Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
dava_ahlakı

Sizce Üstad'ın En Can Alıcı Cevabı Hangisi?

Recommended Posts

Üstad yaşlanmıştır, eski bir arkadaşı ziyaretine gelir:

Üstad sandalyede oturmaktadır.

Arkadaşı -"Üstad! bu ne sakal ayıya dönmüşün" der.

Üstad ayağa kalkar sandalyesini 180 derece çevirir ve oturur.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Bir gün Necip Fazıl, bir üniversitede konferansa katılmış...

Çıkıp herzamanki gibi Din ve Allah kavramı hakkında konuşmuş...

Konuşması bittikten sonra, onunla karşıt görüşlü olan bir Prefesör, Necip Fazıl'a

'Siz önceden çıkıp farklı şeyler söylerdiniz, şimdi ise o sözlerinize çelişen şeyler söylüyorsunuz... Yazdığınız şiirler hala ezberimdedir... bu ne demek oluyor? '

Necip Fazıl'ın cevabı meleklere parmak ısırtacak bir cevap olur 'Benin geçmişim bir çöplüktür ve çöplükleri sadece köpekler kurcalar'

 

 

 

bence bu

başka nasıl cevap verebilirdiki... böyle birisine süper ya...

Share this post


Link to post
Share on other sites
Üstad yaşlanmıştır, eski bir arkadaşı ziyaretine gelir:

Üstad sandalyede oturmaktadır.

Arkadaşı -"Üstad! bu ne sakal ayıya dönmüşün" der.

Üstad ayağa kalkar sandalyesini 180 derece çevirir ve oturur.

 

Efendim, böyle bir hâdise yoktur. Bu yalandan binbir farklı versiyonunu uydurmuşlar. Kâh Mehmet Âkif söyler bunu, kâh Necip Fâzıl. Kâh Üstad'a ayı derler arkasını döner, kâh maymun derler yine arkasını döner.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Efendim, böyle bir hâdise yoktur. Bu yalandan binbir farklı versiyonunu uydurmuşlar. Kâh Mehmet Âkif söyler bunu, kâh Necip Fâzıl. Kâh Üstad'a ayı derler arkasını döner, kâh maymun derler yine arkasını döner.

Vakıf Ahmet kardeşim yanlış anladın. İzah edeyim:

Üstada ayıya dönmüşün diyorya sakalından dolayı.

Üstad sandalyeyi dönderip oturması ona cevabı oluryor. Hani ayıya dönmüşün dediya üstadda şöyle düşündü herhalde: Madem ayıya( yani gelen arkadaşına)döndüm yüzümü. Oda bundan rahatsız arkamı döneyim o zaman.

Anlatabildim mi?

Share this post


Link to post
Share on other sites

üstada sormuşlar sizin arabanız varmı diye?cevap vermiş:"Var ve en son ona bineceğiz."

Share this post


Link to post
Share on other sites
Vakıf Ahmet kardeşim yanlış anladın. İzah edeyim:

Üstada ayıya dönmüşün diyorya sakalından dolayı.

Üstad sandalyeyi dönderip oturması ona cevabı oluryor. Hani ayıya dönmüşün dediya üstadda şöyle düşündü herhalde: Madem ayıya( yani gelen arkadaşına)döndüm yüzümü. Oda bundan rahatsız arkamı döneyim o zaman.

Anlatabildim mi?

 

Anladım, kardeşim. Arkayı dönüp karşıdakine aynı ithama mâruz bırakmak hâdisesini kaçıncı okuyuşum. Sen, beni yanlış anlamışsın. Benim anlatmak istediğim böyle şeylerin olmadığı, bunları Necip Fâzıl'a, Mehmet Akif'e vesaire insanlara isnad etmeleri... Hem, şöyle düşünelim Üstad'ın bir arkadaşı Üstad'a Sünnete uyarak sakal bıraktığı için ayı der mi? Onu diyecek insanla Üstad'ın ne münasebeti olur? Velhâsıl, bunları birileri uydurup internette yayınlıyor ve bu uydurma hâdise sitelerde yayılıyor.

Share this post


Link to post
Share on other sites
Anladım, kardeşim. Arkayı dönüp karşıdakine aynı ithama mâruz bırakmak hâdisesini kaçıncı okuyuşum. Sen, beni yanlış anlamışsın. Benim anlatmak istediğim böyle şeylerin olmadığı, bunları Necip Fâzıl'a, Mehmet Akif'e vesaire insanlara isnad etmeleri... Hem, şöyle düşünelim Üstad'ın bir arkadaşı Üstad'a Sünnete uyarak sakal bıraktığı için ayı der mi? Onu diyecek insanla Üstad'ın ne münasebeti olur? Velhâsıl, bunları birileri uydurup internette yayınlıyor ve bu uydurma hâdise sitelerde yayılıyor.

