Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Mustafa Cilasun

* Mustafa Cilasun Şiirleri *

Recommended Posts

Kalbi hassasiyet takvanın en muteber halidir…

1237043_641547819213510_435540620_n.jpg







Aslında

Çok gayret ettim,

Evet, fevkine yeti
ş
emedim

Emellerini i
ş
ittikte ne kadar hayret ettim,

Kendi fakirli
ğ
ime verdim

Ufkun
derinli
ğ
ine
ş
ahit olmak istedim

Fakat her nedense fırsat vermedim

Elbette ki merak ettim,

Kimi
suallerin

Pe
ş
inden sürüklendim ki eri
ş
emedim



Demek ki

Böyle dileniyormu
ş
, dedim

Gizemler içinde nefeslenmeyi

Pek seviyor diye üzülerek yad ettim

Her
yolunu bekledim,

Bir kelam etmek için

Ne kadar sabırla yetindim

Fakat sen biraz olsun dert edinmedin,

ş
ürdü
ğ
ün hali görmezden gelmek istedin



Aklımın

Tutulmasını hiç istemiyorum

Gerekçesiz sevdayı

Nasıl
ş
ehretmeye azmederim,

Nasibimi sabırla beklerim

Olur olmaz salınmam,

Nazarlarımla aranmam,

Lahzaların müddetine sı
ğ
ınırım

Yunus misali
a yanarım,

Kuraklı
ğ
ın membası olan

Böyle bir kalbi neyleyeyim



Aldatmak,

Bir gönlü kasten yakmaktır

El hak aldatan illa ki hiç ummadı
ğ
ı

Bir vakitte aldanır ve acınır

Ahmaklı
ğ
ına sı
ğ
ınır,

Bahaneler içinde çırpınır,

İ
zanı ve irfanı zayi olmu
ş
sanır

İ
hsan ve ihlâs adına nasıl yakarır,

Kalbi lekelerinden

Sıyrılmak için adeta çırpınır



Nisa,

ve himmetin
esidir

Ne kadar latif bir
ş
ekilde

Taltif edilmi
ş
en kutlu olan nefestir

Sabrın ve kanaatin pençesinde
ın

İ
lhamıyla iktifa eden ne
mürebbiyedir

Neden her hakkı
kimli
ğ
inde ihmal edilir,

Hatta hoyratça hor ve hakir görülür



Gönül umman

Misali muazzam enginliktir

Gül niçin suhuletin
esi, vecdin

Sukut etmi
ş
sesi, sabrın dirili
ş
müjdesidir

Ancak fikreden,

Tefekkür eden gönül, onun firkatteki

Sevda figanını farkını bilir

Feraseti kapanmı
ş
bir kalp nasıl
ş
efkati,

i hakkıyla sahibinden hissedebilir


Mustafa C
İLASUN

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bitmiyor sine-i efkârında dile getirdiğin bahaneler…


Orjinal boyutu icin tiklayin 960x536px and 127KB.

1175561_640388132662812_1366371794_n.jpg









Evet,

Ne kadar uğraşsam

Yüreğimin sayfalarını fütursuzca

Sana açıp bakmanı sa
ğlasam

Sine-i efkârında dile gelen bahaneler in

İzanı ve vicdanı anlamıyorsa

Hasrettiğin melalin hırçınlığın ilgasıyla

Edebin letafetini öteliyorsa söyle ne yapayım



Günlerce

Her nefese anlattığım

İnkişafın raddelerinde ümitle

Bekleyen hali fakirliğimle hayıflandığım

Bir sitem dahi olsa mağduru olmaktan

Fevkalade sakındığım a
şikârken

İki kalbin,

Bir uzuv olan o nimetin, idrakime

Geçit veren aklıselimim, gönül iken



Artık

Yıllara sâri çilem demken

Hicran tüm ihtişamıyla sineme

Yerleşirken sen hiç halimi anlamadın

Her türlü tatmin için sınırları

Fütursuzca zorladın, edebi yaşamadın

Ben sükût ederken, içselliğime sudur eden

Hüzünle demlenirken, sen hırsınla şakıdın



Sen kalbimi

Bedbinliğe gark ederken

Uzlet için vakti saati özlemle beklerken,

Emeğim ve varlık adına her
ş
eyim
senindi

Nefesim, bilmem ki artık hangi hazanın

Serinliğindeki kederin elinde hüzün kalesiydi

Bu vakitten sonra yaşamak

Halim için sanki bir çileydi,

Seninle başladı ve seninle yüreğim karardı




Hazindir ki

Ne bir ses hatta ne de şevki nefes

Ruhumda bir anlam bırakmadı,

Emanetin ilgası

Emin bir liman olarak sığınaktı

Hasretini çektiğim, azizliğine kefalet ettiğim

Naiflik sayfalardaydı

Mazi letafetiyle halimi çekiyordu,

Nakşeden kutlu anılar yalnızlığıma yetiyordu



Bu lahzada

Sedanın azizliğindeki okunan

Kuytu derinliğimdeki umudu filizlendiren

Ve hicran zerk eden vaktin ezanını

Her duyuşumda,

Yüreğimin titrettiği feyziyle,

Ehli hal nefesin tilavetinin esrarı mucibince

Dilim çözülüyor,

Dizlerim bükülüyor, gözler

Dur durak bilmeden sökün ediyordu



Yazıktır ki

Sen nefesin hevesteki şevkine

Ben idrakime fazileti sunan her ayetin

Birliğini yaşıyorduk

Beklediğim her akşam, niyazın

Dirliğinde hasrettiğim her anlam sızıydı

Anlatamadım, hissiyatımı paylaşamadım,

Yıllarca senin yanında hep yalnızdım




Mustafa CİLASUN

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

Her lahzaya gülüp geçen sevdadan ne anlayacaktır…


Orjinal boyutu icin tiklayin 960x720px and 87KB.

1234499_642034639164828_664510292_n.jpg








Evet,

Ne kadar

Geç kalsam da hayatı

Anladığımı söyleye bilemen çok zor



Zaten

Mana mefkûresini yaşasam o hazzı

Meşkiyle serinlemekte yakan bir sızıdır



Ateş ne ki

Ten, zaten emanet edilen yeti

Bu hakikati hangi şekilde idrak etmeli



Sermeli

Nefsi, söyle nerde illetin sebebi

Aşk içinde seyrederek canı vakfetmeli



Ah bu canın

Canan adına dinmez artık seyri

Kime meyletmeli bir duruş
lemeli



Gönlün

Sızısını hangi şifa ile dindirmeli

İradeye ne demeli, kim için hasretmeli



Canan,

Revan değil mi ki en
li olan

O da nihayetinde nefsi için yaşayan can



Mana ile

Boyanmayan, ten ile oyalanan

Zevkin kıvamı için uğraşan ama yanılan



Neden

Aldanır, yanılır, kandırılır bu

Biliyoruz ki akıbette hesaba çekilecek can



Neden

Halk edildi mizan akletmez ki

Ey mahşerin haşyetinden habersiz yaşayan



İbrete

Dikkat kesil, ayetler senin içindir bil

Ecel, aşk için ürperti değil, ten adına naz değil



Vakit

Üşütecek bir zamandır, anda saklıdır

Lahzaya gülüp geçen sevdadan ne anlayacaktır



Aşk

Ölmez, ruhun itminanlığındaki esenliktir

Nefsi heves ve hevalar kalp için değil, sefilliktir





Mustafa CİLASUN

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

Yokluğunun sürgününde viraneydim…


Orjinal boyutu icin tiklayin 742x525px and 51KB.

