Muvazene 190 Report post Posted September 3, 2008 Bir defasında, yine mevkuftur ve dayanılmaz ıstıraplar içindedir. Hâkimler heyetinden, tahliyesini istemektedir. Ve bunu temin için, içinde bulunduğu dayanılmaz haksızlığı ve acıyı o kadar belâgatle belirtir ki heyetin biri kadın olan azasının gözlerinden yaş süzülmeye başlar. Bunu farkeden Necip Fazıl Üstad durur ve herkesin aynı manzarayı görmesini temin ettikten sonra - İşte, der, Şeriatın bir sırrı daha tecelli etti: Kadından ceza hakimi olmaz... (Ergun Göze - Üç Büyük Mustarip) 1 Quote Share this post Link to post Share on other sites
yeniceri38 1 Report post Posted June 17, 2009 Bir defasında, yine mevkuftur ve dayanılmaz ıstıraplar içindedir. Hâkimler heyetinden, tahliyesini istemektedir. Ve bunu temin için, içinde bulunduğu dayanılmaz haksızlığı ve acıyı o kadar belâgatle belirtir ki heyetin biri kadın olan azasının gözlerinden yaş süzülmeye başlar. Bunu farkeden Necip Fazıl Üstad durur ve herkesin aynı manzarayı görmesini temin ettikten sonra - İşte, der, Şeriatın bir sırrı daha tecelli etti: Kadından ceza hakimi olmaz... (Ergun Göze - Üç Büyük Mustarip) bir istirhamım olacaktı..kadından hakim mi olmaz yoksa ceza hakimi mi?..yani ceza hakimi olamayıp sulh hakimi olabilir mi?şeri hükmü netliğe kavuşturursanız sevinirim... Quote Share this post Link to post Share on other sites
Muvazene 190 Report post Posted June 17, 2009 Mevzu hakkında şimdiye kadar okuduklarım, bildiklerim kadarıyla sorunuzu açıklamaya çalışayım. Hatalı bir bilgi ile karşılaştığını düşünen üyelerimiz müdahalede bulunabilirler. Osmanlı devletinden misal verelim. Şer'i sisteme göre yönetilen bir ülkede, her türlü davaya bakan yetkili kişi Kadı ve yetkili müessese de kadılık idi. Yani günümüzdeki sulh hakimi olsun, ceza hakimi olsun diğer hakimlikler olsun hepsinin yekûnu kadılık sisteminde toplanmıştı ve bu müessese verilen hükümleri tatbik eden bir mahiyete sahipti. Medeni kanunun kabulünden sonra ceza hakimi, sulh hakimi gibi kollara ayrıldı bu saha. Ceza hakimi de olsa, sulh hakimi de olsa, neticede ortada bir fiil ve fail vardır. Adlî bir hüküm verilmesi gerekmektedir. Yani şer'i sistemde kadı'nın vermesi gereken bir hüküm vardır. Ve kadın kadı olamaz. Hatta Osmanlı sisteminde bir kanundur bu. Bir kadın ne kadar bilgili, nitelikli olursa olsun, kadılık makamına sadece erkekler gelirdi dinimizin bir emri olarak. Şimdi günümüzdeki adlî sistemi düşünecek olursak, kadılık görevini hakimler yerine getirmektedir. Tabi isnat noktaları şeriat değildir o ayrı. Yani kadından ceza hakimi de, sulh hakimi de, diğer hakimler de olmaz. Quote Share this post Link to post Share on other sites
yeniceri38 1 Report post Posted June 17, 2009 cevabınız için müteşekkirim. Quote Share this post Link to post Share on other sites
Muvazene 190 Report post Posted June 18, 2009 Üstadın İdeolocya Örgüsü eserinde de bu mevzu ele alınırken, hakimliğin kollarına göre bir tasnif yapılmamış, direkt olarak hakimlik mefhumu kullanılmıştır. Şöyle ki: "İslâmda kadın, içtimaî vazifeler arasında yalnız iki tanesinin ehliyetine mâlik değildir: Biri imamlılık, öbürü hakimlik... " Quote Share this post Link to post Share on other sites