nedmanün 13 Report post Posted May 23, 2006 Ağlasa derd-i derûnum çeşm-i giryânım sana Ağlasa derd-i derûnum çeşm-i giryânım sana Âşikâr olurdu gâlib râz-ı pinhânım sana (Sevgili!) İçimdeki dertler ile, yaş dolu gözlerim senin için ağlayacak olsa, (gönlümdeki) gizli sırlarım (gözyaşlarıma) gâlip gelir ve (sırlar) sana aşikâr olurdu. Mesned-i hüsn üzre sen ben hâk-i rehde pâymâl Mûr hâlin nice arz ede Süleyman'ım sana Sen güzellik tahtında (oturuyorsun): bense yolunun toprağında pâymâl (ayaklar altında) kalmışım. Hâl bu iken a Süleyman'ım, sana bir karınca (denli âciz olan) durumumu nasıl arz edeyim? ' Divân edebiyatında Süleyman ihtişâmı; karınca da acziyet ve zayıflığı temsil ettiği için şair de kendini karınca; sevgilisini Süleyman olarak nitelendirmiştir.' Şem'i gör kim meclisinde ağlayıp başdan çıkar Hoş yanar yıkılır ey şem'-i şebistânım sana Muma da bak! Senin (bulunduğun) meclisinde ağlayıp baştan çıkmakta. Ey odamı aydınlatan! O mum senin için ne de hoş yanıp yıkılıyor. 'Mum yanarken, baştaki fitilin kenarlarından ağlıyormuş gibi akar. Şair buna gıpta ediyor ve onu sevgilinin aşkı ile baştan çıkmış veya o uğurda başını vermiş olarak gösteriyor.' Subh gibi sâdık olduğum gam-ı aşkında ben Gün gibi rûşen durur ey mâh-ı tâbânım sana Ey ay gibi parlayan sevgilim! Benin sana karşı, aşkının yolunda sabah kadar sâdık olduğum, (doğrusu) gün gibi âşikârdır. Dün rakîbin cevrini men' eyledin ben hastadan Eyledi te'sir gûyâ âh u efgânım sana Dün rakiplerimin, aşkının hastası olan bana yaptıkları eziyetleri meneyledin. Galiba âh ve feryatlarım sana tesir etmiş! Zahm-ı hicrân şerhi çün mümkün değildir dostum Sîne-çâkinden haber versin girîbânım sana Dostum! Anlaşılan o ki (bağrımdaki) ayrılık yarasının şerh etmek mümkün görünmüyor. (Bari) açık duran şu yakam, (aşkından dolayı) göğsümdeki (şerha şerha olmuş) yarıkları sana göstersin (de insafa gel!) Eyleme gönlün gözün cevr ile Avnî'nin harâb Dürr ü gevherler verir bu bahr ile kânım sana (Sevgilim!) Eziyetlerinle Avnî'nin gözlerini ve gönlünü harap etme! Zira bu deniz (gibi coşkun gözlerim) , sana inciler; bu maden ocağı (gibi gönlüm) de mücevherler sunar. Avnî (Fatih Sultan Mehmet) açıklamasız hali :: Ağlasa derd-i derûnum çeşm-i giryânım sana Âşikâr olurdu gâlib râz-ı pinhânım sana Mesned-i hüsn üzre sen ben hâk-i rehde pâymâl Mûr hâlin nice arz ede Süleyman'ım sana Şem'i gör kim meclisinde ağlayıp başdan çıkar Hoş yanar yıkılır ey şem'-i şebistânım sana Subh gibi sâdık olduğum gam-ı aşkında ben Gün gibi rûşen durur ey mâh-ı tâbânım sana Dün rakîbin cevrini men' eyledin ben hastadan Eyledi te'sir gûyâ âh u efgânım sana Zahm-ı hicrân şerhi çün mümkün değildir dostum Sîne-çâkinden haber versin girîbânım sana Eyleme gönlün gözün cevr ile Avnî'nin harâb Dürr ü gevherler verir bu bahr ile kânım sana 1 Quote Share this post Link to post Share on other sites