1011886_642061812495444_376194048_n.jpg








Acıdır ki

Ba
ş
a gelmeden

Hakikati bilinmiyormu
ş

Duygular sessizce soluyor,

hal bizarla sıyormuş



Ş
imdi

Anladım ki senin yoklu
ğ
unda

Bir yanım

Hicranın ellerinde çok çaresiz

Ne kadar sabrı denesem de

Sen gelmeden fersiz



Nereye baksam

Her yer ve yanım bom bo
ş

Sanki duvarlar

Üzerime yıkılmak istiyor

Bülbülden hiç ses çıkmıyor,

Yapraklar çaresiz soluyor



Heyhat

Ne dinledi
ğ
im
ş
arkıda

Ve ne de yudumladı
ğ
ım

Meyanda bir tat var

Sineme sökün ediyor ıstıraplar,

Aman vermeyen sancılar



Ş
imdilerde

Hissiyatıma kar ya
ğ
ar

Takatim kendi yalnızlı
ğ
ında

Bir ihtiyar

Hiçbir yerde açmıyor bahar,

G
ya
ş
ları hicranları akar



Evet

Nisalar her yerde var

Halime i
ş
ledi
ğ
in
likler

Hani kimde var yar

Kalbimde ne bir
ş
evk var

Ve ne de bir umudun sa
ğ
ana
ğ
ı yar



Bir nazar et

Ş
u bedbin halime

Tek ba
ş
ıma kaldım,

Yalnızlı
ğa
rastladım

Hazanın sökün etti
ğ
i parklarda

Sabahladım ve yakardım



Tartmadan

Bir daha söz etmem,

Dilin keyfiyeti için aklıma

Geleni söylemem

Evet, itibar etmem yar,

Ya
ş
attı
ğ
ın hengâmede ibret var



Bak

Ne kaldı ömrün anından

Nefeslerin kalan say
arından

Zarif Gülizar

Nazarlarından akseden,

Tebessümünde gizlenen canı bahar



Yeter

Gel artık yoruldum

Ne suyun ve ne de

erzakın adını andım

Düşüncelerimde
sen vardın,

Benim için sen bir b
aydın



Bakınca

Sokaklar nasıl mahzun

A
ğ
açlar masum,

Dallarda ki yaprak mahkûm

Senin yoklu
ğ
unda kalbim daralıyor,

Halim sürekli solgunla
ş
ıyor



Çaresiz

Mezar bana yakın duruyor

Ölüm peş
imde bekliyor

Heyhat ki korkutuyor

Toprak tavında avını bekliyor,

Hatıralarım yine benimle kalıyor



Mustafa CİLASUN

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

Zerreyi hayat yanıp ağlasa…


Orjinal boyutu icin tiklayin 960x539px and 96KB.

1175257_642101142491511_1130552704_n.jpg






Bu öyle

Bir intizar ki

bir
ş
ems de olsa

Ne acı bir yara ki

amberi
ın koksa



Zevkler ki

Ruhumu gafletimle ku
ş
atsa

Hicran
ş
arkılar ki

âlemi cihanı çınlatsa



Bir kahrın

Demi ki hayatı

sil ba
ş
yapsa

Hazır un kıdem bassa

sine efkâr kussa



Ku
ş
lar

Aşiyanı için

kanatlarını çırpmasa

Yapraklar ki dallarında

tutuklu kalsa da



Ya
ğ
mur

Damlaları tenimi

unut’a salsa da

Toprak reddi kabul yapsa

hali basmasa



Geceler

Arzı kâinat

senfonisini haykırsa

Zerreyi hayat ki

mütemadiyen a
ğ
lasa da



Sen halim

İ
çin mahzun olma

kahrım sana

Sevdan yolunda kaybolsam da

sen acıma



Sen ki

Bensiz bir hayatı

nevi
ş
ahsınla ya
ş
a

Kokun ki
lerle kimseleri

dahi ku
ş
atma



Sana

Mahkûm bırakma

acılarla da katlama

Hali
ğ
ından sıyırma

divanede yapma



Nihayetinde

Biliyorsun ki o dahi

nefeslik can

Ruz-ı
ın da mahrumiyet ki

sendedir o kan




Mustafa C
İLASUN

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

Kalbimde anlam bulan tespit ve serzenişlerim…


Orjinal boyutu icin tiklayin 960x652px and 157KB.

1002911_642216382479987_2093272891_n.jpg







Bazı

İ
nsanlar beyaz kanlıdır

Evet, ne hazindir ki maalesef

Bizzat böyle bir darbo
ğ
azın içinde saplanmı
ş
lardır



Her

İ
nsanın kendilerinin nezdinde

Hürriyet hakları oldu
ğ
una inanırlar

Yoksa e
ğ
er hor ve hakir görerek ruhi sarsıntı yaparlar


Böylesi

Zavallı ve bedbin ruhlu kanlar

Kendi heves ve hevaları adına sınır tanımazlar

Karun havasında ve oldukça pervasız bir çalımla abanırlar



Toy ve taze

Nefesleri avlamayı severler

Her türlü nefsi tatmin aracı görürler, büyülerler

Alaladıkları imkân ve güçlerini eri
ş
ilmez addedip, vaat ederler



Görsellik

Bakımından, cezp etmek açısından

O kadar ileri giderler ki sanki me
ş
ruiyet sahibidirler

Kapital sahiplerini ve devlet görevlilerini etkisiz hale getirirler




Zavallı

Birey olan milletin ferdini

Mahkûm ederek darbo
ğ
aza sürüklerler

Ölüm ellerinde olsa parlayacak olan yangına körükle giderler



Neme lazımcı

Sırna
ş
ık, pi
ş
kinlikte sınırsız olan

Bu kesim marjinallik adına sükse yaparlar

Huzur ve sükûnu bozmak adına,
ş
iddete ve anar
ş
iye saparlar



Oysa

Zaman aynı ritminde

Mekânlar farklı olsa bile, insan anlamda kalmalıydı

Mütemadiyen o heveslerinin zindanında ya
ş
amamalıydı



El hak

Ruhunu anlamalı,

Kalbin letafetinde uzlete ula
ş
malıydı

Hakkın sofrasında, halin muhabbetini a
ş
kla solumalıydı



Ne dervi
ş

Ne kemali yet erbabı

Ve ne de ermi
ş
telakkilerinden vazgeçmeden

İ
nsan iklimine öncelikle azimet mükellefiyeti dikilmeliydi



Umutlar

Topra
ğ
ın bereketinde

İ
drak gayretinle her vakit filizlenmelidir

Ölümün serinli
ğ
inde tefekkür rüknü hiç ihmal edilmemelidir



Olur ya

İ
nsan bu bazen

Yanılacak ve
ş
a
ş
acak ancak hali anlayacaktır

Dost meclislerinde yargıçlık bireyin tekelinde asla olmamalıdır



Her an

ş
avere yapacak

Kalbi üzmeden
ş
efkatini kalbe akıtmalı

Rızayı bari için külfetin güzelli
ğ
inde O’nun a
ş
kıyla kucakla
ş
malıdır





Mustafa C
İ
LASUN

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

Yar, hasret içimde dinmeyen bir nazar, edebi ar…


Orjinal boyutu icin tiklayin 829x597px and 148KB.

