Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
Sign in to follow this  
Vakıf Ahmet

Ah Bu Halim Vah Bu Halim:)

Recommended Posts

Bugünlerde ki ruh halimi sizlerle paylaşmak istedim.Kafayı yiyeceğim yardım!Fikir çilesi çekiyorum:)

 

Sabah uyanıp okula gideceğim.Aklıma ''Kalk ayağa dimdik doğrul'' sözü geliyor:)

 

Arkadaşlarım beni çağrıyor aklıma ''Beni beklemeyin o bir hevesti,aynalar yolumu kesti'' mısraları geliveriyor:)

 

Az önce oda arkadaşım metroya bindim dedi sonra birşeyler anlattı.Metroya bindim deyince ''İyi insanlar iyi atlara binip gitti'' mısrası aklıma geldi.Allah'ım sen aklıma mukayyet ol.

 

Biri şarkı diyor aklıma ''Kalır dudaklarda şarkımız bizim'' mısrası geliyor.

 

Biri ağlamak diyor ''Gözyaşı döksem Nuh tufanına denk'' mısrası geliyor.

 

Birine ne büyük adamdı diyorlar aklıma o muayyen sahte kahraman geliyor.

 

Geçen gün yolda arkadaşla yürürken yavaş yürüyordum bana yürü dedi. Bende farkında olmadan şunu deyiverdim: Yürü altın, nesli o tunç Oğuz'un. Devamını söylemeden zihnimin farkına vardım 'Yol uzun' yürüyelim demek istedim dedim.Arkadaşım ''Allah'ım sen bizim oğlana akıl ver'' dedi yürümeye devam ettik:)

 

Hakan isimli hoca derse giriyor aklıma '' Ulu Hakan 2. Abdulhamid Han'' geliyor.

 

Birinin kafasına bakıyorum hatırıma ''Kafa Kağıdı'' isimli kitap geliyor.

 

Hoca millet diyor, aklıma ''Allahım sen acı bu saf millete, Akşam yatar sabah kalkar başı boş'' mısraları geliyor.

 

Bunlar gibi daha bir çok örnek verebilirim hem de ayrıntısıyla.Bu halim iyiye işaret mi yoksa doktora mı görünmem lazım:) Yoksa Üstad'ın ''Aldırma böyle gelmiş bu dünya böyle gider'' dediği gibi bu duruma aldırmayıp, tez zamanda gelip gider mi?

 

Sizin böyle haller başınıza geliyor mu?Gelmiyorsa vah benim halime vah!

Share this post


Link to post
Share on other sites

Gelmez olur mu, pek tabi geliyor. Üstadın hali ile hallenip de, çilesini hakiki çile belleyip; etrafımızda gördüğümüz hadiseler, duyduğumuz vakıalar ve hatta aklımızdan geçmekte olan bir mefhum, bir mülahaza esnasında Üstadın fikriyatı ile bütünleşme cehdinde olan ruhlarımızın ondan bir mısra, bir demet fikir, çile, estetik, rayiha, buğu, nağme ve hatta muazzam bir senfoniyi işitmemesi, görmemesi, hissetmemesi nâmümkün.

 

Mesela bugün sabah kalktığımda enfes bir yağmur yağıyordu; ki yağmurun, tahassüs cephemdeki lisanı, terennümü, perde perde ruhuma serdiği kıvamını bulan şedid bir kanatlanış ile sanki her noktasıyla beni mücerret bir aleme çeken bir zaviyesi var. O kadar güzel yağıyordu ki, her bir damlanın, yerde küçük bir gölet teşekkül etmiş olan milyonlarca su damlasının arasına katılması sırasında çıkardığı o "şıp şıp şıp" ses, çok manidar... Tahayyül hududlarını kırılma noktasına eriştiren ve sanki göklerden damla damla yere düşen o yağmur, -bir yağmurun yağışı esnasında kaleme aldığını düüşünürsek-, Üstadın yağmuru izlerken gözüne takılan tek bir damlanın, suyun tabiattaki döngüsü ile yıllar yılı bir buluta oradan yağmur olarak yere, oradan buharlaşıp buluta ve gene yere diyerekten süregelen devr-i daimin aktörü olan o yağmur damlası, Üstadın gördüğü o damlacık, o anda yağış esnasında benim gözlerimin gördüğü, nazarlarımın üzerine konduğu o damlalardan biri olma ihtimalini muhayyele katıştırarak; Bu yağmur, bu yağmur, bu kıldan ince/Nefesten yumuşak yağan bu yağmur/ Bu yağmur, bu yağmur, bir gün dinince/ Aynalar yüzümü tanımaz olur... mısralarını yağmurun yağış hızına eş bir ritimle insanın içinden geçirmesi, bahsini ettiğiniz haleti ruhiye için misal teşkil ediyor olsa gerek.

