Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
mirasyedi1

Hüseyin Üzmez'e Komplo

Recommended Posts

Bu olay bana İFK haisesini hatırlattı.Aişe validemize yapılan iftira ne iğrençti.Bütün kalbimle inanıyorum ki hüseyin üzmez komploya kurban gitmiştir.Allah yardımcısı olsun

iki haber için tıklayın biri kartel medyasından diğeri haber7den

 

http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=315499

 

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/8792773.asp?m=1

Share this post


Link to post
Share on other sites

Cinsel İstismar İddiasıyla Tutuklanan Hüseyin Üzmez: "Bu Büyük Bir Komplodur"

 

Yazar Hüseyin Üzmez, 14 Yaşındaki B.ç İsimli Kıza Cinsel İstismarda Bulunduğu İddiasıyla Çıkartıldığı Adliyede Tutuklanarak Cezaevine Gönderildi. Üzmez, Olayın Komplo Olduğunu Söyledi.

 

 

Yazar Hüseyin Üzmez, 14 yaşındaki B.Ç isimli kıza cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla çıkartıldığı adliyede tutuklanarak cezaevine gönderildi. Üzmez, olayın komplo olduğunu söyledi.

Edinilen bilgiye göre, polis ekipleri Bursa'nın İnegöl İlçesinde yaşayan B.Ç. ve annesi Livaze Ç.'yi haklarındaki fuhuş ihbarı nedeniyle takibe aldı. İddiaya göre, dün akşam takip sırasında Hüseyin Üzmez'in evine girdikleri tespit edilen Livaze Ç. ile kızı B.Ç. evden çıkarken gözaltına alındı. Livaze Ç. ile kızının emniyetteki sorgularında, Hüseyin Üzmez'in kendilerine para yardımında bulunduğunu, kocasına da Mudanya'da iş bulmayı vaat ettiğini ayrıca Üzmez'in, B.Ç.'ye cinsel istismarda bulunduğunu söylediği iddia edildi. Bunun üzerine Mudanya Hasanbey Mahallesi Kesikselvi Sokak üzerindeki evinde dün gece saat 23:30 sıralarında gözaltına alınan Hüseyin Üzmez'in ilk sorgusunda susma hakkını kullandığı belirtildi. Emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye çıkartılan Üzmez, küçük yaştaki kıza cinsel istismarda bulunmak anne Livaze Ç. ise kızının istismarına göz yummak iddiasıyla tutuklandı.

 

 

Yazar Hüseyin Üzmez, Bursa Emniyet Müdürlüğü'nden çıkartıldığı sırada gazetecilerin sorusu üzerine olayın komplo olduğunu belirterek, "Olayın ne olduğunu mahkeme bittiğinde göreceksiniz. Mahkeme sırasında konuşmak yanlış. Ondan sonra hesaplaşacağız merak etmeyin. Mahkemenin sonuna kadar bekleyeceksiniz. Bu büyük komplodur." dedi.

 

Şahıslar emniyetteki işlemlerinin ardından cezaevine gönderildi

 

 

 

Sevgili din kardeşimiz,dava insanı Hüseyin Üzmez böylesine çirkin bir ithamla karşı karşıya.Gördüğümde içim titredi.Gözyaşlarımı zor tutuyorum.Ama iftiralar susturamayacak HAKK'ın sesini.Hak yerini bulacak.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Tarihin her devrinde bu olmadı mı?

Üstadımıza da meşhur "kumarhane baskını olayı" ile iftira atılmadı mı?

Vahideddin Han'a "vatan haini" damgası vurulmadı mı?

Ulu Hakanımıza atılan iftiralar neydi peki?

Ya 4.Murad Han'a addedilen iğrenç iftiralar...

Ya da Mevlana Celaleddin-i Rumi Hz. ile Şems-i Tebrizi Hz.ne atılan iftira...

Hepsini geçelim, ya ümmetin Annesi Hz.Aişe (R.Anhüma) Annemize atılan iftiralar...

 

 

 

 

Sözün özü, karşı tarafta İlhan Selçuk isminde 80'lik koministe diyet olarak Hüseyin Üzmez'imizi seçtiler; misilleme bu kadar adice oldu işte...

 

Yazıklar olsun...

 

 

Sonuna kadar arkandayız Hüseyin Üzmez Abi... Bizi kimse yıldıramayacak...

Share this post


Link to post
Share on other sites

cok cok üzüldümm Mevlam yar ve yardımcısı olsun...

Rabbim bir an önce aydınlatsın bol bol dua edelim arkadaslar

cok agır bi imtihann..

bu ve bunun gibi insanlar ne yaparlarsa yapsınlar Rabbim vaadini yerine getircek ve nurunu tamamlayacak bunlar son çırpınışları tıpkı boynu kesilen kurbanlık koyun gibi

................................Hüseyin abi RABBİM seninle merak etme

fırsatçılara gün doğdu sabırlı olalım mevla görelim neyler neylerse güzel eyler.

Share this post


Link to post
Share on other sites

İlgili konular birleştirilmiştir.

 

 

Mütedeyyin bir şahsiyet olan Hüsayin Üzmez hakkında üfürülen kartel medyası menşeili bu karalama operasyonuna itibar etmemiz sözkonusu bile olamaz. Olayın adice hazırlanmış bir komplo olduğu aşikardır. Olayla ilgili Vakit gazetesinden yapılan açıklamayı aşağıya iktibas ediyorum.

 

 

 

 

 

 

......................