1233465_634442926590666_426694277_n.jpg







Yar

Hasretin bir bedeli var

Yüre
ğ
i da
ğ
lar,

Hissiyat a
ğ
lar,

Gözden kan akar

Kime sorsam,

Sukut edip yıllara

Melalimle yazsam az gelir



Sıladır

Kimi için ekmek parasıdır

Bir ba
ş
kası için gönül yarasıdır,

Sevda anıtıdır

Nereye gitse,

Güneş zevaldeyse bile

Gölgesi ruhundadır



Sevdi
ğ
i

Özlemiyle ümitlendi
ğ
i

Yüre
ğ
inin serinli
ğ
i,

Meramının asudeliği sırdır

Ne vakit onu ansa,

Hatıralarının içinde

Bir ömür ya
ş
asa azdır



Hüzün

Kalbi yakarı
ş
ın tadıdır

Hicran vadileri her vakit

Kalbin nazargahdır

Gülse, tebessümle yetinse,

Gözyaşlarını gizlese

Sevdası nazardır



Oca
ğ
a gitse

Haneyi süpürse,

Divanı örtüsünü düzeltse

Yeni yeni örtüleri

Yâd ederek serse sevinçlidir

Adında, kokusunda,

Anısında ya
ş
ayan

Bir heyecandır, vefadır



Ne kadar

Kıymetlisi varsa

Onun için saklar

Hasret vaktine kadar

Düşlerle sabahlar, a
ğ
lar

Bir ses, bir ümit, bir haber için

Bin hüzünle ömrünü vakfeder




Mustafa C
İ
LASUN

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bir kuş hassasiyetini hedefle, nafile kürek çekme…


Orjinal boyutu icin tiklayin 960x540px and 88KB.

1231657_642513265783632_1284980187_n.jpg






İ
nsanız

Bir takım kaygılarla ya
ş
arız

Bazen kederin bendinde

nefes nefese kalırız

Kimi vakitte içinden çıkamaz a
ğ
larız,

ah u zarla efkârlanırız



Aslında

Evvela kendimizden mesulüz

Kalbi ve nefsi lekeleri

nizam etmek için çabalarız

Ve fakat yinede duramayız,

kimi zaman akıl danelik yaparız



Bireysel

Hak ve hukukun farkında mıyız

Medeni ve
ş
er i
ş
erife uygun

ve gerekçelimi ya
ş
amaktayız

İ
man etti
ğ
imiz umdelerin itikadı

konularına evet, vasıl mıyız



Etrafta

Parkta, bahçede, mecliste

Sanki her nefes

bir hüküm sahibi ve yetkili

Aklına geldi
ğ
i gibi konu
ş
uyor

ve hatta telkinde bulunuyorlar



Ne kadar

İ
nsanın ruhi ve zihni yapısını

İ
çinde bulundu
ğ
u açmazları,

elem ve ezalarını

Hiç bilmeden, kendi heves

ve hevası u
ğ
runa ahkâm kesiyorlar



Gariptir

Hayatın son demlerini ya
ş
ayan

Evde bulamadı
ğ
ı muhabbeti

aramak için yol arayan

Her türlü garipli
ğ
in miskinli
ğ
inde

nöbet tutan, bunu hak sayan var



Zaten

Yeni nesil olan gençler

Ve özellikle hevesin

esaretinde bekle
ş
enler

Nefsi arzuları için sere serpe serilip

edepten nasipsiz görgüsüzler



İ
nsan

Ruhu ve kalbiyle anlamlıdır

Aklı ve bilgisiyle yol alması

murat edilen candır

Vaktin ve nefesin bir zamanı vardır,

an içinde saklanan hazandır



Her kim

Tebli
ğ
ve ir
ş
at için heveslenirse

Hâkim kürsüden ba
ğ
ıran

vaizler gibi davranmasın

Kendilerini garantiye almı
ş
tüccar

misali bol keseden atmasınlar



Öncelikle

Efendimiz Hazreti Muhammed(s.a)i

Hakkıyla tanımayı, hallerinde

ya
ş
atmayı gaye edinsinler

Üç be
ş
ayet okuyarak, son derece

ahenksiz ba
ğ
ırarak ir
ş
at yapılmaz



Neden

Edebi hassasiyeti

Tevazuu gibi bereketli

libası giymezler

Adabı mua
ş
eret, bir insanın zaruretidir

sadece belli maksat için kullanır



Her türlü

Ba
ğ
nazlık dı
ş
lanmı
ş
tır

Evrensel bir dinin müntesibi olan

bu gerçe
ğ
i bilmelidir

İ
nsana irfan ve erdem kazandıran

hassasiyetler göz ardı edilmemelidir



Her kim

ş
lemeden dü
ş
ünüyorsa

Ve aklına geldi
ğ
i nispette

maksadını sıralıyorsa

İ
limden, irfandan, edep ve adaptan

yoksun olan bir bedendir, sefildir




Mustafa C
İ
LASUN

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

Temaşa ettiğim ibreti nazar ne büyük hakikat…


Orjinal boyutu icin tiklayin 871x578px and 70KB.

7854_642699832431642_55713190_n.jpg






Ne geçen

Şu hali zamanın dili var

Ne sine-i melalin serdettiği

Hüzün aşk için bir ar

Hal solunca, göz ferden uzaklaşınca,

Takat bir yudumluksa nerde har

Kar niye melalim için titreten nar,

Nereye yaslansam hicranım durmaz başlar



Artık ne

Muhayyilemde, ne serde

Gizem niye halin deminde

Ve çaresiz sessizliğinde

Kalbim inşiraha erse bile, gönül kapım

Bir açılsa hele ne dilerim söyle

Dil kuruyor, göz akıyor, heves çekiliyor,

Muhtaç olduğum her şey uzaklaşıyor



Vecdin firakı

Nerde kaldı bilsem

Bin hüzünlü nefeslendiğim

Kalbimi kime zikretsem

Ruhumun gamını serdetsem,

Fark edemediğim ne kaldıysa veda etsem

Açık denizin bıçkın dalgalarına serilip,

Hali dürüp, efkârımı ayan edip göçsem



Bir pusula

Yazarak şişeye sürsem

Ummanın deruniliğinde bekleyen

O hasrete erişsem

Ne açlığa ilişsem ne tokluğun

Hoyratlığında gitsem, edebi aşkla içsem

Muhtaç olduğum, yoluna ram olduğum

Kayıtsız şartsız sevdasıyla yol aldığım



Katrenin

İlzamında bir mühür var

Dağın vakarında tevazuu aşkın

Asudeliğinde kokar

Suhulet nazarımı sarar, ülfet her haliyle

İbrete misliyle ve sürurla akar

Tefekkür ilimsiz neye yarar, rabıta

Nitelik yoksa fakirlik için kar, ihlâs kime ar



Muhtaç olduğun

İhsan ruhunda yar

Aşk, hakikatten arîleşince

Nefsanîlik için bir nazar

Hesapsızlık neye yarar, zül nefes

Kimin için efkâr, biçarelik her yerde yar

Aldatırsan, aldanırsın ve niyetin hasbiliğini

Yudumlamazsan sırnaşıp kokarsın



Günü gün

Etmek, müddeti bilmemek

Kalbin sahibinden, ruhun dirliğinden

Aşkın erdeminden

Uzaklaşarak dünyanın gailesiyle

Buharlaşmak, arifin sezgisinden kaçmak

Durmadan koşmak,

Hedefsizliğin hedef haline

Geldiğinizde ayılmadan yaşamak



Şemsi Tebrizliyi,

Mevlana ve hocası

Seyyid Burhanettin’in aşkında ve

Mevleviliğin zikrinden sudur eden

Muhayyileyi dışlamak, yadsınmak

Aşkı anlamadan, canın sinei harında

Coşmak ve kaybolmak sevda mı

İradeden vazgeçerek, gönlü hasrederek,

Divanın vecdiyle meşk eden ahvalindir aşk




Mustafa CİLASUN

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hangi hüzünden figan edeyim yar, gönül yanar…


Orjinal boyutu icin tiklayin 960x801px and 210KB.

