gardenya 11 Report post Posted April 22, 2006 SUTUN Mustafa Yazgan 16 Aralik 1996 Serefli bir omrun taclanan dorugunda Ahmet Kabakli hocamiz 14 Aralik 1996 Cumartesi gunu, Istanbul Taksim Meydani'ndaki AKM salonlarinda, bu topragin has cocuklari, bu milletin vefakar insanlari, kadini, erkegi, genc kizi, delikanlisi, yaslisi, genci, her sinif, zumre, telakki ve hayat tarzindan guzide kardeslerimiz, mutlu bir topluluk meydana getirdiler. Edebiyat kulturumuzun yasayan ve yasatan hocalarindan muhterem ve muazzez buyugumuz Ahmet Kabakli Beyefendi'ye yazi hayatinin (19461996) 50'nci yilinda "Seyh-ul Muharririn (Yazarlarin hocasi) unvani, fevkalade isabetli bir tercih, takdir ve tebrikle sunuldu. Bu asil, vefakar ve nezih davranisa onculuk eden Aydinlar Ocagi ve onun kadirsinas baskani muhterem hocam Prof. Dr. Nevzat Yalcintas Beyefendi basta olmak uzere, 23 vakif, 4 birlik, 12 dernek, 1 arastirma merkezi, 1 koordinasyon komitesi ve 1 gazetenin olusturdugu "Gonullu Kuruluslar" platformunu sevgiyle, saygiyla yad ediyor, tebrik, takdir ve tesekkurlerimi sunuyorum. Milli ve mukaddes duygu ve ideallerle donanmis milletimizin ruh, fikir, tahayyul, tasavvur, tefekkur, tezekkur iklimlerine zit ve hatta (uzulerek yaziyorum) yabanci ve belki de dusman mihrak, loca, lobi ve kuluplerin kemiyet ve keyfiyette gercekten "habbe" (tanecik)lerinin nasil "kubbe" haline sisirilerek getirildigini ve tersine bizim gercek "kubbe"lerimizin nasil kasitli bir "ademe mahkumiyet" tavriyla "habbe"lestirildigini dusunurseniz, Ahmet Kabakli Hocamin aziz sahsina tevcih ve takdim buyrulan bu teveccuh ve hakli iltifatin ne kadar gecikmis, ne kadar gec hatirlanmis, ne kadar elzem bir kadirsinaslik oldugunu idrak eder, sevinir, surura gark olur, umidvar olursunuz. Gercekten dunya bir halden daha mukemmel bir hale degisiyor mu ne? Oyle ise, bir kere daha sukur sana Rabbim! Elli yil, dile kolay bir soz... Yarim asir boyunca okumak, yazmak, dusunmek, soylemek, teshis, tahlil, tespit ve teklifler yapmak.. ama bunlardan cok daha onemli bir cizgide, bir muallim, bir murebbi, bir dost ve bir bilge niteliginde 1996'lari isiklandiran "aydin bir talebe kadrosu" yetistirmek o kadar kolay bir is degildir. Ahmet Kabakli Hocam, bu zoru basaran, kendini eritip, tuketirken, nesiller fezasinda tukenmeyen isik rakslari meydana getiren bir kutlu kisidir. Onu ilk tanimam, 1963 veya 64 yillarinda "Turkiye ve Ortadogu Kamu Yonetimi Enstitusu"nde asistan iken, genc universitelilerle birlikte kurdugumuz "Milliyetci Genclik Dernegi"nin davetlisi olarak geldigi Ankara'da, Dil ve Tarih Cografya Fakultesi Konferans Salonu'ndaki veciz konusmasi ile baslamistir. Akan yillar icinde, onun Istanbul'da, benim ise Ankara'da bulunmamiz sebebiyle, bir araya gelisimiz sinirli ve sayili olmustur. Ama gonullerimiz hep ayni ulvi nagmenin, ayni yolun, ayni hedefin guzelliginde bir ve beraber olmustur. Rahmetli ustadimiz Necip Fazil Bey'in "Buyuk Dogu" kadrosu icinde, Ahmet Kabakli Bey hocamla bir arada olmak bahtiyarligi, serefi ve saadeti icindeyim. Serefli bir omrun taclanan dorugunda, fikir, ruh, dava rehberimiz Necip Fazil ustadin vefatindan sonra biz Ahmet Kabakli Hocamizi evin buyuk agabeyi olarak sevdik ve saydik. Ona, daha nice yillar, sihhat, afiyet, hayirli omur ve hayirli hizmetler icinde, basarilar diliyor, hurmetlerimi sunuyorum. Biyografi: 5 arsiv-zaman Quote Share this post Link to post Share on other sites
