cerrah 0 Report post Posted October 27, 2007 Ankara’daki Atmasyoncu Onbaşılara Zor Sorular Ali haydar Can Bu ülkeyi yöneten siyaset ve asker/sivil bürokrat esmafı bir alem... “Herkesi kör, alemi sersem” sanıyorlar... Öyle açıklamalar yapıyor, demeçler/beyanatlar veriyorlar ki her satırı ayrı madrabazlık, her satırı ayrı düzenbazlık, her satırı ayrı ahmaklık, her satırı ayrı köylü kurnazlığı... Alemin tek akıllısı onlar ya... Her şeyi en iyi onlar biliyor ya... Salla gitsin anasını satayım... *** PKK sınırdan 2 kiometre içeride bir askeri birliği basıyor; onlarca askeri öldürüyor, onlarcasını yaralıyor, yürüyebilecek durumda olanları da esir alıp sınırın öbür tarafına götürüyor... Saat kaç: 02.00 civarları... Gece bu hadise oluyor...Ankara’daki malum zevat bunu gün doğduktan sonra ancak öğreniyor.... Başbakan ve Cumhurbaşkanı’na saat 12’de ancak bildiriliyor... Sonra gelsin sallama haberler: Önce ölü ve yaralı sayısını kısıp, karşı tarafa acayip zayiatlar verdirildiğiyle başlanıyor...’Hain teröristlerin’ adım adım takip edildiği, bütün kaçış yollarının kesildiği dağın taşın ateş altına alındığı yakalanlanmalarının an meselesi olduğu falan filan... Ayıp yahu... Adamlar sınırdan iki kilometre içeriye girriyorlar haberiniz yok... Orada konuşlanmış askeriî birliğin tamamını ölü-üyaralı-esir olarak ortadan kaldırıyorlar, cephanelerine de el koyarak gidiyorlar; daha siz tatlı uykularınzdan uyanamamışsınız... Adamlar gece 2’de gelip 3’te operasyonlarını bitirip esirleri ve ele geçirdikleri mühimmatları yanlarıma alıp geri dönüyorlar... Siz uykununuızun en tatlı yerindesiniz... 2 Kilometrelik yol kaç saatte katedilir? İnsan normal bir yürüyüşle normal bir yolda saatte 4 kilomeytre yol alır... Burası dağlık bölge ve gece şartları olduğuna göre saatte 2 kilometre hızla gitsinler: Saat 04’de PKK’lılar sınırın öbür tarafına vardılar araçlarına bindiler üslerine doğru yola çıktılar.... Siz daha uyuyorsunuz... Üsleri sınıra araçla 1 saatlik yolda olsun: Saat 05’te PKK’lılar üslerine döndüler, komutanlarına raporlarını verip, esirleri ve el koydukları mühimmatı teslim edip kahvaltı masalarına oturup televizyonlarını izlemeye başladılar... Siz daha uyuyorsunuz... Derin uykularından uyandıktan sonra zaten olan olmuş biten bitmiştir bari yalan söylemeyin... Özür dileyin, istifa edin.... Ama yalan söylemeyin... Hepimizi enayi yerine koymayın... Hem işinizi yapmak için her ay bu halkın kessesinden maaşlarınızı cebe indiriyorsunuz.... Lüks lojmanlarda sudan ucuza oturuyor, milyon dolarlık zırhlı arabalarla geziyorsunuz... Hem bu gariban halkın size savunma bütçesi olarak ayırdığı milyarlarca doları cayır cayır harcısıyorsunuz... Hem size tahsis edilen bunca imkâna rağmen bu halkın size emanet ettiği evlatlarını tabutlara doldurup doldurup evlerine geri yolluyorsunuz, Sonra da bir halt beceremediğiniz ortaya çıkmasın diye gözümüzün içine baka baka yalan söylüyorsunuz... Sizler ne biçim yaratıklarsınız? Hiç mi utanmanız sıkılmanız, arınız, hayanız , sorumluk duygunuz, vicdanınız, haysiyetiniz, onurunuz