1000001_643005839067708_830644264_n.jpg








Hiç seslenme

Derdi gama girerek

Eseflenip üzülme

Yeis içinde asla nefeslenme,

Elem için kaygılara güvenme

Nefes vaktine â
ş
ıktır, kalp
ş
ayet

İ
rfanı bilirse nazar gâhtır, nisyan etme



Hiç bilir misin?

Gönül niçin bazen

Serhattır, ummandır

İ
radeyi azim içinde vaziyet

Alan fermandır, mizan haktır

Fanili
ğ
e meyleden nefs tufana ramdır,

Hiçlik içinde kalan kul’u ihsandır



Sorma tamburu

Hicran zerk eden nice

Saklı umudu

Perdelerinde vaktini bekleyen

Nice ümitler hüzün ya
ğ
muru

Her vakit akmaz gözya
ş
ı, sukut ettiren

Sevgilinin ellerde giden na'şı



Bugün ses etme

Bin bir sual ile dertlerimi de
ş
me

Hak için tefekkür eyle, kefensiz

Sevdalara meyledip erime

A
ş
kı anlayıp idrak etmeden söz etme,

Halin vasfını
ş
ehretmeden gitme



Musalla ta
ş
ı

Her gün ümitlenir,

Hicran içindedir

Kimi nazar için bir ta
ş
,

Kimi kul için bir mah
ş
er adıdır

Geriden gelen kim vardır, akan gözya
ş
ları

Sadakat midir, usulü adap mıdır?



Hangi sevgili

Gönlün gülü, canı makberi,

A
ş
kını
ş
evki

Ruh ve kalp kimin için

Seferber olmalıdır söyle ey sevgili

Heva ve hevesler

Nefsi ihya eden geçici arzular de
ğ
il mi?

Ölüm neyin reçetesi




Mustafa C
İ
LASUN

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

Nefesi vaktine teslim etmeden kalbime düşenler…

1174968_643034399064852_505164104_n.jpg








Öncelikle

Rabbime hakkıyla

Kul olamadı
ğ
ım için

Nedametim çok derindir

Kimi vakit gam, kimi vakit keder

Ve hatta sinei dert için yetendir



Rabbim

Oysa neler nasip etmi
ş
ti

Yıllara sâri çileli bir hayatı

Ya
ş
amamı diledi

İ
çinde bulunulan
ş
artlar ve sosyal

Ya
ş
antı bire bir dram içindeydi



Be
ş
er

Sanki çaresiz ve bezgindi

Yokluk ne kadar garip

Bir kaderdi, içimizdeydi

Boyun büktüren, melülle
ş
tiren

Lahzalar ne kadar zor ve derindi



Örf ve adet

İ
slami hassasiyet kıt kanaatti

Adeta dev
ş
irmeler zümresinden

Tebarüz eden nefeslerdi

Farklı kültür ve maksatlar,

Asabiyet içinde hak tellallı
ğ
ı yapanlardı



Nisalar

Her nedense birer zavallıydı

Hâkim güç ve ba
ğ
nazlık

Kapı e
ş
i
ğ
inde palazlanırdı

Hiçbir esamesi bulunmayan

Varlıklar olarak sosyal ya
ş
antıda acıydı



Din kisvesi

Simsarlık nakaratı, kamuflaj anı

Nefsi açlı
ğ
ı bulunan

Her görevlinin tatmin kuralıydı

O kadar trajik bir sapmaydı ki,

Kadın ve mazlum bir
ş
ey yapamazdı



Memur

Ve güya okumu
ş
bürokrat

Milletin efradını cahil gören

Ve höyküren kandı

Varlık ve servet adına adanmı
ş

Sefil yaratıklardı, hovardalık alı
ş
kanlıktı



Âlim ve arif

Nazarlarla mahkûm

Edilen zanlılardı

Medeniyet ve yenilik dedikleri

Yosmalık izan için paçavraydı

Böyle bir
ş
atafatı öngören ve partiler

Düzenleyen hüküm sahipleri vardı



Asker

Zaten en üst saltanattı

Sınırları içinde özgürlüklerini

Hoyratça kullanan zevattı

Milletin can evlatlarını kölele
ş
tiren

Ve özelinde kullanan hezeyanlardı



Devlet

Güya demokrasiyle

Halkın seçimiyle hükümet edilen

Yönetim
ş
ekliydi

Aldatan ve aldanan o kadar masum

Ve mazlum bir millet efradı vardı ki



Küresel

Güç ve emperyalist emellerin

Vize verdi
ğ
i ve ye
ş
il ı
ş
ık yaktı
ğ
ı

Kimseler devredeydi

Cumhurba
ş
kanı asker, hükümet

Ba
ş
kanı öngörülen me
ş
ruiyet tellalıydı



İ
mamlar

Ne kadar aciz

Ve miskin canlardı

Memur maa
ş
ına sesleri kesilen

Ve el çektirilen insandı

Hutbe ve vaazlar
İ
slami hassasiyetten

Ziyade belamlık yapmak için vardı



Umutlar

Ne kadar yorgun ve solgundu

Ama hesaplar tutmadı,

Başka bir hesabı olan Rab vardı

Mazlum ve ma
ğ
durun hak ve hukuku için

Gönüllerde ye
ş
ermeler ba
ş
ladı



Her türlü

Tu
ğ
yan ve isyana kardı

Peygamberi bir sabırla

Umutlar tazelendi ve filizlendi

Ne kadar çile varsa çekilen nur ve

Erdem olarak kalplere refakat etti



İ
nsanın

Bir kutlu davası ve sevdası

A
ş
kıyla yol aldı
ğ
ı, gönüllere

Umut a
ş
ıladı
ğ
ı hizmet bulunmalıydı

Rabbime hamdı senalar olsun ba
ş
arıldı,

Pagan ve sekiler izime ra
ğ
men a
ş
k ya
ş
attı




Mustafa C
İ
LASUN

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

Kalbi naifliğiniz ve edebi hassasiyetiniz için…


Orjinal boyutu icin tiklayin 720x540px and 145KB.

30464_128140127220951_8080238_n.jpg









Kaç zamandır

Bekliyor ve dü
ş
üncelere dalıyordum

Hitabetiniz ve nezaketiniz

Ne kadar beli
ğ
ve zarif

Gönlümü celbe diyor ve sineme engin

Bir sürur bah
ş
etti
ğ
ini ifade etmeliydim



Aslında

Her zaman itiraf etti
ğ
im üzere

Ne bir
ş
air ve ne de bir yazarım,

Sadece yazanım

Kalbime dü
ş
en, ruhumun hicran

Damlalarımı hasretmeye çalı
ş
an bir adamım



Lakin

Ne gariptir ki, ummadı
ğ
ım

Ve hiç beklemedi
ğ
im nispette

Teveccühle kar
ş
ıla
ş
ıyorum

Evet, hem utanıyor ve hem de

Mahcubiyetimle Rabbime hamt ediyorum



İ
nsan için

En anlamlı ve de
ğ
erli hediye

Gönüllerde yer edinmek ve

Okumaya de
ğ
er görmektir

Yoksa o kadar yazmak için yazan

Nefesler var ki, nasıl izah edelim, ne söyleyelim



Ömrün

Ço
ğ
u gitti, pek azı kaldı

Kalan nefeslerde hekimin

İ
fadesiyle uzatmalardı

Daha ne olsun, Rabbim fırsat vermi
ş

Bilinç tazelememize ve bize lütfetmi
ş
yine



Biliyorum

Yüre
ğ
inizde derin

Bir hasret acısı var

Ne vakit hüzün ve hicran

Hissetseniz gözleriniz akar

Kendini bilmez ve hadsiz kimi canlar

Zan üzere yüre
ğ
ini burkarlar, aldırma derim

En kalbi sa
ğ
lık ve afiyet dileklerimle baki olan

Selam ve hürmetlerimi teslim ederim efendim




Mustafa CİLASUN

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sukut etmek, en naif anlatım ve melalin iştiyakıdır…