 

 

vakitgazetemizjb4.gif

 

Vakit Gazetesi bugün yayınlanacak olan sayısında Yazar Hüseyin Üzmez hakkında şu açıklamayla yer verdi:

Gazetemizin 78 yaşındaki yazarı Hüseyin Üzmez, maruz kaldığı çirkin komplo sonucu dün tutuklandı. Ailece görüşüp yardım ettiği bir ailenin kızının kandırılarak yazarımız aleyhine iftira ettirilmesi sonucu gözaltına alınan Üzmez, daha sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

 

Söz konusu kızın ailesinin, Üzmez aleyhine herhangi bir beyanda veya şikâyette bulunmadığı öğrenilirken, yazarımızın akrabaları da, çirkin bir komplo ile karşı karşıya kalındığını belirttiler. Kartel medyasının, evli ve iki çocuk babası olan Üzmez'in gözaltına alınma haberini hiçbir araştırma yapmadan sitelerine taşıması dikkat çekerken, sorumlu gazetecilikten ziyade sırf gazetemize ve mütedeyyin insanlara çamur atma çabasıyla hareket etmeleri tepkiyle karşılandı. Hüseyin Üzmez'in eşi Ayşe Üzmez de söz konusu iddiaları yalanlayarak, kandırılan kızın annesi L.Ç.'nin, Hüseyin Bey'e 'ağabey' diye hitap ettiğini, Hüseyin Bey'in bu aileye büyük yardımlarda bulunduğunu ve çirkin bir komploya maruz kaldıklarını söyledi. Üzmez, tutuklama kararından sonra cezaevine götürülürken, 'Bu büyük bir komplodur' dedi.

 

 

.........

Share this post


Link to post
Share on other sites

Kafir nereden saldıracağını iyi biliyor, Müslümanlar için hassasiyet ölçüsüne sahip mevzuların suç teşkil edecek şekilde bir Müslümana yaftalanması, Müslüman kimliğine sahip bir insanın Müslümanların gözünden düşürülmeye çalışılması gayesine yöneliktir. İftira atmak ne kadar da kolay, adıdeğmez kardeşimin dediği gibi dünya var olduğundan beri süregelen hak-bâtıl çatışması, bâtıl olanın Hak olana iftira atmasını da yanında getirmiştir. Bâtıl saldırırken, galip gelmeye çalışıken bile mert olamıyor, nâmertlik gibi menfi bir hususiyete bürünmekten çekinmiyor. Zaman ve mekan değişse de kafirin benimsediği taktik hep aynı. Kendi tabiatlarına uygun olan yöntem bu, bâtıl kafadan hak olan bir faaliyet çıkması muhaldir zaten. Allah kafirlerin oyununu tersine öyle bir çevirir ki, kuyu kazarken içine kendileri düşerler. Göreceğiz...

Share this post


Link to post
Share on other sites

Kendinden 50 yaş küçük biri ile evlenenden ben her şey beklerim. Bu haberi duyunca ben de çok üzüldüm. Hüseyin Üzmeze değil ama, sizlerin de belirttiği gibi batıl yine iş başında yine islama olan kinlerini kusmak için anlaşılan çok çalışmışlar, intikam peşinde koşan hain zihniyetler her zamanki gibi yemlerini de iyi seçmişler. İşte kartel medyanın eline geçen ve bunu da çok iyi değerlendireceğinden şüphe olmayan bir fırsat geçti.Bizim belki yaptığımız en büyük hatalardan biri biz islamiyeti savunmuyor kişileri müdafaa ediyoruz. Bu kişinin elbette böyle bir şey yapacağına bende inanmıyorum bir komploya gittiği açık ama buna zemin hazırlaması bu komplonun kendisine kurulmasında elbetteki hayatındaki çarpık yaşamın bir etkisi vardır. İslamiyet Allahın insanlara gönderdiği en son ve mükkemmel bir dindir. İslamiyeti yarı yamalak yaşayanların yaşantısıyla asla kıyaslanmayacak kusursuz bir dindir.Kartel medya bunu iyi anlamalı siz Allah'ın nurunu söndürmeye ne kadar çalışsanız ne kadar çaba harcasanız nafile, ancak İslamiyeti yaşadıklarını sanan ya da bunun edebiyatını yapanları sayfalarınıza taşıyarak bir kaç hafta reyting peşinde koşar durursunuz. Hak batıla daima üstün gelecektir. Bu değişmez bir kuraldır.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Söz konusu kişinin Hüseyin Üzmez olması bu olayın kesinlikle komplo olduğu gerçeğini kabul etmem için yeterli değildir benim tarafımdan bakacak olursam.Aaa Hüseyin Üzmez canım kesinlikle yapmamıştır da diyemem,yapmıştır da diyemem,bir şeyler açıklığa kavuşmadığı sürece.Fakat tutuklanmaya kadar geçen süreç göz önüne alındığında ve karşı tarafın kimlerden oluştuğu incelendiğinde komplo olma ihtimalini yüksek tutmaktır akla uygun olan.Mantıken böyledir,ama tabi gönül Hüseyin Üzmez'i böyle bir olay neticesinde konuşmaya bile razı gelmemektedir.Bulunmak istenen gerçek aranacaktır muhakkak ve ortaya çıkacaktır...

Share this post


Link to post
Share on other sites

bildiğiniz gibi üzmez vakit gazetesinde yazıyor.vakit gazetesinden kesin bir yalanlama gelmedi diğer yazarlar olabilir diyorlar

abdurrahman dilipakın bu konudaki yazısı

http://www.habervaktim.com/yazaroku.php?id=3368

 

 

hasan karakayanın yorumu

http://www.habervaktim.com/yazaroku.php?id=3367

 

 

ali karahasanoğlunun yorumu

http://www.habervaktim.com/yazaroku.php?id=3366

 

 

 

yani üzmezin arkadaşları da kesin bir yalanlamada bulunamamışlar.hasan karakayanın yazısını okuyunca da üzmezin ilişkilerinden zaten rahatsızlık duyduğu anlaşılıyor.örnek bir insandın neden hayatına dikkat etmedin diyor.

