hsyn70 4 Report post Posted January 27, 2006 Son Sığınak Hayat perdenin arkasında; Hayatın öte yakasında. Şu gaflet yükü insana bak; Kendinden varlık cakasında. Ve aşksız yobaz... İşi gücü, Namazla Cennet takasında. Tam dört asırdır Müslümanlık, Cansız etiket markasında. Ku'ran kalbi kör ezbercide, Din, üfürükçü muskasında. Batı, Batı der çırpınırlar, Batı tükürük hokkasında. Makine dimdik demirden put, İnsanoğlu ruh laçkasında. Hürriyet nerde söyleyeyim: Hakka esaret halkasında. Zamanda her şey kopuk, kesik; Biçkisi kader makasında. Ey insan, sana son sığınak, Son peygamberin hırkasında! Necip Fazıl - Çile 1982 1 Quote Share this post Link to post Share on other sites
Arif BALTACI 0 Report post Posted January 28, 2006 Zamanda herşey kopuk, kesik; Biçkisi kader makasında. Ey insan, sana son sıgınak, Son peygamberin hırkasinda! yoruma gerek varmı ki bu lafın üzerine... Quote Share this post Link to post Share on other sites
BDG 76 Report post Posted July 31, 2007 1) (Geçmiştekilerin gittiği, gelecek olanların gideceği namütenahi alem, tek hayat, perde olan bu dünyanın ardında. Asıl hayat ahiret hayatıdır. VE o hayat bu tarafın öte yakasında.) 2) (İstersek mücerred, istersek müşahhas manada anlayacağımız bu beyitte, en derine inip orada ruh buudunu namütenahi manada uzatan, sonra deryaları da ihata eden bir genişlikle mahluku değerlendiren ve onların kendi son sığınağını madde olduğunu gören bir muhtevayı içermektedir.) 3) (Bu beyitin muhtevası en büyük hedeflerimizden. Kaba softa ve ham yobaz anlayışı! Başlıbaşına bir anlam ve anlatım içeren bu beyitte gaye "ne cennet tasası ne de cehennem" e ulaşmaktır' a varıyor ) devamı gelecek... Quote Share this post Link to post Share on other sites
BDG 76 Report post Posted August 1, 2007 4) 3.beyitte geçen anlamı başka bir noktadan tamamlayıcı olan ve bunu tarih sahnesi ile birilkte zaman cihetinden kuru anlayışın bizleri ne zamandır tutsak ettiğini gösteren beyitler. 5) Kitabımızı yahudi bir hahamın ezbere bilmesi gibi desek çok ağır kaçmasa gerek.Çünkü kör ezberci de onun manasını anlamaz derine in(e)mez haham da müslüman olmadığı için ezberlediği onun için birşey yani bizler için birşey ifade etmez.Sadece ezberlemiş olur. Üfürükçü meselesi ile başlıbaşına bir hal almış.Geçmişimizi masallardan geleceğimizi falcılardan öğrenmekteyiz. 6) Üstadın bir bahsi vardır.Batı batı diye çırpınanlara sorar, siz islamı istemiyorsunuz?"evet", peki islam batıdan gelmiş olsa ister miydiniz? cevaba şiirin de anlamıdır. cevab:"evet o zaman isteriz"... 8) İşte değişimin potresi.Asrı saadetten günümüze 180 derece değişen bir olay. Ruh dimdikken yerini maddeye bırakmış ve ruh şimdi yerde...(Bu asrı saadette maddenin yerlerde olduğu anlamını taşımasın. Madde liyakatine uygun yerde bulunuyordu.) 9) Üstadın tarifi ile gerçek hürriyet: Hakka esarettir. 10) Olayların çapraşıklığı, karmaşıklığı birbiri ile bağlantısızlığı ve artık düzenin bozukluğu bu beyit ile dile getirilmiştir.Sebebi mi? Kader...? 11) Ey insan, sana son sığınak, Son peygamberin hırkasında! Quote Share this post Link to post Share on other sites
sezefinu 2 Report post Posted February 8, 2008 SİZİN KADAR GÜZEL YORUMLAR YAPAMICAM AMA ŞİİRİ ÇOK BEĞENDİM SAĞOLUN Quote Share this post Link to post Share on other sites
YENIMGUSIM 1 Report post Posted February 10, 2008 üstadın yazmış olduğu bu şiire hayran olmamak mümkün mü? şuan yaşanılan her şeyi sanki o zamanlardan biliyormuş gibi.. Quote Share this post Link to post Share on other sites
görünmez 54 Report post Posted October 20, 2010 Ve aşksız yobaz... İşi gücü, Namazla Cennet takasında. Ne cennet tasası ve ne cehennem; Sadece Allahın rızasındalar. Sadece Allahın rızası... Karşı karşıya kaldığı her durumda, her müslümanın eliyle kalbini yoklaması gereken bir mesele. Allah rızası için mi, yoksa nefs için mi? Öldürmek üzere olduğu kafirin, yüzüne tükürmesiyle kılıcını kınına koyan Hz. Ali (r.a) ne güzel bir örnektir. Kafirin, kendisini niye öldürmediğini sorması üzerine, "Seni Allah için öldürecektim, yüzüme tükürünce araya nefsimin girmesinden korktum." der büyük sahabe. Sevgi ve nefret kanatlarımızı yalnız Allah için çırpmamız gerektiğini ihtar eder. Allah, namazla cennet takas etmeye çalışan aşksız yobazlardan değil de; sadece O'nun rızasıyla ömür sürenlerden eylesin bizi. "Geçen garip bir hal oldu; bir an cesarete gelip de ilk defa Allahtan cenneti istedim." diyen Allah dostunun halinden ibret almayı nasip eylesin. Quote Share this post Link to post Share on other sites
mumin 414 Report post Posted November 1, 2011 Ne cennet tasası ve ne cehennem; Sadece Allahın rızasındalar. Sadece Allahın rızası... Karşı karşıya kaldığı her durumda, her müslümanın eliyle kalbini yoklaması gereken bir mesele. Allah rızası için mi, yoksa nefs için mi? Öldürmek üzere olduğu kafirin, yüzüne tükürmesiyle kılıcını kınına koyan Hz. Ali (r.a) ne güzel bir örnektir. Kafirin, kendisini niye öldürmediğini sorması üzerine, "Seni Allah için öldürecektim, yüzüme tükürünce araya nefsimin girmesinden korktum." der büyük sahabe. Sevgi ve nefret kanatlarımızı yalnız Allah için çırpmamız gerektiğini ihtar eder. Allah, namazla cennet takas etmeye çalışan aşksız yobazlardan değil de; sadece O'nun rızasıyla ömür sürenlerden eylesin bizi. "Geçen garip bir hal oldu; bir an cesarete gelip de ilk defa Allahtan cenneti istedim." diyen Allah dostunun halinden ibret almayı nasip eylesin. Ne denli hoş bir açıklama olmuş, kısa yalnız net. Bunları hatırlamak değil hiç unutmamak esas. Quote Share this post Link to post Share on other sites