gardenya 11 Report post Posted May 12, 2006 Şairlerin Sultanı’nı rahmetle anıyoruz 23 Mayıs 1983 Sultan-üş Şuara üstadı Necip Fazıl Kısakürek 26 Mayıs 1905’da doğdu. Maraş’lı bir aileden gelen Necip Fazıl’ın çocukluğu, mahkeme reisliğinden emekli büyük babasının İstanbul Çemberlitaş’ta ki konağında geçti. İlk ve orta öğrenimini yabancı kolejler ve Bahriye Mektebi’nde (Askeri Deniz Lisesi) tamamladı. Lisedeki hocaları arasında dönemin ünlülerinden Yahya Kemal, Ahmet Hamdi (Akseki), İbrahim Aşkı gibi isimler vardı. İstanbul Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nü bitirdikten (1924) sonra Fransa’da Sorbonne Üniversitesi Felsefe Bölümünde okudu. Paris’te geçen günlerinden sonra, Türkiye’ye dönüşünde Hollanda, Osmanlı ve İş Bankalarında müfettiş ve muhasebe müdürü olarak çalıştı. Bir Fransız okulu, Robert Kolej, İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi, Ankara Devlet Konservatuarı, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde hocalık yaptı(1939-43). Sonraki yıllarında fikir ve sanat çalışmaları dışında başka bir işle meşgul olmadı. Şairliğe ilk adımını oniki yaşında iken, annesinin arzusuyla başladı ve ilk şiirleri Yeni Mecmua’da yayımlandı. Milli Mecmua ve Yeni Hayat dergilerinde çıkan şiirleriyle kendinden söz ettirdikten sonra, Paris dönüşü yayımladığı Örümcek Ağı ve Kaldırımlar adlı şiir kitapları onu çok genç yaşta çağdaşı şairlerin en önüne çıkararak edebiyat çevrelerinde büyük bir hayranlık ve heyecan uyandırdı. Bir mısraı bir millete yeten şair diye tanıtıldı. Henüz otuz yaşına basmadan çıkardığı yeni şiir kitabı Ben ve Ötesi (1932) ile en az öncekiler kadar takdir toplamayı sürdürdü Şöhretinin zirvesinde iken felsefi arayışlarını sürdürüp içinde yeni bir dönemin doğum sancısını hisseden Necip Fazıl için 1934 yılı gerçekten de hayatının yeni bir dönemine başlangıç olur. O günlerde Beyoğlu Ağa Camii’nde vaaz vermekte olan Abdülhakim Arvasi ile tanışır ve bir daha ondan kopamaz. İlk karşılaşmayı, şu mısralarla dile getirir, “Bana yakan gözlerle bir kerecik baktınız/ Ruhuma büyük temel çivisini çaktınız.” Necip Fazıl’ın hemen tümünde üstün bir ahlak felsefesinin savunulduğu tiyatro eserlerini birbiri ardına edebiyatımıza kazandırması bu döneme rastlar. Tohum, Para, Bir Adam Yaratmak gibi piyesleri büyük ilgi görür. Bu eserlerden Bir Adam Yaratmak, Türk tiyatrosunun en güçlü oyunlarındandır. Üstad Necip Fazıl’ın şairliği ve oyun yazarlığı kadar önemli yönü, çıkardığı dergiler ve bu dergilerde çıkan yazılarla sürdürdüğü mücadeledir. Haftalık Ağaç dergisi(1936, 17 sayı) dönemin ünlü edebiyatçılarının toplandığı bir okul olmuştur. Büyük Doğu dergisinde çıkan yazılarıyla İsmet Paşa ve tek parti (CHP) yönetimine şiddetli bir muhalefet sürdürmesi sonucu hakkında açılan çok sayıda davada yüzlerce yıl hapsi istendi, Cinnet Mustatili adlı eserinde hapishane anıları yer alır. Sık sık kapatılan ve toplatılan Büyük Doğu’nun çıkmadığı sürelerde günlük fıkra ve çeşitli yazılarını Yeni İstanbul, Son Posta, Babıalide Sabah, Bugün, Millî Gazete, Hergün ve Tercüman gazetelerinde yayımlandı. Büyük Doğu’da çıkan yazılarında kendi imzası dışında Adıdeğmez, Mürid, Ahmet Abdülbaki gibi müstear isimler kullandı. 1962 yılından itibaren de hemen hemen tüm Anadolu şehirlerinde verdiği konferanslarla büyük ilgi topladı, bir manada Anadolu’yu yeniden ayağa kaldırdı. 1980’de Kültür Bakanlığı Büyük Ödülü’nü, ‘İman ve İslam Atlası’ adlı eseriyle fikir dalında Milli Kültür Vakfı Armağanı’nı (1981), Türkiye Yazarlar Birliği Üstün Hizmet Ödülü’nü (1982) almıştır. Ayrıca Türk Edebiyatı Vakfı’nca 1980’de verilen beratla ‘Sultan-üş Şuara’ (Şairlerin Sultanı) ünvanını kazanmıştır. Ve 25 Mayıs 1983’te rahmeti Rahman’a göç etti. Eyüp Sultan’da Şeyhi’nin dergahının yanına defnedildi. Makamı Cennet olsun. Eserleri Büyük Doğu tarafından yayınlanmakta, halen çok satan eserler arasında yer almaktadır. (Milligazete) Quote Share this post Link to post Share on other sites