 

böyle bir olay ortaya çıkınca tabi ki vakit gaztesi direkt olarak hedef alınıyor.mecburen vakit de komplo,ergenekonun misillemesi falan demek zorunda kalıyor.

bana sorarsanız da kendisinden 50 yaş küçük biriyle evlenmiş biri,can pazarı adlı kitabında üniversiteli bir kıza aşkını anlatan bir kitap yazan,evinde değişik ilişkiler olan(yanılmıyorsam kadının ismi fadime şahin di) birinden herşey beklenebilir.fakat tabi ki inşaallah yalandır,iftiradır da hem gazetenin adı temize çıkar hem de müspet insanları üzecek gelişmeler yaşanmaz.fakat olay yalan olmayabilir ve çeşitli ihtimaller olabilir 1-gerçek olabilir(o zaman bu olayı solculara falan anlatamayız bir şey desek "sen 80 lik tecavüzcünün yazdığı gazeteyi mi okuyorsun diye dalga geçerler" 2-imam nikahı olabilir(bu da tam bir akılsızlıktır.gözönünde duran ve dini yaşamayı telkin eden birinin uçkuruna hakim olamaması tüm camiayı yakmış olur.ben bunu diyince bazıları derler ki dinimiz 4 e izin veriyor.öyle ama 1 i tavsiye de ediyor;2. kadını almak içinde karısının iznini almayı şart koşuyor.ayrıca bu devirde böyle birşey yapmak hedef olmamıza sebep olur ayrıca ayıptır 3- iftira olabilir(inşaallah öyledir)

 

 

 

üzmezin hakkında bazı bilgilere üstadın cinnet mustatili kitabından ulaşabilirsiniz.çünkü üstad üzmezin malatya suikastinden sonra hiçbir alakası olmamasına rağmen üzmezin yüzünden hapiste yatmıştır.üzmezle görüştürüldüğü zaman hakkındaki kanaaati de şudur: ön plana çıkmaya çalışan birisi! yani üstad da üzmez hakkında çok pozitif görüşlere sahip değil.

 

 

olayı tabi ki edeceğiz inşaallah iftiradır diyeceğiz ama üzmez kesinlikle böyle şey yapmaz demiyeceğiz çünkü o zaman islamı ve islam ahlakını savunmak değil körü körüne birine bağlı olamak olur, kişiyi savunmak olur islamı değil ayrıca üzmez bu zamana kadar çok iyi yaşamış da olsa imtihan dünyası bu şeytanın ne zaman çelme takacağı belli olmaz bu yüzden bu konu hakkında vakitin duruşunu takdir ettim.

 

 

bu arada yukardaki yazıların hepsine okumak istemeyebilirsiniz ama en azından hasan karakayanın yazısını okuyun.davamız kişilere bağlı değildir, kişileri değil peygamber ahlakını, kuranın kurallarını savunuyoruz, şu an olmasada yarın elbet bizim elbet bizimdir gün doğmuş gün batmış ebed bizimdir

Share this post


Link to post
Share on other sites

Arkadaşlar bu meselenin hukuki olarak açığa çıkmasını beklemeden; yani itiraz hakkıdır, temyizdir, şudur budur neticesine varmadan kesin yargıyla konuşmamak lazım. Hepimiz öyle biliyor ve ümit ediyoruz ki Hüseyin Üzmez mütedeyyin bir kişidir ve duruşu bellidir. Evet İlhan Selçuk olayına misillemede olabilir, yeni senaryoda olabilir vs. Beklemek ve gelişmeleri takip etmek gerek derim.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Vakit gazetesi yazarlarını okuduğumda olayı kesin olarak reddetmediklerini, olmuş olabileceğine ihtimal verdiklerini, Üzmez'in sürdüğü hayattan hoşnut olmadıklarını sezimledim. Üzmez'e yakın kişiliklerin yazdıklarının bu doğrultuda olması, yani olaya dair içlerinde şüphe beslemeleri, bizim de olaya şüphe ile yaklaşmamızı gerektirecek bir unsurdur. Dolayısı ile vak'a ile ilgili olarak o anki kati tutumumun yanlış olduğunun farkına vardım. Bize düşen, olayın üzerindeki buğular çekilmeden kesin açıklamalardan kaçınmak ve olaya şüphe ile bakmaktır. Haberin, kamuoyuna para bulunca gözleri büyüyen cocuk edası ile aksettirilmesi, haberin kaynağının belli olayları ve kişileri kendilerine maske edinerek Müslümanları ve İslam'ı karalamaya çabalayan işbirlikçi medya güruhundan çıkması bizim hadiseye bir "kumpas" olarak bakmamıza, en azından bir" kumpas" olarak ummamıza yeterlidir. Takınmamız gereken tutumum minvali bu yönde olmalıdır. Umulur ki vak'a adice hazırlanmış ve oynanmış bir komplo olsun. Aksi taktirde Üzmez'i üzmek boynumuzun borcu olur.

 

Benim şahsi fikrim olayın komplo olduğu yönünde. En azından büyük ölçüde abartıldığını düşünüyorum. Zaman bize hakikati gösterecektir.

 