1236223_643199649048327_130725292_n.jpg







Sırdır

Gün yüzüne

Hasret nazardır

Sevdası uğruna sabra

Kanan ve efkârıyla yanandır

Ne şikâyeti vardır, ne nefsini

Öncelemek için sırnaşlık yapan candır



Hak

Ve hakikat için

Gönül veren andır

Hicran içinde yol alan

Fermandır, yazılan kitap vardır

Sineye nakşedenleri ah u zarıdır,

Nasibini bir ömür bekleyen figandır



Çile

Ruhu ve

Kalbi için ikramdır

Çünkü halin deminde

Yaşadığı aşk farkındalıktır

Tevazuu en tabi kaftanı, ikram

Ve ihsan zikir halkası olan arifandır



Meşrebi

Sünneti resul,

Mektebi suffadır

Hayat felsefesi sevgi ve

Muhabbet üzere ilzam olan Furkandır

Kin ve asabiyetten arınmıştır,

Haram ve nehiylerden uzaklaşan candır



Aklını

İlim ve irfanla

Tanzim eden kandır

Nefsini tezkiye etmek için

Fedayı can olan heyecandır

O’na kul olmak için yanandır,

Varlığından vazgeçmiş vicdanı sevdadır



Efendimiz(s.a)

Hazreti Muhammet Mustafa

Nefsinden ziyade sevdiği

Ve ömrünü feda ettiği ramdır

Fani olan her nimetin kadrini ve

Gerekçesini ilmi basiretle idare eden farktır




Mustafa CİLASUN

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ey can biliyorsun ki ten hasta, ruhun niçin yasta…


Orjinal boyutu icin tiklayin 960x720px and 142KB.

1175397_643583009009991_588163578_n.jpg









Bazı

sırlar söylenmiyor

Gönül yanıyor,

dil lal oluyor, gözler a
ğ
lıyor

Su al etsen, meramını merak edip

Gözlerine bakmayı denesen

Hüzün vaktinin geldi
ğ
ini hissedersin

Eylül sa
ğ
ana
ğ
ı gibi umutlar

Tek tek dü
ş
üyor sararan yapraklar

İ
çin parçalanıyor,

lakin elden bir
ş
ey gelmiyor




Günlerce yata
ğ
a mahkûm

Neyi dü
ş
lese ve dü
ş
ünse,

mecalsiz hülyalar İkliminde

nefeslenmek için ümitlense

Sancılar geçit vermez,
gün hiç bitmez

Gecenin ıssız halinde, sesler i
ş
itilse bile

Yüre
ğ
e yakın gelen, gam içine zerk eden güç var

Sessizlik içinde bir
ş
eyler anlatıyor




Duyabilen

Kalpler ve hissedebilen ruh için

En yakından,

ş
efkat ve himmetin mekânından

Korkma, henüz körpesin,

bilgi ve irfana aç bir nefessin

Çekinceler içinde erime,

Rahmet sadece dünya için de
ğ
ildir

İ
man eden kul için ne güzel zindeliktir




Aslında bilmelisin ki

Emellerin vardır, akranların gibi

Umuda ko
ş
maktır

meramın ve derdi endamın

Ko
ş
san ne olacak,

derdi veren sahibe yönelmedikçe

Güle
ş
akraya

yıllar geçirince, sefille
ş
ince

Kalbin ve ruhun

itminan lığından
sarfı nazar edince

Sa
ğ
lıklı olan ne yapıyor,

karga
ş
a içinde ya
ş
ıyor

Hangi köleli
ğ
e talip olmu
ş
sa

onun derdiyle ko
ş
turuyor




Evet, ne söylesem

Hangi lisan ile kal edip

melalimi hasretsem

Yüre
ğ
ine zor gelecek

ve acın dinmeyecek

Nasibe inanıyorsan

kat a kahretme derim

Her çile ve derdin

bir bedeli olacaktır eminim

Hastalıktan korkma,

her gün eksi olanlarla nefes alma

Ölüm ve sevdası,

a
ş
kın mefkûresinden firkattir

Sahibin divanına çıkmak için beklenen vakittir




Mustafa C
İ
LASUN

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hangi vakitler kalbim kapanır, beden dilim konuşur…


Orjinal boyutu icin tiklayin 960x719px and 150KB.

1184828_643614529006839_1363682881_n.jpg











Zahiren

İ
nsan görünümünde canlılarız

Kimi zaman muhatap alınırız

Ve sualler içinde ya
ş
arız

Aklın ikmali olan bilgi ve görgüden

Ne hikmetse bizzat kaçınırız

Ruhen ve zihnen açlı
ğ
ımızı saklarız,

Ya
ş
amak için ya
ş
anmaya adanmı
ş
canlarız




Avam olmak

Vasat bir durumda bulunmaktır

Farkındalık adına kıtlıktır,

Muhakeme için azınlıktır

Yemek, günü gün etmek, nefsi

Heva ve arzular için kilitlenmektir

Mefkûreden ve idealden uzak bir sahrada

Gamsız ve duyarsızlık içinde gitmektir




Be
ş
eri hal

Tekâmüle açık ve

Mahkûm zamandır

Akıl ve tefekkür muvacehesince

Bilgiye ula
ş
ma lahzasıdır

Nefsi terbiye ve tezkiye etmek

Bakımından zaruret nisabından andır

Kalbinin farkında olan bir nefes için

Kul olmak istidadı pek mümkün olan a
ş
ktır




Bir insan için

Olmazsa olmazlarım vardır

Nezaket ve hassasiyet

Konusunda ki duyarlılıktır

Edep ve adap bakımından ku
ş
anmı
ş
lıktır,

Akıl danelikten uzaklıktır

Lafazanlık ve pi
ş
kinlik bakımından hayâ

Ve iç selliği
terk etmemi
ş
mütehassıslıktır




Kabalık ve asabiyet

Cehalet içinde cüret göstermeye

Meyyal keyfiyet

Vasıf ve sıfatı hak etmedi
ğ
i halde,

Sanallık içinde sanatçılık taslayan kederler

Onca
ş
iir ve nesir kitabı bastırdı
ğ
ı halde, hala

Edebi ve kalbi hassasiyeti bulunmayan edipler

Ruhumu daraltıyor,

Kalbim için ne kadar garip geliyor

Ve en büyük sanatkâr adeta öteleniyor




Mustafa C
İ
LASUN

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bilmem ki niçin bedbin halime kızar ve canınızı sıkarsınız…


Orjinal boyutu icin tiklayin 859x615px and 102KB.