gardenya 11 Report post Posted May 26, 2006 Necip Fazıl'ı Anmak Panelistler:Mustafa Özdamar Vahbi Vakkasoğlu Oturum Başkanı:Selahattin Kocaaslan Yer:Ümraniye Belediyesi Kültür Merkezi(Nikah Salonu Üstü) Tarih:29 Mayıs Pazartesi Saat:19:30 Quote Share this post Link to post Share on other sites
gardenya 11 Report post Posted May 26, 2006 http://www.akradyo.net/yeni/canliyayin.asp?k=32 Akra'da program var üstad hakkında ilgililere duyurulur... (Akşama kadar da çeşitli programlar olacağa benziyor,tavsiye ederim.) Quote Share this post Link to post Share on other sites
gardenya 11 Report post Posted May 26, 2006 ÜSTAD NECİP FAZIL KISAKÜREK’İ YAD EDİYORUZ “Anladım işi sanat Allah'ı aramakmış, Marifet bu, gerisi yalnız çelik çomakmış” Sultanı şuara üstad Necip Fazıl Kısakürek'i dünyaya gelişlerinin 102. yıldönümünde AKRA FM'de çeşitli programlarla yâd ediyoruz. Büyük şair ve fikir adamının şiirini, nesrini, fikirlerini ve eserlerini anlatan çeşitli içerikteki programlar bugün radyonuz AKRA FM'de... 26 Mayıs 2004 tarihinde dünyaya gelen Necip Fazıl Kısakürek, 25 Mayıs 1983 tarihinde vuslata ererek Eyüp Sultan'a defnedilmişti. Necip Fazıl Kısakürek'i anlatan programlar ve saatleri: 06.30 – 07.30: Erenler Kervanı Necip Fazıl Kısakürek Özel Program da üstad Necip Fazıl’ın hayatı ve fikir dünyası anlatılmakta. 09.30 – 09.45: Tarihten İzler Necip Fazıl Kısakürek Özel Üstad Necip Fazıl’ın hayatı ve şiirlerinden örnekler dinleyiciye sunuluyor. 12.00 –13.00: Necip Fazıl Kısakürek’in şiirleri ve bestelenmiş eserleri Üstadın kendi sesinden şiirler ve bestelenmiş eserler yayınlanmakta. 13.00 –14.00: Şen Haneler Necip Fazıl Kısakürek Özel Üstad Necip Fazıl’ın şiirleri ve onu anlamak. 15.00 – 16.00: Necip Fazıl Kısakürek Özel Sohbeti Merhum Prof.Dr.M.Es’ad Coşan Hocaefendinin 14 Mayıs 1992 tarihinde Fırat Kültür Merkezinde yapmış oldukları konuşma. 16.00 –18.00: Necip Fazıl Kısakürek Özel Söyleşisi Üstadın oğlu Mehmet Kısakürek ve şair ve yazar Mustafa Miyasoğlu’nun katılımlarıyla gerçekleşecek programımız da üstadın hayatı, şiirleri, fikirleri ve eserleri anlatılıyor. 19.00 –20.00: Genç AKRA Necip Fazıl Özel programı Üstadın fikir yapısı ve gençlere sağladığı açılımlar. 20.00 – 20.30: Erenler Kervanı Necip Fazıl Kısakürek Özel Program da Necip Fazıl’ın hayatı ve fikir dünyası anlatılmakta. 22.00 – 24.00: Necip Fazıl Kısakürek Özel Söyleşisi Saat 16.00’da yayınlanan programımızı dinleyemeyenler için tekrar yayınlanacak. 24.00 – 01.00: Şen Haneler Necip Fazıl Kısakürek Özel Saat 13.15’te yayınlanan programımızın dinleyemeyenler için tekrarı 04.00 – 06.00: Necip Fazıl Kısakürek Özel Söyleşisi Yurtdışındaki ve gece çalışan dinleyicilerimiz için söyleşinin tekrarı yayınlanacak. TARİHTEN İZLER NECİP FAZIL KISAKÜREK'İ ANMA ÖZEL PROGRAMI YAZILI METNİ 27 REBİÜLAHİR 1427 - 26 MAYIS 2006 CUMA NECİP FAZIL KISAKÜREK'İN HAYATI Tarihten İzler'e hoşgeldiniz..Tarihler Hicri Takvim'e göre 27 Rebiülahir 1427, Miladi Takvim'e göre ise 26 Mayıs 2006 Cuma'yı gösteriyor.. Tarihten İzler'de bugün Türk şiirinin yapı taşlarından bir portreyle karşınızda olacağız..Konumuz; 'Sultan-üş Şuara' (Şairlerin Sultanı) ünvanlı Necip Fazıl Kısakürek... Necip Fazıl Kısakürek 26 Mayıs 1905 tarihinde İstanbul'da doğdu. Necip