Bu arada bazı arkadaşlar Hüseyin Üzmez'in kendinden 50 yaş küçük biriyle evlendiği gerekçesi ile bu tarz bir hadisenin gerçekleşmiş olabileceğini, hatta biraz daha aşırıya kaçarak kendinden 50 yaş küçük birisi ile evlendiği için Üzmez'den herşeyin beklenebileceğini söylemişler. Olay olmuş, olmamış veyahut farklı lanse edilmiş olabilir ama sırf bu sebeple kimse hakkında peşin hükümde bulunulamaz, kimse yaftalanamaz. Bu tarz bir yaklaşımın yanlış olduğunu, hatalı yargılara varmaya vesile olacağını, dinimize göre kendinden küçük ya da büyük biriyle evlenmekte (belli haller dışında) herhangi bir beis bulunmadığını da belirtmek isterim.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hüseyin Üzmezi hiç tanımazdım. Birgün tv de haberleri izlerken vakit gazetesi yazarı ve tecavüz olayını duydum islamcı yazar deniliyordu. Hemen kesin kartel medyanın komplosu diye düşündüm. Sonuçta tanımıyordum hemen nete girdim hakkında bilgi toplamak için, geçmişi karanlıktı bu adam yaptığı kötü şeyleri de Allah için yaptım diyiyordu. Öncelikle bir gazeteciyi öldürmek istemiş gazetecinin kim ve nasıl olduğu fark etmez sonuçta cana kasıt var sen kim oluyorsunda bir cinayet işlemeye kalkışıyor ve Allah için yaptığını iddia ediyorsun. Sonra 50 yaş kendisinden küçük biri ile evlenmek kusura bakmayın bu 10 veya 11 yaş değil aradaki fark felaket bir söz vardır davul bile dengi dengine çalar. Ve bu evlilik hakkında yaptığı yorumlar beni dehşete düşürdü. Daha da çok üzüldüm evet bu bir kompluydu ama hüseyin üzmeze değil islamiyete kurulan bir kompluydu.İslamiyeti karalamaya çalışanların her zamanki oyunları din maskesi altında yaşayan fadime ve müslümleri bulmak zor değil, onlardan çok var ama İslam bu değil, İslam nezihtir.İslamiyeti yaşayanların ne çevresinde ne sağında ne solunda kötülük olmaz islamı yaşayanlar bu tür iğrençliklere kalkışmaz. Ahlaksızlık ve kötülük islamiyeti hayattımızdan çıkardığımız zaman bizi bulur. Çok üzücü bir durum.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Efendim kusura bakmayın ama sadece kendinden 50 yaş küçük birisi ile evlendiği için Hüseyin Üzmez'i diri diri toprağa gömmek isteyen kişilerin boyutları ziyadesi ile farklı gibi. Ne yani adam kendinden 50 yaş küçük bir bayanla evlendiği için o adama potansiyel bir suçlu, kendisinden hertürlü iğrençliğin, adiliğin, pespayeliğin beklenebileceği bir insan olarak mı bakalım....! Kim verir ki bize bu hakkı. Yapmayın Allah aşkına...! Efendim fark ürkütücüymüş... Kime ne? Din izin verdikten sonra bunun hesabını sormak kime kalmış...!

 

Hüseyin Üzmez'in eksik tarafları, günahları yok mudur, hataları, yanlışları olmamış mıdır...?Elbette yanlışları da hataları da olmuştur elbette eksik tarafları da günahları da vardır ama kim ne derse desin Hüseyin Üzmez mütedeyyin bir şahsiyettir ve davasında samimidir. Davasında samimi olduğu için hiçbir yanlış yapamaz demiyorum. Şeytanın ve nefsinin oltasına takılmamıştır ya da takılmamış olamaz demiyorum. Davaya gönül vermiş insanların çok dikkatli olmaları gerektiği, aksi takdirde harici düşmanlardan daha fazla mensubu oldukları davaya zarar verecekleri ise bilinen bir hakikattir.

 

Ben bir müslüman olarak Hüseyin Üzmez'in söylediklerine inanıyorum. Hüseyin Üzmez bu vakanın bir komplo olduğunu ve gerçeğin dava neticesinde görüleceğini dile getirdi. Bilfiil adice bir suç işleyip, sonra da kameralar önünde pişkin pişkin yalan söyleyebilecek kadar kişiliksiz birisi değildir Hüseyiz Üzmez.

 

Şehit kardeşimin söylediklerini tam olarak anlamak da güçlük çektiğimi dile getireyim. Sanki Hüseyin Üzmez'in bu fiili işlediğine kesin kanaat getirmiş gibi konuşuyor. Bazı yerlerde olayın komplo olduğunu söylemeye kaşkışsa da mevzuya önyargılı yaklaşarak Hüseyin Üzmez'i ipe götürmüş bile. Bunu anlamak güç değil.

 

 

 

.....

Share this post


Link to post
Share on other sites

Aşağıya olayla alakalı yazarların kalemlerinden dökülenleri iktibas ediyorum. Bilhassa şehit kardeşimin bu yazıları dikkatli bir biçimde okumasını tavsiye ediyorum.

 

 

EMİNE ŞENLİKOĞLU (Yazar): Hepimiz şoke olduk. Eğer öyle bir şey yaptıysa ona yazıklar olsun. Ama yapmadıysa da bu bir komploysa, komplo kuranları Allah kahretsin. Vakit yazarı denmesi acı bir şey. Hüseyin Üzmez'in ailesiyle görüştüm. Eşi "Böyle bir şey yok" diyor. Yaptıysa cezasını çeker. Haberlerde duyar duymaz Hüseyin abiyi aradım. "Bacım mahkemeyi bekle, söyleyeceğim bu kadar" dedi. Kız da 14 yaşında değilmiş. Hüseyin abinin tecavüze kalkışacağına inanamıyorum. Öyle bir şey yaptıysa da kesinlikle cinnet geçirmiş derim. Şu anda inanmıyorum. İlerde deliller ne gösterir bilemiyorum. Eşiyle arasındaki yaş farkında Hüseyin Üzmez'in suçu yok. Kendilerinden küçük kız alanlara, "Yaşlı bunaklar" demişimdir. Evlendiklerinde gidip, "Hüseyin abiyle kavga etmeye geldim" dedim. Eşi, "Emine abla onun hiç suçu yok. Kara sevdayla aşık oldum. Benimle evlenmezsen intihar ederim, dedim, evlendik" diye anlatmıştı olanları. Hüseyin abinin, namus konusunda bilinçli olarak yanlış yapacağı kanaatinde değilim. Ya bir cinnet geçirdi, ya bir hap içirdiler diye düşünüyorum. Yüzde 99 böyle bir şey yapmaz ama kalbini Allah bilir.