tugra 6 Report post Posted September 14, 2007 her zaman aşıklara varmak derd-i canana güç arz-ı hal itmek gedalar hazret-i sultana güç (sevgilinin kapısına varmak herzaman aşıklar için güçtür. çünkü dilencinin sultan hazretlerine dileklerini sunabilmesi güçtür.) aşıka dünya vü can terk eylemek asan olur lik canan terkini itmek geliptür cana güç (aşık için dünyayı ve canı ter etmek güç iş değildir. lakin sevgiliyi terk etmek cana güç gelmektedir.) 1 Quote Share this post Link to post Share on other sites
tutsak 4 Report post Posted September 18, 2007 Ağlasa Derd-i Derûnum Çeşm-i Giryânım Sana Ağlasa derd-i derûnum çeşm-i giryânım sana Âşikâr olurdu gâlib râz-ı pinhânım sana (Sevgili!) İçimdeki dertler ile, yaş dolu gözlerim senin için ağlayacak olsa, (gönlümdeki) gizli sırlarım (gözyaşlarıma) gâlip gelir ve (sırlar) sana aşikâr olurdu. Mesned-i hüsn üzre sen ben hâk-i rehde pâymâl Mûr hâlin nice arz ede Süleyman'ım sana Sen güzellik tahtında (oturuyorsun): bense yolunun toprağında pâymâl (ayaklar altında) kalmışım. Hâl bu iken a Süleyman'ım, sana bir karınca (denli âciz olan) durumumu nasıl arz edeyim? ' Divân edebiyatında Süleyman ihtişâmı; karınca da acziyet ve zayıflığı temsil ettiği için şair de kendini karınca; sevgilisini Süleyman olarak nitelendirmiştir.' Şem'i gör kim meclisinde ağlayıp başdan çıkar Hoş yanar yıkılır ey şem'-i şebistânım sana Muma da bak! Senin (bulunduğun) meclisinde ağlayıp baştan çıkmakta. Ey odamı aydınlatan! O mum senin için ne de hoş yanıp yıkılıyor. 'Mum yanarken, baştaki fitilin kenarlarından ağlıyormuş gibi akar. Şair buna gıpta ediyor ve onu sevgilinin aşkı ile baştan çıkmış veya o uğurda başını vermiş olarak gösteriyor.' Subh gibi sâdık olduğum gam-ı aşkında ben Gün gibi rûşen durur ey mâh-ı tâbânım sana Ey ay gibi parlayan sevgilim! Benin sana karşı, aşkının yolunda sabah kadar sâdık olduğum, (doğrusu) gün gibi âşikârdır. Dün rakîbin cevrini men' eyledin ben hastadan Eyledi te'sir gûyâ âh u efgânım sana Dün rakiplerimin, aşkının hastası olan bana yaptıkları eziyetleri meneyledin. Galiba âh ve feryatlarım sana tesir etmiş! Zahm-ı hicrân şerhi çün mümkün değildir dostum Sîne-çâkinden haber versin girîbânım sana Dostum! Anlaşılan o ki (bağrımdaki) ayrılık yarasının şerh etmek mümkün görünmüyor. (Bari) açık duran şu yakam, (aşkından dolayı) göğsümdeki (şerha şerha olmuş) yarıkları sana göstersin (de insafa gel!) Eyleme gönlün gözün cevr ile Avnî'nin harâb Dürr ü gevherler verir bu bahr ile kânım sana (Sevgilim!) Eziyetlerinle Avnî'nin gözlerini ve gönlünü harap etme! Zira bu deniz (gibi coşkun gözlerim) , sana inciler; bu maden ocağı (gibi gönlüm) de mücevherler sunar. Avnî (Fatih Sultan Mehmet) Quote Share this post Link to post Share on other sites