Üstadın iki yaşamı olduğunu kendi söyler

Tam otuz yıldır saatim işlemiş ben durmuşum;

Gökyüzünden habersiz, uçurtma uçurmuşum...

 

İşte bu otuz yıldaki bir arkadaşından bahsediyorum...

Bir edebiyatçı bunu bana anlatmıştı hem.

Share this post


Link to post
Share on other sites

MANTIK KABUL EDER, RUH KUSAR!

 

Bir yaz günü... Sofra kurulmuş, yemek yenilecek... Her şey hazır... Merhum Üstad Necip Fazıl Kısakürek, masanın üzerindeki içi su dolu "viski şişesi"ni görünce sorar:

 

"Bu ne?"

 

Cevap verir, oğlu;

 

"Baba; soğuk su için.... Buzdolabına ancak bu şişeleri koyabiliyoruz da!..."

 

İtiraz eder üstad:

 

"Olmaz!.."

 

İzaha çalışır oğlu...

 

"Baba inan ki çok iyi temizledik, bol sabun ve kaynar sularla yıkadık."

 

Üstad yine "olmaz" der ve şu ibretli sözler dökülür ağzından:

 

" O halde oğlum; yarın lazımlık satan bir dükkana gideceksin ve oradan el değmemiş bir lazımlık alacak, çorbanı da bu lazımlıkla içeceksin!

 

İçebilir misin?...

 

Elbette içebilirsin... Hiçbir mahzuru da yok...

 

Amma velakin; mantığın kabul etse de, ruhun kusar bu çorbayı!"

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ben başı ağır gelmiş, boşlukta düşen fikir;

Benliğin dolabında, kör ve çilekeş beygir.

 

Ben, Allah diyenlerin boyunlarında vebal;

Ben bugünküne mazi, yarınkine istikbal.

n fazıl bugun kinin dünüyüm yarın kinin istikbaliyim diyor üstadd

Share this post


Link to post
Share on other sites
''Sizde bilirsinizki üstadında 30 yaş öncesi ne zaman yazmış bilemicem ama "kadın bacakları" adı altında da şiiri var. Eğer üstadı tanımayan birisine o şiiri okutsak kim bilir neler der.'' EKO yazmış...

 

Çok yazık... Yazık ki, ne yazık... Yahu 1930'dan önce yazıldığı söylenen bu şiiri kabul etmiyor üstad ve hemde ısrarla kabul etmiyor. Üstad'ın en azılı düşmanları bile bu iddiayı öne sürerken, 'üstad ısrarla kabul etmiyor ama...' deme gereğini duyuyorlar. Bir şeyi buraya yazarken, hani diyorum biraz araştıralım da, böyle komikten de sefil bir vaziyette kalmayalım be... Ben sana daha ne diyeyim? Hadi böyle bir şiiri var diyelim, üstad'ın, o zaman sana üstad cevap versin emi... Al sana okkalısından bir balyoz:

''Bir gün Necip Fazıl, bir üniversitede konferansa katılmış...

Çıkıp herzamanki gibi Din ve Allah kavramı hakkında konuşmuş...

Konuşması bittikten sonra, onunla karşıt görüşlü olan bir Prefesör, Necip Fazıl'a

'Siz önceden çıkıp farklı şeyler söylerdiniz, şimdi ise o sözlerinize çelişen şeyler söylüyorsunuz... Yazdığınız şiirler hala ezberimdedir... bu ne demek oluyor? '

Necip Fazıl'ın cevabı meleklere parmak ısırtacak bir cevap olur 'Benin geçmişim bir çöplüktür ve çöplükleri sadece köpekler kurcalar''

 

Bu arada site yönetimi de nasıl buna cevap vermedi, hayret ki, hayret!... (Verilmişse affınızı isterim)

 

Bu alıntıyı bir üstad severe kullanacağımı söyleseler, inanmazdım...

Hamsi kavağa çıkmış EKO beyfendi... Selam ve dua ile...

yazsa bile böyle şiirler onun değildir ve necip fazıl ,necip fazıl iken böyle birşey yazmamıştır.ve vasiyetinde sahiplikten reddediyor islama ters düşecek tüm şiirleri.bahsedilen şiir eğer(ilk 30 yıl içinde yazıldıysa) bile o şiiri yazan üstad değildir.çünkü üstad efendi hazretleri ile tanıştıktan sonra yaşıyor.hayatı 1934 yılında başlıyor.ayrıca bütün bu saydıklarımı yok saysak bile islamda tövbe denen birşey vardır.tevbe eden günahı işlememiş gibidir.hz.Ömer hz. peygamberi(s.a.v.) öldürmeye kalkmıştı.ama hiç bir müslüman hz.Ömer'e bunun hesabını sormaya kalkamaz.zira bu Ömer'in hz.Ömer'i bulmadan önceki halidir ve dolayısıyla hz.Ömer değildir. üstad vasiyetinde bu tür suçlamalara hz.Ömeri örnek vererek cevap vermemizi istiyor.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...