gardenya 11 Report post Posted April 23, 2006 Domuzluk yapma Cumhuriyet Tarih : 11:46:49 | 23.04.2006 -------------------------------------------------------------------------------- Sakarya Başörtüsü Platformu, 32. basın açıklamasında yasakçılara hodri meydan diyerek, Cumhuriyet gazetesindeki karikatüre yönelik sert bir açıklama yaptı. Platform üyeleri; Müslüman bir kadını domuz şeklinde tahkir eden karikatüre, “Domuzluk yapma Cumhuriyet!” pankartlarıyla karşılık verdi. Her Cumartesi günü, saat 12.30’da basın açıklamalarına devam eden Sakarya Başörtüsü Platformu, 32. basın açıklamasında yasakçı zihniyetin irtica çığırtkanlığı yaparak, ülkenin Müslümanlara karşı her türlü baskı ve yasağın uygulandığı Tunus’a benzetilmeye çalışıldığı uyarısında bulundu. Açıklamada ayrıca, Cumhuriyet gazetesinde Müslüman kadınları tahkir eden bir karikatürün yayınlanması, sert ifadelerle protesto edildi. Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan ve Müslüman bir kadını domuz şeklinde tahkir eden karikatüre ise, “Domuzluk yapma Cumhuriyet!” pankartlarıyla karşılık veren Platform açıklamasında, Turhan Selçuk’a ve aynı zihniyeti taşıyanlara şöyle seslenildi: “Bu borazana, hayatını askere kulluk yapmakla geçirmiş bu memeli türüne karşılık vermemiz, bizim düşemeyeceğimiz bir seviyeyi gerektirir. Ona da şunu söyleyelim yalnız; ahdimiz olsun, ahdimiz olsun ki bunun hesabını vereceksin!” “Tevhid, adalet, özgürlük” ve “Başörtüsü onurumuz, koruyacağız” yazılı pankartların taşındığı basın açıklamasında; “Tüm darbecilere, ibadetlerimizi kısıtlamak isteyenlere, başörtümüze karşı çıkanlara ve Tunusçuluk oynamak isteyenlere diyoruz ki; biz ancak ve sadece Allah’a kulluk ederiz. Ve O’nun emrettiği şekilde yaşamak azmindeyiz. Başörtümüzü takacağız. Bunu sizin nasıl değerlendirdiğiniz hiç de önemli değil! Ancak şunu unutmayın! Sizler bu topraklarda istenilmeyen misafirlersiniz ve ev sahiplerinin de sabrının bir sınırı vardır. Bilin ki; tüm bu saldırılar, Müslüman halkın bilinçlenmesinden başka hiçbir işe yaramayacak. Öfkenizden ve kininizden ölseniz dahi; başörtümüz bizim onurumuzdur, inancımızdır, Rabbimizin emridir ve öyle olmaya da devam edecektir. Yaşasın başörtüsü mücadelemiz! Yaşasın direnişin ve dayanışmanın yeşerttiği ekin! Yaşasın Müslüman halkların kardeşliği!” denildi. ESMA MERT'TEN SUÇ DUYURUSU Bu arada; İkra-Der Başkanı Habil Mert’in eşi Esma Mert, başörtülüleri “domuza” benzeten Cumhuriyet gazetesi karikatüristi Turhan Selçuk hakkında Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Gazetemize konuşan Esma Mert; “Müslüman kadınların onurlarını, kişiliklerini, kimliklerini ve inançlarını böylesine alçakça, ucuz çizgilerle resmetmeye kalkışanları ya da kutsallarımıza karşı fütursuzca dil uzatanları lanetliyorum” dedi. Mert, bütün başörtülü vatandaşları Turhan Selçuk hakkında dava açmaya çağırdı. ARDAHAN ANADOLU İHL MÜDÜRÜ Öte yandan; Ardahan Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü Ali İhsan Ballı, bir karikatüründe İslâm'a ve Müslümanların kişilik haklarına hakaret edildiği gerekçesiyle karikatürist Turhan Selçuk hakkında suç duyurusunda bulundu. Ballı, önceki gün Ardahan Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusu dilekçesi verdi. Dilekçede, 19 Nisan Çarşamba tarihli Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan Turhan Selçuk'a ait "Türbanlı domuz, Avrupa Birliği yolunda" başlıklı karikatüre yer verildiği belirtildi. İslâm inancına göre eti tüketilmesi haram sayılan domuzun başörtüsüyle birlikte kullanıldığı karikatürde İslâm'a ve Müslümanların kişilik haklarına hakaret edildiğine yer verilen dilekçede, Turhan Selçuk'un başörtülü Müslümanlardan özür dilemesi de istendi. "BU BİR PROVOKASYON" Bu arada; Türk Eğitim Bir-Sen Ordu İl Sekreteri Şahin Sevinç, bir karikatüründe İslâm'a ve Müslümanların kişilik haklarına hakaret edildiği için karikatürist Turhan Selçuk'u kınadı. Şahin Sevinç, yaptığı yazılı