gece güneşi 7 Report post Posted January 26, 2008 Kimsesiz Hiç Kimse Yok Hiç kimse yok kimsesiz Herkesin var bir kimsesi Ben bugün kimsesiz kaldım Ey kimsesizler kimsesi ******* Kimse aradığım yollarda Kimsesizlik kimsem oldu Dinsin artık hicranın cana Kimse aradığım yollar Kimsesiz kimselerle doldu Quote Share this post Link to post Share on other sites
Vakıf Ahmet 36 Report post Posted September 11, 2008 İmtisal-i cahid-ü fillah oluptur niyyetim Din-i İslâm'ın mücerred gayretidir gayretim Fazl-ı Hakk ü himmet-i cünd-i ricalullah ile Ehl-i küfrü ser-teser kahreylemektir niyyetim Enbiya vü evliyaya istinadım var benim Lütf-i Hak'tandır hemen ümid-i feth-i nusretim Nefs ü mal ile nola kılsam cihanda ictihad Ham-ü lillah var gazaya sad-hezaran rağbetim Ey Muhammed mucizat-ı Ahmed-i Muhtar ile Umarım galip ola a'da-yı dine devletim .... (Sadeleştirilmişi) Allah yolunda savaşmaktır niyetim İslam dininin mücerred gayretidir gayretim Allah'ın ve evliya ordusunun yardımıyla Küfür ehlini baştan başa kahreylemektir niyetim Peygamberlere ve Velilere dayanmışlığım var benim Allah'ın lütfundandır fetih ümidim ve kuvvetim Nefsimi ve malımı dünyada feda etsem ne olur? Hamd olsun, var yüzbinlerce gazaya rağbetim Ey Mehmed! Ahmed-i Muhtar'ın mucizeleriyle Umarım galip olur din düşmanlarına devletim. Quote Share this post Link to post Share on other sites
Vakıf Ahmet 36 Report post Posted September 12, 2008 Allah yolunda savaşmaktır niyetim İslam dininin mücerred gayretidir gayretim Allah'ın ve evliya ordusunun yardımıyla Küfür ehlini baştan başa kahreylemektir niyetim Peygamberlere ve Velilere dayanmışlığım var benim Allah'ın lütfundandır fetih ümidim ve kuvvetim Nefsimi ve malımı dünyada feda etsem ne olur? Hamd olsun, var yüzbinlerce gazaya rağbetim Ey Mehmed! Ahmed-i Muhtar'ın mucizeleriyle Umarım galip olur din düşmanlarına devletim. Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in hadisine mazhar olan Fatih Sultan Mehmed'in bu şiiri ''İ'lây-ı Kelimetullah ve Nizam-ı Âlem'' ülküsünü bizlere manalandırıyor. Mübarek Sultanımızın fetih aşk ve şevki bu şiiri okuyan her mümine bir nebzede olsa o aşkı tattrıyor olsa gerek. Şiirin sonunda Muhammed diye kendisine hitap etmiş. Demek ki Mehmed ismi o yıllarda Muhammed ismine delalet etmiş değil. Ve yine anlaşılıyor ki ismi kulağına Mehmed olarak değil Muhammed olarak fısıldanmış. Son iki dize de Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in mucizeleriyle düşmana galip geleceğini umuyor. Diyorum ki, evvelden bu mucizelerin tecellisini bizzat müşahede etti mi, yaşadı mı? Yoksa son iki dize de ''Harp hiledir'' hadisine mi kinaye yapıyor? Hakanımızın şiirde ne denli kabilliyetli olduğunu kimse inkar edemez. Din düşmanları bile... Fâtih Sultan Mehmed bir padişah olmasaydı, yine de bu şiirleriyle ''Avni'' mahlasıyla günümüzde anılırdı. Bu şiiri önceleri okumuştum ve kendi kendime kim yazdıysa ne müthiş yazmış diyordum. Sonra, öğrendim ki Fatih Sultan Mehmed yazmış. Bizim arzuladığımız siyasi lider; insanları din ile aldatan ve saf Anadolu