Fazıl'ın çocukluğu, mahkeme reisliğinden emekli büyükbabasının İstanbul Çemberlitaş'taki konağında geçti. Maraş’lı bir soydan gelen şair, ilk ve orta öğrenimini Amerikan ve Fransız kolejleri ile Heybeliada’daki Bahriye Mektebin'de tamamladı. İstanbul Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nü bitirdikten sonra gönderildiği Fransa'da Sorbonne Üniversitesi Felsefe Bölümünde okudu. Paris'te geçen günlerden sonra, Türkiye'ye dönüşünde bazı Bankalarda müfettiş ve muhasebe müdürü olarak çalıştı. Robert Koleji, İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi, Ankara Devlet Konservatuarı, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nde hocalık yaptı Sonraki yıllarında fikir ve sanat çalışmaları dışında başka bir işle meşgul olmadı. Şairliğe ilk adımını on yedi yaşında iken, annesinin arzusuyla attı ve ilk şiirleri Yeni Mecmua'da yayımlandı. Milli Mecmua ve Yeni Hayat dergilerinde çıkan şiirleriyle kendinden söz ettirdikten sonra, Paris dönüşü yayımladığı Örümcek Ağı ve Kaldırımlar adlı şiir kitapları onu çok genç yaşta çağdaşı şairlerin en önüne çıkararak edebiyat çevrelerinde büyük bir hayranlık ve heyecan uyandırdı. Henüz otuz yaşına basmadan çıkardığı yeni şiir kitabı Ben ve Ötesi ile en az öncekiler kadar takdir toplamayı sürdürdü. Şöhretinin zirvesinde iken felsefi arayışlarını sürdürüp içinde yeni bir dönemin doğum sancısını hisseden Necip Fazıl için 1934 yılı gerçekten de hayatının yeni bir dönemine başlangıç oldu. Dini duyduları hayatının en koyu rengiyle yaşadığı günlerde Beyoğlu Ağa Camii'nde vaaz vermekte olan Abdülhakim Arvasi ile tanışır ve bir daha ondan kopamaz. Necip Fazıl'ın hemen tümünde üstün bir ahlak felsefesinin savunulduğu tiyatro eserlerini birbiri ardına edebiyatımıza kazandırması bu döneme rastlar. "Tohum", "Para" gibi piyesleri büyük ilgi görür. Necip Fazıl'ın şairliği ve oyun yazarlığı kadar önemli yönü, çıkardığı dergilerle düşünce hayatımıza kattığı zenginlik ve bu dergilerde çıkan yazılarla sürdürdüğü mücadeledir. Haftalık Ağaç dergisi, dönemin ünlü edebiyatçılarının toplandığı bir okul olmuştur. Büyük Doğu dergisinde çıkan yazılarıyla İsmet Paşa ve tek parti yönetimine şiddetli bir muhalefet sürdürmesi sonucu, hakkında açılan çok sayıda davada yüzlerce yıl hapsi istendi. 163. maddeye aykırı bulunan yazıları ve kimi zaman da bulunan bahanelerle birkaç yılda bir hapse mahkûm oldu. Sık sık kapatılan ve çeşitli bahanelerle toplatılan Büyük Doğu'nun çıkmadığı sürelerde, günlük fıkra ve çeşitli yazılarını Yeni İstanbul, Son Posta, Babıalide Sabah, Bugün, Milli Gazete, Hergün ve Tercüman gazetelerinde yayımlandı. Büyük Doğu'da çıkan yazılarında kendi imzası dışında "Adıdeğmez"," Mürid", "Ahmet Abdülbaki" gibi müstear isimler kullandı. 1962 yılından itibaren de hemen hemen tüm Anadolu şehirlerinde verdiği konferaslarla büyük ilgi topladı. 1980'de Kültür Bakanlığı Büyük Ödülü'nü, 1981'de 'İman ve İslam Atlası' adlı eseriyle fikir dalında Milli Kültür Vakfı Armağanı'nı, bir yıl sonra Türkiye Yazarlar Birliği Üstün Hizmet Ödülü'nü almıştır. Ayrıca Türk Edebiyatı Vakfı'nca 1980'de verilen beratla 'Sultan-üş Şuara' (Şairlerin Sultanı) ünvanını kazanmıştır. Necip Fazıl Kısakürek, 1983 yılının (doğduğu gün olan) 26 Mayıs'ında vefat etti. Sırtımda, taşınmaz yükü göklerin; Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem! İsterseniz hayat aşını verin; Sayılı nimetler bal olsa yemem! Ey akıl, nasıl delinmez küfen? Ebedi oluşun urbası kefen! Kursa da boşluğa asma köprü, fen, Allah derim, başka hiçbir şey demem! (Akradyo.net) Quote Share this post Link to post Share on other sites