 

 

 

Toplumsal lince dönüşmesin

 

SİBEL ERASLAN (Vakit): Hüseyin Üzmez, büyükbaba... Üzgünüz, şaşkınız. İnanamıyorum böyle bir şey olduğuna. En kısa zamanda hak yerini bulacaktır. Komplo olduğunu düşünmek istiyorum. Hayata bağlanmak istiyoruz. Hepimiz üzerinde şok tesiri yapıyor. Asla düşünmüyorum böyle bir şey yapacağını. Çok ihtiyar ve hasta kendisi. Böyle bir ithamla acı çektiğini düşünüyorum. Eşiyle yaş farkı üzerinden yola çıkarak, birini potansiyel suçlu ilan etmek benim hukuk vicdanıma aykırı. 18 yaşından küçük biri üzerinden toplumsal lince dönüşmesi beni rencide ediyor.

 

 

 

Patetik bir ruh halinin tezahürü

 

ÖZLEM ALBAYRAK (Yeni Şafak): Eşiyle arasında 50 yıllık yaş farkı bulunması, genç kadınlara karşı cinsel zaafları bulunduğunu itiraf ettiği röportajları, kendi hikayesini yazdığı romanının içeriği, ?kıllanma? gerektiren cinsten veriler. Eğer bir komploysa bile bu, ateşine atılacak odunları kendi eliyle taşıdığını teslim edebiliriz. Eğer doğruysa pekala bu olay pedofilidir ve patetik bir ruh halinin tezahürüdür. Bir çocuğu istismar etmek benim vicdanımda suçtur. Türkiye?deki bir kesim, "Hz. Ayşe 9 yaşındayken Peygambere nikahlandı" rivayetiyle, "Anadolu?da dindar aileler kızlarını çocuk yaşta evlendiriyorlar" argümanını biraraya her getirdiğinde, aslında İslam?ın "pedofiliye gizli icazet verdiğini" düşünmüş, ama bunu dillendirecek cesareti asla bulamamıştı. Bu olay bu bilinçaltını açığa çıkardı. Artık erken evlendirilmenin İslam?dan değil gelenekten sadır olduğunu, Ayşe anamızın ise evlilik yaşının 9 değil, 17 ya da 25 olduğu yönünde muhtelif rivayetler olduğunu söylesek de faydasız.

 

 

 

Ergenekoncu tezgah

 

HASAN KARAKAYA (Vakit): Eğer yanlış yapan, çirkinlik yapan insan, bizim içimizden biri ise onu asla savunmaz, ona asla sahip çıkmayız. Bu konuda ölçümüz gayet açık. Ölçümüzü, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed koymuş. Bizler de, "İçimizden biri" dahi olsa, eğer hırsızlık yapmış, eğer sarkıntılık işlemiş, kısacası eğer "yanlış, yamuk ve iğrenç bir iş" yapmışsa, onu ne savunuruz, ne de ona sahip çıkarız. Ancak, olayın üzerindeki esrar perdesi henüz aralanmadığı için, ortada bir tezgah ve komplo olabileceği kuşkusu içindeyiz!... Aklımıza, "Ergenekon?cu tezgahlar" gelmiyor değil.

 

 

 

Olayın bugün çıkması komplo

 

ABDURRAHMAN DİLİPAK (Vakit): Zina, bizim inancımızda büyük günahtır. "Belki nikáh yapmıştır" denebilir, ama bu da örfe, yasalara aykırı, en azından yakışıksız bir durum. Ben bu işin bir komplo olmasını temenni ediyorum. Ahir ömrümde, bu yaşlı adamın, mahkemede söyleyeceklerini merakla bekliyorum. Bana sorarsanız, ister gerçek, ister iftira olsun, bu olayın, bugün bu şekilde ortaya çıkması bir komplodur.

 

 

 

Soruşturma gizli değil mi

 

İHSAN KARAHASANOĞLU (Vakit): Hüseyin beyin kendisi ile kısacık görüştüm. "Olay komplo" dedi. Yargılamayı biz yapmayacağız. Yargılamayı, mahkeme yapacak. Biz ise ileri sürülen iddiaların ciddiyetini, olabilirlik ihtimalini kendi açımızdan tartışacağız. Nasıl ki Ergenekon soruşturması ile ilgili biz değerlendirmelerimizi yaptıysak, onlar da (diğer gazeteler) Hüseyin Üzmez aleyhindeki iddialar üzerinde kendilerince değerlendirmeler yapabilirler. Ama karar versinler hazırlık soruşturmasında gizlilik var mıdır, yok mudur?

 

 

 

..........

Share this post


Link to post
Share on other sites

Farkında mısınız şimdi sizi konuşturanlar ellerini ovuşturuyor, Rakı sofrasında sizden bahsediyorlar,‘Çok iyi malzemeydi’ diyorlar,Duyuyor musunuz ?

 

Yaşayın,

Varolun,

Bravo size,

İyi ki varsınız,

Ne büyük adammışsınız,

Hay ağzınıza sağlık,

Belinize kuvvet,

Tam da zamanında,

Bu kadar olur,

Cuk diye oturur,

Ayarlasan denk gelmez,

Yoksa danışıklı dövüş mü ?

 

Kurtların puslu havada ava yattığı zaman,

Ülkenin en karışık olduğu an,

Birinizin 3 eşi varmış,

Nikaha falan gerek yokmuş,

Problemsiz yaşıyormuşsunuz,

Ne kadar da rahat konuşuyorsunuz,

‘Hürriyet’in dayanılmaz hafifliğine mi kapıldınız yoksa ?

Coştukça coşuyorsunuz,

Hızınızı alamıyorsunuz,

Millet umumhaneye gidiyormuş,

Siz işinizi evde görüyormuşsunuz,

3 eşinizin olması niçin yadırganıyormuş ?

Hakikaten büyük adammışsınız,

Helal olsun.

 

Nasıl da hedefi vurdunuz,

Hem de düğmeci basına manşet oldunuz,

Gazı aldınız mı kimse tutamadı sizi,

Ne güzel konuştunuz ama,

Bravo…

 

Farkında mısınız şimdi sizi konuşturanlar ellerini ovuşturuyor,

Rakı sofrasında sizden bahsediyorlar,

‘Çok iyi malzemeydi’ diyorlar,

Duyuyor musunuz ?

