SİDOMA 5 Report post Posted December 18, 2008 Çarşafa evet, türbana hayır” diyen CHP Lideri Deniz Baykal’ın samimiyetsizliğiyle ilgili yazı yazmayan kalmamıştır. Bütün gazetelerde ve haber sitelerindeki yüzlerce yazıda Baykal’ın samimiyeti sorgulanmıştır. Burak Orhan'ın yazısı... Sorgulanmayacak gibi değil. *** Baykal partisinin son grup toplantısında “sınırlarını zorlayan” bir açıklama yaptı. Dedi ki, “Derdimiz davamız örtüyle mi, yoksa zihniyetle mi? Kara çarşafı, siyasi simge olarak az kişi kullanıyor. Kara çarşaf, Anadolu kırsal yaşamının bir parçası. Siyasi simge olarak, türban kullanılıyor.” Ben de bu sözü söyleyen Deniz Baykal’a sorarım. İyi de o zaman 1997 senesinde “Çarşafa çarpı” atılan yürüyüşe neden katıldınız ve destek verdiniz? *** 28 Şubat sürecinin en kriz dolu günleri… Meşhur 28 Şubat 1997 tarihli Milli Güvenlik Kurulu toplantısından sadece 13 gün önce, Ankara’da bir yürüyüş organize ediliyor. Yürüyüşün adı “Şeriat’a Karşı Kadın Yürüyüşü” Yürüyüşü organize edenler, ÇYDD, ADD gibi malum kuruluşlar. Tabi parti olarak da yürüyüşün bir numaralı destekçisi CHP’ydi. Bugün “çarşafa evet” diyerek seçim yatırımı yapanların o günkü hedefinde ise çarşaf var. Yürüyüşü organize edenler, “çarşafa çarpı” atılmış olan ve üzerinde “Şeriat’a Karşı Kadın Yürüyüşü” yazılı beyaz yelekleri taşıyorlardı. Onlara göre kara çarşaf karanlığı, beyaz yelek ise aydınlığı temiz günleri temsil ediyor. Ve yürüyüşün bir de onur konuğu var. Kadınların arasında yürüyen bu kişi bugünün “çarşafa evet” rantçısı Deniz Baykal’dan başkası değil. “Çarşafa çarpı” atılmış mitingde, yanına da milletvekillerini alarak yürüyen Deniz Baykal, yürürken de açıklama yapmayı ihmal etmiyor. Baykal, kadınların demokratik haklarını kullanmak için meydana indiğini söylüyor ve ekliyordu. “CHP bu eyleme sahip çıkıyor ve destekliyor.” Baykal yalnız değil eylemde. Yılmaz Ateş, Birgen Keleş, Oya Araslı gibi partinin ağır topları da hemen yanı başında. Hatta mitinge katılanların “kara çarşaf sevgileri!” bu kadarla da sınırlı kalmıyor. Yürüyen grup sıkça, “Kara çarşafa hayır” diye sloganlar atıyor. İktidardaki refahyolu uzaklaştırmak için böyle reklam kokan hareketler yapmak lazım tabi. Yürüyüş, Refahyolun uzaklaştırılması sürecindeki en önemli adımlardan birisi olarak gösteriliyor. Gelelim bugüne. Geçmişte, “çarşafa çarpı” atan yürüyüşü organize ettireceksin, şimdi de “çarşaf geleneksel. Siyasi bir amacı yok” diyeceksin. “Madem çarşaf siyasi amaçlı bir örtü değil, neden 28 Şubat’ta çarpı attırılmasına göz yumdun” diye sorarlar adama. Siyaset ikiyüzlülük kaldırmaz Sayın Baykal. *** 5 ŞUBAT 2008’DEKİ SKANDAL Deniz Baykal son açıklamasında da yine bir gaf yapmış. Türbanlılar CHP genel Merkezine girebilir buyurmuşlar. Yani bu aslında CHP’lilerin geçmişte türbanı yasak gördüğünün itirafı. Zaten CHP’nin başörtülülere yönelik bu yasağı da belgeli. CHP’nin 5 Şubat 2008’de örtülüleri TBMM’deki grup toplantısından çıkarttığına ilişkin fotoğraflar var. Gaziantep’ten gelen bir grubun içinde başörtülüler de var. Bu grup CHP Grup toplantısını izlemek için partinin grup salonuna giriyor. Ancak kendileri zorla dışarı çıkartılıyor. Şimdi de tam tersini yapıp, “buradan buyurun. Size kapımız açık diyorlar.” Geçmişte “çarşafa” çarpı atıp, örtülüleri grup salonlarından kovanlar seçimlik “dindar” görünse de, milletin bu dönemlik şovlara karnı tok artık. Quote Share this post Link to post Share on other sites
Ali NFK 8 Report post Posted December 18, 2008 Yahu bir insan nasıl bukadar alçalabilir? Allah aşkına söyleyin nasıl olurda böylesine yalancı herkesin malumunda olan bir yalancı olabilir? İnanamıyorum! Gerçekten inanamıyorum! Midem bulanıyor bunları izlerken! Nerdesin e ZÜLFİKAR!!! Quote Share this post Link to post Share on other sites