insanını hüsrana uğratanlar değil. Bizim arzuladığımız lider, inkilap adı altında küfür sistemini kuranlar hiç değil. İnkilap hokkabazlığı yapanlar dine mutabık sisteme büsbütün engel olmadılar mı? Bizim arzuladığımız lider; Allah yolunda savaşmaya niyeti olan, İslâm dinin mücerred gayretini gayret edinen, Allah ve evliya ordusun yardımıyla küfür ehlini kahreylemeyi dileyen, Peygamberlere ve Velilere istinadı olan, ümit ve kuvvetini Allah'ın lütfunda arayan, nefsini ve malını Allah rızası için veren, sisteminde din düşmanlarını türetmeyi değil, onlara mâni olmayı bilen bir lider. Yıllardır bu kahramanın aşkıyla yanıp tutuşmuyor muyuz? Dualarımızda Allah'tan bunları malik lideri niyaz etmiyor muyuz? Umud ediyorum ki bu zevâlin sonu da kemâle varacaktır. Şiirde ki her niyetini saffetiyle icra ettiğine târih şahit olmadı mı? O ne güzel insandı, o ne güzel Başbuğ idi... Quote Share this post Link to post Share on other sites
adles 12 Report post Posted September 13, 2008 Sevdün o dilberi söz eğlemedün vay gönül Eyledin kendözini aleme rüsvay gönül Sana cevr eylemede kılmaz ol pervay gönül Cevre sabr eyleyemezsün nideyin hay gönül Gönül eyvay gönül vay gönül eyvay gönül Çâk olan dest-i cefa ile giribanundur Erişen hâr-ı gam u mihnete damanundur Dökülen yere bela tîğı ile kanundur Her dem ağıza gelen mihnet ile canundur Gönül eyvay gönül vay gönül eyvay gönül Tali'ün yüzi gülüp olmadı handan nideyin Yüreğün derdüne bulunmadı derman nideyin Kasduna yar çekerek hançer-i bürran nideyin Veriserün bu gam u mihnet ile can nideyin Gönül eyvay gönül vay gönül eyvay gönül Aşk-ı dildar ile nice edesin nale vü zar Eyledin sabr u kararı bu hevalarda nisar Zülfü sevdası eder alemi çün başına dar Faide ne tutalım eyleyesin terk-i diyar Gönül eyvay gönül vay gönül eyvay gönül Vasl-ı dilberle nasib olmadı dilşad olmak Dest-i cevr ile yıkılan dilün abad olmak Dam-ı gamdan dil ü can bülbülü azad olmak Niceye dek işin efgan ile feryad olmak Gönül eyvay gönül vay gönül eyvay gönül Çünkü dildar niyazın görüben naz eyler Naleni işidicek şiveye ağaz eyler Bezm-i gamda kadini çeng yüzün saz eyler Nalişin perdesini zühreye demsaz eyler Gönül eyvay gönül vay gönül eyvay gönül Bilmedüm derd-i dilün ölmek imiş dermanı Öleyin derd ile tek görmeyeyün hicranı Mihnet ü derd ü gama olmağ içün erzani Avniya sencileyin mihnet ü gamkeş kanı Gönül eyvay gönül vay gönül eyvay gönül... 1 Quote Share this post Link to post Share on other sites
adles 12 Report post Posted October 2, 2008 Oh Saki, give me wine, for one day the poppy-field will be gone When the autumn season comes both garden and springtime will be gone No matter how my mind inclines toward piety and doing what's good When I see that picture-pretty face, it's out of my hands, all choice is gone So wholly am I turned to dust, that my heart fears to sigh Surely with such an east wind the dust will all be blown and gone (Sultan Mehmet II, the Conqueror as the poet Avnî) *( Walter G. Andrews 'in çevirisinden) 1 Quote Share this post Link to post Share on other sites