Duyamazsınız. Çünkü sizin aklınız başka yerde.

 

Ama ben duyuyorum,

Çünkü bu, eski bayat bir oyundur,

Egosu kabaranları böyle konuştururlar,

Böyle zarf atarlar,

Bugüne kadar sizin gibi kaç kişi yedi bu zarfı,

En kritik dönemlerde hem de.

 

 

Bir diğeri gelmiş 80’nine,

Torunundan küçük kıza tecavüzden gözaltında,

Aklıma Fadime Şahin-Müslüm Gündüz filmi geldi,

Hani 28 Şubat’ın unutulmaz hit’i,

O olaya da adı karışmıştı,

Yine zamanlama mükemmel,

Adrese teslim,

Üstelik bu kez başrolde.

 

Yaşayın siz,

Erkeksiniz ya.

Biriniz ‘3 eşim var’ diye kasım kasım kasılıyor,

Diğeriniz küçücük kızların peşinden koşuyor.

 

Birbirinizi tanır mısınız bilmem,

Ama aynı çarkı döndürdüğünüz kesin.

 

Helal olsun,

Büyük adammışsınız.

Sağlam erkekmişsiniz.

Yakışır ikinize de.

Yalnız ne olursunuz,

Ya uçkurunuzu tutun, ya da çenenizi.

Abdullah ABDULKADİROĞLU

Share this post


Link to post
Share on other sites

Mürid kardeş teşekkür ederim okudum Özlem Albayrakın bu konu hakkındaki yorumuna katılıyorum farz edelim öyle bir şey yapmadı ama madem İslam davasını savunuyorsun niye dikkatli konuşmuyorsun neden bazı gazetelere verdiğin demeçler bana göre iğrenç size göre ne onu bilmem. Yazarında dediği gibi "Eşiyle arasında 50 yıllık yaş farkı bulunması, genç kadınlara karşı cinsel zaafları bulunduğunu itiraf ettiği röportajları, kendi hikayesini yazdığı romanının içeriği, ?kıllanma? gerektiren cinsten veriler. Eğer bir komploysa bile bu, ateşine atılacak odunları kendi eliyle taşıdığını teslim edebiliriz." Kartel medya seçeçeği kurbanı iyi biliyor. Ben ne kadar suçlu bulmuşsam sizde aynı ölçüde beraat ettirmişsiniz. Siz sadece yazarın yazdığı yazılara göre fikrinizi şekillendiriyorsunuz ama somut olan şey bu kişi tuutuklandı ifadesi alındı ve tutuklandı tutuklanmayıp yargılansaydı ve karanlık bir geçmişi olmasaydı sizinle aynı fikirde olabilirdim. Artık dava sonunda beraatte etse suçluda bulunsa din düşmanları amacına ulaşmıştır. Kompo var ama islama kurulmak istenen bir komplo demek istediğim hüseyin üzmezde bir araç.

Share this post


Link to post
Share on other sites

arkadaşlar çok üzüldüm ne dicemi bilmiyorum sayın üzmezi severek takip ediyo ayrıca üstadla olan alakası nedeniyle bir başka seviyordum. bu şok etkisi yaptı yanlız bişey sorucam kendisinden 50 yaş küçük biriyle olan evliliği doğrumu bu konuda aydınlatırsanız sevinirim. bunun bi oyun olduğuna inanıyorum ...kafirler için yaşasın cehennem..

Share this post


Link to post
Share on other sites
arkadaşlar çok üzüldüm ne dicemi bilmiyorum sayın üzmezi severek takip ediyo ayrıca üstadla olan alakası nedeniyle bir başka seviyordum. bu şok etkisi yaptı yanlız bişey sorucam kendisinden 50 yaş küçük biriyle olan evliliği doğrumu bu konuda aydınlatırsanız sevinirim. bunun bi oyun olduğuna inanıyorum ...kafirler için yaşasın cehennem..

 

....dogru ewet ama bu konuda emine şenilkoglunun yazdıklarını okumanı tawsiye ederim bak yukarıda yazıyo..

Share this post


Link to post
Share on other sites

Duyunca birden aklıma Allah rasülünün buyurduğu 'Fitne ateşi yakılmıştır ve kıyamete dek sürecektir' hadis i gelmişti. Tarzını benimsemediğim, samimiyetsiz bulduğum sivri kalem h. üzmezin ,böyle çirkin bir itham ile karşıkarsıya gelmesi tabiki acı ve üzücü.....bekleyip dinlemek gerekir . vakit gazetesi ve camiasıda malesef belirli zümrelerce zan altında.

şudurumda çok konuşmak dogru olmaz. Fazla traş cildi bozar!

Share this post


Link to post
Share on other sites

Hemen atıp tutmak yanlış olur, H.Üzmez de kim olduğu ortadadır..

 

Vakit gazetesi de H.Karakaya da ne Mal oldukları ortadadır, Av. A.Arslan hakkında yazılan çizilen ve AKP yi her Şehire gidip Övmeler yere Göğe sığdıramamları sonucudur...

 

Kutsal Adelet ; Ateşe Gidenin Hükmü kesinken , bile bile Ateşe gidenin arkasına Saf durma olayıdır..

 

H.Üzmez olsun V.s olsun Allah ve Rasulu ve İslam üzerinde Pazarlık Şartına ayak uyduranların düşürülecekleri Takdiri Ceza bu oluyor..

Share this post


Link to post
Share on other sites
Kutsal Adelet ; Ateşe Gidenin Hükmü kesinken , bile bile Ateşe gidenin arkasına Saf durma olayıdır..
bunu biraz açarmısınız arkadaşım

nedemek oluyor bu?

