş... Konuşması bittikten sonra, onunla karşıt görüşlü olan bir Prefesör, Necip Fazıl'a 'Siz önceden çıkıp farklı şeyler söylerdiniz, şimdi ise o sözlerinize çelişen şeyler söylüyorsunuz... Yazdığınız şiirler hala ezberimdedir... bu ne demek oluyor? ' Necip Fazıl'ın cevabı meleklere parmak ısırtacak bir cevap olur 'Benin geçmişim bir çöplüktür ve çöplükleri sadece köpekler kurcalar'' Bu arada site yönetimi de nasıl buna cevap vermedi, hayret ki, hayret!... (Verilmişse affınızı isterim) Bu alıntıyı bir üstad severe kullanacağımı söyleseler, inanmazdım... Hamsi kavağa çıkmış EKO beyfendi... Selam ve dua ile... yazsa bile böyle şiirler onun değildir ve necip fazıl ,necip fazıl iken böyle birşey yazmamıştır.ve vasiyetinde sahiplikten reddediyor islama ters düşecek tüm şiirleri.bahsedilen şiir eğer(ilk 30 yıl içinde yazıldıysa) bile o şiiri yazan üstad değildir.çünkü üstad efendi hazretleri ile tanıştıktan sonra yaşıyor.hayatı 1934 yılında başlıyor.ayrıca bütün bu saydıklarımı yok saysak bile islamda tövbe denen birşey vardır.tevbe eden günahı işlememiş gibidir.hz.Ömer hz. peygamberi(s.a.v.) öldürmeye kalkmıştı.ama hiç bir müslüman hz.Ömer'e bunun hesabını sormaya kalkamaz.zira bu Ömer'in hz.Ömer'i bulmadan önceki halidir ve dolayısıyla hz.Ömer değildir. üstad vasiyetinde bu tür suçlamalara hz.Ömeri örnek vererek cevap vermemizi istiyor. Quote Share this post Link to post Share on other sites