şiraze 1 Report post Posted October 2, 2008 Bana anlamsız geldi.Her şey aslıyla güzeldir :) Nesirleri çevirirken çok sorun yaşanmıyor fakat şiiri başka dile çevirmek mağrifet ister.... Quote Share this post Link to post Share on other sites
adles 12 Report post Posted October 2, 2008 Tabii ki hiçbir şey aslı kadar hoş değildir, özellikle dediğiniz gibi bir dilden başka bir dile şiir çevirmek marifet, hüner, yetenek ve birikim ister. Ama şu çeviriye anlamsız demek mütercime haksızlık olur :)... 1 Quote Share this post Link to post Share on other sites
şiraze 1 Report post Posted October 2, 2008 Estağfuullah ne demek yani anlatmak istediğimde aslında öyle bir şey değildi.şiirin O güzel aslını okuduktan sonra bir de o halini okuyunca olan mütercime oldu :) Kusur işlediysek affola :) 1 Quote Share this post Link to post Share on other sites
adles 12 Report post Posted October 2, 2008 Estağfirullah ne kusuru :)...Size hak verdiğimi belirttiğim Şiraze kardeşim, o güzel Türkçe aslı kadar olmaz , en baba mütercim gelse de olmaz :)... 1 Quote Share this post Link to post Share on other sites
BDG 76 Report post Posted October 4, 2008 İmtisal-i cahid-ü fillah oluptur niyyetimDin-i İslâm'ın mücerred gayretidir gayretim Fazl-ı Hakk ü himmet-i cünd-i ricalullah ile Ehl-i küfrü ser-teser kahreylemektir niyyetim Enbiya vü evliyaya istinadım var benim Lütf-i Hak'tandır hemen ümid-i feth-i nusretim Nefs ü mal ile nola kılsam cihanda ictihad Ham-ü lillah var gazaya sad-hezaran rağbetim Ey Muhammed mucizat-ı Ahmed-i Muhtar ile Umarım galip ola a'da-yı dine devletim Alıntılanan bu şiir bildiğimiz gibi Fatih Sultan Han'a ait olarak kabul ediliyor. Fakat Mahmus Esad Coşan hz. bu şiiri "İstanbul'un Fethi ve Fatih" adlı eserinde (1. baskı sayfa 16) kısaca değerlendirirken şiirin Fatih Han'a ait olmadığını söylüyor. Zira kendi mahlası Avni olan Fatih sultan, divan şiirinde, adeti veçhile son beytinde kendi mahlası ile şiirini bitirmeli. Fakat bakıyoruz ki "Ey Muhammed mucizat-ı Ahmet-i Muhtar" diye devam ediyor. Avni ismi geçmiyor. Ki bu durumda şiirin kendisine ait olmama ihtimali hayli yüksek. Yine M.Esad Coşan hz, şiirin muhtemelen Fatih Muhammed adlı başka birisine ait olduğunu söylüyor. Belki Haçova zaferi galibi III. Mehmed belki de IV. Mehmed'dir, büyük ihtimal IV. Mehmed'dir diyor. Yeni duyduğum bu bilgi bana önemli geldi. Doğruluk ihtimalini ise yüksek kabul ediyorum. Saygılarımla... Quote Share this post Link to post Share on other sites