Share this post


Link to post
Share on other sites
Mürid kardeş teşekkür ederim okudum Özlem Albayrakın bu konu hakkındaki yorumuna katılıyorum farz edelim öyle bir şey yapmadı ama madem İslam davasını savunuyorsun niye dikkatli konuşmuyorsun neden bazı gazetelere verdiğin demeçler bana göre iğrenç size göre ne onu bilmem. Yazarında dediği gibi "Eşiyle arasında 50 yıllık yaş farkı bulunması, genç kadınlara karşı cinsel zaafları bulunduğunu itiraf ettiği röportajları, kendi hikayesini yazdığı romanının içeriği, ?kıllanma? gerektiren cinsten veriler. Eğer bir komploysa bile bu, ateşine atılacak odunları kendi eliyle taşıdığını teslim edebiliriz." Kartel medya seçeçeği kurbanı iyi biliyor. Ben ne kadar suçlu bulmuşsam sizde aynı ölçüde beraat ettirmişsiniz. Siz sadece yazarın yazdığı yazılara göre fikrinizi şekillendiriyorsunuz ama somut olan şey bu kişi tuutuklandı ifadesi alındı ve tutuklandı tutuklanmayıp yargılansaydı ve karanlık bir geçmişi olmasaydı sizinle aynı fikirde olabilirdim. Artık dava sonunda beraatte etse suçluda bulunsa din düşmanları amacına ulaşmıştır. Kompo var ama islama kurulmak istenen bir komplo demek istediğim hüseyin üzmezde bir araç.

 

 

"Farzedelim öyle birşey yapmadı"...

Yani şehit kardeşim Hüseyin Üzmez'in bu adice suçu işlediğinden son derece emin. İçinde, bu olayın gerçekleşmediğine dair hiçbir kuşku taşımadığını görüyoruz. Hüsn-ü zan da bulunmanın ne demek olduğundan bihaber bu kardeşimiz, hasıl olmuş herhangi bir delil olmamasına rağmen nasıl olur da Hüseyin Üzmez'i aforoz eder, bunu hangi izanla, hangi gözle, hangi vicdanla yapar bilinmez. Gerçi kendisini bir sinekten ziyade gördüğümüz de söylenemez ama bir yanlışı göstermenin faziletini bildiğimizden üşenmeden yazıyoruz...

 

Kendisinin en büyük delili daha birkaç gün öncesinde oradan buradan? apardığı eğri-büğrü yazıların beyninde bina ettiği derme çatmadan ibarettir. Şehit kardeşim Hüseyin Üzmez'i ne görmüş ne de okumuştur. Üzmez hakkındaki yargılarının çürüklüğünü varın siz tahayyül edin.

 

Şehit, Özlem Albayrak'ın yazısına katıldığını beyan etmiş. Özlem Albayrak'ın yazısını da çok fazla dişe değer bulmadığımızı belirtelim. Özlem Albayrak en azından olayın gerçekleşmemiş olabileceğine dair şüphe taşıyor. Lakin Özlem Albayrak ile aynı fikirde olduğunu söyleyen şehit kardeşim bu olayla ilgili hiçbir şüphe taşımadığına göre kendisinin Yenişafak yazarı ile aynı fikirde olduğunu söylemek zor. Kendisinin böyle söylüyor oluşunun sebeb-i hikmeti bilinmez.

 

El tekrar-ı ahsen diyerek söyliyeyim ki ben Hüseyin Üzmez'in geçmişte işlediği fiilleri ne savunuyorum ne de bu fiillerle ilgileniyorum. Benim mevzum bu olaydır ve bu olay delillerle sabit değildir. Bildiğiniz gibi hukukta "masumluk karinesi" diye bir kavram vardır ki bu kavram gereği kişi, ne ile isnat edilirse edilsin isnat edildiği suça dair şaşmaz deliller elde edilmediği müddet masum kabul edilir. Dava devam ettiğine göre Hüseyin Üzmez'in suçu sabit değildir.

 

Bizim kimseyi beraat ettirdiğimiz filan yok. Biz sadece mevzuya şüpheyle yaklaştığımızı söyledik. Müslüman bir kimse hakkında hüsn-ü zan da bulunmanın güzel bir hal olduğunu bilmedeyiz.Hüseyin Üzmez'in geçmişte yaptığı yanlışların yahut yapmış olduğu evliliğin bu mevzuya delil teşkil etmeyeceğini söyledik. Bizim yazarın yazdığı yazılara göre bir fikr-i sabit oluşturduğumuz ise koskoca bir yalandan ibarettir. Biz mevzuya bakarak fikrimizi oluşturuyoruz. Normal şartlar altında kişinin kimliğine önem versek de bu olayda şuan için kişinin kimliğine baktığımız söylenemez. Ortada sadece bir iddia var ve ne müddei iddiasını ispatlamış ne de iddia red olunmuştur.

 

Kartel medya seçeceği kurbanı iyi biliyor demişsiniz. Bu fikre de iştirak ettiğimiz söylenemez. Zira Hüseyin Üzmez her ne kadar samimi biri olsa da ne muhafazakar kesim tarafından ne de diğer kesim tarafından her söylediği ile kaale alınan bir kişilik değildir. Dolayısı ile İslamiyet'e ve Müslümanlara zarar vermek için seçilecek birbaşka Müslüman yazar daha fazla infial uyandırabilirdi. Biz de biraz tüyo vermiş gibi olduk veled-i zinaya ama neyse. :)

 

Hülasanın hülasası, mevzuyu daha fazla kaşımanın gereği yoktur. Gerçek zuhur edene kadar konuşmamak da fayda vardır. Mevlam görelim neyler.......

 

 

Hafakan kardeşim sancaktardan mesajının bir cümlesini açmasını istemiş. Ben biraz daha ileriye giderek sancaktar kardeşimden mesajını apaçık hale getirmesini rica etsem saygısızlık yapmış olmam umarım. Bu mesajdan hiçbişey anlamadım desem yeridir.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Gerçi kendisini bir sinekten ziyade gördüğümüz de söylenemez ama bir yanlışı göstermenin faziletini bildiğimizden üşenmeden yazıyoruz...