açıklamada, Danimarka ve Norveç'teki gazetelerin ardından 19 Nisan Çarşamba günü Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan Turhan Selçuk'a ait 'Türbanlı Domuz, Avrupa Birliği yolunda' başlıklı karikatüre yer verildiğini belirtti. İslâm inancına göre eti tüketilmesi haram sayılan sözkonusu hayvanın isminin başörtüsüyle birlikte kullanıldığı karikatürde, İslâm'a ve Müslümanların kişilik haklarına hakaret edildiğini ifade eden Sevinç, Turhan Selçuk'un başörtülü Müslümanlardan özür dilemesini istedi. Söz konusu karikatürün tahrik boyutunun yüksek, kutsal değerlere karşı saldırgan, anarşizme, teröre, vatandaşlar arasındaki barışa zarar vererek, ülkeyi kamplara bölme anlayışına hizmet ettiğini kaydeden Sevinç, "Bu karikatür bizi derinden yaralamıştır. Bu bir provokasyondur. Ülkemizin barışa ve kardeşliğe her zamankinden daha çok ihtiyaç duyulduğu bir ortamda bu şekilde provokatif eylemlerde bulunmak kabul edilebilir bir davranış değildir" dedi. (Vakit) Quote Share this post Link to post Share on other sites
Ahmet 2 Report post Posted April 23, 2006 Tepki göstereceğiz lakin kimle ve kime? Televizyon karşısında yasakçı zihniyete ne düşündüğünü bilmeden bir sürü küfür savuran, iş icraate kaldığında "aman abi sonra devlet işine giremeyiz" söylemleriyle kenara çekilip helal olsun nidaları atan, içki ortamlarında memleteki kurtarma çabasına girmiş ve hatta o lanet ortamda İslam'dan bahseden müslümanlarla mı? Bunu geçtik diyelim. Hukuk devletinde hukuka sonuna kadar güvenen insanlar olduğumuzu düşünelim. (Bu hukuk devleti söylemleri beni güldürüyor) Dilekçeni vereceğin veya şikayette bulunacağın kurum neresi? Seni ne kadar dikkate alacaktır? Sorun, sorun, sorun... Müslüman halkımız(!) hiç bir konuda gerektiği kadar ciddiyet gösteremiyor. Üzülerek söylüyorum ki bu korkaklığı veya vurdumduymazlığı üstümüzden atmadığımız sürece iş daha vahim noktalara ulaşacaktır. Eminim ki yıllar önce başörtüsü yasağı ilk kez tartışmalara konu olduğunda kafa kağıdında müslüman yazan herkes asla demiştir. Asla olamaz. Ama geldiğimiz nokta ortada. Yapabileceğimiz tek şey halkı bu vurdumduymazlıktan kurtarmaktır. Koyun olmamamız gerekiyor. Böyle yaşamaya devam ettiğimiz sürece bizi güden eksik olmayacaktır. Epictoteles midir nedir, bir yunanlı filozof şöyle der : "Biz filozoflar felsefenin ucuna dilimiz değdiği anda ihya olduğumuzu düşünürüz. Hemen insanları kurtarma fikri beynimize yerleşir. Önce kendimizi erdemli kılmalıyız. Böylece insanlara yardım edebiliriz." Bende daha kendi kafamda fikirlerimi netleştirememişken bu saçmalıklarla sizleri rahatsız ediyorum. Ama herkeste vardır ya, içimden bir şeyler her an sesleniyor : İhya et halkını Ahmet, ihya et :)) Neyse selametle kalın, biraz uykusuzum beni mazur görün... Quote Share this post Link to post Share on other sites
NFK-Fan 285 Report post Posted April 24, 2006 Selamlar, Trradomir de, Ahmet de haklı... Sentezlersek: Tepki vermek şart, ama tepkiyi verecek kadro yok elimizde... Ben son dönemde biraz daha umut taşıyorum. Gereksiz insan olarak tabir ettiğim, etliye sütlüye bulaşmayan, derdi bir takım hayvani ihtiyaçlarını gidermekten başka bir şey olmayan insan sıfatlı varlıkların sayısı artmış olsa da, açıkta kalanların bilincinde bir değişme, bir artış göze çarpmıyor değil. Bazen komünistlerin aksiyon ruhuna hayran kalıyorum. Bizde yok o işte... Asıl, bu ruhu taşıması gerekenlerde yok. Bu ruhu taşıyanlar da ya tamamen duygularının esiri, ya da imkânlardan uzak. Kalben buğzetmekten başka, yani imanın en düşük huzmesine sahip olanların sergileyeceği o tepkiden başka ellerinden gelen bir şey yok. Bu da sonuçta bir kemal noktasıdır. Koyun-Keçi-Abdurrahman çelebi üçgeni... :) Özelde bu domuzluğa, genelde ise tüm şerefsizliklere nasıl tepki konacağı konusunda uzun uzun düşünüp, tartışıp bir karar noktasına varmak gerekli... Saygı ve selamlarımla Quote Share this post Link to post Share on other sites