BDG 76 Report post Posted October 7, 2008 Benüm Dolsa 'âlem ta'n degül dûd-ı siyâhumdan benüm Mihr görmen zerrece gün yüzli mâhumdan benüm Nice pinhân eyleyem ol dilbere âşıklugum Pür durur dîvân şehrün âh ü vâhumdan benüm Devlet-i 'aşkıyla payem bir makama irdi kim Şânumı anlar görenler izz ü câhumdan benüm Hâk-i pây-i yâr tâcum kûy-ı dilber mesnedüm Reşk ider Cemşîd ü Cem taht ü külâhumdan benüm Hayl-i 'aşkı şâh-râh-ı gamda kılsam germ-rev Çeşm-i encüm kuhl ider gerd-i sipâhumdan benüm 'Avniyâ bir hâle irdüm derd-i hicr-i yâr ile 'İbret alur niceler hâl-i tebâhumdan benüm Quote Share this post Link to post Share on other sites
Eşref Bey 58 Report post Posted April 27, 2010 Bâde-i nâb ile buldu rûh-ı cânân revnak Bâde-i nâb ile buldu rûh-ı cânân revnak Gûyiyâ güller ile buldu gülistân revnak Zülf-i miskîn ki rûh-ı yâr ile tâbende durur Şem'-i pürnûr ile san buldu şebistân revnak Göricek yaşımı naz ile salınır ol yâr Cûyibar ile bulur serv-i hırâmân revnak İşidip nâlemi handân olur ol yâr bulur Na'ra-i bülbül ile gonca-i handân revnak Eşk-i çeşmimle olur lâ'l-i leb-i yâr ferah Tâb-ı kevkeble bulur lâ'l-i Bedahşân revnak Hatt u hâl ile bulur Avnî rûh-ı yâr şeref Bâblarla nitekim buldu Gülistân revnak Avnî (Fatih Sultan Mehmet) Quote Share this post Link to post Share on other sites
Guest Bir Kereye Mahsus Report post Posted March 16, 2011 GAZEL Aglasa âşık belâ-yı hicr ile nâlân olup Gözleründen akan anun yaş yerine kan olup Geh cefâ kûhı gubârından örünse kisveti Geh belâ vadisini geşt eylese 'uryân olup Her ne denlü cevrler görse vefalar eylese Her ne denlü gülseler hâline ol giryân olup Gam beyabanına her gün eylese seyr ü sefer Her gice mihnet- serâ-yı firkate mihmân olup Râz-ı 'aşkı aşikâr itmeğe takat bulmasa Sînesinde nâvek-i dil-dûzlar pinhân olup Dilberinden rahm eger olmasa ol dil-hastaya Kimseler derdine derman idemez imkan olup Virseler mülk-i cihanun tac ü taht ü devletin 'Avni küyin terk itmez başına sultan olup Fatih Sultan Mehmed Han Quote Share this post Link to post Share on other sites
molla28 37 Report post Posted May 18, 2011 Kimsesiz Hiç Kimse Yok Hiç kimse yok kimsesiz Herkesin var bir kimsesi Ben bugün kimsesiz kaldım Ey kimsesizler kimsesi Kimse aradığım yollarda Kimsesizlik kimsem oldu Dinsin artık hicranın cana Kimse aradığım yollar Kimsesiz kimselerle doldu AVNİ "FATİH SULTAN MEHMET" HAN HZ. 2 Quote Share this post Link to post Share on other sites
vecd_ 166 Report post Posted March 16, 2012 Ağlasa derd-i derûnum çeşm-i giryânım sana Ağlasa derd-i derûnum çeşm-i giryânım sana Âşikâr olurdu gâlib râz-ı pinhânım sana (Sevgili!) İçimdeki dertler ile, yaş dolu gözlerim senin için ağlayacak olsa, (gönlümdeki) gizli sırlarım (gözyaşlarıma) gâlip gelir ve (sırlar) sana aşikâr olurdu. Mesned-i hüsn üzre sen ben hâk-i rehde pâymâl Mûr hâlin nice arz ede Süleyman'ım sana Sen güzellik tahtında (oturuyorsun): bense yolunun toprağında pâymâl (ayaklar altında) kalmışım. Hâl bu iken a Süleyman'ım, sana bir karınca (denli âciz olan) durumumu nasıl arz edeyim? ' Divân edebiyatında Süleyman ihtişâmı; karınca da acziyet ve zayıflığı temsil ettiği için şair de kendini karınca; sevgilisini Süleyman olarak nitelendirmiştir.' Şem'i gör kim meclisinde ağlayıp başdan çıkar Hoş yanar yıkılır ey şem'-i şebistânım sana Muma da bak! Senin (bulunduğun) meclisinde ağlayıp baştan çıkmakta. Ey odamı aydınlatan! O mum senin için ne de hoş yanıp yıkılıyor. 