Jump to content
Necip Fazıl Kısakürek [N-F-K.com Forum]
deniz_mavidir

Leyla Ile Mecnun

Recommended Posts

herkesin aklının bir köşeseinde mutlaka leyla ve mecnunla alakalı ufak da olsa bir hikaye bir anektod vardır.. onları paylaşalım istedim;)

 

 

Kays, bilinen adıyla Mecnun, Leylâ'nın aşkından kendisinden geçip yarı meczup bir halde çölde giderken, namaz kılmakta olan bir dervişin önünden geçer. Derviş hemen namazını selamlayıp, Mecnun'a "Namaz kılan birinin önünden geçilmez, bunu bilmiyor musun?" diye çıkışır. Mecnun cevap verir "Ben Leylâ'nın aşkından öyle bir hale geldim ki, senin burada namaz kıldığını görmedim bile, sen nasıl bir aşkla namaz kılıyorsun da benim senin önünden geçtiğimi görüyorsun?"

Share this post


Link to post
Share on other sites

Bir hal-tasavvuf kitabında geçiyordu heralde:

Leyla birgün çöldeki Mecnunu ziyarete gelmiş, Mecnun demiş sen kimsin, Leyla şaşırmış tabi Ben Leylayım demiş.Mecnun da işte o büyük halini açığa vurmuş:SEN LEYLA'YSAN BEN KİMİM?

Share this post


Link to post
Share on other sites

"Bir gün Mecnun hasta olup yatağa düşer. Tedavî için bir doktor çağırırlar. Doktor "Damardan kan almak gerek'" diyerek Mecnun' un kolunu bağlar. Tam iğneyi batıracağı sırada Mecnun bağırır;

 

"-Ey doktor, bırak! Ücretini al ve git. Bu hastalıktan öleyim, zararı yok. Vazgeç kan almaktan. "

 

Doktor Mecnun'a

 

"-Sen çöllerde kükremiş arslanlardan korkmuyorsun da koluna bir iğne batmasından mı korkuyorsun?"

 

diye sorar.

 

Mecnun'un cevabı şu olur;

 

"-Ben neşterden korkmuyorum. Benim vücudum,

 

varlığım Leyla ile doludur. Korkarım ki benim kolumu

 

yararken Leyla'yı incitirsin, işte ben bundan

 

korkuyorum."

Share this post


Link to post
Share on other sites

HANGİSİ GERÇEKTEN LEYLA'YA AŞIK?

 

Iki Mecnûn ismi anilirdi; Leylâ zamanlarinda...

 

Ikisi de " Ben Mecnûn'um" diyordu.

 

Devrin padisahinin kulagina ulasti iki Mecnûn'un varligi...

 

Olmamali idi böyle bir sey!! Öyle ya su koca âlemde tek bir Leylâ var; nasil olur iki Mecnûn!!??... Birisi askinda kesinlikle sahtekardi padisaha göre...

 

Ferman çikardi padisah " Tez gele her iki Mecnûn olma iddiasindakiler!! "

 

Ferman padisahin, derhal huzura getirildi iki Mecnûn'da... Padisah sordu:

 

" Bir Leylâ var ne olaki iki Mecnûn? Birinizden biriniz yalanci, sahtekar! Isimi uzatmayin, hanginiz söyleyin bana hakiki Mecnûn!!?.. "

 

Ikisi birden dediler:

 

" Padisahim Mecnûn benim! "

 

Padisah " imtihan ederim, yazik olur size, dogruyu söyleyin! " dedi. Ikisi birden yine " imtihanina raziyiz ey ulu hükümdar" dediler.

 

Padisan emr buyurdu " Hemen kütük ve balta gelsin! " " Hanginiz hakiki Mecnûn simdi anlayacagiz " dedi. " Leylâ'ya olan aski için kim elini kestirirse onun Mecnûn oldugunu anlayacagim... "

 

Derhal atildi Mecnûn'luk iddiasinda bulunanlardan biri: " Kes hünkârim! Bu el Leylâ'ma kurban olsun! "

 

Koydu elini kütüge, baltayi vurdu cellat ve eli kesik halde feryâd etti o :" Leylâ'm! Leyla'm!... "

 

Diger Mecnûnluk iddiasinda olana yöneldi cellat:

 

" Hadi bakalim sira sende anlayacagiz simdi sen mi Mecnûn; o mu Mecnûn!?..."

 

Mecnûn, öyle bir bakisla bakti ki cellada, cellad korkusundan üç bes adim geriledi.

 

" Behey adam! " dedi Mecnûn..

 

" Behey adam! Ben Leylâ'nin elini kestirmeeeemmm! "

Share this post


Link to post
Share on other sites

Mecnun birgün Leyla'ya bir mektup yazmak ister. Kalemi kağıdı eline alır ve şunları yazar:

 

"Hayalin gözümde, adın dilimde, yadın kalbimde, sen zaten bendesin, bensin!!! bu mektumu kime yazayım?" der vazgeçer yazmaktan..

Share this post


Link to post
Share on other sites

* Mecnun bir gün fırsat buldu, Leyla ile oturmaya muvaffak oldu. Leyla, onu sınamak için bir dilekte bulundu:

 

- Ey âşık! Neyin varsa getir.

 

- A ay yüzlü, dedi Mecnun, aşkınla ne suyum kaldı, ne kuyum. Ne ciğerimde azıcık kan, ne gözümde bir nebze yaş. Aklımı yağma ettin, uykumu çaldın. Artık bir canım var, emreyle onu vereyim.

 

- Ben onu senden ne vakit istesem alırım, başka neyin var, sen ondan bahset.

 

Mecnun o vakit arandı, yakasında sakladığı bir iğnesi vardı, onu çıkarıp sevgiliye sundu.

 

- İşte varlık aleminde sahip olduğum tek şey bu iğnedir. Bunu da neden taşıyorum bilmek istersen, çölde, ovada seni izlerken çok düşüyorum, kendimden geçiyorum; oralarda ayağıma, bedenime dikenler batıyor; bu iğneyle o dikenleri çıkarıyorum.

 

- İşte bunu istiyordum ben senden. Eğer aşkında gerçek isen bu iğne nasıl layık oluyor sana? Dikeni çıkarırsan buna vefa mı derler?..

 

:sticky: sadece susuyorum...

 

 

* Bir yemek sofrasında Leyla sırayla herkesin tabağını doldurur. Sıra Mecnun'a gelince, Mecnun birkaç sevi kelamı eyler, ama bu durumdan pek hoşnut olmayan Leyla, elindeki kepçeyle Mecnun'un kafasına vurur. Mecnun'da o an bir sevinç halidir. Etrafındakiler hayretle sorarlar

-Nedir seni bu kadar sevindiren?

-Gördünüz mü, o kadar insan içinden Leyla sadece bana vurdu. Bu demektir ki sadece bana önem veriyor, bana ayrıcalık tanıyor.

Share this post


Link to post
Share on other sites

Join the conversation

You can post now and register later. If you have an account, sign in now to post with your account.
Note: Your post will require moderator approval before it will be visible.

Guest
Reply to this topic...

×   Pasted as rich text.   Paste as plain text instead

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Your previous content has been restored.   Clear editor

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

Loading...

×
×
  • Create New...