Share this post


Link to post
Share on other sites

ESSELAM..aynı ruh halındeyım desem yerıdır..ve yazdıklarını okuyunca da sevınmedım desem yalan olur..bu bızımkısı her seyden bısey cıkarmak mıdır baskalrına gore,yoksa aslında esgecılen bı seylere yıne bızım takılısımız mıdır henuz buna ad koyamadım..etrafımdakı cogu ınsan benım bu halımden sıkayetecı..cümlelerimin sonunu beklemek yerıne ''ya bosver takma kafana'' gibi butün düşlerımı enkaz haline getırecek sözler söylüyorlar..bırılerıne göre bu gıbı seyler kafayı mesgul eden,bı bakıma da yoran seyler gıbı gozukse de ben halımden memnunum..ve bırılerı benım adımı ısrarla ''hastalık''koymaya devam etseler bile..benı kendi acımdan korkutan sey ıse düşüncelerın sınırsızlıgında bogulup,ılerlemek ıcın bır yol secememek..ben gözün görebıldıgı her seyın bı perde arkası olduguna ınananlardanım..bıseylerle baglantı kurup,tahmınlerle,ınanclarımla o perde arkalarını merak etmısımdır hep..belkı de bazen ya aslında tutarsız düşünceler ıcınde mıyım diye düşünmeme sebep olan sey bu..görünenın arkasındakı görünmeyenı merak..tabı kı ınsana verılen sınırlar ölçüsünde..velhasıl böylesı güzel..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Ben de varım :)

 

Karşılaştığım neredeyse her olayı,yaşadığım neredeyse her anı Üstad ve onun yanında başka birkaç değerli ismin kaleminden dökülenlerle,bir bakıma akıllarından,gönüllerinden geçirmiş olduklarıyla bağdaştırmak,kendiliğinden ortaya çıkmış ve artık alışkanlık haline dönüşmüş bir davranış biçimi oldu bende :)

 

O esnada hislerimi harflere,kelimelere dönüştürmeye yarayacak beyiti,cümleyi her neyse hatırlayabildiysem tam anlamıyla ne mutlu,yok hatırlayamadıysam tutulan defterleri,kitapları karıştırmak için besmele çekme vakti geliyor :)

 

Hee,ben şikayetçi miyim?Asla...Hatta tahmin edemeyeceğiniz kadar mutluluk veriyor bana bu durum :(

 

Selametle efendim :(

Share this post


Link to post
Share on other sites

ESSELAM..aynı ruh halındeyım desem yerıdır..ve yazdıklarını okuyunca da sevınmedım desem yalan olur..bu bızımkısı her seyden bısey cıkarmak mıdır baskalrına gore,yoksa aslında esgecılen bı seylere yıne bızım takılısımız mıdır henuz buna ad koyamadım..etrafımdakı cogu ınsan benım bu halımden sıkayetecı..cümlelerimin sonunu beklemek yerıne ''ya bosver takma kafana'' gibi butün düşlerımı enkaz haline getırecek sözler söylüyorlar..bırılerıne göre bu gıbı seyler kafayı mesgul eden,bı bakıma da yoran seyler gıbı gozukse de ben halımden memnunum..ve bırılerı benım adımı ısrarla ''hastalık''koymaya devam etseler bile..benı kendi acımdan korkutan sey ıse düşüncelerın sınırsızlıgında bogulup,ılerlemek ıcın bır yol secememek..ben gözün görebıldıgı her seyın bı perde arkası olduguna ınananlardanım..bıseylerle baglantı kurup,tahmınlerle,ınanclarımla o perde arkalarını merak etmısımdır hep..belkı de bazen ya aslında tutarsız düşünceler ıcınde mıyım diye düşünmeme sebep olan sey bu..görünenın arkasındakı görünmeyenı merak..tabı kı ınsana verılen sınırlar ölçüsünde..velhasıl böylesı güzel..

 

Demişsin kopzan. Bence bu durum milletin halini görüp, üstadımızın , Serdengeçtinin, Bedüizzaman'ın, Türkeş'in duyduğu acılarla aksiyona geçmelerini sağlayan vecd diyelim.Bizimle onların arasında ki fark bu biz üzülmekle kalırız onlar birçok insanı düzeltmeye çalışır ve başarır.Bazıları ise üzülmek bir yana dursun bu insanlık dramına mest olurlar.Kısaca Üstad ve onun gibi insanların ve bizim çektiğimiz acıyı açıklayan durum bu.Milletin bu hale gelmesinde ki sebepler çok derin ve grift.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...
Sign in to follow this  

×
×
  • Create New...