1238176_643656769002615_1987071393_n.jpg







Evet,

Seviyenize yükselemem

Çünkü çok a
ğ
ır

Ve hantal biriyim

Onca miskinlik

Halime yansımı
ş
ken

Nasıl size hitap edeyim



Yazdı
ğ
ınız

Ş
iirler ve bazı nesirler

Hakkında yorum

Yapmamam sizi kızdırmı
ş

“Kendini bir
ş
ey sanıyor,

Durmadan aklına geleni yazıyor,

Beklide ne yaptı
ğ
ını bilmiyor” demi
ş
siniz



Evet,

Haklılı
ğ
ınızı

Teslim etmeliyim

Sefil ve bedbaht

Sinenin müntesibiyim



Ne edebi ve

Ne de edebiyatı bilirim,

Karakalem biçareyim

Sizin yaptı
ğ
ınız çalı
ş
malara

Nasıl yorum yapabilirim,



Elbette ki

Haddi geçmemeliyim

Zira her kelime ve mısrasında

Edep ve nitelik bulunan

Bir hazine için nasıl katkı vereyim



Olsun

Lütfen sinirlenip, üzülmeyin

Vaktinizi heder etmeyin ve hatta

ş
ünmeye de
ğ
er görmeyin



Çünkü

Ziyadesiyle edep ve hayâya

Muttasıl olmu
ş
kalbiniz

Mutazarrır olabilir



Bilseydim

Sizi bu kadar

Kızdırıp, üzece
ğ
imi semtinize

U
ğ
ramaktan men ederdim ümitlerimi



Zaten

Ş
ahit olan

Her nefes bilir

Ve cehaletime vererek

Müsamaha gösterip seslenmezler

Çünkü kalpleri naif ve in
ş
irah içinde

Sabrı ve edepli olmayı gerektirir, üzmezler



Sizin

Edebi ve kalbi hassasiyetiniz

Tarafımdan hakkıyla anla
ş
ılmamı
ş
,

Ne de olsa kalp ta
ş
la
ş
ş
tır



Yine affınızı

İ
stirham ediyorum,

Asla sizi üzmek ve incitmek gibi

Bir maksadım olamaz,

Zira bu kullu
ğ
a yakı
ş
maz,

Yüksek nezaket ve ho
ş
görünüze

İ
nancım tamdır efendim…



Mustafa C
İ
LASUN

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

Artık bahardan söz etme yar, hazan vaktinde bir sır var…

1170915_643700592331566_1055630160_n.jpg








Artık

Nisan ya
ğ
murlarından haber yok

Mart ayı elveda demi
ş
ti,

Ü
ş
üten esinti gitti

Mayıs ah sere serpe,

Ba
ğ
ve bahçelerse, gün içinde

Gecenin ku
ş
atan sessizli
ğ
inde

Semaver keyfiyeti yeterdi

Ötü
ş
en ha
ş
erat zikreder,

Ümitlerini a
ş
ikâr eylerlerdi

Hilkatlerinin gere
ğ
i rekabet içindeydi,

Güç kar
ş
ısında boyun bükendi




Ba
ğ

Kültürü vardır Kayseri de

Bir zamanların vazgeçilmezi,

Ötenin seferberli
ğ
iydi

Artık kültür farkı

Etkilerin altında
ş
ekil de
ğ
i
ş
tirdi

Saltanat ve
ş
atafat

Haneleri haline geldi

Ördürülen duvarlar sur gibiydi,

Sanki yıkılmamak adına ahitti

Merak ederim nasıl bir sermayeyle bu hale gelindi

Rikkat ve dikkat mizan

Nispetinde olan hassasiyet miydi




Kayseri de

Selçuklu eseri olan birçok

Cami ve medrese,

İ
maret hane vardır

Hunat hatun manzumesi

Ve özellikle camisi

Ve birde Kayserili e
ş
rafın

Hasetsen önem verdi
ğ
i cami kebirdir

Bu camide tasavvuf ehli ve Kayserinin

Yerlilerin mevtaları için tercih nedenleridir

Hunat camisi ise genel halk ve yerle
ş
ik

Düzene itibar eden kesimler için vesiledir




Üçer adet

Musalla ta
ş
ları vardır

Cenaze namazı kılınacak

Alan çok rahattır

Hemen hemen her ö
ğ
le, ikindi

Namazından sonra cenaze rahat vardır

Cami kebir cemaati esnaf kökenli

Tarikat müntesibi kimseler olarak bilinir

Hunat cami cemaati ise köyden kasabadan

Ve yurt dı
ş
ından gelen insanlar kesimidir




Bir kısmı

İ
lmi siyaset yapmak adına

Maslahat gözetmeyi

İ
hmal etmek istemiyor

Derin siyaset meselelerini ve keyfi

Heveslerini bir arada götürüyor

Ne kadar Kayserili e
ş
raf ve bürokrat varsa,

Sanki bu kesimin emir kulları zannediliyor

Oysa birçok nefes kendini kandırıyor,

İ
tibar kazanmak adına

Sefilli
ğ
e ra
ğ
bet ederek kalbi öldürüyor

Ve fakat asla bu hakikatten rahatsızlık duymuyor,

Takiye yapmayı nedense marifet zannediyor




Mustafa C
İ
LASUN

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

Kalp ne kadar hassassa sevdası o nispette aşktır…

1208659_643793912322234_1791293060_n.jpg








Kimi

Zaman ta
ş
la
ş
ş
tır

Kaskatı kesilip

Vasfından uzakla
ş
ş
tır

Kör ve sa
ğ
ırdır, bedeni

Temayüllere bel ba
ğ
lamı
ş
mahkûmdur

Akıldan sakıttır,

Zekâsı hinlik üzere hazırdır,

Hırsına yenik sanıktır, can adına varlıktır



Bir

Avuç et parçasıdır

Beyne kan pompalayan organdır

Akıl ve bilgiden,

İ
lim ve irfandan,

İ
radeyi vicdandan uzaksa

Azim ve iradesini nefsi için

Sınır tanımadan kullanıyorsa

Kölele
ş
mi
ş
cahil intibaktır



Sır

Halin inki
ş
afına meftundur

Kalbin zikri ve itminan

Haline efsunludur

Nefs terbiye edilip

Seviye yükselince

Ruha ayan olan maruftur

Sabır ve sukut ikrarıyla,

Sevdası olan yolun firkat

Yangınlı
ğ
ıyla vahdet için yol bulur



A
ş
k

Nümayi
ş

Ve sitayi
ş
i sevmez

Ş
iddet ve tefrikadan

Kat a haz etmez

Hadsiz ve me
ş
ru olmayan

Gösteri ve toplumsallı
ğ
ı desteklemez

Gönül dili aslolandır,

En yakınla hem hal içinde bulunmaktır,

Slogan atmak kar etmez



İ
slam

Ya
ş
atmak ve

Kazanmak için vardır

Peygamberi ö
ğ
retiler

Ve terbiye edilen haller

Sahih usullerdir

Her devrin ve sosyolojik

De
ğ
i
ş
imlerin me
ş
ru sayılması için

İ
hdas edilenler caiz de
ğ
ildir

Din adına hüküm ihdas eden,

Rabbin hükümlerini

Nefsi için tevil eden,

Belam olmayı dileyen

Her kimse
ş
iddetle reddeder



Mustafa C
İ
LASUN

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

971285_643817882319837_1555420877_n.jpg








Anlatılmaz
Bazı sırlar,
Hale yansıyan acılar
Ruha yansımış zamanlar,
Akıldan çıkmayan dramlar
Hissiyatı buğulayan heyecanlar,
şlerde yalnız bırakmayan kaygılar
Kimi zaman alıp uzaklara götüren hülyalar,
Yüreğe haz veren vakitsiz buhranlar