 

Forum adına konuşma yetkisine mi sahipsiniz acaba beni bir sinek olarak bile görmüyorsunuz size ancak şunu söyleyebilirim. Siz ne iseniz karşınızdakini öyle görürsünüz.

 

 

 

Hüseyin Üzmez aklanırsa ne yazacağım?

 

Geçtiğimiz hafta Milan’ın ünlü futbolcusu Ronaldo’nun çapkınlık hikayesi dünya basınında sadece bir gün haber oldu. Oysa o çapkınlık o kadar da haber değeri taşıyordu ki ama neredeyse haberi gören olmadı. Görülmeyen o haber şuydu; Ronaldo eğlenmek için gecenin geç saatlerinde otelden üç kadın istemiş ve odaya üç kadın yerine üç travesti gelmiş...

 

Durum karşısında neye uğradığını anlamayan Ronaldo, travestilere üstelik adam başı 400 Euro vermesine rağmen yakasını zor kurtarmış...

 

Evet, işte bizim medyamızın görmediği ve Hüseyin Üzmez’in çapkınlık/kimilerince sapkınlık hadisesinin olduğu günlerde yaşanan bir başka skandalın haberi böyleydi...

 

***

 

Diyeceksiniz ki “Ey Fatih Bayhan, sen de bu haberi görmeyerek Hüseyin Üzmez’e yüklenmedin mi?...

 

Adam hakkında hala mahkeme bir karar vermemişken sen adamı yargılayıp, infaz etmedin mi?

 

Nerede senin insanlık ve din anlayışın...Hatta hukuk anlayışın...”

 

Evet, ben de dünyaca ünlü Futbolcu Ronaldo’nun travestilerle alem haberini okudum ama dönüp de köşeme, ‘Komplo bunun neresinde Ronaldo” diye yazmadım... Çünkü zaten Ronaldo’da “Bana komplo kurdular” demedi...

 

Yazmaya ihtiyaçta duymadım...

 

Niye mi?

 

Hemen söyleyeyim...

 

Çünkü Ronaldo, ekranlara çıkıp, “İslamın kahraman eliyim” dememiştir...

 

Çünkü Ronaldo, ben Hazret-i Peygamberi örnek alıyorum diyerek masum ve saf dindar Anadolu insanının kalbine, duygularına oynamamıştır...

 

O nedenle benim için Ronaldo’nun kaçamaklarının, alem ve eğlence dünyasının olsa olsa ünlü birisi olduğu için haber değerinden başka bir anlamı yoktur...

 

***

 

Ama iş Hüseyin Üzmez veya onun gibi kendisini bir camiada önder ve rehber insan modeli gibi sunmaya çalışanların çapkınlık, hatta sapkınlık haberi söz konusu olursa bunun her yerde haber değeri vardır...

 

Çünkü ortada, söyledikleri ve inandıkları ile ters yaşayan bir “model insan” durumu vardır.

 

Çünkü ortada, Müslüman olduğunu söyleyen, ama başka şekilde hayat yaşayan bir adamın öyküsü vardır...

 

İşte benim durduğum yer tamda burasıdır...

 

Bir gazetecinin bakması gereken yerdir orası...

 

Kusuruma bakmayın, ama bazıları gibi, başkası halt yiyince “Vay namussuzlar” diyen, içerden birileri yapınca da, “bu kesin komplodur” diyerek kendini avutan birisi olamam...

 

Ortada bir halt yeme durumu varsa, o haltı yiyen kim olursa olsun yazarım...

 

Ayıplarım, lanetlerim... Çünkü, “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır”....

 

***

 

Ama, bazı basın-yayın organlarının Üzmez olayını fırsat bilerek dindar kitlelerin tümüne yönelik bir linç kampanyası yürütmesine de sessiz kalamayız...

 

Evet, suçun şahsiliği vardır... Ve suç işlenmişse yargılanacak olan o şahıstır. Yok eğer şahıslardan ziyade onun ait olduğu dünya ve fikirlerini mahkum etmek gerekirse o zaman şu bilinmelidir ki bu yargılamayı yapanlar müebbet hapis kalacaktır...

 

Çünkü sizin içinde yaşadığınız camiada bu tür vakalar vaka-i adiyeden sayılmaktadır...

 

***

 

Efendim bir başka husus da “Mahkeme henüz bir karar vermedi” diyorlar... Doğrudur, mahkeme henüz bir karar vermemiştir. Ama vicdan terazisi bir karar vermiştir, halkın vicdanı hakkın vicdanıysa durum ortadadır...

 

Ama buna rağmen Hüseyin Üzmez çıkartıldığı mahkemede aklanırsa ben ne yazacağım?

 

Bazı okuyucularım yazının altına gönderdikleri yorumlarında ve maillerde bana bunu soruyorlar...

 

Bundan kolay ne olabilir...

 

Eğer mahkeme Üzmez’i aklarsa, ben de Üzmez’den ve olaya maruz kalan aileden özür dilemekten kaçınmam... Hatta yanlarına gider helallik isterim...

 

Ama görünen o dur ki durum hiç de öyle değildir...

 

Af dilemek ve özür beyan ederek helallik istemek Hüseyin Üzmez’e kalmıştır...

 

O, koca bir camiadan helallik istemelidir...

 

Not: Yine de ısrarla tepki koymak isteyen okurlarıma önerim şudur ki, “Ey okur, bunca sözlere, olanlara rağmen olaya inanmıyor ve eleştiri yapanları kınamaya çalışıyorsan Vakit yayın kurulunun açıklamasını yüksek sesle oku... Sana yetecektir de artacaktır bile...

 

Fatih BAYHAN

[email protected]

Share this post


Link to post
Share on other sites

×
×
  • Create New...