Aşere-i Mübeşşere

[goksal 3]

Hz.Peygamber tarafından dunyada ıken cennetle mujdelenen on sahabi..

 

Hz.Muhammet (s.a),kendılerı henuz hayatta ıken cennete gıreceklerı bazı sahabelere mujdelemıs ve bunlardan topluca zıkredılen on sahabeye ''aşere-i mübeşşere'' demıstır...bu anlamda ''el-mubeşşerun bi-lcenne ve el-aşeretu'l-meşhud lehum bi'l cenne ıfadeleride kullanılır..

 

sahabeler sunlardır;

 

Hz. Ebubekir (ö 634)

 

Hz.ömer (ö 644)

 

Hz.Osman (ö 656)

 

Hz.Ali (ö 660)

 

Hz.Ebu ubeyde b. el cerrah (ö 639)

 

Hz.Abdurrahman b.avf (ö 651)

 

Hz.Talha b.ubeydullah ( 656)

 

Hz.Zubeyr b. el avvam (ö 656)

 

Hz.Sa'd b.ebi vakkas (ö 674)

 

Hz.Said b. zeyd (ö 671)

 

Bir rivayette Ebu ubeyde b.el-cerrah yerıne Abdullah b. Mes'ud zikredilmis ise de ,arastırmacılar tarafından bu rivayet kuvvetli bulunmamaktadır..

 

Hz.Peygamber tarafından cennet le mujdelenen baska sahabiler de vardır.ancak Peygamberimiz tarafından bu on kısının bır arada cennetlıkler arasında sayılması müslümanlar arasında ''aşer-i mübeşşere '' dıye tanınmalarına sebep olmustur..

 

Bu sahabilerin tamamı ilk müslümanlardan olup, kureyş lilerdir..Mekkeli müşriklerden gelen tum sıkıntılara gögus germişler,Hz. Peygamberi bır an bıle yanlız bırakmamaya gayret gostermıslerdır..İslam davasının çekirdek kadrosu denılebilecek bu simalar aracılıgıyla bırcok ınsan ,islama kazanılmıstır..Hem canları hemde malları ıle cıhad etmislerdır.islamı teblig faaliyetlerınde gereklı malı destegın saglanması ,benzerine kolay rastlanamayacak fedakarlıklar sergılemıslerdır..İnandıkları dava ugruna yakınlarına karsı savaşmaktan çekinmemısler,imanı her turlu degerın ustunde tutmayı basarmıslardır..hatta mücadele (58.sure)suresinin 22. ayetınin bu gruba gıren sahabiler hakkında indıgıne dair rivayetler vardır.

 

Dunyada ıken cennetle mujdelenen bu on kişi Mekke donemınde varlıkları muslümanlara guven hissi veren,medine döneminde de müslümanların kendılerını örnek aldıgı kimselerdır..gecelerı yataga yatıldıgında sabaha sag mı ,yoksa bır musrık darbesı ıle yaralı veya ölü olarak mı cıkılacagının bılınemedıgı,iktısadi ve sosyal boykota ve ablukaya maruz kalınan mekke donemının zor gunlerınde bu degerlı sahabiler Peygamberimizin cevresınden bır an ayrılmamıslardır..

 

Medıne donemınde de Hz. Peygamber in komutasında yapılan savaşlara ve özellikle Bedir savaşına katılmıslar;Rıdvan biatında bulunmuslardır (bu biat esnasında orada bulunmayan Hz.Osman adına Resul-i Ekrem iki elini birbirine kavusturarak biat etmis ve Hz. Osman da biata katılanlardan sayılmıstır)..

 

Ayrıca bu sahabiler Hz. Peygamber'in vefatından sonra dini hizmetlerın yerıne getırılmesınde ,sosyal ve sıyası sıkıntıların gıderılmesınde cok etkılı olmuslardır..

 

Onlardan her biri ,yasadıgı surece ,tabiin neslının kendılerıne ulasıp sohbetlerıne katılmak istedigi kimseler olmustur... Zaten hadis ilminde ,aşere-i mübeşşere nin hepsınden hadis rivayet etmiş olan tabiiler kendı halkalarının bırıncı tabakası olarak kabul edılmıslerdır...

 

Yine bircok islam bilgını ilmi tasniflerınde ilk sırayı aşere-i mübeşşereye ayırarak onların müslümanlar arasındaki seçkin yerını bu yolla vurgulamıslardır.

 

Ashap hakkında bılgı ıceren dıger eserlerden ayrı olarak ,islam bilgınlerınce aşere-i mübeşşereyı konu edılen mustakil eserlerde kaleme alınmıstır

.........

Muhibbüddin et Taberi nın 1327(h) yılında Kahırede ıkı cılt halınde ve 1984 yılında Berutta dört cılt halınde basılmıs olan ''er-Riyadu'n-nadire fi menakıbi'l-aşere'' isimli kitabı bu tur mustakil eserlerın ünlülerındendır...

 

vesselam