Ne söylense
Ve hatta kitaplar
Hep ondan söz etse
Ruha ve kalbe sürur bahşeden
Ümitler yeşerse ve devamı gelse
Belki bu kadar muhabbet
Ve bağlılık gereksinmeyecek,
İlham perileri gelmeyecek
Gün bitecek,
Gece umutların üstüne serilecek,
Gam içimizde büyüyecek ve derinleşecek


Sevdaların
Kutsiyeti vardır,
Ruhi yakınlıktır
Kalbe inşirah zerk eden
Ferahlıktır, hoşgörü ilacıdır
İnsanın hissiyatını teskin eden
En güzel sancıdır,
İştiyak sunan farkındalıktır
Vefa ve sadakatin
İvme kazandığı andır,
Ölüme meydan okutan zamandır,
Umut tacıdır


Her zorluk
Ve hatta
Meşakkat kolay gelir
Sahralar ve ummanlar
Aşılacak zannedip, ümit beslenir
Hal dingindir,
Organlar birlik içindedir,
Kalp ritmi ahenklidir,
Tansiyon yüksektir
Bir illet ve hastalıktan
Arî olan sinede
Ve tende ateş mevcuttur,
Hararet seviyesi yüksektir


Sevdalı
Revan olma ister
Gecesini, gündüzüne
Katarak coşar gider
Kendiyle davalıdır,
Mütebessim edalıdır,
Etrafının nazarından uzaktır
Yalnızlık içinde sevdasını taşıyan
Ve doyasıya yaşayan âşıktır,
Dinlediği şarkıda hep o vardır


Mustafa CİLASUN

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sorma içim yanar, vicdan sızlar, an kalbe bakar…

524500_644154938952798_155573511_n.jpg








Çaresi yok

Yazan

Bir kalem vardır

Her lahza

Kayıt altına alınan sayfalardır

Umut hak ve hakikat için sevdadır,

Heves kalbin için marazdır

Vakitsiz bir nasip mi vardır,

Sabır ve kanaat içinde demlenen a
ş
k hali yakandır



Bir kul

Kalbini a
ş
k

Ve sevdaya hasrederse

Çile ve cefa içinde demledi
ğ
i hal,

Ümit olarak biterse

Hal mümbit bir halin topra
ğ
ına dönü
ş
ş
se,

Kader ve gam hayır de
ğ
il

Vaktin bir sahibi vardır,

Mizan hak ve adalet noktasında

Vicdana çok yakındır



A
ş
k

Kalbin

Ruhi telakkilerin

Vasfında nefestir

Hali kemali yete eri
ş
tiren ferdir,

Firkat halinde seferdir

Sır içinde makbul olan fetrettir,

Bazen gönül için med cezirdir

Haniflik için mertebedir,

Kalbe hassasiyeti kazandıran letafettir,

Umut için nasiptir



Ölenle ölünmez

Öyle mi, ?

Ölmenin vaktine eri
ş
mek

Bedenin canlı ve cezbeden halinde

Ölmeyi bilmek a
ş
k de
ğ
il mi?

Sevdasında köz olmak,

Narında sabırla durulmak,

O’nun rızasında ko
ş
mak

Ömrü ihsan ve inayete adayıp

Kul olmanın idrak ve feyziyle nefisten geçmektir



Her do
ğ
an

Bir umut ve muratsa,

Ölen için matem niye

Ne kadar sever ve gönül verirsek,

En sevdi
ğ
ine

Kavu
ş
ması de
ğ
il midir paye

Neden gam eder,

Feryat ederiz,

Kendimizden geçecek kadar

Dövünürüz, hal de
ğ
il mi?

Hakka ve hakikate iman etmi
ş
için

Beklenen saat gecikir mi, ?

Niçin
ş
üphe ederiz rahmetten keder mi?


Mustafa CİLASUN

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

Kalbi muhabbet ha adına feyiz ve berekettir…


Orjinal boyutu icin tiklayin 720x540px and 73KB.

1174689_644236842277941_1859002326_n.jpg










A
ş

Sorma bana anlatamam

Yolunda yanmaya

Dayanaca
ğ
ıma inanamam

Sevdasında bu
ğ
ulanan sinemin

Hıçkırıklarına sessiz kalamam

Kalbin ve ruhun lisanını
ş
ehretmeden

İ
çinde kavrulmaya umut ba
ğ
lamam



Ş

ahsen

Tereddütsüz kabul ederim

Her hali ve çehresiyle

Avam bir nefesim

Nefsi terbiye ve tezkiye için

Nasıl söz ederim,

Habersiz bedbinim

Ne derler korkusuyla,

Ahlaklı olabilmek kaygısıyla

Kurallara uyan faniyim




Evet,

Zahir yönüm ba
ş
ka

Batın yönüm ise

Hiç sual etme daha ba
ş
ka

Ukdelerim var saklı yamaçlarda,

Hevesim kaldı geçen yıllarda

Gözümde tüten,

Burnumda kokan, ezgisiyle

Ruhumda yer alan neler varsa




Size

Bir
ş
ey söyleyemem

Siz e
ğ
itim ve talim

Görmü
ş
bir idealsiniz

Her hal ve amelinizde bir hesap var,

ş
ünce ufkunuz çok derin

Sizi dinlerken sanki
ş
elaleyi dinliyor,

Nisan ya
ğ
murlarının altında serinliyor gibiyim




Birde

Gülmek size çok yakı
ş
ıyor

Size batıkça içim kaynıyor

Ve sevgi ziyadele
ş
iyor

Münevver insanlar muhabbet diyor,

aydınlar ise sinerji diye ifade ediyor

Fakat kalbim gülüyor,

Sinem sürurla tema
ş
a ediyor,

Her ö
ğ
rendi
ğ
im haz veriyor



Ne var ki

Her vaktin bir sonu geliyor

Güzel ve latif dü
ş
gibi,

Ruhtan tebarüz eden me
ş
k gibi

Feyiz aldım,

Evet, sizi yakinen tanımaktan

Müstefit oldum, onur duydum

Ş
eref bah
ş
ettiniz,

Bir program tertip edersem

Acaba icabet eder misiniz?

O’na emanetsiniz




Mustafa C
İ
LASUN

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

Kalpten çıkan söz, bir gönülde yerini bulur…

1240168_644295202272105_29127260_n.jpg







Ey can

Uzak diyarlardasın bilirim

Kimi zaman üzgün

Ve kimi zaman hicran içindesin

Derdi gamın keskin bıçak olmu
ş
,

Efkârın artık sabrı zorlamı
ş
çilelisin

Ne kadar sabretsen,

Sukut etmek için bin hüzün içine girsen,

Gözlerin susmaz neyleyim



Bilmem ki

Sana nasıl yardım edeyim

Yükünü hafifletmek için

Nasıl bir gayrete gireyim

Yüre
ğ
inde ki elemi

Hangi deva ile gidereyim,

Umutların solmu
ş
bilelim

Neden kalbinden vazgeçtin,

Ruhunu bizar lığa
terk ettin,

Ümitlerini bir cefa için yitirdin



Kimseye

Ve hatta hayallere dalıp imrenme

Nefesin sahibinden

Kat a umudunu kesme,

Çileden yüz çevirme

Dünyanın nimetine kansan,

Duygularını
ş
en
ş
akrak ya
ş
asan

Ve kahkahaya bo
ğ
ulsan

Gece gündüz dinmeyen

Heyecanlara kapını aralasan,

Cenneti ya
ş
adı
ğ
ını sansan ve avunsan



Gönül verdi
ğ
in

Hülyasıyla günlerini geçirdi
ğ
in

Hayaller deryasında heveslerini

Derledi
ğ
in günler gelecek midir?