yoktur?... Niçin istifa etmek yerine gözümüzün içine baba baka yalan söylüiyorsunuz? *** Güneydoğu 23 yıldır kanıyor... Orada ölenlerin hepsi bu halkın evlatları... Onbinlerce genç oradaki kan deryasında boğuldu... Sonuç ne? 23 Yıldır süren ve bunca cana bunca paraya malolan bu savaşla ne elde ettiniz? Maliyeti bu kadar yüksek bir savaşla hangi sonucu aldınız? Ortada 23 yıldır bitmeyen/bitirilemeyen bir savaş varsa bunun siyasî, idarî ve askerî sorumluları da olması gerekmez mi? Kimdir bu sorumlular ve haklarında hangi adlî ve idarî işlemler yapıldı?Yapılmadıysa niçin yapılmadı? Ne zaman yapılması düşünülüyor? Düşünülmüyorsa niçin düşünülmüyor? Böyle devlet mi olur? Kimse kimseden hesap soramıyor... Kimse kimseye hesp vermiyor... Kim ne yaparsa yaptığı yanına kâr kalıyor... Ortada onbinlerce ölü var ama bunu bütün sorumluluğu PKK’ya yüklenerek işin içinden sıyırılınabiliyor... *** “Kahrolsun PKK” sloganlarıyla yeri göğü inleterek bayrağa sarılı tabutlardaki evlatlarınmızı toprağa vermek belki vicdanlarımızı rahatlatıyor ama meseleyi çözmüyor? Meselenin çözülebilmesi için, görevi meseleyi çözmek olan Ankara’daki malûm zevattan hesap sorulmadsı gerekiyor.... Ne zamanki Güneydoğu’dan gelen asker cenazelerinde “Hesap ver Ankara evlâtlarımıza ne yaptın?” sloganları yükselmeye başlar o zaman çözüm için ilk adım atılmış olur... Yoksa bu kafayla daha kaç on bin delikanlıyı “Kahrolsun PKK” nidalarıyla kara topraklara gömeriz bilemem... Baran Dergisi'inden Kaynak: http://siradisi.e-politica.com/viewtopic.php?p=5847#5847 Quote Share this post Link to post Share on other sites
yunus_42 0 Report post Posted October 27, 2007 eyvallah kardeş güzel bi yazı olmuş eline sağlık. bu hükümet olduğu müddetçe ve bu uyuyan millet olduğu müddetçe sanırım daha çok göz yaşı dökülecek ... Quote Share this post Link to post Share on other sites
AkSiYoN 0 Report post Posted October 27, 2007 eyvallah kardeş güzel bi yazı olmuş eline sağlık. bu hükümet olduğu müddetçe ve bu uyuyan millet olduğu müddetçe sanırım daha çok göz yaşı dökülecek ... şimdi adama sormazlar mı 23 yıldır bu hükümet mi var diye?neyse işin siyasi analizini yapmayacağım bunun için ayrı bir konu açmak gerekiyor.ey güzel kareşlerim Türkiye-istiyelim yada istemiyelim-bir savaşa bu kadar yaklaşmışken ve en güçlü olması gereken kurum askerimiz olması gerekiyorken ve de bunun üstüne 23 yıl bunu söylemek için gerek duymazken şimdi gelipte bunları ortaya koymayı samimiyetsizlik olarak algılıyorum.(son yaşanan dağlıca baskınınında bir takım oyunların var olduğunu düşünenlerdenim.ama yaşananları değerlendirecek günün bu gün olmadığını bilecek ve şu an ki tuzakları men ettikten sonra Türk milleti çabuk unutur tezini çüreterek yaşananların hesabını soracağızdır.)Gün aklı selim düşünme zamanıdır ve duyguların ikinci plana itildiği ve aklın öne çıkarılıp geçmiş tarihi iyi analiz ederek türkiye için tehlikenin asıl kaynağını bulacak ve panzehiri bu tehlikenin üstüne İslam'ın merhametiyle dökeceğiz. Quote Share this post Link to post Share on other sites