Mevlana Hakkında Kıssa

[bilgekız 0]

Bir gün Mevlana yı hocası çağırır ve artık kendisine öğretecek bir şeyinin kalmadığını ilmine başka bir üstadın yanında devam etmesi gerektiğini söyler ve Mevlanayı Şemsi Tebrizi hazretlerinin dergahına yönlendirir.Hocasının dediği gibi Mevlana Şemsi Tebriziyi bulur ve konuşmaya başlarlar ilk olarak Şemsi Tebrizi Mevlanaya dergahı ve dergahtaki müridlerin görevlerinden bahseder.Ve Mevlana ya tuvalet temizliğini verir.Mevlana şaşırmakla beraber hiç itiraz etmeden kabul eder.Aslında bu duruma dergahtaki herkes çok şaşırır çünkü birçoğu aslında Mevlananın ilim olarak kendilerinden ileri olduğunu bilirler.Gel zaman git zaman Mevlana bir gün elinde helkelerle tuvaleti temizlemeye giderken pencereden dışarıyı izlemekte olan Şemsi tebrizi Mevlananın elindeki helkelere meleklerinde yardım ettiğini görür ve Mevlanayı yanına çağırır ve ona der ki:

Evladım seni ilk yanıma aldığımda tuvalet temizleme görevini sana verdim ki ilim üstünlüğüne bakıp kibirlenmeyesin daima mütevazi olasın diye.Rabbim senin yardımına meleklerini gönderdiğine göre senin ilmin tamamlandı. Artık sende git ve kendi dergahında insanlara Allah yolunda hizmet ver.

[nevbahar 5]

teşekkür ederim bilgilendirdiğin için ama kaynağını belirtmeniz mümkün müdür acaba?

[Abdulhamid 6]

selam aleykum

 

bu kıssayı bende hatırlıryor gibiyim.ama ben mevlana halid-i bağdadi diye biliyordum.hatta üstad bu kıssaya ''aynadaki yalan eserinde şöyle değiniyor:_Senin işin bu;aynaya tutulanlara yol vermek..Yoksa sen neredesin,Mevlana Halid'e verilen ayak yolu temizleme işindeki büyüklük nerede?

 

 

ama bu mevlana celaleddin rumi nin yapmadığı anlamına gelmez.çünkü büyük alim yetiştirme metodunu bütün büyük hocalar aynı şekilde tatbik etmişleridir.dergaha alınan öğrencilerin ilk olarak ''ben''likleri alınır.çünkü bilirlerlerki kibir insanın en büyük düşmanı hatta şeytanı bu duruma düşürende kibir değilmidir?Allah hepimize kibirden arınmış tevazu ve alçakgönüllülükle süslenmiş bir hayat nasip etsin.

[NFK-Fan 285]

Selamlar,

 

"büyük alim yetiştirme metodunu bütün büyük hocalar aynı şekilde tatbik etmişleridir."

 

Bu tespitinize katılmamak elde değil. Tarik'te ilerlemenin belli başlı yolları vardır ve bu yollara yönelmek için atılması gereken adımın da bir şeklinin olması gayet tabiidir. Tıpkı belli bir hastalığa, belli bir reçetenin tavsiye edilmesi gibi...

 

Aynı menkıbenin bir benzeri de, Aziz Mahmud Hüdayi hazretleri ve hocası Üftade Efendi Hazretleri arasında cereyan etmiştir mesela.

 

Saygı ve selamlarımla