Zemherinin

Titreten hüznü bitecek midir, ?

Melülle şen
haller huzura eri
ş
ecek midir?

Her hak ve do
ğ
ru

Dünyada ö
ğ
retiliyorsa,

Yalan olan nedir, kimdir,

Heves ve emeller midir?



İ
lim sahibi de
ğ
ilim

Nadanlı
ğ
ı bilinen bir zadeyim

Her me
ş
rep ve cemaatlere

Mesafeli bir zavallı kimseyim

Her
ş
eyi merak etmeyen,

Olur, olmaz mevzularda

Ahkâm kesmeyenleri severim

Özellikle insanları yargılamak

Ve itham ederek tefrika yapanlarla

Asla muhabbet edemem



İ
nsana inan

Ve fakat aklıselim ve

Hassasiyet üzere olanlara

Takva tüccarlı
ğ
ı yapmayanlara,

Vahdete inanan Hanif kullara

Rengârenk kılık kıyafetle,

Takı ve envaı çe
ş
idiyle

Görücüye çıkan her kimse yakınla
ş
ma

Sadelik evla olandır,

Nefsi cezp etmeyen her
ş
ey hakikattir,

Nefsini öne çıkartana bakım kanma




Mustafa C
İ
LASUN

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hicran oku sine besler, an hüzünle biter…


Orjinal boyutu icin tiklayin 861x638px and 97KB.

1229903_644599072241718_159981493_n.jpg








Bilmem ki

Ruhum niye hicrana meyleder

Kalbim hüzün için can çeker,

Hislerim niçin derbeder

Nereye baksam bir hazan var,

Sararan yapraklar ayaklar altında yar,

Ümit ne vakit biter




Artık

Sazendede çalmaz oldu

Tambur nedense

Hayli vakittir susturuldu

Gün içinde ki umutlar

Gecede kayboldu,

Gözler uykusuz, sine susuz,

ş
ler sahipsiz kaldı




Hangi

Mevtanın elini tutsam

Kapanmı
ş
gözlerine bakıp,

Mazisini ansam

Solgun teni,

So
ğ
umu
ş
bedeni,

İ
bret sunan o an ki cazibesi

Kim bilir nerde kaldı,

Ukde ah uzardı




Müezzin

Yüksek nida ile ba
ğ
ırır

Hoparlör oldu
ğ
u halde

Sa
ğ
ır olan mı vardır,

Evet, zan için haktır

Sessizlik ve sükûnet vakti

Kimler için hakikattir,

Yoksa ders almak

Avam için zarureti icap mıdır?




Kabir açılır

Açan görevli

Ne kadar farkındadır

Hocalar

Adet oldu
ğ
u üzere

Yasin-i
ş
erif okurlar,

Dinleyenler anlamazlar

Aslında canlılar için

Okunması gereken süre ve ayetler

Son vazife diye mezarlarda yapılır




Mevtanın

Ruhuna gitmesi adına

Yemek faslına ba
ş
lanır

Nasıl bir adet ve anlayı
ş
tır ki

İ
bret ve ders

İ
zan ve kalplerden çıkmı
ş
tır

Günü birlik sohbet veya taziye için

Gereken edep sıralamasında

Kur’an tilavetine ba
ş
lanmı
ş
tır




Mustafa C
İ
LASUN

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

Dertlisin, keder içinde sabreder, boyun bükersin…


Orjinal boyutu icin tiklayin 960x678px and 52KB.

1186869_644645465570412_2021657770_n.jpg







Yıllar

Ruhunda

Derin yaralar açmı
ş

Ya
ş
adı
ğ
ın
ş
artlar ve zorluklar

Ah u zar olarak iz yapmı
ş

Ne vakit içini çeksen,

Hüzzam bir eser dinlesen,

Ney sesiyle irkilsen yaran tazelenirmi
ş



Sakın

Kadere kahretme,

Heveslenme

Sünnetullah nedir

Bir nebze merak edip ö
ğ
rensene

Sosyal hayat bir vakıadır,

Ş
artlar ve vaziyetler açısından

Bikarar olunan andır, sır vardır



Nesebin

Ya
ş
amak gerekçelerin

Onda saklıdır

Sabır ve kanaat,

Azim ve irade

Nasibe el uzatan farktır

İ
nsan aklı ve bilgisiyle

Yol alan sancaktır,

İ
bret ve itibar

İ
rfan dirli
ğ
inde bekleyen andır



Yaratılansın

Muhatap alınmak için

Umut içinde ki nadansın

Ş
evk ve muhabbet,

Sevgi ve ho
ş
görü topra
ğ
ı

Her cana nasip olmaz adaysın

Hayıflanma,

Yeise dalıp a
ğ
lama,

Nice bilmedi
ğ
in hayatlar var

Senden daha beter inanasın



De
ğ
er mi?

Bir heves, arzu, tutku için

Nefsi hülyalar söyle ki

Nasıl bir derdin inkılâbıdır

Do
ğ
umuna sevinenler,

Sen a
ğ
larken gülenler,

Ümit besleyenler

Nasıl bir derdin içindeler



Bir canı

Sevebilir ve a
ş
k adına

Dillendire bilirsin

Bedeni ve hissi heves dünyasının

ş
leriyle sabahlayıp,

Gönlünü ihya edebilirsin

Ve fakat

Hangi girdabın kollarında

Nefes nefese me
ş
k edeceksin,

Ahirin için hiç dü
ş
ünmeyecek misin?



Mustafa C
İ
LASUN

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

Sual edip duruyorsun, sır saklama diyorsun…

1239810_644703562231269_371399200_n.jpg









Kim bilir

Beklide halime üzülüyorsun

Ne kadar sukut etsem,

Zavallı diye kederleniyorsun

Yüre
ğ
imi açmamı istiyorsun,

Hüznümü hafifletmeyi diliyor

Ve merak ediyorsun




Bir ömrün

Hangi ikliminden bahsedeyim

Eylül ve zemherinin

Halime nak
ş
etti
ğ
i izleri

Ayan mı edeyim

Kuruyan her yaprakta,

Kokladı
ğ
ım toprakta,

Kanadı kırılmı
ş
ku
ş
lardan mı söz edeyim




Bahtın

Bir kitabı vardır

Ve hak olandır

İ
çinde gizledi
ğ
i ne kadar

Masum sırlar saklanmaktadır

Sevdası olmayan bir gönül

Derdi gamı ne yapacaktır,

A
ş
ktan azade olarak ya
ş
ayacaktır




Baharın

Gülü ve
ş
akıyan bülbülü olsan

Umutlarının ve ufkunun

Sayfalarında kanatlanıp uçsan

Ve fakat acı ve cefadan,

Sabır ve çileden,

Firkat ve hasretten

Hiç ibret almadan barınsan




Ne olacak

Bin bir âlemin hüznü ve hicranı

Sahipsiz mi kalacak,

Ma
ğ
dur ve mazlumlar

Hiç mi sorulmayacak

İ
nsan sadece nefsi ve emelleri

İ
çin mi hevasına bo
ğ
ulacak,

Rabbin rızasından uzak kalacak




Ey süzülen güzel

Kalbinle barı
ş
ık ol,

Kimseye olma karakol

Ruhi ve zihni

Asayi
ş
in derbeder olmu
ş
,

Muvazenen bozulmu
ş
,

Gözya
ş
ların sel olmu
ş

Bul ba
ş
ka bir çıkar yol




Mustafa C
İ
LASUN

 

 

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...