'Mum yanarken, baştaki fitilin kenarlarından ağlıyormuş gibi akar. Şair buna gıpta ediyor ve onu sevgilinin aşkı ile baştan çıkmış veya o uğurda başını vermiş olarak gösteriyor.' Subh gibi sâdık olduğum gam-ı aşkında ben Gün gibi rûşen durur ey mâh-ı tâbânım sana Ey ay gibi parlayan sevgilim! Benin sana karşı, aşkının yolunda sabah kadar sâdık olduğum, (doğrusu) gün gibi âşikârdır. Dün rakîbin cevrini men' eyledin ben hastadan Eyledi te'sir gûyâ âh u efgânım sana Dün rakiplerimin, aşkının hastası olan bana yaptıkları eziyetleri meneyledin. Galiba âh ve feryatlarım sana tesir etmiş! Zahm-ı hicrân şerhi çün mümkün değildir dostum Sîne-çâkinden haber versin girîbânım sana Dostum! Anlaşılan o ki (bağrımdaki) ayrılık yarasının şerh etmek mümkün görünmüyor. (Bari) açık duran şu yakam, (aşkından dolayı) göğsümdeki (şerha şerha olmuş) yarıkları sana göstersin (de insafa gel!) Eyleme gönlün gözün cevr ile Avnî'nin harâb Dürr ü gevherler verir bu bahr ile kânım sana (Sevgilim!) Eziyetlerinle Avnî'nin gözlerini ve gönlünü harap etme! Zira bu deniz (gibi coşkun gözlerim) , sana inciler; bu maden ocağı (gibi gönlüm) de mücevherler sunar. Avnî (Fatih Sultan Mehmet) 2 Quote Share this post Link to post Share on other sites
HİÇ 542 Report post Posted October 22, 2012 İmtisal-i cahid-ü fillah oluptur niyyetim Din-i İslâm'ın mücerred gayretidir gayretim Fazl-ı Hakk ü himmet-i cünd-i ricalullah ile Ehl-i küfrü ser-teser kahreylemektir niyyetim Enbiya vü evliyaya istinadım var benim Lütf-i Hak'tandır hemen ümid-i feth-i nusretim Nefs ü mal ile nola kılsam cihanda ictihad Ham-ü lillah var gazaya sad-hezaran rağbetim Ey Muhammed mucizat-ı Ahmed-i Muhtar ile Umarım galip ola a'da-yı dine devletim .... (Sadeleştirilmişi) Allah yolunda savaşmaktır niyetim İslam dininin mücerred gayretidir gayretim Allah'ın ve evliya ordusunun yardımıyla Küfür ehlini baştan başa kahreylemektir niyetim Peygamberlere ve Velilere dayanmışlığım var benim Allah'ın lütfundandır fetih ümidim ve kuvvetim Nefsimi ve malımı dünyada feda etsem ne olur? Hamd olsun, var yüzbinlerce gazaya rağbetim Ey Mehmed! Ahmed-i Muhtar'ın mucizeleriyle Umarım galip olur din düşmanlarına devletim. Şanlı ecdadımız Fatih Sultan Mehmed Han Hazretleri; görüldüğü gibi pekçok alandaki başarısını şiirde de göstermiştir. Hem de ne şiir. Buram buram,mısra mısra Cenabı Hakka ve Peygamber Efendimiz sav e olan bağlılığını okumaktayız. Allah kendisinden razı olsun, bize de ceddimize layık nesil olabilme yolunda çaba sarfedebilmeyi nasip eylesin. Quote Share this post Link to post Share on other sites