eda 6 Report post Posted January 21, 2008 Diyelim başınıza istemediğiniz bir olay geldi. Yıkık, perişansınız. Kimse ile görüşmek istemiyorsunuz. Çoğunluk size küsmüş gibi. Yalnızsınız. Herkes benden uzak, herkes bana kırgın düşüncesi içinde çöküntü yaşıyorsunuz. Yalnızlığınızın karanlık mağarasına şu ayet bir güneş gibi doğuyor: 'Rabbin sana ne darıldı, ne de seni bıraktı' (Duha-3) Kim kırılırsa kırılsın, kim darılırsa darılsın, kim terk ederse etsin. Rabbim terk etmiyor, kırılmıyor ya, ne gam! .. Bu ne büyük ferahlık değil mi? ......... Başınızda ağır bir dert var. Sanki hiç bitmeyecek gibi geliyor. Sanki bu sorun hayatınızın sonunu hazırlıyor gibi. İşte o an ayet yetişiyor imdada: 'Demek ki, zorluğun yanında bir kolaylık mutlaka var! Zorluğun yanında bir kolaylık muhakkak var! ' (İnşirah-5/6) Garantiyi veren! .. Hem de ne garanti, her zorlukla beraber bir de kolaylık geleceği 'mutlaka' ifadesi ile pekiştirilip ikna olalım diye iki kere tekrarlanıyor. Ayet; kolaylığın zorluk içinde saklı olduğunu, çözümün sorunda gizli olduğunu da fısıldıyor. Bu manayı duymuş olan Niyazi Mısri(k.s) şöyle demiş: 'Derman aradım derdime, derdim bana derman imiş' ......... Maddi sıkıntınız hat safhada. Yoksul düştüğünüzü hissediyorsunuz. İflas ettiniz.. Sıfırı tükettiniz yani. Nasıl ayağa kalkarım düşüncesi içinde boğulurken ayet size yeni bir ümit veriyor: 'Eğer yoksulluktan korkarsanız, dilerse lütfuyla sizi zengin kılar. Şüphesiz hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.' (Tevbe-28) ......... Bir yakınınız ölümcül hastalıkla yatağa düştü. Doktorlar fazlaca ümit vermiyorlar. Çoğu kere Onu nasıl teselli edeceğinizi dahi bilemiyorsunuz. Gerçek ortada iken moral vermeye çalışmak sanki sahte davranmak gibi geliyor size. Ciddi bir delil olmalı ki hastanıza siz de inanarak moral verebilesiniz. Eyyub Nebi var Kur'an'da... Hastalıkların, dertlerin en ağırına müptela olmuş ama sıhhate kavuşmuş. Onun hali size dayanak oluyor: Kulumuz Eyyub u da an, o zaman Rabbine şöyle nida etmişti: 'Bak bana, meşekkat ve acı ile şeytan dokundu! Ve ona, bütün ailesini ve beraberlerinde bir misli daha tarafımızdan bir rahmet olarak bahşettik ki, temiz akıllılar için bir ibret olsun. (Sa'd-41/43) ......... Ama yine de bazı şeyleri yediremiyorsunuz kendinize. Bir tutamak arıyorsunuz. Ayet el veriyor size: 'Olur ki, siz bir şeyden hoşlanmazsınız; oysa o, hakkınızda hayırlıdır. Olur ki, siz bir şeyi seversiniz; ama o, sizin hakkınızda bir fenalıktır. bilir, siz bilmezsiniz. (Bakara-216) ......... Rabbimiz, Rasülümüz Muhammed(SallALLAHu Aleyhi vessellem) , Kitabımız Kur'an, Yolumuz Sırat-ı Müstakim! .. Bizden bahtiyarı yok dünyada! .. Her ne olursa olsun, ne yaşanırsa yaşansın zafer ve başarı bizim. Bunu da kafadan söylemiyoruz, Kur'an konuşuyor: 'Vel Akıbetü lil Müttakin(Kasas-83) kıbet(hayırlı son, güzel sonuç) Müttakiler (takvayı kuşananlar, korunanlar, inanca sarılanlar) içindir! .. Quote Share this post Link to post Share on other sites
Turan 4 Report post Posted January 21, 2008 Teşekkürler eda... Allah razı olsun senden.. Quote Share this post Link to post Share on other sites
eda 6 Report post Posted January 22, 2008 Teşekkürler eda... Allah razı olsun senden.. Cümlemizden Allah c.c. razı olsun kardeşim sağol. Quote Share this post Link to post Share on other sites
eko 5 Report post Posted January 22, 2008 İstikbalde en gür Sada İslamın Sadası olacaktır..Teşekkürler paylaşımlarınız için..Allah razı olsun.Yalnız çekinerek, defalarca düşünerek birşey sormak istiyorum.. 'Olur ki, siz bir şeyden hoşlanmazsınız; oysa o, hakkınızda hayırlıdır. Olur ki, siz bir şeyi seversiniz; ama o, sizin hakkınızda bir fenalıktır. bilir,siz bilmezsiniz. (Bakara-216) Alıntıdaki "bilir"den önce O ya da Allah ya da başka birşey olması gelmesi, gerekmiyor mu? Quote Share this post Link to post Share on other sites
eda 6 Report post Posted January 22, 2008 evet eko kardeşim doğru, uyardığın için teşekkürler. "Savaş, hoşunuza gitmediği halde üzerinize yazıldı (farz kılındı).Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey, sizin için hayırlıdır ve olur ki, sevdiğiniz şey de sizin için bir şerdir. Allah bilir de siz bilmezsiniz."(Bakara suresi, ayet 216) Quote Share this post Link to post Share on other sites
deniz_mavidir 8 Report post Posted January 22, 2008 "Allah size yardım ederse, sizi yenecek yoktur. Eğer sizi yardımsız bırakırsa, artık ondan sonra size kim yardım edebilir? Müminler ancak Allah'a güvenip dayansınlar. "(AL-İ İMRAN 160) Quote Share this post Link to post Share on other sites
Vakıf Ahmet 36 Report post Posted January 23, 2008 EYVALLAH ALLAH RAZI OLSUN KARDEŞ BİZİ AYDINLATTIĞIN İÇİN.(ESPRİ MAHİYETİNDE SÖYLEMİYORUM,HANİ OLA Kİ ÖYLE ANLAŞILIR) Quote Share this post Link to post Share on other sites